Na. 3189—504 Dudaklarım : - Gitmeliyim - diye kımıldadı.. » Muhakkak gitmem lâzım - arkamı döndüm.. Bütün irademi toplamıştım. Yürümeğe hazırla- sırken ince bir gıcırtiyle kapı açıldı.. Kımılda- mağa.. dönmeğe.. yürümeğe vakit kalmamıştı. Yumuşak iki kol boynuma sarıldı... Alev ke- dının beni yılların ötesine sürükliyen sesi ku- Jağımın içine fısladı: — Geleceğini biliyordum... Yumuşak dudakları yüzümde dolaştı... De- minki kat'i kararını veren iyi adam, artık ebe- diyen uzaklaştı... Onu bir daha bulamıyacaktım. Kendime. geldiğim zaman, başını göğsüme dayamış, gözleri yarı açık bana bakan bu ihti- ras kadınila yumuşak bir divanın üstündeydim. Artık her şey bitmişti.. Onun esiriydim. Dudaklarım son bir defa, artık tanımadığım içimin temiz kalbli, doğru düşünceli adamının son nefesile kımıldadı : — Sen bir alçaksın.. Sen hir alçaksın.. Ar- tık ebediyen gidiyorum!.> Kör adam durdu.. Yüzü öyle solmuştu ki.. ta uzaklara takılan görmiyen bakışları, bu ge- çen gühlerin kızıl sabrielerini bütün inceliğiyle görmüş olaçak ki,. Dudaklarının yanında ken- di kendinden nefret eden bir kıvrım belirdi.. Alnı buruşmuştu... Dadının gözleri ıslaktı.. Necib Doğan rengi solduran bir ızdırabla dalgındı.. Prenses ise, mütemadiyen gözlerimi #uruluyordu. Kör adaiı, yotgut bir seşle mırıldandı: — Dadı biraz su ver banal.. İktiyar ddın je çoçuk telğğile koştu. Hhsasi, 'yorgun beşini geniş koltuğun yumu- şak akaliğına dayıyarak büyük bir irade kuv- vetile devamı etti : — “Fekvir, onun yakan kucağında, karanlık göğsünde şevk, safahat âÂlemlerini saklıyan Pa- rise döndük... Sinirlerimin emrile hareket'eden.. sürük- lenen zavallı bit adamdım... Okadar önun ol- muştuyet ki, yaptığı bütün yolsuzluklara gözyüm- mağa "mesin olüyordum... O geek eski kağındı.. Herkesin kadını... Gönl ediği kucaktde#şbahlıyan... Gözü- nün ni kucaklıyan kadıt!.. Benim bunlardan farkım hiç deyişmeyişim- di. Büyük bir sabırla, kıvrana kıvrana onun dönüşünü bekleyişimdi. Bazı günlerce" gözükmezdi... Ve bes aliotle dülfanladığım uyaşturduğum başını mermei“ Mike salara “dayıydrak onun dönüşünü; onun binbir UYANIŞ kucağın verdiği zevktek bılasıle dön rdim. Artık insanlıktan çıkış bir mehi bir yıl beni tertemiz hislerle yayatari kiye gimin, sou defa haykırdığı gibi - al içaki oh.. bu kelime, benim o günkü ve; ni latmaktan acizdir.. Bu kelime Wile, binin yi iliğim, benim küçülüşünü, Betin içtiğin veli yüksektir... 'Nelet yapmadım Pedi. lg mağım... Alkolie yok “en ii bir daha gelmiyecek şekilde eriyişi bile kendime karşı duydüğum melodi Gl gideremiyordu. Bir gündü... o kanl Mısırlı ile ğ gi dıracaktım,, - Güne siçi göşelerinde, input v4 N iyi rındıran izbe karanlık hir yotşiiaiii Gazeteci olan bu arkadaş Paşlıfk lık sokaklarının söylediklerini yexımik kikata çıkmış, bir taşadif olan bu mesinde yazmak istediği meğakatin. 4 içinde kendi yurdundan hiz Arkadaş öyle harap etmişti kil. Ni ved bir yil » ırapla üstümde dpia haykıracağı. bütün çikâ yelleri iğ Bu bakış alkolle Fa saç 1 #öv karanlıklardan kurtarmıştı... Dast elleri metmer masaya İ dolaşırken hagin hazin konuştu; — Zavallı dostam,. Bundaş Ni velki o mağrur ağamı tânlmiy dan. bir sene evvelki -0 ertem, sana yabancıdır mülhlekei musun Hasan.. Yağtı gü Periyi öldürme el Deli gibi yetimin, diye haykırdım : — Hayır dostun; dedi. Fa keğlii öli Işdırabını.. çiğnenen aşkiti., kındlir runu şavallı küçük vücndünde faşıy& tadı ie harab oldu ki, bu paramparça olşm | pembe dudaklarında birer damla ken o) 7 Ve Me son günlerini yaş Es ln CE odak Hindili arka gin i ed dökün çizi buçiara ağiyorlln f de