104 NÖBET Lâmbamıh değişti gibi ışığı, Gölgemde tuhaf bir renk kırışığı.. Hülyam hölyaların en karışığı, Korku bir iplikse, kalbim bir yumak.. m Göz yaşım mendili yoklıyor sık sık, Kıvranmadan durmiyor başımda yastık. Saatler avutmaz oldular, yazık | Ne mümkün şimdiden sonra uyumak?!? ri Hani.. hani bir ân için aklımı bozsam Da «yetişin!» diye çığlığı bassam.. Yasebep sorarlar anlatamazsam 21? Aman, ne fenaymış hayale uymak 2? Baari Gocul sulara koşan bir kadın.. ve.. kumda, İki plâj görünüşü: deniz kıyafetile le SERVETİFÜNUN Açık Hava, No. 2108—49$, Güneş ve.. | Yazan: Gavsi Halid Ozansoy Perşembe, 80 temmuz 1936, ta- rihli Uyanışın, «Haftadabir» sütu- nunde, yazdığım bir fıkra şu baş- lığı taşıyordu: «Kır Sevgisi»... Aradan 1lay, şükadar gün geç: ti. Şimdi, ayni mevzua yeniden dö- nerken, bu eski fıkrayı hatırladım, fıkrsnın neşredildiği sayıyı buldur- dum ve okudum. Şöyle başlıyordu, yazı: « Karanlık apartmanlarda yü- zünün ışığını, hendeseli caddeler- de adımlarının hürriyetini kay- beden gehirlinin, bütün kış göz- lerinde sıcak bir kayal gülüm- ser: Sayfiye güneşi... ona, yor- gunluğunu duyurmıyan, roma- tizmasını unulluran bu hayal; şehir adamını şu en diri, en kaygusuz sevgiye: kır sevgisine tardırır... Kır!... Bu tek heceli kelimedik bize, hudutsuzun, sonsuz uzayışın, başıboş gidişin ahengini veri- yor, Tıpkı, gök gibi!,. Ve, bun- dandır ki... Kır adamının ru- hu, iki bayağı kaygudan uzak kalmıştır , hedef ve netice... 50 derece hararette vücudü ve “4” kafayı dinlendiriş! Cemiyetin baskısından ke- çan insan zekâsı, çok kere, tabi- atin tuzağına düşmek ister. Çün. kü bilir ki, orda, dalların kı- muldanışı, kuşların ötüşü, bir kertenkelenin sıçrayışı bile... en geniş mandsiyle, hürriyetin ifadesidir. Ve bir kertenkelenin sıçrayışında, bir yaprak hışır- tısında herseyden evvel, nihayet- siz bir huzur saklıdır, Kır!...> Filhakikn, ilk zamanlardanberi insan oğlu, (abiatin hayranı olarak kalmıştır ( Nedendir buf.. Onuu harikulâde sükünet anlarında ve bazan heybetle köpürüşlerinde, ilk insan, biraz da kendini bulmuştu belkkil.