15 Ekim 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

No. 2095—410 bükümetimin en büyük nişanın: hâmildi», cümlesile hükümeti namınş taziyetlerde bulunmuştur. Tevfik Paşanın cenazesi geçen Cuma saat onbirde evden çıkarıldı. Tabutun önünde gilesinin, dostlarının ve tanıdıklarının gönderdikleri çelenkler gidiyor, bir polia müfrezesi iki tarafta ilerliyordu. Bunun arkasında da kalabalık bir cemaat yürü- yordu. Cenaze bu suretle Kodaman sokağından ge çirilerek Teşvikiye caddeşile, Teşvikiye camiine ge- tirildi ve mnsalla taşına kondu. Tabutun arkasından gidenler, cenaze namazı kı- lınıncıya kadar Teşvikiye camiinin avlusunda bek- liyenler, bu alâkayı canlandıracak şahsiyetlerle do- luydu. Eski Babıâlinin, höriciye nezaretinin hayatta kalan bütün ricali, mensupları hep buradaydılar. Bu zevattan kimi kırk, elli sene evvel Babıâliye intisap etmiş, hariciye nezaretinde senelerce merhumun maiyetinde çalşmış, kimi eadaretinde, sefirliklerinde birlikte bulunmuştu ve her biri, eski Sadırâzama aid bir hâtıradan bahsediyordu. Camiin avlusunda birikenler arasında şu simalar bilhassa göze çarpıyordu : Eski iki Sadırâzam İzzet ve Salih Paşalar, «Şairiâzam» Abdülhak Hâmid, eski ,dahiliye nazırı Reşid, eski maliye nazırı Abdürrah- man, eski hariciye nazırı Asım, eski sefirlerden Galib Kemali, Seyfeddin, Rauf Ahmed, elektrik şirketi meç- lisi idare azasından Nuri, İlomillenkiin Mahmud Kemal, Ercümend Ekrem ve daha birçok zevat... Büyük Şair Abdülhak Hâmid, çok müteesgirdi. Ağır adımlarla ilerliyordu. Üstad, cenazenin musalla taşından kaldırılmaşına kadar ayakta bekliyemiyeceği için, kendisine bir sandalye verilerek oturması temin edildi. Bütün bu yaşlı, aksaçlı çehreler içinde dikketi celbedenlerden bir zat: Hariciye nezareti eski sicil müdürü Ali Rıza; Tevfik Paşanın onbeş sene süren hariciye nazırlığında maiyetinde bulunan bu zat, Par ganın ölümünü o akşam geç vakit Bursada işitmiş, hemen bir otobüse binerek eski şefine son hürme- tipi ifa etmek üzere İstanbula gelmiştir. Tevfik Paşayı yakından, uzaktan tanıyan ve geven bütün bu zevat, eşki vezirin faziletinden, iyi ahlö- kından bahsediyorlardı. Eski hariciye nazırlarından Asım, teeasürünü «Uzun bir maziyi gösteren bir sinema filmi bitti, bir tarih göçtü» sözlerile ifude etmiştir. Henüz pek genç yaşında hariciyeye intisap eden ve uzun müddet Babıâlide çalşau bir zat, merasimde hazırdı. Etrafındakilere ona dair hâtıralarından bab- sederken, merhumun nükte ve zarmetine güzel bir misal vermiştir: — Merhum, son defa Sadrâzam olduğu zaman Recai Zade Bkremi maarif nazırı yap- mağa karar vermiş. İhtiyarlığın verdiği bir unutkan» lıkla Recai Zadenin çok evvel öldüğünü hatırlamıyan Tevfik Paşaya: «Bfendim, Ekrem Bey öleli çok za- man oluyor!l» demişler. Tevfik Paşa, birdenbire ken- dini toplamış ve yaptığı hatayı şu zarif cümle ile tashih etmiş: « Biz onu lâyemut biliyoruz !» — Öğle ve Cuma namazları kılındıktan sonra kalabalık bir cemaat cenaze namazını kıldı ve merhumun teğkiyesi yapıldıktan sonra tabut eller üzerinde kaldırıldı. Bu sırada cami avlusuna gelen çü zabitin idare- sindeki bir süvari müfrezesi, tabut avludan çıkarken eski veziri selâmlağı. Tabut otomobile konuldu ve cemaat 46 otomobil- lere binerek merhumu takip etti. Cenaze Beşiktaşta Yahya Efendi dergâhına geti- rildi ve burada tekrar ihtiyar bir imam tarafından duaşı yapıldıktan sonra hazırlanan kabre indirilerek gömüldü. Merhum Tevfik Paşa için hazırlan mezarın yanı. başında yazısı yosunlanmış bir mezar taşı vardı; bu mezar taşında şu cümle okunuyordu: «Hariciye nazırı Tevfik Paşanın biraderi Ali Rıfat Beyin ruhuna 1314» Eski Sadırâzam, 38 yıl sonra, ölen kardeşinin ya- bına gömülüyordu. Cenaze defnedildikten sonr eski başkonsoloslardan Fahreddin Hayri, Tevfik Paşanın meziyetlerinden bahseder bir nutuk şöyledi. Türk Gazetecilerin Yugoslâvya Seyahatleri Türkiye matbuatı mensuplarından teşekkül dd bir heyet, Sa Majeste di! HE ag XIV üncü doğuş yıl- önüm! bal. şehirlerini devrederek, vir seyahati bildi ve tekrar İstan kli. elmişti. Yen taraftaki resim, bu ine | iştirek meslekdaşlarile birarada go En önde oturanlardan sağ tar oki gözlüklü zat, Asım Li onun sağında ayakda dura âzım Şinasi, onun n sağında oturan da Falih Rıfkı Ataydır. UYANIŞ Nr