316 SERVETİFÜNUN a RE” BİR Bir muharririn dedikleri ! Romanlarını ve hikâyelerini olduğu gibi, fıkraların da daima zevkle okuduğum Peyami Safa; 13 Birinciteşrin 936 tarihli «Cumhuriyet: de, «Hâdiseler arasında» da derin ve sosyal bir mevzua dokundu, Tanınmış İspanyol romancılarından Miguel de Unamuno ile, bir Fransız gazetesinin yaptığı mülâkatın ehemmiyetli noktalarını sütununa ge- giren Peyami, yazısını kendi formüllerine bağ- lamakla beraber, acı bir realileyi tamamile göz. lerimizin önüne serebilmiştir. Fakat, benim bu yazıda, bilhassa üzerinde durmak istediğim nokta, Miguel de Unamuno- nun büyük hakikati haykıran sözleridir. Büyük romancının söylediklerinden bazılarım, «Uyanıs> okuyucularına da bildirmek endişesile, aşağıya alıyorum. Miguecl Unamuno, memleketindeki fe. lâketi gu sözlerle izah ediyor: HAFTADA “Tüyler ürpertici muharebe. Arasıra bana sağ mı, sol mu olduğumu soruyorlar. Böyle bir âfetin kenarın- da e bir sual.,, “Bu ile m uzun Mili; oz uzun. Memleket bun- dan kanrevan içinde, yıkılmış, uzun, uzun senelere ka- dar iş e. ye igin ii beni Mm S Gençlik için sesli bir önel; İaninim şu rent veriy “Gençken hiçbir şey beklemiyorum. Futbol, sine- .. Gençler arasında beyendiğim kıymetli ferdciler var, Fakat, gençlik, şimdi kendini iki tarafa da tama- mile teslim ederek harp yapıyor; düşüncenin inkârın- dan başka bir şey olmıyan politika doktrinlerine ken- dini bırakıyor...,, b mh Akşam Karanlık azar azar tırmandı yokuşlara, Gölgeler gölgelerin kucağında karardı ! Kızıl bir ufka doğru kanat çırpan kuşlara, Takılarak gözlerim sonsuzluklara vardı.. Gölgeler derinleşti uzanarak yollara, ece, alevli gökten alçaldı yavaş yavaş: Sularda dalgalanan o ışıktan kollara, Uzaktaki dağlardan renk aldı yavaş yavaş... Fikret Menemencioğlu No, 2096 —410 Han m güzellikten dökülen sen neş'eyi, Geceyi, hatırayı rüzgârlara verelim. Ölmüş köy yollarında dinliyor kuşlar neyi? Yolcular! Yavukluya selâmlar gönderelim. Mağrur asil atlarım, dört nal gidin arzuya, Çarmıhlarda ölüler özlemezler uykuyu. Unutulmuş kıymetler hasret çekiyor suya, Yollar boşluk içinde esrar dolu bir kuyu.. Verelim yorgunluğa günün kalbinde mola Penceresinde uçsun paçavralar türbenin. Nineler! Kğnılarla size uğurlar ola, Ağlıyan yalnızlığa kudretli aşklar verin. Düşünceyi göklere bir gün götürmez vücut, Düne bir hatıradır kıymetle ölen zaman. Aç isteklerimizi azaba attı tabut Ebedi ölümlere kefenler dokudu han. Cahid Saffet .. Unamunonun bilhassa gençler hakkındaki düşünceleri, dikkate değer, doğru ve yerindedir. Bu noklayı «Haftada Bir»de fırsat buldukça ileri sürmeyi cemiyete karşı bir borç olarak ta- meyan ben, «Kitap Okunmuyor> başlıklı fıkram- da da, tebarüz ettirmiye çalışmıştım. O vaki söylediklerimi kısaca hülâsa etmek lâzemgelirse şunlar olabilir: Gençliği - muhakkak ki, her genci değil - alâkalandıran başlıca şeyler; adına top denilen «bir lâstik yuvarlak», beyaz perde. de gülümsiyen altın saçlı bir yıldız veya kahve köşelerinde yapılan tavla, iskanbil maçlarıdır. Bunların hepsi belki bir zevk olarak sevile- bilir, ancak.. bir gaye olarak alınamaz. Ne çare ki, aksi oluyor!... Bir genç futbol oymyabilir, fakat... O, buna harcadığı emeğin hiç değilse yarısını kültürel seviyesini yükseli- mek için okumtya ve zamanmnın düşünüşünü hazmetmiye ayırmazsa.. kendini, gene kendi, in- kâr etmiş, değil midir... İşte «Kedi Pençesi» nin beni spor aleyhtarı, 2por düşmanı diye tanıtmasının başlıca sebebi de, bunu bu şekilde düşünmüşümdür | Şu halde, şahsımı ve fıkralarını cidden sev- diğım sütun komşuma karşı söylüyorum; — Ne çareki, İspanyol romancısının hakkı var... Ve maalesef, sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur prensibi, çoktan iflda etmiştir, dostum |... Gavsi Halid Ozansoy