332 SERVETİFÜNUN Ankarada Harbiye Mektebinin yeni binasının açılışı enstantanelerinden: Başvekil İsmet İnönü, talebe safları önünden geçerken. Eski Türk Edebiyatında Sevgi Hastalığı! Bütün çaresizlikleri sayıp döktükten, kimi sabır ve mzayı, kimi canı fedayı tavsiye ettikten sonra, kimi de feyzi nazarda deva ümidi görür : Bedeni mürdeye feysi nazarın verdi haydi «Fuzuli Ötede «Galib» : Darfiyu hattı söyleme beyhude tabibim Tedbirleri illeti hiorana muhalif. derken «Rağıb» da: Muvafıkiır gene elbet mizaca şivet hikmet Tabibin olsa da kizbi marizin sıhhatin söyler diye tabib için iyi düşünüşünü gösterir, kadir bilir. Ve bu kadir- biliş «Bakis nin dediği gibi ölümden sonraya kalmamıştır : Kadrini sengi muxallada bilüp ey Baki Durup ol bağlayalar karşuna yâran saf saf Bir yandan da «Said» bir tesliginde: Çarı sad zahme düçar olsa bulur çaresini Talti yâr olanın yâr sarar yöresini Göz göz olsa bile gözler mi gözü gayri tabib Talü yörolanın........., Satırlarını görüyoruz. Burada bir münasibetle Fuzulinin «By Hekim» 1 | No. 2095—410 redifli güzel bir gazelini yazınaktan kendimi alamadım: Aşktan canımda bir pünhan maraz var oy hekim Halka pünhan derdim izhar etme sinhar ey hekim Var bir derdim ki çok dermandan artukdur veli Köy beni derdimle derman eyleme var ey hekim Ger basup el nabarma teşhis kılsam derdimi Al emanet kılma her biderde izhar ey hekim Gel benim tedbiri beyhudemde sen bir sai kıl Kim olan bu derde artrkrık giriftar ey hekim Gör teni uryanile ahvalimi Kioran günil Varimiş ruzi kıyamet kılma inkâr ey hekim Çekmeyines çarei derdimde zahmet bilmedin Kim olur dermanı derdi aşkı düşvar ey kekim Rünç çekme sıhhat ümmidin Fuzuliden götür Kim kabuli sıhhat etmez böyle bimar oy hekim “a Bütün bu bedbin görüşler için de «İzzet Monla yı kendini kurtaracak yere tutunmuş, müteselli gö- rTüyoruz : Çare eyler kendisi naçar iken Derddir hem derde merkemdir gönül Bir nefesle mürdeler thya eder Hem zebanı İbni Meryemdir gönül ia Şimdi son olarak «Meyledenler aşka bilsinler ci- ger kan olduğun» diyen Fuzulinin meşbur «Leylâ ve Mecnun» undan bizi saracak bir parça alacağım: Eserin kahramanı «Kay&» iu babası «Leylâ» yı oğ- luna istemeğe gittiği zaman, kızın babası onun halk arasında «Mecnun» diye anıldığını, kızını bu belinde ona veremiyeceğini, eğer şifa bulursa isteğini kabul edebileceğini, söyler. Mecnunun babası oğluna gelir, bunları anlatır. O zaman Mecnun şöyle der: Meonun dedi ey edibi kâmil Divane olur mu hiç dkil? Ger bende bir ihtiyar olaydı Tedbirime ttibar olaydı, Evvelden edeb şiar ederdim, Temkinimi istivar ederdim. Olmazdı bu hale ihtiyacım Kim ola ilâçla ildom Bende bu ildoa yok müdara Bir kez gamım etmem aşikâra Yokdur revişimde inkılâbım Evvelki cevabdır cevabım Ve ilâve ediyorki: İşte bu böyle, sen ehli harcaın, tedbirler bilirsin, istersen yap, bakalım tesir ettirebi- lir misin ? Babasının tedbirlerini Fuzuli eserinde şöy- lece gnlatır: Ol piri şikeste hali hayran Tedbiri ilâç edüp feravan Her kande işitti bir tabibi Gülzarının oldu andelibi İzhar edüp âna ihtiyacın