R ği No. 2084—399 “kendisine arkadaşlık eden bu yeni dosta çok alışmıştı. Genç kız, ekseriya : — Yanınızda bulunmaklığımdan dolayı çok iftihar duyuyorum. Güzelliğiniz her ikimize de kâfi geliyor, diyordu. Garip ziyaretçi, holu geçerken Glanorun ya- mından geldiğini bilmiyen Jan Delabi, amerikan âleminin en mühim bir şahsiyetini göstermek istiyerek 'Tatyananın kulağına fısıldamıştı. — Cenubu garbinin kralı Kleagl!.. Bu, tekaüd bir albay vaziyetinde, geniş o- muzlu ve uzun boylu bir adamdı. Jan, Ku - Kluks - Klanın azâsından Edvar Yung Klarktan, bu cemiyetin gizli memurların- dan ve gayelerinin, hareketlerinin bilhassa ya- bancılar aleyhinde olduğundan bahsederken, Tat- yana, düşünüyordu: Pedrle Ku-Kluks-Kan arasında ne gibi bir müşterek menfaat olabilirdi? Tatyana, onların içinden bazılarının Rusça konuştuğunu işitmiş ve bir gün merak salkasile, onlardan birini gözlerile takip ederken, Pedr, birdenbire yanıbaşında dikilmişti. — Bu meçhul adam hoşuna gitmiyor galiba, *Tatyana? Ben, buna hiç te şaşmam... Yalnız şu var ki, bu adam Çarı öldüren Goloaçekoftur. Pedr, 'Tatyananın hayretten dilsiz gibi bir tavurla kendisine baktığını görünce, ilâve etmişti: — İhtimal ki, onun elini sıktığımdan dolayı hayret ediyorsun?.. Biraz bekle! Az bir zaman zarfında onun nasıl biradam olduğunu öğrene- ceksin. Golosçekofun öyle tanıdıkları ve öyle iyi münasebatı vardır ki, tasavvur edemezsiniz... Sözün kısası: faydalı ve mühim bir adamdır. Madison Sguare parkının ağaçlı yollarında dolaşırken bu hatıralar, bu fikirler TTatyanayı daima düşündürüyor ve tahrik ediyordu. Nadejda Sergievnanın hayali bu yeni hayatı kaplıyan bulut ve sislerden nadiren meydana çikiyor; fa- kat babasının hayali onu daha ziyade meşgul ediyordu. Bazan esrarengiz küçük odaya kapa- nan Pedr Glanorun ağır başını elleri arasına almış Nikolay Melikov olduğunu zanneder gibi oluyor; fakat bir cinayete kurban giden babası- nın ölmüş olduğunu hatırlamak için azıcık bir müddet düşünmek kâfi geliyordu. Katil kimdi ? Glanordan Halef Beyin tevkif edildiğini öğ- renmiş ve kocası ona, her zamanki süküneti ile bütün vakayii anlatmıştı. Fakat Tatyana, cina- yetle kocası: arasindaki gizli bir bağlantının mevcut bulunduğunu kurcalıyan müthiş bir fi- kirle daima 1zdırap çekmekten kendini alamı- UYANIŞ 159 yordu. Gizli bir hayalet onu takip ediyordu ki, bu hayaletin hatları bazan Cenubu garbi Kle- aglinki, bazan da faydalı ve mühim bir adam olan korkunç Golosçekofunkiler oluyordu. İkindi vaktinin serinliği başlayınca Tatyana, dönmeğe karar verdi. İstical göstermeden yütü- yor ve hattâ bir lâhza kadar parkın kapısından çıkarken Flstiron Ewildinge önünde duruyordu. Nevyorkta henüz yeni bulunduğu için, büyük binaları hayretle seyrediyor; kalabalık ve daima uğulduyan hava kulaklarında akisler yapıyordu. Plaja Ötel pek okadar uzakta değildi. Ka- labalık içinde yürürken ani bir başdönmesi ken- disine kapıyı açan bir zencinin koluna dayen- masına mecbur etmişti. Pedr, eskisi gibi gene işlerile meşguldü. 'Yatyanayı görünce, neşeli neşeli bir tavurla, Halloh diye seslendi ve yanına yaklaşmağa lü- zum görmiyerek derhal içecek İsir şey ısmarla- dıktan sonra, akşama Metropoliten Öperaya da- vetli olduklarını bildirdi. Mister Kingsley onları İocasında hökliyecekti. 'Vatyana, kocasının seşindeki yütiışaklikinii ne kadar memnun olduğunu köşfediyordu. Kingsleyler, Nevyorkun o meşhur, büyük binalarından birinin taraçası üzerinde kâin, Hind tarzı mimarisinde, küçük bir villâda oturuyor- lardı, Villâ bir bahçe ile çevriliyordu. Sokak- ların gürültüsü buralara kadar gelmediği gibi, komşu gürültüsü ve patırdısından da rahattılar, Nevyorkun hemen hemen birinci sinsf salonla- rından biri olan, Etel Kingsleyin güzel salonu- nun öyle bir şöhreti vardı ki, oraya davetli ol. mak en asri bir muhite girmek demekti. 'Tatyatlımin her ne kadar bu ameril © İle mi içinde şöhret bulmak için hiçbir geti yoksa da, biraz İazli-müz'in Mister Kingsleyin iarisin. dan gelen bu daveti memnuniyetle kabat etmişti. Gece, Pedr Glanorla Operaya gittiği vakit kendisini biraz müteheyyiç hissediyordu. Kin- gsleyler en güzel ve süslü bir locayı işgal et- mişlerdi. Tatyana, locanın ön tarafında bir yer alarak oturunca, geniş salonun her köşesinden yüzlerce baş ona doğru çevrilmişti. Genç kadı- nın yanında bulunan Madam Kingsley, kulak- larında, saçları üzerinde ve boynuna bağlı platin bir zincirin ucunda, yakut, zümrüt gibi bütün mücevheratını teşhir ediyor; 'Tatyniti ise yegâne mücevherat kutusunu teşkil &dün çehresinin 8ol- gunluğu üzerindeki lâhuti, derin ve koyu siyah gözlerinden başka bir zinet taşımıyordu. — Bitmedi —