324 UYANIŞ No. 2069—384 Gülhanede Askeri Tababet Stajlarını Yapan Genç Sıvıl Hekimler Hocalarına Bir Şölen Verdiler, Candan Tezahürlerde Bulundular Her sene mutad olduğu vechile, bu sene de, geçeu sene Fakülteden mezun olan genç sivil hekimler, Gülhane tatbikat mektep ve kliniğinde altı aylık askeri tababet stajlarını yapmışlar, nazari ve ameli saha larda büyük istifadeler temin ederek orduda bilfiil askeri tababeti yapmak üzere tayin olunacakları yerlere gitmeğe hazırlanmağa başlamışlardır. Bu vesile ile bu münevver gençler, Gülhanedeki hocalarına bir veda göleni vermişlerdir. Park Otelin geniş salonlarında pek mükemmel bir surette tertip olunan bu çay ziyafetinde gençler, Gülhanede geçirdik- leri mesleki, askeri hayatın samimiyetini ve arkadaşlık hislerinin en sıcak tecelliyatını gördükleri bu mües- seseye bağlılıklarını anlatmışlar, burada gördükleri mesai, intizam ve fikritakip yolundaki imtisale değer halin kendileri için bundan sonra yürüyecekleri yolda da daima bir örnek teşkil edeceğini söyliyerek, çok candan tezahiüirlerde bulunmuşlardır. Bu arada mezunlardan Dr. Rahmi Duman Gülhane hakkında manzum olarak yazdıklarını okumuştur. Samimi duygunun ifadesi olan bn manzume, şudur: GÜL FİDANLARI Geçende günlük işden usanarak, bıkarak Yapılmış Avrupanın göbeğinde akınlar. Yurdumun tarihinden çevirdim birkaç yaprak... Ovaları çiğnemiş, karlı dağları yarmış Mümkün mü geçmişleri ansın, göz yaşarmasın Ordumuzun önünde surlar secdeye varmış, Tarihi dinlesin de göğsümüz kabarmasın! Asırlarca parlamış böyle ceddimin bahtı Vaktile ceddimize haraç vermeyen azmış Bir emri bahşedermiş esir Krala tahtı Ülkemiz üzerinde vakiile gün batmazmış Yükselirmiş yurdumda mdâmur beldeler, hanlar Bellerde boş kalırmış belki aylarca,. kınlar. Zümrüd ovalarında kişnemiş küheylânlar.. z Ji, 4 Birleşen düşmanları düsünmüş ince, ince Milletler Cemiyeti, Ren VeDoğu Afri- | 2, geyik bilekleri mertçe Bükemeyince kası Meselelerile Meşgul Oluyor ! Demişler: kan fışkıran bu benzi soldurmalı “i ; e Gükremiş göğüslere hastalık doldurmalı Yapılmış çok hileler,. bilinmez neler neler Nihayet birbirinden bahisız geçmiş seneler Bilinemez ne olmuş.. Erlere ne hal olmuş Emeller muhal olmuş, zaferler hayal olmuş... Er vermek üzereyken,. nerdeyse son nefesi Duyulmuş uzaklardan eski bir TÜRK ün sesi Beklememiş daveli.. Bırakmış kibri, nazı Ceddimiz ATİLLA nın o meşhur sihirbazı Onun ki bir zamanlar adı dünyayı sarmış terra Milletler Cemiyetinin Yeni Binası Milletler cemiyeti, Cenevredeki yeni binasında i : toplantılarına devam ediyor. Bir taraftan Almanların Biz Romayı çiğnerken orduda o da varmış, Rendeki gayri askeri mıntakayı işgal ederek Lokurno muahedesi hükümlerini bozmaları işile, bir taraftan Tesız göller aşarak: dağları dolaşarak , da Doğu Afrikasındaki ki vaziyetle, İtalyanların e Durmamış bir saniye koşmuş imdada yine lere karşı yaptıkları taarruz meselesile meşgul oluyor. ia “ ge Kai , Fakat, şimdiki halde her iki hususta da müsbet ve Geçmiş zamanın bugün göçmüş büyüklerine kat'i bir netice alınmış değildir. Bu iki husus da, Demiş ki : «Son zamanda yanlış bir yol tullunuz daha müzakere, münakaşa, safhasınd demek ye- rindedir | ; N ni v Tarihi neden böyle çabucak unuttunuz ?