8 Eylül 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

8 Eylül 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No.1889—197 SERVETİFÜNUN 233 Zühre yıldızı ve muhitindeki hava tabakaları. Zühre yıldızının eu parlak olduğu zaman mayıs ayıdır, bilahara süratle fakat tedricen ışığını kaybe den ve hâziranın nısftından sonra görülmez olur. Bu hadise yıldızın güneşle arz eraşına girmesinden mütevellittir bu suretle gittikçe ziyası bizinı tarafımızdan güçlükle farkedilen Venus yıldızı ince bir hilalden ibaret kalır. Venus yıldızının güneş ilearz arasına girmesi gayet hususi ve nadir bir manzaranın teşekkü- lünü mucip olur. Ve böyle bir manzara ancak 584 günde bir vaki olduğu için o günün fevka- lâde güzel ve havanın çok berrak olması te. menni edilir. Bu sene de bu güne tesadif etmiş ve hava çok berrak olmuştur. Donvill rasathanesinden yapılan müşahede- ler 29 hazirande en vazıh şeklini iktisap etmiş ve yıldızın etrafında yüzük şeklinde bir halka görülmüştür. Bu halka güneşten inikâs eden siya huzmelerinin yıldızı muhit bulunan hava tabakası üzerindeki izleridir. Bazıları Zühre yıldızının 24 saatte veya birkaç günde bir devir yaptığını diğer bir kısım heyetşinas- lar ise 225 günde ikmal ettiğini iddia ediyorlar, Xekdiğerine pek uzak olan bu iki iddia arasında makul ve ilmi bir mutavvassıt bulmanın şimdilik imkânı yoktur. Venus yıldızı üzerinde tıpkı kamer de olduğu gibi bir takım lekeler görülmektedir. e Bunların neye delalet ettikleri anlaşılmamış- tır. Acaba ayda olduğu gibi büyük denizler veya çöllerden ibaret midir ? Bu ooğrafi .çikıntıların ne ol- duğu bugün katiyetle tayin edile- miyor. Ancak pek zahir olan gö- rünüşlerindeki hareketsizlik ve bu xvaziyetlerindeki deymumet hase- bile bu nedbeler, Sehiapatelli'nin izah ettiği gibi, Venus'ün güneşe karşı daima birtek ayni cihetini göstererek döndüğünü anlatıyor. Demek oluyorki, mütekabil gece gündüzü olmıyan bu âlem bizim dünyamızdan bambaşka bir cihan- dır. , Zühre üzerinde hep ayni cihette görülen muay- yen noktaların bu suretle rüyeti tetkik edilirken yıldızın bu mahallinin beyaz bir bulutla örtülü ol- duğuda tezahur etmektedir. Bu beyaz perde dahi genişlemek itibarile devir hareketlerine pek müsa- ittir. Mahiyetleri hakındaki kat'i hükümler vermeğe kalkmamakla beraber âlimler şunu kaydediyorlar ki bu son defaki görünüşler bilhassa cevvihavadaki bazı iğtişaşların tabii neticesidir. Hasılı bilinen hususi: Haziran sonunda saat 23 de şafak yetlerine rağmen Zühre de henüz pekçok esrar ile örtülü bir yıldızdır. Fennin gittikçe terakkisi ile şimdiki müphemiyetlerin bir kısmının daha izalesini beklemek lâzımgeliyor, Güneş ile arz arasında Venüs yıldızının görüldüğü manzara Nesir : Süküt I Süküt nedir biliyor musun ? «Susmak ve süküt etmek bir ihtiyaçtır hem öyle bir ihtiyaç ki ncden ve ii lâzım olduğunu bilntediğimiz halde ona koşarız» diyorsun da onu niçin bitmiyorsun yahut niçin bil. m .. Bugün şen ve şakrak, yarın dini. ve çiy, bir başka gün dalgın ve düşünceli durmamızın sırrı açaba hep onda mıdır ?.. Süküt.. onu herkes tarif etmiş fakat bence biç kimse anlayamamışlır. Çünkü kimi ona Jaltın, kimi ruhi bir hastalık, ki- mi daha derine giderek uzun uzun felse!'e yürütlükten sonra kocaman bir hiçtir demiş. Görüyorsun ya bizi bazı akşam sahilin yalçın kayalarından, dalgaların hırcın sesle- rini dinlememek için evimize sürükliyen ve nihayet dört kalın dıvar iki açık pence. reden ibâtet odamızda kendisine bendeden kuvvet kolay kolay tarif edilemiyor. İhtimal sende azıcık düşünüssen ona bütün bu söylenilen fikirlerden bambaşka bir fikir söyliyeceksin. Fakat emin ol ki o da değil. Süküt o.... öyle ilâhi bir memba öyle ilâbi bir mucizedir ki onu bugün ki beşeriyetin daracık kafaşı yaşadığı halde idrak edemiyor. YAKUP SABRİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: