8 Eylül 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

8 Eylül 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# 240 SERVETİFÜNUN No,1883—197 © İTHAM EDİYORUM — 236 ıncı sayfadan mabaat — Fakat şimdi işin alay cihetini bırakalım. Karagöz var mı, yok muf bunu bize kim söşliyecek!, İki ilim adamımızın sözleri çıktıktan sonra gün- lerce bekledik: birbirlerinin fikirlerini müsbet vesika- lar üzerine istinat ederek cerhetsinler ve hakikat meydana çıksın diye.. Fakat hiç kimse oralarda ol- madı, Ne Fuat bey Mahmut Kemal beye; ne de Mahmut Kemal bey Fuat beye kendi fikrinin doğru- luğunu isbat edecek dir şey söyledi. Biz, ilim adamı diye tanınmış, fakat ilme karşı bukadar hararetsiz kimse görmedik, Bütün cihan matbuatının alâkadar olduğu böyle bir mesele ve böyle bir vaziyet karşısında susmayı biz yalnız ve yalnız bir noktaya ircâ edebiliyoruz: Fuat ve Mahmut Kemal beyler altıyüz seneden- beri ananelerde mevcut olan bu şahsiyet hakkında hiç birşey bilmiyorlar. Yoktur veya vardır demeleri sadece kendilerine , gelen muharriri bu memlekette âlim tanınmış olduk- ları için boş çevirmemek, ve bu sahada da söz söy- liyebilecek iktidarda olduklarını göstermek içindir. Fakat böyle bir vaziyet hasıl olunca ikisi de susmak mecburiyetinde kaldılar pe ai ve Mahmut Kemal beylere goruyorum: mki bu işi bilmiyordunuz, ne diye karış- tanızl Ve kinini karığtınız, ne diye il ekime doğruluğunu isbata çalışmıyorsunuz! Ve.. bu mesele- de en iyi malümatı olan edebiyat muallimlerimizden Enver Kemal beyi — senelerdenberi yaptığı tetki- katın neticesini ortaya koymadığı için — mualıaze ediyor, ve bu vaziyet karşısında notlarını biran evvel ueşre davet ediyorum. Sehap Nafiz aa m m am m —— Hediyeler — 237 inci sayfadan mabaat — metçim de iştirak ettiler, bütün gece afiyetle yedik içtik, Son şampanya şişeleri, son sigaralar da eridi... Biraz sonra iki plak birden çalalım derken grame- fonu da kırdık... Kırmızı balık, kavanoza şampanya doldurduğum için sarhoş olarak öldü... Her şey uçtu gitti... Bir varmış, bir yokmuş, 3 kânunusani de birkaç kelime yazıh bir mektup geldi... Aziz yavrum, Karımın ayın dokuzunda senei devriyesidir, bu- nun için bir müsamere vereceğim. Bir sürpriz yap- mak istediğimden bütün lâzim olan şeyleri aldım ve sana yolladım, 7 kânunganide hepsini bir araba ile aldırtacağım. Gözlerinden öperim, yeni geneyi tebrik ederim... Amcan Nuri Mektup 27 kânunuevvelde verilmişti... Postacı sene başı tebrikleri dolayısile biraz geç kaldığını söyledi... Nakili; Ferzan Sipahi Türk güzeline İşittim: Gelecek... Bin bahardan, Yüz bin yardan, Seçilmis bir çiçek... Gittim: Karşıladım; gördüğüm anda, Ruhumda bir gurur, binbir gurur uyandı. uramda;... bir sevinç Işığı yandı.. Gülerken, İnce dudakların çok kıskandığı; Senin, Benim, Ve herkesin İnci sandığı, O benli diş acap başka kimde var!.. Hani masallarda: İbrişim saçlı, Yay kaşlı, Mânâlı ve Şirin bakışlı Güzeller varmış,. Hani masallarda: İnce gülüşlü, Kıvrak bükülüşlü Dilberler varmış... Şimdi sen; Kara bahtı deviren, Şarkın, rüzgârı oldun.. Hasret dolu kalplere neşe veren; Vatan, baharı oldun... Seni dün; . Doğururken anan, Sevinmişti baban... Ya bugün!... — On sekiz yıl sonra da — Seviniyor bir vatan... Tayyareci birinci mülâzım & e m e er AHMET İHSAN Matbaası Limftad

Bu sayıdan diğer sayfalar: