No. 1847—102 SERVETİFÜNUN 93 Bu asil ananenin en Badık nigehbanların- dan olan Galatasaray'ın güzide evlâtları, bu Benenin ihtifalini tertip ederken, ilhamlarını daha nimetşinas bir membadan alarak, bu ihtifal için Tevfik Fikret'in bizi terkedip gittiği günü değil, onun bir yıldız parlaklı- gile afakı san'atimize doğduğu günü intihap ettiler ve bu ihtifale Fikret'in ciamaniyetini çürüten bir mezardan ziyâde, ruhaniyetine mutaf olan bir irfan yurdunu daha lâyık buldular. “Rebabı Şikester mübdiinin fanilere mu- kadder olan * ölümle değil, lâyemutlara has olan ebediyetle alâ&kasını gösteren bu nüktede nekadar hakikat varsa, Fikret'in sönmez hatırasını çiçekleri solmuş ve toprağı çatlamış bir mezarın başında değil, ona ilk feyzi irfanı vermiş olan bu ilim müessesesinin vakarlı çatısı altında yapmakta da o derece irabet vardır. Şevk ve heyecanlarını bu isabetli ilham- dan alan Galatasaray gençleri, nimetşinaşlık yolunda bir adım daha attılar ve Tevfik Fikret,in bundan ğotuz sene evvel,( kıymet- naşinas bir muhite küserek buradaNterkettiği Tevfik Fikret, ölüm döşeğinde kürsüye bedel, ona gene burada, fakat bu gefer hiç terkedip gitmiyeceği başka bir kürsü verdiler: Onu vicdanı kadar temiz bir mermer ve ahlâkı kadar sağlam bir tunç parçasile mekteplerinin daima canlı ve sevimli bir gençlik hayatı kaynaşan bahçesinde bir fazilet mihrabı olarak tecessüm ettirdiler. Edebi olduğu kadar ahlâki bir rüşte de delâlet eden bu hareket, hakka ve fazilete karşı gösterilecek hürmetkârlığın en yüksek- Tevfik Fikret, Aşiyan'ında lerinden ve Galatasaray ailei irfanı hesabina kaydolunacak kadirşinaslıkların en büyüklerindendir. Kalpleri bukadar civan- mert ilhamlara açık, seciyeleri bu derece şuurlu tesanütlere müsait olan Galatasaray gençleri, hakkı nimeti her şeyin fey- kinde tutan Türk milletinin öz evlâtları olduklarını ispat ettiler. Galatasaray gençliğinin sicilli ahlâkında çok şerefli bir sahife işgal edecek olan bu 'kadirşinaslık, en büyük sitayişlere lâyıktır. Efendileri Demin buraya girerken belki dikkat etmeden önünden geçtiğiniz ve fakat biraz sonra buradan çıkarken önünde bir vakfei mürakabe geçirmek ihtiyacını behemehal hissedeceğiniz mermer ve tunç parçası, hürriyetin, adaletin, hak ve faziletin sütunları üstüne kurulmuş büyük insanlık mabedinde bir mihraptır. Bu mihraba teveccüh eden nazarlar, orada her şeyden evvel bir cazibe kaynağı, bir iffet ve necabet memba göreceklerdir: Bu, Tevfik Fikret'in hiç eğilmemiş ve hiç bir zaman önüne bakmak mecburiyetini hissetmemiş olan temiz ve vakarlı nasıyesidir.