548 UYANIŞ N0.1720—35 Saffeti Ziya kılmayan İstanbulun ailelerinin en hürmete yetişdirdiği Saffeti Ziya Gitdikçe izleri bile yüksek ve temiz eski şayan bir tanesinin mektep tahsilini ve aile ağuşunda nezih terbi- yesini tamanı ası ona mükemmel etmiş, ba i kalemlerinden çok kibar Fransızcayı da öğretmiş ve Ba! birine girmiş idi. O çok yakışıklı, ve ciddi surette bir tahsil görmüş olduğu için vaktın Sadirazamı Sait Paşa bir iradei seniye çıkartıp Safieti Ziyayı şurayı devlet Saffeti Ziya Beyin eski resmi Servetifünunun 22 Temmuz 1326 tarih ve 1000 numaralı nushasından azalığıyla beraber kendisine damat yapmış idi ve ruhunda daima kuvvetli bir izzeti nefs taşıyan bu münevver delikanlı Sadırazama iç güveyi oluvermişti. Saffeti Ziya Sadırazam damatlığıyla uyuşamadı; izdivacı mesut olmadi; sedaret ko- nağını bırakup çıktı ve gelip, «Serveti fünuna» girdi, Recai zade Ekrem merhumun himayesi ve 'Tevfik Fikretin riyasetinde kurulan. «Edebiyatı Cedide» gurupu bir kıymetli arkadaş daha kazanmıştı. Ben Saffetiyi o zamandanberi kendisini hiç sarsılmıyan yürekten bir muhab- bet ile severdim. Bu sabah ,« Adana» Tireninin getirdiği postadan çıkan gaztelerde Satieti Ziya- nın Büyük Adada baloda, gece yarısından sonra yeni tanırım ve Değirmendere 206 temmuz 1929 birdenbire üzerine fenalık gelip bu dunyaya veda ediverdiğini okuduğum dakika çok hazin ve garip hislerin tesiri altında kaldım ve Safieti ile otuz seneden ziyade devanı eden hakiki muhabetimizin bütün safhaları gözümün önünden geçmeğe başladı; Bunlardan bir tanesi çok uzak değildir; beş sene evvel idi; Saffeti, muhterem hemşiresi « Nezihe » Hanımefendinin köyündeki yalısında oturuyordu; bende o yazı Çubuklıda geçiriyordum ve bir birimizi çok sık görüyorduk, bir gün iki arkadaş sandal ile tenha bir zamanda Göksuya gidip o derenin mazisindeki haşmetli hayatını hatırlıyorduk. Birdenbire banı dönmüş ve demişti: — ihsan; Boyacı bilirsin ya, ben iyi yaşamağı, Saffeti Ziya B. merhum neş'eyi çok severim; madem ki yaşamanın mut- laka sonu vardır; gönlüm ister ki vakti gelince neş'e içinde ve kolayca ölüvereyim. — Adam şimdi hüzünlü sözleri bırak, bahs- ettiğin neş'eye uymaz! — Yok! hem gel, birbirmize söz verelim, ben senden evvel gidersem bu dediğimi unutma, ve benim için yazacağın mersiyenin Satırlarına ilave et! — Devami (552) nci sahifede —