208 UYANIŞ Sinemacılığın esrarı Sinemacılığını mi cak yirmibeş senelik bir mazisi vardır.Bıl- hassa umumi harpten sonra fevkalâde terak- ki, tekâmül etmiştir. İlk zamanlarda, si- nemacılık tiyatronun taklidinden ibaretti. Sahne dekorları için- de hadise cereyan ettirilirdi . Mama- ji sinema artistleri, e tiyatrolar da çalışan sen'atkârlardı. Fakat bunlar, kendi ikti- darlarile (o sinemacı- lakta muvaffakiyet te'min ederlerdi. Halbuki amerika- hlar, filimi çevrilen maceranın dekarla- rını bizzat hayat ve tabiatten almak üstü- lünü ortaya attılar. Rol olan sen'atkârın ses, jest, mimik ha- enne ehemmi- yet vermediler. Bi- lakis, erkeğin | Ro- dot Valântino | eibi kadınları teshir ede- cek kadar gürbüş; | Liyadöpöti |, | Po- lânegri |, |Gretagar- bol gibi erkeklerin sinirlerini uyandıran atletik artistleri ara- dılar. Bu suretle, sinema insan'zevki- nin tabii bir makesi oldu ve sinemaya karşı beliren rağbet günden güne arttı. 8 1 1€ Rejisörler, büyük bir eden farksız olan stadyoları yap- tılar. Sinema şen'at- kârları gâh bir glad- yatör, gâh bir hetair gibi bazusunun kuvvetine, vücudünün tenasübüne güvenerek kendisini teşhir etti. Dikkat edecek olursak, kurunu ulâ ile kurunu vustadaki insan zevki bu gibi basit çıplaklıklardan Amerikada yeni parlıyan yıldızlardan Matmazel | Nansi Karol | No. 1698—13 mütheyiçti. Ozaman- ki realist hoşlanma, cemiyetin tiyatro,ten- kit, şiir v.s. bedii sen'atlerin ufuklarını tehdit etmiştr. Böy- lece, beğenişimizin ideali kaybolmuştu. Nitekim Roma ve A- tine cemiyetlerinin re- alist medeniyetleri, hi- ristiyanlığın semavı nazariyeleri altında kaldı. 3ugünkü Avrupa medeniyeti idealist san” atkârların eseri- dir.Orada, her artist ibda ve tevlit ka- biliyetini haiz ol- malıdır. Cemiyetin felsefe, sen'at fikirlerini id- are eden her hangi mesleğe mensup bir san'atkâr; insiya- ki hareketlerin mü- messili değildir. Her zaman yaratır, ve bu yaratıcılığın fel- sefesini şiirlerde, te- nkitlerde insanlara aşılayan bir şahsi- yettir. biybiliriz, ki bir artist, ameli bir teşpihler, motor de- ğil, dinamodur. Amerika sineima- clığı , Omedeniyeti hazırlıyan bu zihni- yeti kökünden kopa- rıp atmıştır. Onun için, sen'atkârın be- deni , , Amerikalıya ve im - kâfi gelmektedir. Meselâ, güzellik mü- sabakasını kazanan bir kız, nekadar ca- hil, sen'atten haber- siz olursa olsun, yine bir yıldız olabilir. Bü Amerika iptidai- liğı,sen'atin diğer şu belerini de istilâ et- mektedir. İşte musikide de.cazbandla başlıyan bu tarz,aynı iptidailiği dünyaya yaymaktadır. Beşeriyeti tehlikeli kurtarmalıdır! bu inhimaklerden Mes'ul müdürü: MAHMUT SADIK