No. 1695—10 ber matbaacılığın türkçeye tabikinden iki asır geçikmiş ve geçen müddet içinde zayiatın telafi haddine gelmiş olmasını, mefharet olmasa da kuvvetli bir tesliyet addedebiliriz. 'Darihi tab'ın icadından Türklerin bihaber kalmadığını gösteriyor. O halde nasıl olmuş ta güzel türkçemiz kendi ülkesinde matbaalara gire- bilmek için bu kadar uzun bir intizar mecburi- yetinde kalmşıtı? Bu gün ziyaretine geldiğimiz sergiyi vücude getirmek munhasıran himmetin eseri oldugu kadar bize bu fırsatla Türk matbaacılığınin da güzel bir tarihçesini bastırıp vermiş olan Selim Nüzhet bey, kitabında bir takımı ihtimallerden bahsetmişlerdir. İhtimal ki bu ihtimallerin hepsi varittir, ihtmal ki Türkler elle yazılmış olmıyan eserlerin daha çok nefis olmasından bu nefaseti o günkü matbnacılıkta göstermek kabil olmamasını isteme- yorlardı. İhtimal ki hattatlığın vazıyete hâkım bir iktisatçı san'atı halinde bulunmamasından ileri gelmiş bir sebep vardı. ihtimal ki devir devir iş başina gelerek kendi güuünü hoş geçirmekten başka bir şey düşuünmediler. Bu icadın tatbi- kinden hasıl olacak büyük menfaati kendi küçük hislerine uygun bulmıyorlardı. İhtimal ki tedrisü terbiye sistemi söze ve file istinat etmekten ileri gitmemişti. fakat en kuvvetli bir sebep olarak ilâvesi lâzım gelen şudur ki okuyup yazanların binde bir addoluna- bileceği bir devirde yaşıyorduk. Eski bitişik harflerle matbaacılık etmk biti- şmiyen haflerle tabıdan daha güç, daha karışık, dahı marifetli idi. Harlelri değiştirmek fikrini tahakkuk ettirmek kendine mukadder olan milli kahraman doğmamıştı. Arzedilen öbür sebeplerden doğan güçlükleri göze aldıracak kadar efkâra yumuşaklık vermiş addolunabilir mi di? İşte bu gün ogünkü vaziyeti düşündüğümüz zamandır ki iki asır. evel vaziyete bilistikak hâkim olan ve *Türkiyedede kitap basmagı istilzam eden Damat Türk İbrahim paşanın arzüsini, ve bu azmile ilk Türk matbaasının teessüsünde amil olan Türk 28 Çelebidi. İbrahimden evel; aslan Macar da olsa neslen ve harsen Türk olan Müteferrika İbrahimin gayret ve himmetini okadar büyümüş bulur ve bir'z sonra göreceğimiz eserlere Türk medeniyetini garp medeniyetinin aşısı ile kemale getirmek için daha o zamanlâr "Türk ruhundan doğan hamlenin inkâr kabul etmez meylini UYANIŞ 147 kabiliyetini kuvvetini buluruz. Müşkülleri ikti- ham edenlerin nasıl daima galebe çaldığını görürüz. Türk matbaacılığı geç başlamış, fakat ge- çen zamenı telafi haddine varmış olduğunu arzetmiştik. ' Sergimiz, bu sözümün delillerini tamamile ihtiva edecek kadar geniş değildir. İki yüz sene evelki ilk matbaanın harflerini bizim devrimizi kıskanmaya zemin bırakmıya- cak kadar mükemmeliyetle, gene Istanbul da hakikaten Türk matbaacılarının, Müteferika İbrahimden Alâeddine kadar neler yaptıklerimi gene Selim Nüzhet beyden öğrenmek ve bu günkü sergiyi daha büyülterek milli müzemi- zin iftihara medar bir köşesi haline getirmek arzumuZdur. Lâkin o gelecek günleri bekleme- den bu günkü eski eserlere bakarak Türk se- ciyesinin omatbaacılıktakı inkişafını gururla takıp edebiliriz. Bu eserler gösterir ki, Türkün kendi güzel dilinden aldiği kelime ile aşlandırdiği matbaa, pek güzel yazılmış ve dökülmüş harflerle baş- lamıştır. Mürekkepleri nefistir. Dizi yanlişsız, tabi salımdır. Tertip bugünün buyuk ilmi eserlerinde kabul edildiği gibi, geniş kenarli, haşiyeye elverişlidir. Kâğıt fevkalade nefis, sağlamdır. Bısılan eserlerin ilmi kıymetleri yüksektir. Fiatlar ehvendir; sahei ticarettden ziyade umümi fayda düşünülmüştür, ve bütün bu evsafı, devrin mümasil eserlerile rekabet edebilecek mevkidedir. Türk matbancılığının bu başlangıcını, bütün mahdut, dar kalmasına rağmen Ebüzziyalara, . Ahmet İhsanlara kadar takip edersek Türk kabiliyetinin. matbaacılıkta gös- terdigi feyzi daha yakından tanınmak mümkün olur. Mahsulündeki revac azlığına karşı harf- vasıtaların lerden mütevellit müşkülâtı ziyade olduğu hal- de bu kadar büyük tarakkisi, her zaman meş- kür görülür. Bügun ise iki yüz sene evel eski harilerle matbaacılığa geçen türkçemiz, yeni harilerle yeni bir inkişaf başındadır; ve hatta iddia ede- biliriz ki, iki aydan ibaret bu yeni başlangıç, ümit olunduğundan çok fazla yol almıştır. Bu gun yeni Tütk harflerile çıkan gazete- lerimiz ve yeni kitaplarımiz bu harfleri kullan- makta bizden beş asır daha yaşlı olan milletler değilsede onlardan daha evel feyz alan bir çok milletlere yaklaşmış, belki de onları geç- miştir. Bunun için Türk matbaacılığının ma- gisi eski harf devrinde İbrahim Paşaları, Çe- Devaml 150 nci sahifada —