- . Ş N S ÇiktA, Sayr 16 Fransızca, —İngilîzcğ,“ Almanca... bütün Hsanlara “ tercüme ve'neşredelimi. Hıristiyanlara hakikati gosterehm Teslis dininin bozukluğunu, tevhit : in yüksekliğini ve hakikatini gösterelim, / Onlarr irşat edelim. Yapılacak en muh.ı.m İŞ bu—_ dur. * Allah Tazı olsun, Izmıı de <cSu1eyma.n Kül- çe bu mühim işi şahsaıı yapmak. Bimmet “ve gayretinde bulunmuş. İmanlı, şuurlu, hamiyetli; fedakâr bir zat. ((Muslummılar' Dikkat!» dıye bir kitap yazmış. Meşhur ti büyük âlim -Rahmetüllah Efendinin «İzhar-il-Hak» unvanlı eserinden bazı parçalar almış. üm ya, bu eser Huistiyanlarla yapılan “mühim bir dint mübahaseden ibarettir. Vaktiyle İngilizler Hindistanı istilâ ettikten bir müddet ' sonra orada protestanlığı neşre baslamışlardı i burada olduğu gibi, papaslar bir harekete geçtiler. Rahmetullah Efendı namında- ki büyük Müslüman âlim ve raüicahidi, papasları aleni 'mübahaseye davet etti. Papaslar bu mü- bahaseyi kabul etmek zorunda kaldilar. Mühim -zevat huzurunda bu mübahaseler cereyan etti. Çetin münakaşalar oldu. Nihayet papaslar ilim meydan Mmuharebesini terk ettiler. Rahmetullah Efendi' büyük ilmi zaferi kazandı. Papaslar bu ilim mahkemesi huzurunda pek fena maglüp ve' mahkünı oldular. Bundan sonra sinsi sinsi ça- lışmaktan başka hir caıelerı kalmadı. : Rahmetullah Efendinin bu galebesi bütün İslâm dünyasında takdirlerle karşılandı, ve kı- ““yamete kadar bu ilmi zafer devam edecektir. - * Bu eser, İslâmın Hıristiyan papaslara karşı en büyük bir.zafer. âbidesidir. : İşte muhterem muharrir, fedakar mucahıt Suleyman Külçe, bu eserden hulâsaten bazı par- .çalar almış ve bir kitap halinde neşretmiştir. İzmirdeki misyonerler bu eserin intişarından çok-endişe ve telâş göstermişler, «Hakikate dik- katl» namıyle bir broşür nesıederek cevap Vver- meğe teşebbüs etmişlerdir. Süleyman Külçenin, kitabına yazdığı mu- nakledeceğiz. Bu suretle Hıııstıyanhgı propa- . ganda yapmak istiyen yabancı ve yerli misyo- nerlere karşı dleti şuımek istedikleri bâtıl dâva- “Tarının ve akidelerinin mahiyetini göstermiş ola- * Mukabil. 'SEBİLÜRRESAD -çeşit. gidiş sezilmektedir. “âleminin 2dğ . cağıi veE bu eseri muhtelif Hıristiyan lisanlarına : tercu.ıııe ettirerek İstatıbulda, Beyoğlunda, kilişe kapılaı ında, Hıristiyan mektepleri inde, Hıristi- . yan müesseselerinde neşredeceğiz, Hattâ Vati- kan meddahlarının delâlet ve himmetiyle Papa- nın sarayıma göndereceğiz. O, meşhür mürtet «Türk reisi ruhanisi» dedikleri şark misyonerle- vini yetiştiren müeSsese şefi de okusun ve cevap versin, I_ngıhzce nüshalarını Amerikada, İngilte- vede neşredeceğiz. Siyonizm ve farmasonluk teh- likesi kadar, misyoner . tehlikesi de genişliyor. Müslümanlar tedbir almakla mükelleftir. Türk, iman' kalesini dusmanlzud teslim etmiyecektir. .BU KİTABI NIÇIN YAZDIM ? -- Son zamanlarda İslâm vatandaşlar arasında: 1— Dinsizlik, B mn Dme karşı laubahhk B— istiyanlığı sevdirmek için yapi- lan propagandalar karşısında lâkayıtlık gibi üç Bunlaım amilleri . ve neticelerini mutalaa edeli DINSIZLIK Uzun asırlaı boyunca yaşayan Za- manlarında kendilerinden beklenen hızmetleu yapa yapa bugünkü modern ilmi yarattı. dan varlığın yalnız maddiyattan ibaret oldugu— 'nu, ruhi ve onun moral kıymetlerini inkâr ile ta- hayyül ve faraziyelerin yalnız müshet ilimde bir “tekâmül âmili bulundugunu sanan bir sınıf tü- redi. Bir bakımdan biz; bu netıceyı begemyoruz, çünkü onu ulaştırmak istediğimiz gerçek için bir . | merhale sayıyoruz: Bakm niçin? Meselâ: Astro- * nominin «Makrometrik» dediği en göniş ve'bü- 'yük fezalar ve keza hassas aletlerle arasında a- kılları durduran ' öyle iki sonsuzluğa varılmak- tadır ki bunun mantıki neticesi o türedileri fizik ve kimya müşahedelerinin üstünü ve maddiyat . maverasının araştırmalarına ve ora- İlar için de tahayyu]ler farazıyeler koşmalarma sebep oluyor da ondan - İşte maddecılerm yür u.meL zoıunda olduk- -- ları bu sahaları; dindarlar daha önce nüfuz et- >meğe çalışmaktan bir zaman fariğ olamamışlar- dır. Hattâ bunlar bu araştırmaları aynı ibadet saymışlardır. Gerek fizikçiler, gerekse metafizikçiler ken- “di kudretlerinin fevkindeki duygularının esrari “karşısında o iki âlemin de yekdiğerini tamam- ladığına elde ettikleri delillerden mülhem ola- rak kani olmak zorundadırlar. Desteksiz kalan