Cılt 1 Sayı 16 D Szysazsi e ee A, Yazan: CEVAT RİFAT ATİLHAN ——— —————— — ——— Siyon cânilerinin insanları, cemiyetleri, hü- kümetleri tahrip ve ifsat için hazırladıkları ca- niyane programiın maddelerini eğçeri şayıda hay- vet ve nefretle gördük. Onlar bu-ptogramın ya- lan olduğunu 1stedı.k1eıı kadar iddia ve hâdise- |- Tere tıpatıp uyan belagatmı mkaı ededuısun— lar, isbatı üşer. Şikago Hahamı Şulman'ı haıekete getiren bir.korku ve telâş, Siyon katilletinin oynadık- <lavı tehlikeli oyunun er geç kendileri için ebedi bir felâket teşkil edeceği merkezindedir. Bu Amerikalı hahama göre, Yahudilerin dünyaya ektikleri fesat tohumunun bir gun kendılerım behemehal bBoğacaktır. nyadan intikam almak i için 1939-45 ha- - muısuzuna altmış milyon insan kanı katan Si- yonizm, ariıklığmı son haddine vardırarak peıvasızca «Filistin»'e saldumakta bir beis gör- memiştir. Almanlarıı Sudet Ahnanlau buhanesıyle Çekoslüvakyaya tecavüzlerini vzıhset sayaıı me- deniyet dunyası bu namert tecavüz önünde şa- mit Ve sakit kalmıştı: Sebebi de Yahudıleıın SEBİLÜRRESAD — 0 . İ SAD YN Proâoksllan subaşlarını tutmuş ve koskoca insanlığı, yir iki halkalı bir zincire vurmuş olmasıdır. Fakat bunun zaman zaman aksülâmelleri gör ulmeınış değildir. Daha da görülecektir... aHiksad.21-24» te şöyle yazılıdır: «Göze göz, dişe diş!z» «Osee 87» de: «Rüzgâr ektiler, fırfı- na biçecekler» -denmektedir. Ve nihayet bir Amerikan gazetesi- sesini şöyle yükselterek: ((Inaanlar çektikleri büyük ıstırapların sebebiz ni öğrenirice, Nevyorkta mücrimleri asacak kâfi derecede fener direği 'bulamıyâcaktıî» diyecek kadar ileri gitmiştir. 8 n Dehşet ve tiksinti ile oküduğumuz Siyon canilerinin programının. başlıca hususiyeti «es- rar» dır. Bunun için gör ünmiyen düşman, dün- ya üzerinde bir Yahudi saltanatı ve bu salta- natın Filistinde temellerini kurmak i için kulla.n- dıgı manevraların milletler tarafından ogreml— “memesi için elinden gelen her şeyi yapmıstu Ve _yapm'ıktac pıoaıaınm tatbik mevkiine komnamıs tek bir maddesi var mıdiır? Bu protokolların dogıulugu Vak:ılaıa ıstı-_ ’la_ıııoveı tasvu gazetesinin ö/Ekim/ 947 tar ıh- © H nüshasında şüyle mütalâa ediyor: o «Milli benliğin kayi bo].maınası en sön hangi ta bağlıdır. Bunu unutmamak eşsiz bir evvel sarıldıkları son tahlisiye simitleridir. Bazan. dil kayboldulktan sonta bi muhafaza etmi . lekanlera, Oıta Avrupaya; bafı Âvrupı ftâ küzey Avrupa: Ia.rı mııetleım terkibine dahil olmuş ve onlaım için- de erimişlerdir. “Hunalar böyle, Avarldı boyle Bulgarlar : böyle. Yüzde bir denecek kâadar ir kısmı müstesna 0l- mak üzere hazarlar boyle, Orruzlaı böyle,- Peçenek- “ Ter böyle, Kurbanlar böyle din farkları zail oldukta_n' SORNTA dil de dayanamıyor.» : Demek ki bu zata göre de-din Milli henlı- ğin mühafazası için biricik kal'a imiş.- 3a DINE KARŞI LAUBALILIK Dörk Haymın «Din hayatının. iptidat şekil- “bu kadarla kalmıyor ki, leti»'adlı Lııtabmın 9 ühleti sahifesindek çi: «Esas itibariyle hiçbir din yoktur'ki yallış ol- : sun, Hepsi kendilerine göre doğr rüdur. Hepsi de be- serin varlığının muayyen ve malüm ŞAT tlaıına, fakat - muhtelif. suretlerle, tekabul ederler.» : Mealindeki felsefi gö umullendııeıek ' Üşü . cocuklaııınızı_ı sosyoloji kitaplarında. yer aldı. Yani evlâtlarımıza ezarar yök,.. her din. iyidir hangisine isterseniz ona girin» mânasında olan' bu telkin bizce Bafletle yapılmış bir - cinayet- tit Boyle _yetı tirilen ge—iıçler' diude*lâu'bali]i— ğe koyuld Evet; hır gencin domuz eti. Jemesıyîe, ya- hut kızlar peşinde kiliseye gitmesiyle * kıyamet - kopmiyacağını takdir edenlerdeniin; Fakat bu; arın 1unde fel. sefe doktorası vermiş gençlerimizden tutunuz da, alelâde orta tahsiliyle kalmışlara kadar her gün giydikleri elbiselerinde kaç cep oldugunu bile öğrenmeğe lüzum görmeyen “gençlerimiz | , ulu orta dini hakir görmeği bir marifet, bir bil- “ gıchk sanmayı Âdet edinmişlerdir. Bu aglana— İ cak bir moda değil midir?