B 104" K Ce S“EBİLÜRRESAD Cit 1; Sayı T Sıyomzm, köomunizm ve farmasonlugcı kcırsı beynelmılel dunya teskılatı BAA Yazan; CEVAT RİFAT ATILHAN Bu teşkılat'n buyuk kongresmde söyledi - - ğim nutuk: «Muhterem efend ler 'u tarihi celseyi acıyoıu.m Boylece asırlar— danberi insan cemi; e bu cemiyetlerin huzur ve saadetine tuzak kurmuş olan sinsi ve 'cani teşekküllere karşı, tarihte ilk defa olarak : dünya milletlerinin hareket ve faaliyetine geç- * tiğine de şahit olarak, derin bir teselli duyu - yorum.. Azız aıkadasl ö Memleketlermden buraya' kadaı zabmet edip teşrif eden, sizler gibi muhtetremi İnsanlar, . . bu*'fun derdine dermari aradığımız mühlik ve beserı hastalığın bütün feci tezahürlerini, tah- ribatını, neticelerini tam 'mânasile bilen ve id- râk eden kimselersiniz. Bu sebeple' sizlere, bu mevzuun tefeııuatma dair 'söz soylemeyı bu hürmetsizlik sa; Bizler ancak kendı memleketleınmzm ka- -nun ve âdetlerinin müsaadesi mshetmde, mıllet— lerimizi tenvir ve itşad etmek suretile hem ken dimnize, hem 'de insanlığa hizmet etmiş oluruz. Bu . banta. kendı hesabıma — söyleyeceğim başlıca söz, şu. olabilir: -Cürmlemizin müşterek üç düşmanı vardır. Bunlar. Siyonizm, Farma - sonluk e Kamünizmdir. Her üçü de ayrı ayrı * gibi gözüken, fakat haddizatında bir tek gaye, bir tek hedef t kıp eden; insanlık duşınanı te- . şekkülerdir. Bizim gibi | sağ ve salim düşünceli ınsanîa » yın, bü muzir, fesatçı. cemiyetlerin. takip ettiği sistemler ve metodlarla çalışmamıza imkân ol- madığı içindir ki, yâni bizlerin Allah korkusu . ve vicdari kâyitlerile mukayyet ohnakhgımızdn ki -hasımlarımızın daima bize kaısı muzaffer olmamalarını temin ediyor. Çünkü: bizler, ya - lan söyliyemiyoruz. Onlâr bol bol, ferah Ieıah söylüyorlar ve hiç bir yüz kızartısı duymuyor- ar. Bizler, namuslu insanlara, hattâ düşmanla-' rımız bile olsa, iftira edemez, cürüm tasni' e- demez haysiyet ve. namuslarına tecavüz ede- me üşmanlarımız böyle asalet ve necabet * kayıtleımden azadedıı Bizler teskılatsız ve da- < -ginik bir haldeyiz. Onlaı şayanı hayret bir te- ” : sanüd ve disiplinli teşkilât içinde çalışıyorlar. Şurasını da söylemek yerinde ve lüzumlu- .dur ki, hadldizatinde. düşmanlarımızın, tarihin * hiç bir devrinde sürekli bir “surette bir birlik - gösterdüderi görülmemiştir. Onlar, daima kıs.- kançlık, ayrılık" ve fesat içinde yaşamışlardır. Hattâ, hepmız iyi biliyorsunuz ki,. Romalılar l “memleketlerini tehdit. ederken- dahi- bunları v düşmanları: a]eyhme birleşeceklerine, birbirle - / rile mücadele etmiş ve yurtlarını kaybetmişler- (dir. Bundan cıkardıdımız müâna, şudur ki: On- . bizlerde görülen.bu lâkaydi güvenmede, haddizatinde makul - ve meşru hak- lar etrafında samimi olarak bırleşmek Lmkan-ş İ larından dogma_ktadu a Ne olursa olsun, kaısımızdakı tehhke bu— yü u üç kuüvvet, yâni faımasonhık ko-. 3 —munısthk ve siyonistlik, bugün dünyayi dikta- törce' emirlerine râm etmiş olmasına rağmen, * henüz hırsını teskin etmiş, hızını almış değil-: dir. O, yeni yeni yangınlar, yeni yeni haileler icat ederek ve beşeriyeti korkunç bir tereddiye sevkederek kudurmuş hısleımı teskin etmek ıs-,i tiyor. Kanaat edeceği mevzu, duracagı .hudut yoktuı : : O halde ne vapmak lazımdır" Boyle seHeri. kolları bağlı beklemek mi?.. Düşmanlarımız yar' lan iftira ve her türlü alçaklığı mubah goren, pıopagcındalarmdan lxeıkarak bir: yere sinmek” mi lâzımdır Daha cumlemı/, bu masa etıafmda toplan- madan evvel, her kimle görüşmüşsem, bu mub-- terem zevat, memleketlerindeki - satılmış: bazı gazetecilerin bu saygı değer insanların şuradan buradan para aldıklarını, şu veya bu rejime hiz- * met ettiklerini ilân *ediyorlarmış. : Demek olqy_or ki, - düşman, _muayy_en bir propaganda ve- sistemli.bir mesai ile iş görmek-: