Knr'nk' HâfızA kl eddin Beym bütün Izmı halkmı mutees d ederni Eıkrasına karşı Sebılur t ler ederiz. Mumaıleyh gibi ciddi bir Muüharrir den böyle bir istihfaf beklenmezdi. Tuıklugun : zekâsıni 'hiçe saymak değil, takdir etmesi icap | “ederdi. Aynur ile yakından alâkam olmak hase- nebile: gosterdıgı bu müstesna kabiliyetle bütün Türk miHeti"iftihar eder. Belki' de yarın bu çocuk ' Türk milletinin. aiıfe, sahha, nezihe en buyuk bir âlimesi olur. Kucuk yasta hıfzı Kur anla cocugun dimağı ka birşey değildir.: Yorulmak soyle duksun, bi- lâkiş akıl ve zekâsı daha zıyade fazlalastı, in- , 'kişaf etti. Zaten çocukta öyle yü Tmüş- |teşna bir kabiliyet var ki, Kur'anın her salnîesı bırkac ,okuyuşta hâfızasına hemien nakşolunur- du. Gunde ancak -birkaç saat meşgul o].makla dokuz ayda bütün Kur'anı Kerimi su gibi ez- - berledi, Sonra da bir-ay, her gün on cüz'ü oku: , Inak suıetıyle tertip yapmak; yedi, altı beş ve * -ler çocuktaki yüksek zekanm hayranı oldular. Okuduklaıı âyetin 'cüz, sahife ve satırına kadar cevâp verdi. Sonra bu müstesna zeka sahibi Türk Oyav- - rusu Kur'an yazısmdan başka yeni harfleri de okur yazar. Tevelludu gâl mayis ayıdır; Şimdi | sekiz yaşına bastı Yanında mecmuayı okuyup da konuşürken Sözlerimizi' derin bir alâka ile dinledi, dinledi de sonunda'kemali saffetle ağ- zından şu sözler döküldü: — Amcam niçin benimle alay etmisş? Feria bir şey mi yapmışım?.. ayır kızıam, dedik; senin yaptığın en güzel bir şeydir. Milyonlarca çocuk içinde' sen » mümtaz oldun.r,Seı.n Türk milletinin nuru ayni- - . sin.! : ; . c İbrahim Alâeddin Bey-fikrini tashih etmeli ve bir mucize olan bu_Türk'zekâ'sı“kâişısmdâ reşad'ın - cevabını ( | 'okuduk. Çak. memnun olduk Candan teşekkür- biyle bu çocuktaki harikulâde zekânın hayra— . nıyım Yüksek 'zekâ*ve kabiliyetler yalnız ec—— mi mahsustur? Bir Türk gocuğunun * baş- * Z8 < -Çilt-1,:Sayı 1 * hurmet hissi duymahdır yoksa 1stıhîa.f degıl İzm: Avm * İzmitten bu mektubu aldıktan sonra Aynu— yun akrabasından olduğunu söyliyen bir zat ida- Yehânemize geldi. Aynurun Sıvasa:nakli memu- riyet eden babasının yanına gitmek üzere: Istan— bula geldiğini, cocugu görmek | arzu edıp etme- diğimizi sordu. Gör usmekle cok memnun: Ola: - cağımızı söyledik. Biraz sonra bu mmüstesna ka- "piliyetli Türk yavrusunu gördük, Nur topu gibi bir kızcağız: Gözlerinde zekâ -parlıyor.” :Bözleri düzgün. Ne kadar da masum ve sevirnli bir yüz. * Büyük bir hanım kız gibi hıfza nasıl başladı- - ğanı, nasıl çalıştığını, eski. ve yeni yazıları nasıl öğrendiğini anlattı. Kur'anın hangi âyetini oku- duksa alt tarafına devam etti. Bazı âyetleri hangi surelerde olduğunu da söyledi. Harikulâ- de bir zekâ ve kabiliyet. Babasının yanına gide- ceğinden çok memnun, Hıfzını » “dinletme. cemi- yetinde alınan, üzerinde Maşlaallah yazıîı bir - fotogıafmı da küçük ç gantasından çıkarıp Verdi.. (Devamı 1Y1 inci. sahıfede)