SEBİLÜRREŞAD t 99 Cilt 1, Sayı ? : Resuli Ekıem Sallâllahü aleyhi ve sellem hazretlerinin mealen soyle buyurdukları riva - “yet edilmiştir: * * i, uEmanetı hakkıle muhafaza ve eda et - * yacaktır. Erkekler de ailelerinden mesul ola - caklardır.» (Nesai, İbni Hıbban: Enes bin Ma- lik Radıyallahu anh). : 3. «Kim haksız yere bir m yars;a, Allahin divanına, onu kendisine karşı ga- zablı bularak, kavuşur.» (Taberanî: Ebu Ümame Radıya].lahu h). Kendisi için husulünü arzu ettiği iyi- hgı, dm kaıdeşı hakkında da arzu etmiyen, (ha— kiki) mümin sayılmaz » (Buhari, Müslim, : med Neset, İbni Mâce: Enes bin Malik R. A.). : 5. «Hırsızlama bir malı bilerek satm alan “kimse, onun garınâa, günahına iştirâk etmiş © - lur.» Hâkim, Beyhaki: Ebu Hüreyre R. A.). : 8. / «Sizden: evvelki ümmetlerin helâk al- üslümanı so- ne) güttüğü (idare ettiği) suruyu (halkı) mu- hafaza mr etti, yoksa zayi mi etti, şüphesiz sö- , Ehaâzsz Şerzfe ması ancak şu sebeptendı ki esrafı (kuvvethle- ri, büyül kleıı) hırsızlık ettikleri zaman- onları salıverirler, zayıfları çalınca, derhal hakların- da © tatbik ederlerdi.» (İmamı Ahmed, Bu- haıı, Mushm, Hbu Davud, Tırmı_gı, Neset, İbni “Mâce: Hazreti Ayşe R. A, Bazı rivayetlere göre Resuli Ekrem Sallâl- lahü aleyhi ve sellemi şunu da ilâve: buyurmuş- tur: «Allaha yemin ederim ki Muhat zı Fatma'da çalsa, muhakkak elini keserim!» 7T. «Sizden birinizi bir işte kullandığımız man o, bir iğnemizi, yahut daha büyüğünü saklamış, çalmış olursa aldığı o şey kıyamet gününde boynuna lâle olarak geçirilir ve © su- retle Allahın huzuruna getirilir.» (Müslim, E- bu Davud: Adiyyi bin Ümeyre R. A.) | 8. «Müminin tab'ında belki her huy bulu- nabilir. Fakat yalancılıkla hainlik, aslâl» (Ebu Ye'la: Sa'dR. A.) | : H 9. «Bir takım kimseler vardır ki haksız yere Allahın'malına (milletin hazinesine) da - — larlar ki işte onların yeri kıyamet gününde ce-, hennemdir.» (Buhart: 10. Havle R. A.) , «Âmirin hedıye alması haram, hâki - Resulune karşı da hıyanettu' Bunun cezası ise cetın Bakımz Cenabı Hak o kabil sırlaım kendı 'emanetlerimiz, bize tevdi edilen emanetler ol- dugunu açıklamış, onları muhafaza etmenin he- pimize terettüb eden küdsi bir. borç bulundu- ğunu gostermıstır : v e 4 vatan, bu millet bizimdir. Biz, hepimiz onun tecezzi kabul etmeyen birer ferdiyiz. Ö- “nun nimetlerinden'hepimiz faydalanıyoruz, za- » tarlarından hepımız müteessir ve müteellim o- : İuyoı-uz üÜ uyur, düşman uyumaz'» derler. Bizim soylemekte hıç bir mahzur görmediğimiz ve ba- * sit diye telâkki ettıgımız her şeyden, düşman, istifade edebilir. Onun için bu noktâada son de- Tece uyanık . ve ketum olmamız lâzımdır | Arapça bir söz vardır: «Akıllıların. dıh kak binde, ahmakların kalbı dıhndedır » Sirri ifşa etmek ancak ahmakların &i temeli bir sirrı yaymak akkında müstakil — bir süre inzal buyurmuş, onda nemimeciye, hoş erin kârıdır. Cenabı Hak «nemime» (koguculuk) — ki- boğaza «veyl» (helâk). cezası vermiştir. ır yayanların kabirde çetin azaplar göre- ceği, cennetin kokusunu duymayacagı vesajre hakkında da sahih hadisler vardı Binaenaleyh yalnız âmme sırlaımı degıl Vicdanımıza, namusumuza tevdi-edilen şahsi ve hususi sırları, hattâ kendi sırlarımızı dahi ifşa etmekten son derece tevakki etmeliyiz. Cenabı Ali radiyallahü anh diyor ki: «Burrın, senin esirindir, başkasına soyleı— - sen bu sefer onün esiri bizzat sen olursun!» . Ömer bin Abdula?ız “Radiyallahti anh da şöyle demiştir: «Kalbler kaplaıa benzer. Dudaklar kilidi, diller anahtarıdır. onun Herkes sırrının anah- tarımı İyi saklamalıdır.» : Fahri” nin bir beyti meali: «İnsanın göğsü kendi sırrını muhafazayra daı dehıse, onu tevdi ettiği adamın göğsü daha cok Cdar g Nıhayet atalarımız da şöyle dememışleı mı" — Söyleme dostuna, söyler dostu: — Söyleme dostuna, saman doldurur pos- tuna!, | H. Basri Çantay mmedin kı-