29 Kasım 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

29 Kasım 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei üzel örnek ek NR, yetişeceklere ver- mek iyi bir terbiye yapı” Seçen gün bu yolda 1 ml bir tane - aralar ii bir terbiye asıtası) olarak kullar” h, ene Bir çay verilerek e / yö Bay Necip saydıyle mağ ler bu güzel düşü- öl oldular. Yurt yararlı hi sevgiyle karşılaşma » i Rüçük yüreklerinde e N ) b lan bir urunç (heye - ii, <t. Çay m ei bizi 2» Necip Müdü Mm ek mii er söy- sine inin sebeplerini ayy, Silmesi gerek bir öde idir. de İçli bir ha- k bila okulan çev- imla » bu son yazın az du- bir di, Sününde birden açıver- iy erk Jr kendi kendime dü - e talebe yanında Vazife emeği onların 2. İbi Yola eğer. Kuru öğüt ç e | e N “$at, ii. suk Şiçekler a N Nİ yirmi yıldır se Vm > suretile, k — Bay Ahmedi ke, eme Uslu iu Bayan Rukiye - © ik sine dün sabah İs- | “Za mahkemesinde Bi a ğe ler, e ae de çağ - — Yeni pe kadrosunda r var? Yeni ai Ce iye sula bir Kânu- nuevvelde tatbik edilecektir. An- cak hâkimlerle icra memurlarına ait olmak üzere, şimdiki kadro - nun müddeti, Kânunuevvel sonu: na kadar uzatılacak, bunlar ma aşlarını o zamana kadar şimdiki kadroya göre alacklardır. Diğer taraftan, bir Kânı lira, asli maaşlı ezunu kâtip alınacağı söylenil - mektedir. Vazifelerine < nihayet verilen icra kâtiplerinden on ikisi, mah - kimseler kadrolarındaki açık yer- çe er diğerleri yer bulunu, in Adliye inti - 8 K çi al er encümeni bugün toplanarak, > vzu etrafında meşğul ol e kadroda kırk Tiralık bir, otuz — liralık bir, otuz liralik dört, yirmi beş liralık ta ta bir başlik bırakılmıştır. On iki; ın dört lira asli maaşlı kâtip a - detleri de arttırılacaktır.” Yeni kadrod müdür - lüğü ilga edilmiştir. Dolayısiyle İstanbulda bu cihetten altı kişi açıkta kalıyor Bununla e bunlar şim- diki halde kısmen tahmin mahi- yetindedir. Kadro sip vaziyet daha etraflı o ya çıkacaktır. Kültür işleri era > EE Adları değiştirilecek mektepler Şehrimizde bulunan liselerle ilk mekteplerin öz Türk - ai isimleri kültür bakan- a Şehrimizde 1$ ik deği - şe ğe olan mektepler Salam -olan- lardı ini Kültür bakanlığı tara- in doğru- ilk mektepler tür b kanlığı Ki iii tatbik l ktedir. Ba$ hocalar yıl içinde hocalar hakkında birer rapor vereceklerti Köy sülni teftiş Kültür müdür muavinlerinden Bay Mi Bay Adil şehrimi » zin ya bulunan köy mek - tepleri: etmek dün ye eli Şile köylerin- len sonra Kartala geçecekler, © - Mn Cumartesi günü İstanbula Mr va fakültesinde ar mi hukuk fakiiktesinde | > yoklamalara ei Dün i- kinci sınıfın iktisat, üçüncü sını - fn da hukuk usul yoklamasr ya- er 7 Musikimiz Ta 1 Gezicilik “ Acunda iki türlü musiki yoktur ,, Bay Yusuf Ziya Demirci oğlunun sözleri | n Ri İ Bay Yusuf Ziya Demirci oğlu Günün en çok konuşulan mese” lelerinden biri olan yeni musiki epi üzerine, dün konservatu - ar müdürü Bay Yusuf Ziya De- mirci oğlu ile yeniden görüştük: rvatuyarın değerli mü - dürü diyor ki: — Bu yeni hareketin yanlış tefsir “edilmemesi lâzımdır. Dün - Dahi iki türlü musiki yoktur. Bu" un için biri kallkıyor, biri geli - or denemez. Musiki birdir. Yani tek musiki ilmi, fenni vardır. Mir Hi olan şey, mus'kide milletlerin hususiyetleridir. Meselâ bir Al: man, bir Macar, musikisi var de nir, Beynelmilel bir kisvesi olan rin bi lerini, hususiyetlerini ta” | şımaları itibariyle milli “Şimdiye kadar bizde bö; usül vardı. Usul iptidai olduğu gi bi, sazlar da iptidai idi. İptidai a- letler, ipitdai usullerle koca bir milletin zevki, hissi gösterilemez. Böylece bu işle uğraşanlar, sanat kâr değil, birer art'zan oldular “Birçok zevkler, pi bu yolda uğraşmış, kat emekleri boşuna gitmiştir. Bu ara, pe idat - lar da aze Ne usulün, ne de bu sazın tekâmül kabiliyeti yoktur zim histe ve heyecanda çok zengin ve parlak olan Türk milletinin bu varlıklarını yaşat - mak, belli etmek için, en müte tekâ- mil olan ilim, fen vaşrtalarından istifade etmek mecburiyetindey - dik... “Bu, bizi, büyük ülkülere ulaş tıracak yoldur. “Musiki, hislerin, sesler vasıta” sile ifadesi olduğuna göre, ço yüksek duyguları olan Türklerin de varlığı, heyecan, bu en uygun şekilde gösterilmiş olacaktır.,, Oteldeki hırsızlık davasında şahitler Sirkecide “Büyük Karadeniz,, otelinde müşteri olarak kaldığı sr rada yüyerlee birinin 15 y bunlar, o milletlerin, memleketle- irlik, i; ş lamamıştı. Elde, eski, ir bir tüetar Yurdumuza gezici getirt- mek yolunda çalışmalar Avrupadan Balkanlara o lan seyyah akınının Türkiyeye de getirilmek üzere çalıştığını yaz - mışi m için, memleketimizde şehrimizdeki Türk acenteleri Bal- kanlara adamlarını göndermeğe başlamışlardır. Bunlar, oralardaki seyyah toplı- yan kurumlarla konuşacaklar, be- raberlerinde götüdükleri Türkiye- ye ait broşürleri dağıtacaklardır. Yugoslavya merkezinde hep sinden önce teşebbüse eee, Şehrimizdeki Türk acenteleri den “İTA” acentesinin gezinti iğ rine bakanı Bay İmadettin Remzi, dünkü emeli Belgrada gitmiştir Bay İmdetin Remzi, Belgrat tan sonra Avusturya, ristan e, Lehistan in de gide ire e Romanya yolu ile şehrimize dönecektir. Vakit bulursa Londra ni temin)yedecel lardan biri şimdiden konuşulmak- tadır. Seyyah gemilerinin liman rüsumündan muaf olması için ha“ zırlanan kanun lâyihası Ankarada Büyük Millet Meclisi iktısat encü” penne i tetkik edilmektedir. tasdik edildiği tak hus yi yatlardan; yalnız se ah getiren, malı taşımıyan vapurlar - dan, ve ilmi araştırmalar için ge - len gemilerden liman rüsumu alm: “A mıyacaktır. Önümüzdeki yılın, seyyah mev- simi şubat ayında başlıyacaktır. Gelecek vapurlardan büyük şimdiki halde 25-30 kadardır. a Profesör Bay Ebülülâ ile Bay Sıddık Sami Duyduğumuza göre hukuk fa- kültesi medeni hukuk profesörü Bay Ebülülâ ile hukuk fakültesi dekanı Bay Sıddık Saminin Tem- iz mahkemesi azalığına tayinle- ri kararlaştırılmıştır. Bu iki profesör, Ankara Üni - versitesi hukuk (fakültesinde de ders verecklerdir. Unkapanı köprüsü Unkapanı Köprüsünün tamiri- ne bu yaz altmış bin lira harcan- mıştı. Yeni şehir meclisinin top- lantısında yeniden kırk bin lira tahsisat verilmesi kabul edilmiş - tir. Bu para ile köprünün noksan- larınm tamamlanmasına başlan - mıştır. Bu suretle köprü daha üç yıl dayanabilecek bir hale gelmiş olacaktır. 3 — KURUN 29 İkinci teşrin 1934 m: ———— sını, bi ğı idin slleğ Ordu vilâyeti al memuru Bay Behçetin mevkuf 0- iL uhakemesine, dün öğleden sonra Sultanahmet birinci sulh ce- mabkemesinde devam edildi. va çalındığı idd'asile dava” cı olan kösele taciri Bay Mustafa ve şahit olarak otelci Bay İsmail, fırıncı Bay Ahmet, kâtip Bay Ha - lit dinlendiler. Şahitler, Bay Beh - cetin bavulundan, ihtiyat zabitleri mektebinde okuyan Bay Muzaf - fere ait pardesünün çıktığımı söy - lediler Kamarot Bayan Klaranın çağ- rılmasından vazgeçildi. Başka ba- ” zı şahitlerin çağrılması için, mu - hakeme bırakıldı. Zavallı Ho Heine Moskovada kendi adıyle çı - kan güzel bir gazete var. Onun son sayısında Haynenin bir res- mini gördüm. Altına kollari Hit- der damgalı şişman bir adam, Düseldorf bunu tanımaz!” söz - lerini yazıyordu. Ruslar, Ba karikatürü yapmışlar e cevabı ve o balta sözlerin o uyandırdığı kırğınlığı “Nuvel. Literer” de okumuştum. ni çok değer verdiklerinden bu Dü. seldorflu san'atkâr için yeni bir. düşünce — yapısı kuruyorlarmış, Yaşayışını daha çok aydınlata - cak izler buluraz (diye doğduğu yere baş vurmuşlar. Yurttaşlarından: — Biz, bu adı taşıyan bir a» am tanımıyor ve onun varlı — da bilmek istemiyoruz! Yollu sözler işitmişler. Hayne, ş yz diline enginlik veren, Alman duyğusunu dehası- nın kanatlariyle yat ellere yayan bir ozandı. Prüsya, mahmuz in dan önce, onun deyişleri dillerde gezer, gönüllerde öterdi. Fakat bir gün kaleminden dö- külen satırlara Fransız atlılarının zırhlarından parıltılar düşünce, başındaki çelenk soldu. Adını ku- şalan sevşi sırmasının yaldızı dö- küldü, Büyük şair birden bire kü- çük bir Alman olmuştu. na doğduğu topraklardan masının acısını tutan Hay i mermer “Hayne- ye” yi kırdırmak olmuştu. Hiç kimse onun Alman diline verdiği yüksekliği m e irlerinde inliyen lak vermedi. Milyonlarca Mn . nın Almancada yapmadığını ya « pan bu adama Yahudi damgası vuruldu. İmparator heykelini kır- mıştı, halk mezarını tekmeledi. ki kemiklerini de st- nır dışına atacaklar. Bilmem niçin büyüklerin suçu da büyük oluyor ve hiç bağışlan- mıyor. Haynenin uğradığı şu bozgun, bize bu toprağın kokusu- nu vermiyen, gönülleri Sakarya - nın çağıltılariyle alamaz Mig lerin kulağında küpe olsu, eğin Yalova — Bursa yolu Yalova - Bursa yolunun İstan - bul vilâyeti sınırı içine giren kıs- sımdaki tehlikeli dönemeçler br » rakılarak yol başka yerden geçi » rilmeğe başlanmıştır. Altı kilometrelik büyük şose olarak yapılmaktadır. Karamür - selle Yalova arasındaki yol üze - rinde de köprüler yapılmaktadır. İlkbahara kadar © yapı bitirilmiş olacaktır. ————- Nakil vasıtalarının azılma müdde edilmiştir. Bu müddeti geçirenler hak » | kında ceza tatbik edileceği ilân olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: