29 Kasım 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 13

29 Kasım 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mig, el olduğundan çok fazla Yeki, 'unacağını yazıyor ve di a lab hareketlerin ve manev * alg Yetlerinin koz olarak kul Sı H $ Yi bu zamanda sürprizlerin ii akn olduğu hap pie istifade etmek ve İng ikelerinin vakit ve Za- Bi, önüne geçmek için yapıla l poleon bu sürprizlerin usta - b bir zaman sürprizi 1 oğruya bir vasıta ola - a Ahamaz, ondan maksada yg rak için bir vasıta olarak | öz temin edinciye ka - #2 ve şartsız istifade e * harpte sürpriz kullanıl - i edilirdi. sürpriz j m muvaffakıyet hasıl Mi a Muvaffakıyetin istismar 7 ol i hemen her defasında ih » iz, Purdu; yüce cenkleşmenin Muhasara şekli uzun yazallna. sonra dm, yaReâmili olan teak eği Mevzii harp, bir prizlerin ildiği takdirde büyük ü şi,, vine geçebiliyordu , ân oji>j: İeretiz yi tutmak ve en çabuk & Z ol atbik etmek imkânları arak temin edilebiliyor - »öelecek, operatif | » sibi > harplerde dahi ol» iş Akat li acaktır. 28 in hi ik sürpriz, ileride da? uyllcakş ir Ysaliyet sahasına ma iğ md W- Çünkü savaş ve atış kn bi büsbütün yeni olan iş a 1 m yakl, Bavacılıktaki teknik Mir, Etörleştirme, kimya Yat Harpleri gibi imkân or" Mesala meze gazın keşfi, ilk ti bip n icadında olduğu gibi iğ İemağu Gözle *» bu dü hasıl et- İğ hey 1 düşmanın ha 8sir en tehlikeli olan inkılâp yaplı, ki, i ati, MYeyi asya ayal ii silâh, yeni müstahza * h ş €r er Sene ilim €vvel lâzım o- azn allure Pek esaslı bir Köprücüler, bir köprü modelinde köpr kullanılacak harp vasıtasını yerin- de kullanırken şimşek biziyle ha- reket etmek; ir atil şemadan çe- kinilerek bir fevkalâdelik göster - mek; umumi harpte malüm olan teamülü belli hücum saati yerine zaman tayinini mütemadiyen de - ğiştirmek, müdafaa halinde dahi bir müdafaa usulü kabul , etme ek, Bir takım teferruatlı o usullere kapılmıyarak kumanda işlerini ba- sitleştirmek, hazırlıklar için gece - den istifade ederek siperi gizle - mek, karada ve havada en çok ka- palılığa riayet etmek, ikata girişildiği ve Mu” Tatbika vaffakıyetten istifadeye başla” k (derecede nıldığı zaman en $0 kuvvet kullanmak. ,, ütün memleket - ler, gün geç- teslihatı masınlar. Bu v azete! askerinin mitralyöz a birer nişancı lir. Bulişi Amerikalılar kendile - rine has olan bir ( fevkalâdelikl yapmağa muvaffak olmaktadır - lar, 130 milyonluk ve kütle teşkil e- den Birleşik Amerikanın umumi fikirlerini harp teslihatı için ka - zanmak maksadiyle evvelâ Ame vikalılara silâhlanmış milletin ne büyük bir kıymet taşıdığı gösteri - li : iyor. Ondan sonra cihan vaziyetin - de görülen siyasi, iktısadi ve aske - ri değişiklikler anlatılıyor. Bun - lardan Amerikanın kuvvetli bir ka ra ordusuna malik (olması lâzım geldiği neticesi çıkarılıyor. Amerikan ordusunun sulh za - manındaki vazifeleri radyo ile söy leniyor, film ile gösteriliyor, gaze- telerde (sivil . veyahut yüksek zabitler tarafından yazılarla an . Kazalarda, büyük yan - yahut müracaat ediliyor. dolar sarfiyle yapılan nafıa işle” rinde mühehdis zabitler çalıştırı - lıyor. olm ü kurmayı talımini, ikinci rizin tam bir ustasıymış / öğreniyorlar Büyük göllerde, büyük elektrik tskikele dindi 1 J harita işlerinde ve hava rasadatın- da ordudan istifade edildiği gös - teriliyor. Yeni Amerikan ordusunu vücu- de getirmek için işte böyle propa- gandalar yapılıyor. Amerikan or- dusunun Filipin ve Havay adala » rındaki icraatı resimlerle, sinema - larla daima halka gösteriliyor. Bu suretle halk ordunun erikaya mahreçleri, iktısadi ve sınai men - faatlar temin eden ne kadar elzem bir müessese olduğuna kanaat ge- tiriyor. Bundan sonra halk anlıyor ki silâhları bırakmak cihetine git- mek memleket için zarardan baş - ka bir netice vermiyecektir. On - dan sonra teslihat için parlâmen - todan yeni krediler isteniliyor ve alınabiliyor., eçen gün İngilterenin lord - lar kamarasında Lord Mottiesto - ne tarafında söylenen nutukta ge- lecek harpten İngiliz devletinin ne derecelere kadar müteessir ola - resimde, atış talimatina bileceğine dair çok meraklı söz « ler bulunuyordu. İngiliz Lordu, İngilterede mec- buri aşkerlik hizmetinin (kabulü lâzım geldiğini, çünkü sulhsever - lik propagandasına devam edile - cek olursa İngilizlerin gevşeyecek- lerini ve vatanlarının müdafaası - na koşmıyacaklarını söyledikten sonra İngiltere hakkında yürütü - len muhtelif nazariyeler hakkında dedi ki: “1 numaralı nazariyeye bakıla « cak olursa İngiltere artık bir ada olmadığı için İngiliz donanmasın- miş. Bu fikir büsbütün asılsız - dır. Bir harp, rakip tarafın tamamile yenilmesi suretiyle — kazanılabi » lir. Hava taarruzu ile korkutmak, yıkmak, öldürmek kabildir. Fakat hiç bir zaman diğer bir Omilleti yenmek mümkün değildir. İngilizler, Almanlar ve Fransız- lar üzerlerine yağan binlerce ton patlayıcı maddelere ve zehirli gaz- lara rağmen muharebeye devam İngiltere üzerine patla» yıcı maddeler yağdırılacak olursa - İngilizlerin mağlüp ( olacaklarını sanmak yanlıştır. 3 numaralı nazariyeye gelince gelecek harp birdenbire baş göste- recek ve daha ilk gününde milyon- larca insanım ölmesi, binlerce kişi» nin âlil ve kör olmasiyel neticele » necekmiş. Bunun da aslı yoktur. Almanlar umumi harpte İngiltere ( üzerine 270 ton patlayıcı madde attılar. bu yüzden 1403 kişi öldü. Demek, ki her bir ton 5,5 kişi öldürüyor . zaman İngilti Fransa ve Almanya yuvarlak hesapla 9300 tayyareye maliktiler. Bugün ise 7000 sivil tayyare vardır. Harp çıkarsa ilk gününde, bu- günkü şartlar, hesaba (katıldığı takdirde İngiltere üzerine 200 ton- dan fazla patlayıcı madde atıla * az, Beher tonun en çok 16 kişiyi öl » dürdüğünü hesap edecek olursak, 3200 kişinin öleceğini ve bir o ka- darının da yaralanacağını düşün * memiz lâzım gelir. Telefatımızın (bundan bir kaç misli fazla olacağını kabul etsek bile İngilterenin havadan yapıla - dar fazla olan telefata karşı da - yanmışlardır. Bahsedilen yeni icatlar dahi ge- lecek harp hakkında bir nazariye olarak kabul edilemez. Bugün mevcut olduğu söylenen patlayıcı maddeler ve zehirli gazlar 1913 senesinden çok farklı olmasa ge - ıya uğraştıklarını görüyorsunuz. (Lütfen sayıfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: