8 Hayat nurken o günah yerine gelip kalacak, bundan dolayı da ismi (gündüz dilberi) olacaktır. Bu eve girmemek için kendi kendine ettiği cidaller, bir daha gitme- mek için daha feci bir şekilde başlar, ve bir müddet, gündüz dilberi vazifesine başladıktan son- ra da devam eder. Lâkin bir gün gelir ki, bu vaz'iyeti Söverine pek tabii bulmağa başlar. Koca- sini pek şiddetle sevmektedir, bir maşuka gibi sevmekte ve fazilet- - lerine derin bir hürmet beslemek- dir. Ancak gündüzleri kendisini kollarına bıraktığı ve galizlerini tercih ettiği adamlarda, kocasının kollarında varlıklarını keşif bile edemediği bir takım ihtiyaçlarını tatmin edebilmek kudreti mevcuttur. Ve nilhgyet bir gün, muntaza- man devam ettiği evde, hastalık- tal veni kalkmış olduğu zaman- larda kendisini birden öpmeğe cür'let etmiş olan Husson'la kar- şılaşir. Ve onun her şeyi kocasına haber vermesinden korkarak, ken- disini bu evde tanıyıp sevmiş olan bir sabıkalıya onu öldürtmek ister. Fakat kurşun, orada nasıl - bulunmuş olduğunun izahina S&- ; verinö'in çehresini tespit namına , lüzum görmediğim, zevcine isabet eder. İsmi Pierre olan zevç, bu kurşun neticesinde ebediyyen alil — kalacak, zahmetle bir iki söz söy- İeyebilecek, fakat yürüyemeyecek © ve çalişamayacaktır. Ve Söverine “ çılgın bir nedamet ve hicap için- © de, belki de bu günahın hep azabını i taşıyacığına bu : kendini “ affettirip alile artik rahat yaşamağı gö'üp, Pierre'e itiraf eder. .şayanı tercih her şeyi Sonra. . sonra en son satırlar! (Üç sene geçmiştir. Söverine'le Pierre pürsükün bir küçük plajda yaşamaktadırlar. Lâkin o itirafatta bulunalı beri, Severine Pierre'in sesini bir daha hiç duymadı.) Fakat varlığındaki bu uç rumlarla bir çok karii isyana sev- ketmiş olan Söverine, kadın değil erkek olsaydı, acaba mevzudaki bu cür'et ve hatta kudret, facıa kalır mıdı? Severine bir erkek, zevcesini şiddetle seven, onun kalbine ve vefasına olduğu gibi hüsnüne de hayran, meftun ve esir olan bir erkek olsa, fakat sonra da kari" sının tırnağı olmayacak mahlük- lar, hizmetçiler, alüfteler arkasın- dan koşsaydı, şüphesiz ki bundan dolayı ozevcesine karşı (o hicap duyacak, şüphesiz ki kendinden iğrenecekti. Şu kadar ki, zaifla- rından ve sukutlarından dolayı nefsile edeceği cidallerde ve bu cidallerin o mağlübiyetlerinde, o cehennemi ıstıraplar bulunmaya- caktı. Nitekim, levsü günahına alıştıkça, hanımlarına (sen başımın taci, onlar elimin kiri) deyen hovarda kocaların huzurunu bir müddet Severine'de de görüyoruz. Fakat gizlemiyeceğim ki, kesesi bize kâfi tanıtmamıştır. Sekiz yaşında iken derecede oSöverine'i galiz bir buse altında duyduğu zafu acizden, bir gün otomobilde giderken bir ahbap kadın (Tant- dıklarımızdan falan her gün bir günalı evine gidiyormuş) deyinceye kadar, Söverine vücudunda çev- reklenip yatan korkunç yılanın mevcudiyetini nasıl olurda hiç duymuyor ve hiç sezmiyor! Ve nasıl olur da o vakte kadar mut- lak surette pâk bir aşkın ateşile yanan bir kadın, bir tek cümleyi duymakla o feci ihtiraslara bir Sayı: 132 şikâr ve bir esir oluyor? Goncourt kitabında, kal- binden seven bir kadının sinirle- biraderlerin bir rindeki ocinnetler mutlak bir vuzuh içinde seyredilir. (Belle - de jour) romanındaki faca İse bir kadının kalbi ve sinirleri için tamamile başka sevdalara olan mutlak ihtiyacından doğuyor. Fa- kat bu ihtiyaçlar o Okadar kabi ve o derecede âni bir şekilde olarak Oo Söverine'de feveran ediyor ki, bunu havsılamız alma- yarak Severine'in mazisini istin- tak etmek istiyoruz, ve ilk sahi- fedeki hikâyeyi kâfi görmüyor, ve feci sükütundan bir müddet evvel geçirdiği hastalıkla Hus- so'un âni daki katiyetle hükmedemiyoruz .Kessel bu kitabında doğrudan busesinin ovücudun- canavarı uyandırmasına da doğruya tibbi bir mes'eleyi mevzuu bahs ettiği için, kolayca yazanızdı: ru- tababetin hiyat ve izlerinden yürümesi icap ederdi. Hem mademki imzasını taşı- yan on cildin üçünü bir arkadaş- la beraber yazmıştı, niçin bu (Gündüz dilberi)ni O beraber yaz- mak içinde bir ruhiyatecı ve hâtta tabip aramadı? O zaman her halde eser daha küvvetli olur, Söve- rine'in kafasile asabındaki esrara daha ziyade nütuz edilirdi; ve Kes- sel'e kitabından dolayı hücum etmiş olanlar da bu hücumlara cesaret edemez, öderlerse de bu hücumlardan o tamamile mağlup çıkarlardı. NAHİT SIRRI