Hayat Kesselin Son Romanı J. Kessel, son Fransız roman- cıları içinde en büyük ve istikbale geçmeğe en namzet şönretlerden birinin sahibidir. o Otuzu aşalı henüz çok olmadığı cihetle daha belki de hayat görğüsü itibarile Lâkin, fevkalâde zenğin değil. ti © bu nisbeten kısa hayata uzun seyahatlar osığdığı için, genç muharrir doğduğu taşra beldesin- den harice hiç adım atmadan ömrünü itmama hazırlanan pirler- den her halle çok fazla şey görüp öğrenmiş ve yazdığı romanların çoğunda bir başka âlemin safaha- tını yaşatmağa muvaffak olmuştur. Bilhassa yeni Rusyayi pek iyi bilen ve iki üç eserinde orayi tasvir eden J. Kessel'in son eseri ise, (Belle de Jour) yani (Gün- düz dilberi) dir ki, pek şiddetli hücumları davet etti. Bu bir Paris romanı, bir Parisli kadının romanıdır, ve bazi sahne- lerinden ziyade mevzuunun cür' eti o şiddetli (O münakaşaları mucip olmuştur. Son sene içinde Fran- sada çıkan romanların gayrı kabili münakaşa surette en dikkate şayan- larından biri olan (Belle de Jour), romanla tababet arasındaki müna- sebetlerin kuvvetine, ve roman- cının, teşrihü tamiki ruhiyatcılarla doktorlara ait en derin ruhi ve adali buhranları olabileceğine bu sütunlarda tetkikle meşgul dair vaktile gene serdeltiğim fikre teşkil pek kuvvetli. bir misal ediyor. Fakat acaba OKessel bu ruhi ve adali bulıranları tetkik ederken, hatalara düşmemiş mi? Bu hususta doğru bir hüküm verebilmek için bir tabip ve her halde bir ruhiyatçı olmalı, Biz evvel emirde romanın, yahut, daha doğrusu, roman kahramanının hututu esasiyesini çizmeğe çalışalım. İlk sahifede, bir koridorda, sekiz yaşında bir kız çocuğunun karşısına kir ve gaz kokan bir işçi çıkıyor. Ve koridordaki boş- luktan istifade ederek, onu sefil bir ihtirasla (o kollarına Çocukta (o korku, sükün ve teslimiyet. geçen yavaşça yere bırakıp gidişi, ve alıyor. cidal, sonra Ve işçinin kendinden küçük kizi küçük kızı yerde bulan dadısının onu düşmüş sanışi. Sonra seneler. İsmi Söverine olan kız çocuğu büyümüş, genç, güzel sevgili ve faziletkâr zevcesi olmüuş- ve değerli bir operatörün tur. İki senedir evli ve mutlak bir saadetle bahtiyardırlar. Seve- rine, İsviçrede bir cevelanı müte- akıp Parise avdetlerinde, büyük ölüm Veni iadei afiyet ettiği zaman, halinden bir hastalık geçirir ve tehlikelerinden o kurtulur. aşıkane o maceralar serilen ove müammalı ruhunun kıvrımlarını burada tahlil için yerim bulunma- yan Husson isminde biri, âni bir cür'etle onu dudaklarından öper. Ve bir lâhza, bu buseden derin bir zevk duyan Söverine sonra nefreti istikrah ile erkeği iter. Ve bir gün, artık genç bede nınin tamamile sıhhat ve kuvvetle dolduğu günlerden birinde, intihap ettiği tuvalet eşyasile dolu bir otomobilde bir muhibbesile beraber dönerlerken, o kadın kendisine, müşterek aşınalarından birinin sefil bir rakkam mukabilinde erkeklerin her şeyi istemek hak- İına malik bulundukları bir eve muntazaman devam ettiğini söyler. Ve bu hususta (şaşarak ve iğre- iğ nerek ötekinin verdiği izahat, Söverine'nin varlığında birdenbire acip ve azaplı hisler ve ihtilâçlar halkeder. Ve birden bire, derhal gelen bu ihtilâçlar, arık hiç gitmeyecektir. Artık Şeverine'in bütün varlığı, tertemiz aşkile, vakaru ismetile cenkleşen bir hayalin ve bir ihtirasın tırnakla- rından lime lime olur. Oevler, biçare kadınların sefil birer rak- kam için en müstekrelh erkeklerin en mülevves emirlerine ramolduk- | ları o evler.. o bunlardan birimini yerini oOSöZ arasında O öğrenen Söverine, oradan bir kaç kere| içeri girmeği liç hesap etmeyerek) sürüne sürüne geçtikten sonrü, o varlığını lime lime eden tırnak- ların pençesi nihayet kendisini bir kaç kere önünden geçtiği o eve sürükler götürür amalnsi7 Sâverine oraya girmiş, konuş” muş ve anlaşmıştır. İkiden beşe) kadar, kocası hastahanede bulu