ö Hayat olur ki bu elektrikten biz azami VW.5.,V.5.1. Aristo: “Pek güzel söyledin azizim. Yalnız istifade ede bu kehlibar işini ben biliyordum. Biz ona « Elektron» derdik, ve zannedersem siz bu sözü bizden almışsınız. Şimdi bana şunu söyle: kehlibarın üstündeki elektrikten nasıl bu kadar şeyler, yapabiliyor- kehlibar- iliyor- sunuz? Elektriği nasıl dan başka bir sunuz?» N.N.:« Bizim büyük ma- elektrik teller naki- yerde kinalarımız vardı; onlar istihsal eder ve bakır vasıtasile şuraya buraya olunur; ceryanın geldiği gene makinalar vardır ve onlar bu cereyanın kuvvetile işler. İşte Aristo biz elektrikten böyle istifade ederiz.» Aristo: «Azizim bilmek söylediğinden bir şey anlamadım - benim istediğim -'senin bu makinaların nasıl olduğu, na- sıl işlediği, elektriğin nasıl istihsal edildiği, yani bu hadiselerin, bu olduklarını söylediğin o şeylerin sebebini öğrenmek idi; velhasıl bunların ilmi izahını istiyorum, zira bilmek demek budur ve bi mu hocam Platon bile söylemişti. Sen de bana bunları öğret. » N. N. : «Ey Aristo, istediğin şekilde ben o senin elektriği. izah edemem, zira ne müllendisim ve ne de hatta fizik hocasıyım. Bir za- manlar mektepte okumuştum, fa- kat bu gün unuttum. Aristo « Öyle ise bana, o diğer bahset- tiğin şeyleri izah et.» N N. «'İayyare, tahtelbahir v. s. yi de mütehassısı izahı edemem, Zira değilim; ne yaparsın bizde artık işler tamamen bölünmek üzeredir, bunun için, sen bu şeyleri müte- hassıslarından Oo öğrenebilirsin. » Aristo «* Bu mütahassıslar dedir N. N.: & İşte Her” Aristo görüyursun ki, başka Maelesef dünya yüzünde benden kimse Oo kalmamıştır. o adamların fikrini öğrenemezsin!» Aristo: «Öyle ise azizim, bu senin bahsettiğin âlimlik ne haldedir? Sen bilmediğin şeylerle bana karşı nasıl iftihar ediyordun; başkalarının malümatına istinaden âlim söyleyordun ? Dinle: Ben 63 ya- nasıl (o bundan olduğunu şımda iken, Yunanlılar arasında epeyce bir şölret ve takdir kazan- dıktan sonra vefat ettim. Bundan sonra orta zamanda kilise âlimleri beni yegâne âlim diye tanıyorlardı. Dante, İlahi komediya'sında bana filozoflar arasında en yüksek mev- kii verdi. Hatta Descartes bana hücum etti, fakat hepiniz beni mü- dafaa ettiniz. Sizin Bioloji ilminiz daha hâlâ benim esasını kurduğum bir takım mefhumlar ile uğraşıp duruyor. Fizik ilminde bile benim mazariyeme tekrar takarrüp var. İşte azizim benim telekkürümün beşeriyet üzerine yaptığı tesirleri benim şahsiyetime âit addedecek olursan, sana nispetle 2303 ya- şında bir adam sayılırım. Benim ilmi kıymetimi inkâr edersen bile hiç olmazsa ilmi tesirlerimin 22 asırlık hayatına hürmet et, ve artık lise talebesi senden dala âlimdir deme. Zira bu sözlerinin Sayı: 132 doğru olmadığını sende itiraf ettin!» Bu sözleri söyledikten sonra Aristo birden bire kaybolur ve N.N. başlar: «Biz her hâlde ilimde iler- kendi kendine düşünmeye Aristo'ya bun- Elimde bir “olmuş ledik, fakat ben ları izah edemedim. « Encyelopaedia Britannic: olsa idi acaba o saman da izalı edebilir midim? Elektrik Maxwell'in bahsında muadelelerini Oben anlayabilir miyim ki ona anlata- yım? Zannetmiyorum. Öyle ise Aristo'dan daha âlim değilim! Şimdi yanlışı buldum: daima kullandığımız o «biz. kelimesi bunlara sebep oluyor. «Biz» « Eneyelopaedia Britannica» olabilir; fakat os bizi" her zaman tahakkuk ettiremiyoruz. Maxwell mundele- leri meydanda! Maxwell muade- tahakkuk et- bu seter diğer lelerini çıkaranlar, trenler, bir Şeyi çikaramiyorlar. Bundan dolayi cansız yirmi şu kadar ciltlik bir kitabi Aristo'dan hada âlim ad- dedmektense, böyle bir garip, manasiz mukayeseden vaz geçmek daha münasiptir.» İşte aziz karilerim «Aristo'dan âlimim» diyen zat Aristo ile gö- rüştükten sonra, gene o AÂristo'- nun tesirile iddiasının doğru olma- dığını anlamıştır. Demek, Aristo daha bu gün bile bazı yanlışla. rimizi gösterebiliyor. Öyle ise bu adamın ilmine bir parça hürmet lâzımdır. Dr. ORHAN SADEDDİN