Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ı Li | 7 Fi ',W j! İ L © "? D kabele ederek - gene sulhun zaferi için harbetmeğe | manzaraya biraz ibret ve VÂKİT Asım Us, bügünkü Başmakalesinde | ingiliz harp gemilerinin İstanbul ve İzmir limanlarını Amiral | Cuninghamın Ankarayı — ziyaretinin uyandırdığı umümi memnuniyeli an- lntarak, İngiliz bahriyelilerinin her sınıf halk tarafından toşkun bir te- — zahüratla karşılanmalarının buna bir misal teşkil eltiğini söylemekle ve ve * demektedir ki: “İngiliz bahriyelileri Türk liman- larına kendi limanlarına girer — gibi girmişlerdir;Türk limanlarında Türk bahriyelileri ile elele vererek dün- ya sulhunun bekçisi olmağa, fakat i- eabında kuüvvete karşı küvvetle mü- ayni saffa yanyana uhdetmişlerdir. Her hakkı silâhta gören ve silâhtan başka hiçbir hakikatin sesine kulak vermek istemiyen diktatörlerin — bu biraz da dikkatle bakmaları lâzımdır.,, - TAN “Bugün,, sütununda — Ömer Rıza — Doğrul Fransız ve İngiliz askeri he- — yetlerinin Moskovaya giderek Vorü- MA ı L " gşilofun riyaseti-altındaki heyetle ne- i î İ ,_î*; CĞ .-ll — rüşüldüğü gibi askerler ler konuşacaklarını tahmin etmeklte we bu tahminlerini şöylece izhar ey ; lemektedir: “Bu gibi askeri konuşmaların gizli tutulması âdettir,. Fakat konuşulacak ! O meseleleri tahmin etmek güç değil- — dir. Üç memleketin diplomatları, — yaplıkları anlaşmayı, askerlere vere- rek bu anlaşmanın tatbiki İçin im- kânlar aramalarını — istiyeceklerdir. Bundan başka “bilvasıta tecavüz me- selesinin diplomatlar tarafından gö- tarafından da görüşüleceği şüphe götürmez.,, l ' '.ı— — CUMHURİYET | | " I İ l 19 | j WIYl li Ü İ b Düf Mi PŞ — Cumhurrcisimiz İnönü tarafından ka- — buülünü, donanmanın ziyaretini mev- - devirde milletleri de Nadir Nadi, — İngiliz amiralinin Ozünbahs etliği, yazısında İngiliz - — Türk iş birliğini tebarüz ettirmekte ırd?îlîmekledir ki: İnsanlar arasındaki münasebetle- rin efendi - uşak esasına dayandığı gene efendi - uşak vaziyetinde görmeğe tahammül edebilirdik. Fakat on sekizinci asrın fikrinden yarattığı hukuki müsavat sonra, fertler arasında yıkılan efen- di - uşak zihniyetine devletler arasın da da yer kalmamıştır. Memleketleri içinde hüküm süren sosyal karışıklık ları ıslahtan âciz bir takım zümrele- rin, çaresizlik zihniyelile meydana gelirdikleri rejimler, istenilen gaye- yi temin edemiyeceklerdir. —Çünkü bunlar sosyal refahı yanlış yollarda arıyorlar, Telâşlı ve beceriksiz adım- larla dolaştıkları yer bir labyrinthe | tir. Milletler arasında yeni — baştan bir efendi - uşak nizamı tahayyül ci tikleri müddetçe karanlıkta kalmay: mahkümdular. İşte, İngiliz - Türk iş- birliği ve öonun mensup olduğu sullı cephesi, karanlık içinde dolaşan ba- zı hükümetlerin herhangi — bir hata işlemelerine mani olmak ve şayet İş- lerlerse o hatayı tashih etmek azmi- le kurulmuştur.,, YENİ SABAH Hüseyin Cahit Yalçın — komşuları- mız ve dostüumuz Yunanistanın hükü- met mesüliyetini üzerine almış bulu- nan Metaksasın, iş başına geçmesinin yıldönümü münasebetile yapılan şen- liklerden bahsettiği yazısında, Yunan idaresinin Metâaksastan evvelki vazi- yetlerini hülâsa etmekte ve rejim de- ğişikliklerinin hangi sebeblerle vü- cuda geldiğini kaydettikten — sonra Metaksas hükümetinde hakiki hedefi- ni bulduğunu işaret etmektedir. Hüseyin Cahit Yalçın bu yazısının sonunda aynen şu cümleleri kullan- maktadır: “Yunanlılar, vaziyetleri iktizası bir Balkan devleti iseler de tarihleri ve mazileri onları şarki Akdenizin en esaslı unsuru yapmıştır. — Türklerle Yunanlılar şarki Akdenizde biribirle- rine karşı bir tefevvuk iddiasına kalk salardı, mazinin acı hatıralarile sabit olduğu üzere, her iki taraf için de çok tararlı bir hataya düşmüş olur- lardı. Halbuki bugünkü gibi halis bir elbirliği her iki memlekete de emin ve daimi bir inkişaf sahası açmışltır. Bugün iki memleket evlâtları — biri- birlerinin memlekellerinden bahse- derken kendi vatanlarından konuşu- yormuş gibi bir yakınlık — duyarlar. İşte bu yakınlığın sevkiledir ki dos- tumuz ve müttefikimiz Yunanlıların millt bayramlarındaki. | sevinçlerini |» biz de kalbimirzde hissediyoruz..,, -Hava taarruzundan korunma manevraları - Dahiliye Vekili şehirimizde bunların hazırlıklariyle Dün sabah şehrimize gelen Da- hiliye Vekili Faik Öztrak öğleden | tan sonra beled:yeye giderek vali ve beledıye | reisi Lütfi Kırdardan muhtelif iişler hakkında izahat al mıştır.' Vekil bir müddet te - vilâ- ı | yette meşgul ölmuştur. Faik Öz- - trak kendisiyle görüşen gazeteci- ıl | lere gu beyanatta bulunmuştur: “— İstanbul şehri büyük bir gehirdir, Buralda Dahiliye Vekil- liğini alâkadar eden birçok işler vardır. — Yakalanan zehir kaçakçıları K '40 Paket eroin bulundu Kaçakçılık bürosu — memurları| — dün Çakmakçılar yokuşundan çık- | makta olan Kemal isminde bir sa- — bıkalıdan şüphelenmişler, Kemal, * memurları görünce cebinden bir pakıt çıkararak yere attıktan son- ra kaçmagı hıglamı;tır Memurlar Kemali derhal yar kalamışlar ve'attığı paketin eroin- — le dolu olduğunu görmüşlerdir . Kemal bunları Salim isminde — birinden aldığını söylemiş, yaka lanan Salimin üzerinlde ve evin- de 40 paket eroin bulunmuştur. — Galatasaray klubünün kongresi Galatasaray spor klübünden: Son köngrede — kararlaştırılan nızanmane tadilâtı mucibince ida- ıheyetımu sukut ettiğinden ye- '" nidemn intihap yapmak üzere 15- — 8 - 939 sâlr günü saat 17 de Be- / Bebek denizcilik şubesinde yar — pılacek İçtimaa sayım azanın teş- — rifleri tica olunur. meşgul - oluyor Vekâlete geldiğimdenberi, İs- tanbulda bu işlerle kâfi derecede meşgul olmak için, zaman bula- mamıştım. Şimdi birkaç gün ça- lışmak için geldim. Belli başlı me- seleler üÜüzerinde tetkikler yapar rak tenevvür etmeğe ve lüzum- lu gördüğüm tedbirleri almağa çalışacağım. Bu arada bilhassa pasif korunma işiyle alâkadar ol- düm. Yakmda yapılacak manev- ralarla bunun alâkası vardır. Pasif korunma mevzuunda belediyelerin idarelerin ve Dahiliye Vekâletinin mühim vazifeleri vardır. Biz de bü vazifeler itibariyle manevra - lara iştirak etmiş olacağız, Vekâ- letin seferberlik müdürünü — bir kaç gün evvel buraya yolladım . Şimdi kendim de valiyle temas e- derek, gerek bu işlerimizi ve ge- rekse — diğer işlerimizi tertiple - mekle meşgülüz.,, Casusluk suçluları Dünkü celsede müdafaa şahitleri dinlenildi Bir müddettenberi ağırceza mahkemesinde, aleyhimize ca- susluk yapmak suçundan mu- kakeme edilen Doktor Fuat Sa. bit, İslâm oğlu Süleyman Nuri ve Bakırzade Rıza Bakırın mu- hakemelerine dün de devam edilmişstir. Gizli yapılan celsede Dok. tor Nadire Sadi, Diş doktoru Madam Rener ve Hüseyin Af şar müdafaa şahidi olarak din- lenilmiştir. HABER — Akşam Postam nı dün tayyareyle Ankaraya gidip gelmiştir, Momlekelimizin mönliri bulmran İngiliz Âkdoniz filosa kumanda- Resimlerimizde misalir- ler ve mihmandarları tayyareye bin ecekleri sırada ve tayyarede görü- lüyorlar, Yerli malı sahtekârlığı Bir kanun projesi hazırlanacak Yerli malları ecnebi damga- lar vurarak satanlar - hakkındak: tahkikat neticelenmek üzeredir. Şimdiye kadar tahkikatın verdiği neticeye göre birçok yerli fabrikalarımızın maalesef bu işi yaptıkları meydana çık- mıştır. Bilhassa bazı büyük ticarethaneler bu fabrikalara verdik leri siparişlerde kumaşların üzerine İngiliz damgaları vurulmasını şart koşmakta ve bu fabrikalar da kabul etmektedirler. Tetkikler bittikten sonra işin önüne geçmek için bir kanun projesi hazırlanacak, bu şekil. de hareket edenler için kanuna ağır cezalar konacaktır. —a n ü - Beş kişiyi öldüren;.. bozukluk görülmedi Çatalcanın Ocünnü köyün. de bir tarla meselesi yüzünden tüfenkle beş muhaciri öldüren ve üçünü de yaralayan Hüse. yin Kâhya ile babası Ali Kâh. ya ve kardeşi Hasan Kâhya a- gircezada muhakeme ediliyor« lardı. Hüseyin Kâhya suçu işlediği sırada aklını kaybettiğini ileri sürmüş, Tıbbiadlide müşahede altına almmıştı. — Dün asliye ikinci ceza mah- rek tıbbradlinin raporunu oku. du. Raporda Hüseyin Kâhya- nın aklında hiç bir bozukluk ol. madığı ve cezaya tam ehliyet!i bulunduğu yazılıyordu. Suçlular üç müdafaa şahidi gösterdiklerinden — mahkeme bunların "çağırılmasına karar verdi ve muhakemeyi başka bir güne bıraktı. ö ğelalnlink Esnafı haraca kesmekten suçlu polisler Galata esnafmı haraca kestikleri iddia olunduğu için teyvkif edilen kaomiser muavini Niyazi, Talât, po. li Hüseyin, Kâni, Kahraman, Zeki ile yalan yere Şşehadet eden bazı esnafim muhakemelerine dün asliye birinci ceza muhakemesinde devam edilmiştir. Müddeijumumi mütalea. sını serdetti, suçlularm hepsi - ne ceza verilmesini istedi, Mahke- me suçluların müdafaalarını hazır- lamaları için başka bir güne bıra. kıldı. Karabüke giden İngiliz mühendisleri Bu sabah semplon ekspresile şehrimize, Karabük fabrikalarında çalışmak üzere dört İngiliz mühen. dis gelmiştir. Buradan Karabüke gideceklerdir. Hüseyin Kâhyanın aklında | kemesi duruşmaya devam ede- | Haber Veddem we İktisat Vekili sergiyi gezdi Hatay malları satmak üzere şehrimizde bir Hatay pazarı açılacak Dün sabah Ankaradan şehrimi- ze gelen İktısat Vekili — Hüsnü Çakır öğleden sonra yanında zev- cesi ve kızı olduğu halde Yerli mallar sergisini gezmiştir. Vekil sergiyi en küçük teferrüatına kadar dikkatle dolaşmış ve her pa- viyonda yerli malı ve sanayii hak- kında izahat almıştır. Bilhassa Sümerbank, Etibank, Hatay, Kauçuk, deri, kitap pavi- yonları ile çok alâkadar olan ve- kil bazı sanayicilerin — işlerinde karşılaştıkları — güçlükleri dinle- miştir. Hüsnü Çakır, kitap paviyo- nunda bir miktar kitap ta satın al- mıştır. Sergiyi çok beğenen — Hüsnü Çakiır, gazetecilere verdiği beya- natta demiştir ki: —— Yerlimallar sergisi ifade ettiği mâna itibariyle seneden se" neye mükemmelleşiyor. Her se- ne yerli mallarımızın ne derece tekâmül ettiğini burada görüy2- ruz. Sergiyi her seneden daha güzel, daha cazip ve daha zen- gin buldum. Bu millt sanayiimiz için iftiharla karşılanacak bir ne- ticedir.,, Dünden itibaren sergideki pa- viyonlardan bir çoğu teşhir ettik- leri mamulâtı değiştirmeğe baş- lamıştır. Bu arada Sümerbarık ta paviyonunda esaslı tadilât yap - maktadır. Yarın sergi hayli yeni - lenmiş bir hale gelecektir. Bu seneki sergide en çok rağbet gören Hatay paviyenudur. Yalnız teşhir edilmek üzere bu paviyona konulan nümuneler bir çok kim- selerin israrı üzerine satılmıştır. Bu rağbeti gören Hatay sanayici- leri İstanbulda bir Hatay pazarı açmağa karar vermişlerdir. Ma- ğaza için şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Burada bütün Ha- tay mamulâtı satılacaktır. Satye binası meselesi İddianame tebliğ suçlulara edildi Yusuf Ziya Öniş ve arkadaşları Pazartesiye kadar iliraz edebilecekler Satie binası sulistimali ile meşgul olan İstanbul dördüncü sorgu hâkmi Sami — müddeiu mumilik tarafından gönderilen iddianameyi dün bütün suçlula: ra tobliğ etmiştir. Mü(_ldeîumumilik iddianame- sinde, yolsuzluğu esas itibariy- le, “Satie binasının istimlâken alınması mümkün bulunduğu halde pazarlık ile alımmak ve pazarlık sırasında muamelât ü- zerinde tahrifat ve sahtekârlık yaparak satışa fesat karıştır- mak” şeklinde mütalea etmiş- tir. İfdianamede maznunlardan eslii Denizbank umum müdürü Yusuf Ziya Öniş ile eski Deniz- bank umum müdür muavini Ta- hir Kevkebin Türk ceza kanu- nunun 205, 339 ve 240 ıncı, Denizbank yapı ve binalar servisi şefi mühendis Kasım Ne- şetin 205, 339 uncu. Reassürans ikinci müdürü Malik Kevkep, Reassürans hu:- kuk müşaviri avukat Atıf Ödül! ve Jeran& şirketi müdürü Mete- osün 205 inci. Eski Denizbank müdür mua- vinlerinden Hamdi Emin Çap Denizbank meclis idare Aazala- 'vından Ziya Taner, Sedat Ödü! ve Şahin Giray'in 230 uncu, Denizbank şeflerinden Sadun Galip Savcının 240 mmncı Denizbank hukuk müşaviri İsmail İsa Canişin de 205 ve 240 mmcı maddeleriyle cezalan- drrılmaları yazılmaktadır,. Müddelumumilik suçlu oldu- ğu hakkındaki delilin sadece İs- nattan ibaret kaldığı eski Reas sürans müdürü — umumisi Refi Celâl Bayar hakkında me'i mu hakeme kararı verilmesini iste miştir. Suçlulardan şimdi mevkuf bulunan Yusuf Ziya Öniş, Tahir Kevkep ile mühendis Kasım Ne- şetin müuhakemeye mevkufen sevkleri, tahliye edilenlerle tev- kif edilmiyenlerin de gayri mev- kuf olarak muhakeme edilmele- ri istenmektedir. İddlanameyi dün tebellüğ e- den Yusuf Ziyanın avukatı Sad! Rıza öğleden sonra adliyeye ge- lerek diğer maznun vekilleri ile avukatlar odasında, iddianame- nin hangi hususlarına itiraz ede- bileceklerini görüşmüşlerdir. Maznunlar nihayet pazartesi gününe kadar itiraz etmek hak- kını haizdirler. Ceza kanunu maddeleri hangi cezaları âmirdir Müddelumumiliğin, maznun. ların tecziyelerini istediği ceza maddeleri şu cezaları âmirdir: 205 — Bir kimse Türkiye devlet. hesabına olarak almağa veya salma- ğa, yahul yapmağa memur olduğu Almanyada tahsil güçleşti Mısırlı talebeler memle- ketlerine dönüyorlar Almanyada tahsilde bulunan Mı- sırlı talebeler birçok — müşkülâta maruz kalarak tahsillerine devama imkân görmemişler ve memleketle- rine dönmeğe başlamışlardır. Dün Köstenceden limanımıza ge. len Besarabya vapuru ile bu tale. belerden büyük bir kafile gelmiş ve akşam üzeri ayni vapurla memle - ketlerine gitmişlerdir. Verilen malümata göre, Alman- yada elektriklerin erken söndürül - mesi, petrol verilmemesi ve birçok muhtelif müşkülât çıkarılması Mı . sır hükümetinin talebeleri hakkın. da müdahalesini mucib olmuştur. — Gazinocular Yüzde onbeş - tenzilâta itiraz ettiler " Gazinolarda tatbik edilen ta” rifelerde yüzde on beş tenzilât yaptırılmıştır. Bu tenzilât gazi- no sahipleri tarafından İtirazla karşılanmış ve bunlar belediye ye müracaatte bulunarak ziyan ettiklerini bildirmişlredir. Bele diye vaziyeti tetkik etmektedir. Bundan başka otel ücretlerin de de dünden itibaren yüzde on tenzilât yapılmıştır. —i -- her nevi eşyanın alım ve salımında ve pahasında ve miktarında ve yap- masında fesat karıştırarak her nt süretle olursa olsün irlikâp eylerse beş seneden aşağı olmamak üzer€ muvakkat ağır hapis cezasiyle ceza- landırılır ve üç seneden on seneye kadar rütbe ve memuriyellen mal- rumiyet cezası dahi hükmolunur. 230 — Her ne vesileile olursa ol" sun memüriyet vazilesirni yapmaktâ ihmal ve terahi eden veya âmirinin tanuna göre verdiği emirleri makbul bir sebep olmaksızın yapmayan me" mur, oltuz lirndan yüz liraya kadar uğır cezai nakdi ile cezalandırılır. Bu ıhmal ve terahiden veya âmi- irünin kanuni emirlerini yapmamı; olmaktan devletçe bir mazarrat hü- sule gelmiş ise derecesine göre bif t!dan üç seneye kadar hapis cezde siyle birlikle müebbeden veya mu- vakkalen memuriyetten mahrumiye! cezası dahi hükmolunur. Her iki surette memuriyet terahi" — sinden veya verilen emri yapmamüa" sından efratça bir türlü zarar hasitl olmuş ise o da başkaca ödellirilir. 240 — Kanunda yazılı hallerdet başka her ne suretle olursa — ölsün vazifesini suliislimal eden memur de“- recesine göre üç aydan üç seneye kâ” dar hapsolunur. Cezayi tahfi! ede- cek sebeplerin vücudu hadlinde bif aydan az olmamak üzere hapis V©€ otuz liradan yüz liraya kadar ağıf cezai nakdi ile cezalandırılır ve hef halde müebbeden veya muvakkatef memuriyetten mahrum edilir, 339 — Bir memur memuriyeti terada tamamen veya kısmen sahi? bir varaka tanzim eder veya hakik bir varakayı tağyir ve tahrif CYİ“_ | ve bündan dolayı umumi ve hu bir mazarrat seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur. Eğer işbu v8” raka sahleliği isbat edilmedikçe müU” teber olan evrak kabilinden ise hapis cezası beş seneden oön iki S€“ neye kadar verilir. J tevlit edebilirse Ü? -