Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SON HAVADİ SL;__ER €F AKSAM POSTAĞ | z YA FF nn v 1 İclefon; 23872 Sene: 8 — Sayı: 2687 BT 6 AĞUSTOS 1939 PAZAR İlân işleri: 'Tel, 20335 ATATÜRK'ün Almanyadakl talebelerimizden ae Dir kısmı geri çağırıldı — Sebep tahsile devamlarına Mi Şef imkân bırakılmamasıdır. — Boluda İnönü yolda kazalara Taıebelanmlzm H 'Sta] Paristen Tahrana tayin edilen uğrıyarak halkla temasta bulundu müesseselerine girmelerne Suat Davaz bu ... .. : 1 " . cumhurumuz İsmet İnönü dün ges —— — müsaade edilmedi sabah geldi ae B D ürk'ibr babasının gönüllü zabi n Sı- a « elbisesile bir tesmi Bundan bir müddet evvel Alman | va hava nezaretinin muvafakati is- | ıyaSİ VaZlyEHe yakln yaya, t teşkilât staj gör- | tihsal İ TurL Tarih Kurunlu ge e yaya, rasâat teşkilâtında aj gör-|tihsal edilerek — Alman tayyare | w * ia İ Hzena ü : 4 z ğ ça . N d | bır lıbarı Sungu, Alatlirkül babası Ali mek Üüzere gönderilen meteoroloji | meydanlarında staj yapan bir tale *ehılke Ol uguna dalr efmdı k müessesesi memurları, Almanların |be heyetine karşı bu anlaşmadan ı “u ğ ili akkında, şimiye kadar hiç 'çıkardıklari güçlükler dolayısile ge | sonra muamele değiştirilmiştir, a âme* gormlyorum' N hjmiyen vesikalara ve malümata "îlnd Üat bir eti baztilamıştır. Bi ri çağ:ı_-ılmışlardır. .Hatbuki bunlar | Stajyer tal »elerimiz, müuhtelif! Tahran Büyül_c elçiliğine t:;ıyin Suat Davaz, S'ı_rkeci garında | | tymetli Fükinaarını v.anr daha bir-buçuk sene — Almanyada | sebeb ve behaneler ileri sürülerek | olunan eski Paris büyük elçirmiz | Sıvas mebusvu Rasim, doktor Bah blrd ğ kalacaklardı. tayyare meydanlariyle rasat teşki- | Suat Dâvaz, bu sabahki Sem. iri İsmet, diğer bazi zevat ve ai. e okuyacaksınız. Aldığımız malümata göre, Türk . |lâtından uzaklaştırılmışlar ve sta .|plon ekspresile Fransadan gel |lesi erkânı tarafından karşılan. âa a İngiliz anlaşmasından evvel Alman (Devamt 2 incide) |mistir. | mış ve doğruca Maçkadaki ika ».. B M z metg'âhına gitmiştir. Ahmet Yılğız veH-Muh::'chı'n 'Aksğ Ingılız filosu YA R N ni (pç * Yusuf Izzettin çiftliğinde - Bu sabah filomuzdan atılan toplarla LKL | ği MAD Ğİ * Okuyacaksınız ! B|r mİIyon "manımızdan ayrıldı Umumi harpte altın " ' o aranıyor | M evı ev' Üç kişi yarırıy hafriyata Taburu başlıyacak Yazan: Rahmı YAĞIZ e LA ALALAİ Kd AAA I MAF A vVvUu Üsküdarda, inhisarlar idaresi — bekçilerinden Muhittin Aksay, Mehmet Taşkın ile inşaat kalfa. larından Ahmet Yildız kalfa is. minde üç kişi vilâyete müracaat la define aramak üzere müsaade Suat Davaz istemişler, vilâyetçe bu müsaa * Yeni Tahran büyük elçımız, de verilmiştir. İran Şehinşahı Pehlevi Hazretle| Define arayıcılara mahsus ta. — rine takdim edeceği itimat mek.|ahhüt senedinin ikmali ile diğer tubunu almak ve vaziyet hak.|formalitelerin tamamlanması'i . (Devamı 4 üncüde) (Devamı 4 üncüde) HAAAAAA A AHASAA AA AAA ĞAĞA ĞAA ÇERÇEVE ' ’ F | ğ Kıssadan hisse * E E % : Türk ve İngiliz amiralleri karşı karşıya... g““inmamızm kumandanı Şükür kı“ı misafir, —İngiliz amiralı Deniî yO"arl ** denizcileri şerefine dün gece, *dat 2030 da Tarabyada Sümer.! UMUM müdürü un“i bir veda ziyafeti yermiştir. Agiliz amiralı ziyafet sırasında İdare gemilerini teftış fmiştir ki: edıyor Bir dostun naklettiği fıkra: Bir adam varmış. En küçük serzenişe bile ağır karşılıklar ve. rirmiş. Bir gün bir başka adam, her ikisini de tanıyanlara demiş ki: — Göreceksiniz, bizimkine ağız dolusu küfür yağdıracağım hal- de cevab veremiyecek. İnanmamışlar, olamaz demişler, Fakat bir gün hep beraber me;zl.îs halindelerken, iddia sahibi birdenbire ayağa kalkmış ve öfke- sile meşhur adama ağzına gelen küfrü yağdırmağa başlamış, Hay. ret! Öfkesile meşhur adam kıpırdamıyor bile, taş gibi. İddiacı söğmüş süğmüş, nihayet kalkıp gitmiş, —Manzaranm Şa- hitleri hayretle adamcağızın üstünce yürümüşler: | — Ne bu hal yahu? Senin gibi ağır karşılıklariyle tanmmış bir kimse, bu korkunç edebsizliğe karşı nasıl olur da susar? Ölkesile meşhur adam, koyun kadar sakin, cevab vermiş: — Biraz evvel o, yanıma geldi ve bana dedi ki: (Namussuz, aı. çak, rezil, deni ve daha ağza almmıyacak nekadar ağır sıfat varsa hepsini kabul ediyorum anlıyor musuu, bana ne söylemen mümkünse ben oyum, Fakat şimdi sana küfredeceğim.) Ve sahiden bana küf- retii. Hakkmda benim bile sarfetmeğe dilim varmıyacak s[[atlar: ) pesin olarak kabul eden bir adama ben ne diyebilirdim? Tabii yanrı İ dan hayret ve dehsetle ayrıldım, Şimdiki sahne de onun devamı. **« Bu ciyfeler ki hemen herkesin hayat cerçevesinde bir örnekleri — Diğn n DT a Konya Mevlevilerinden müteşekkil tabur, kumandanlarını selâmlıyor 4« ğ Her türlü silâhla mücehhez koca bir düşman ! taburu ney çalınarak nasıl karşılanır ve kor- ? kutulur? ; Umumi harbin tuhaflıkları arasında garabet rekorunu kr ran bilkassa iki hâdise, iki teşekkül, bugüne kadar yalnız j müntesipleriyle tarikat;mensuplarına münhasır kalmış b K | 4 & İ İ * vi î b 4 (Devamı 5 incide) ATATUHK'" ALiZ HATIRASINA perakende malümat halinde uzayıp gelen ve âdeta efsane. leşen MEVLEVİ TABURU ile AKSAKALLILAR a- layıdır. Enver paşanın cepheden cephe- ye sürdüğü Mevlevi taburunun muhtelif harp sahnelerindeki harekâtı Taburun, bazan göz yaşartan, bazan gülmekten katıltan CumhlıııTBISı j !)cnvn!lmı Umum Müdürü Ibrar macaralarına dair vesikalara müstehit tarihi tefrikamıra vardır, onlara haysiyet ve hicab yolundan yapılabilecek hiçbir to- ı — 3 üncü savi " f'!ı.'"; 3 him Kemal Baybora i Ya Fır baŞİIVOrug .| sir ılüşiiuiıılemeı. Zira namus yürcklcı,'inî. bizzat 3'erîndcn k .sifl;li;i"_ B oe OUT Glla VUKtnşt (Yazısı ! üncüde), panzehir diye çatır çatır yemişlerdir. Leşe kurşun sıkabilir. misiniz ? . . T n Necib Fazıl KISAKÜREK -