6 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

e Senmi lg Suat Davaz bu | Milli Şef sabah (Baştarafı 1 incide) kında hükümetimizle temasta bulunmak üzere yarım akşam Ankaraya gidecektir. Suat Davaz, bir muharririmi 26 gu beyanatta bulunmuştur: — Fransadan ayrdırken şah.| smda memleketime ve cumhu. riyet hükümetine karşı büyük bir sevgi eseri gösterdiler, Çok samimi ve hararetli tezahürat yaptılar. Bundan fevkalâde mü tehassis oldum. Hâlâ bu unutu! maz dostluk hareketinin intiba. larını olanca hararet ve kuvve tile muhafaza ediyorum ve bun. dan derin bir bahtiyarlık duyu. yorum. Fransa ile ötedenberi dostane olan münasebetlerimiz, cumhuri yet hükümetimizin, iki memle . ket arasındaki Hatay meselesini halletmesi üzerine son derece sa mimiyet kesbetmiştir. İki memleketin bu dostane mü nasebetleri sulhun temini için büyük bir zıman teşkil ediyor. Türkiyenin sulh cephesine il. tihakı Fransada ve sulhun deve munı istiyen bütün diğer memle, ketlerde fevkalâde memnuniyet . Je karşılanmıştır. Bu iltihakla sulh cephesinin çok kuvvetlendi* ği muhakkaktır. Sovyet Rusyanın da bu bloka gireceğine şüphe cimiyorum, Fa kât ben Paristen hareket edin . ceye kadar bu husustaki anlaş. manın parafe edildiğine dair ma Iimat. gelmemişti. geldi l — Avrupada vaziyet nasil İn kişaf ediyor? — Avrupa vaziyetinde bir sü. künet vardır. Maamafih harp >. tup olmıyacağını kati surette #5 cak Allah bilir! Fakat şimdilik bir harp olacağını zannetmiyo * rum. Ağustos veya eylülde harp cı kacağı hakkındaki sözleri doğru bulmuyorum. Ortada böyle ya. kın bir tehlike olduğuna dair bir alâmet görmedim. Her tarafta yapılmakta olan askeri manevralar mutat mahi yuttedir. Her sene bu mevsimde manevralar yapılır. Bundan harp olacağı manasmı çıkarmak ye. rinde sayılamaz. ,, — Danzig meselesi harbe se. »ep olabilir mi? taç edeceğine ihtimal rum. n — Tahrana ne zaman gidiyor. sunuz? — Yeni vazifeme bir an evvel başlamak için mümkün olduğu kadar #üratle İrana hareket et mek istiyorum, Bu dost ve kar. âeş memleketin büyük hüküm . darı Şehinşah Hazretleri nezdin 4e cumhurreisimiz mili şefimi, zi temsil etmek şerefi benim i. çin pek büyüktür. Bundan fev* kalâde memnunum.,, Bugünlerde bir çok elçilerimiz Ankarada bulunmaktadır. Elçi. vermiyo. li nezdinde yapılacak toplantıya ehemmiyet veriliyor. Define araniyor (Baş tarafı 17 incide) çin mesaiye devam eden bu adam lar pazartesi günü hafriyata bas lamak üzere hazırlanmaktadır - lar, Üsküdar kaymakamlığında mu &melelerini ikmal ederlerken mu. harririmize izahat veren define. cilerden Muhittin Aksay define” yi nasıl keşfettiğini şöyle anlat . uştar: “— Kandilli ile Hekimbaşı çiftliği arasında, sakıt hanedan azasından eski veliaht Yusuf İz. zettine ait çiftliğin müştemilâtın dan metruk bir mahzen vardır. Burada yıllarca evvel keçi besli yen Marika isminde bir kadın o. turmaktaymış, mahzeni de keçi ağılı olarak kullanıyormuş. MU. tareke yıllarında bir gün iki er kek ve bir kadın buraya gelmiş. ler, ellerindeki bir kroki ile tet. kikat yapmışlar. Sonra Marikayı çağırarak ona: — Sana yüz lira verelim. De fesile pantlonu, başıyla kalbi ve & çile dışı, bep bu âciz mizaç tablo. sunun şaşkm unsurlarından, Tanzimat, istikbal hasretile belki maziye değil, fakat muhakkak ki geriye gidiş ve benliğini teslim ediş devri. Türk sanat ve fikir adami o devirde, Batının edebi, harsi, siya- si, içtimai ve iktisadi köleliğine gi- rer ve tesellisini, satıh taklitçisinin kör meftunluğunda bulur. Bilmez ki Batınm gayesi, bir za- 'manlar kendisini handiyse geberte. cek kadar sık boğaz eden doğuyu dirlitmek değil, öldürmektir. Batı artık Doğunun gözünde, ka- nunları aranacak ve öz benliği için- de pişirilerek bir O (probiâme) ol- mak yerine, illiyeti meçhul ve dü. yünülmeden tapılacak bir (phöno- imöne) olur. © İşte tam o zaman Avrupalı, kar- gyumdaki şaşkın ueubeye öyle bir Wüm takmıştır ki vaziyeti tek başı- na aydnlatmaktadır: Hasta adam! mişler burada antika eserler var. |«. Biz gizlice burasını karacağız. Kimseye birşey söylemiyeceksin. Eğer aradıklarımızı bulursak sa. na daha birkaç yüz lira veririz. 100 lirayi da vererek ertesi günden itibaren mahzen civarın. da bir mahalli kazmağa başla © yışlar, Hafriyat on beş gün kadar sür müş, toprağın altında lök adı ve. rilen eski kale duvarları inşasın da müstamel yumurta akı, bezir yağı ve horasandan miirekkep be tondan daha mukavim kalın bir tabakaya tesadüf edilmiş, tam onu açacakları gün Amerikalılar ortadan kaybolmuşlar. Sonradan Marika bunların kaç tıklarını öğrenmiş, ilk konuştuk. ları gün de ellerindeki krokide ki işaretleri gören kadın, burada üç nevi paradan mürekkep bü. yük bir servet gizli olduğunu, Ev liya Çelebi seyahatnamesinde, Istanbulun bânisi olarak gösteri len Roma hükümdarlarından (Tatyanos Tekfür) un hazineleri nin burada gömülü olduğunu an. lamış!, Biz, üç sene devamlı tetkikat yaptık. Her üç arkadaş bu tetkik ler nelicesinde oburada gizli bu lunan bir milyondan fazla altın sikkenin çıkarılmasını kararlaş . tırdık. Vilâyete müracaat ettik. İzin verildi. Şimdi, pazartesi gü” nü bütün muamelenin ikmalini umuyoruz, Hemen o gün kazıle. va başlıyacağız. Define arayıcıları bunda mu. hakkak muvaffak olacaklarını, asırlardanberi toprak altında gü neş işiğindan hasret bekliyen al. tınları pek yakinda çıkaracak. ları kanaatinde bulunmaktadır - lar. Muharririmizin, defineyi keşif ve ihraç ettikten sonra ellerine geçeceği para ile ne yapacakları “maline de birlikte cevap veren Muhittin ile Ahmet Yıldız kalfa — Bu meselenin de harbi im | lerimizin iştirakile hariciye veki. | Boluda (Baştarah 1 incide) sükümet konağını, belediyeyi âarti kurağını ziyaret etmelerine ih” timal verilmektedir. Reğc...Surun buradan hangi is ikameti takip buyuracakları bu saatte henüz belli değildir. Boludan Zonguldağa da gitmek Düze - Akşehir, Du.ce - Adapazarı yolunu takip etmek muhtemeldir. Fakat Zonguldağı geçen kışm ziya set ettiklerine bakılarak, seyahatin devamına daha kuvvetle ihtimal ve ölebilir, Bü tahmine göre yarın İstanbul eya Yalovâya gitmeleri de ihtime tağıtlindedir. Ankaradan hareket Ankara, 5 — Reişicumhurumuz İsmet İnönü bugün Ankara civarın- da bir gesintiye gikemiştar. İsmet İnönü yanında refikası ol duğu halde saat 6da Çankaşılar' harcet etmişlerdir. Cumhurreisliği yaverleri Celâl, yaverleri Şükrü ve 7gr'* ve Cahit, Ankara Vali veli li Dilâver, Ankara Emniyet Müdü- rü Şinasi Tulgay, Jandarma Komu tazı Fettah ve Ankara Nafia müdü rl Aziz otomobillerle | İnönüne bu >“atte refakat etmektedirler. Ayaş, Beypazarı ve Nallıhanda Bolu, 5 — İsmet İnönü Ankara- dan hareket ettikten bir buçuk saat sonra saat 7,30 da Ayaşa varmıştır. Reisicumhurun geleceğini du;w balk çok kısa bir zamanda her tara- ı süslemişler ve yollara taklar kur- muşlardı. İnönü burada kısa bir tevakkufte bulundular ve bu sırada ülerle görüştüler, Reisicumhurumuz buradan hare ket ederek saat dokuzda Beypazarı sa geldiler. Beypazarlılar da İsmet İnönünün kasabalarına doğru gel diğini duymuşlar ve yollara dö'ür müşlerdi. Büyük tezahüratla karşı "aca Relsicumhurumuz halkevine zelerek civar köy ve halk mümessil rini kabul ettiler, İnönü bu. sırada Urus .. muhtar” Mustafa, Taceddin köyünden Yak kt Yetim, Sekli köyünden Ahmet ve Beypazarı tatirlerinden Hüseyin: dinliyerek sualler sordular ve aldık- ları cevapları not ettiler. 12 yaşında bir küçük de İnönünü Beypazarında karşılıyarak liseler den birine parasız olarak kabulü i- çin ricada bulundu. İnönü'ile küçük arasında şöyle bir görüşme oldu. — Adım Faiktir, ortamektep me zunuyum, lisede okumak istiyorum. İnönü sordu: — Imtihanlar açıldı, müsabakeya niçin girmedin? Faik cevap verdi: — Girdim ve kazandım, fakat ka Sirer mükemmel ev yaptıracak . larını, burada müreffeh bir ba yat geçirmek esbabını hazırlıya “aklarını ve gene üç yıllık tet - kikleri sırasında birisi Kızkulesi civarında olmak üzere yerini tes bit ettikleri diğer det de ihraçla meşgul nı söy. »mişlerdir. Evrakın formalitesini ikmalie ağraşan Ahmet kalfa, diğer de finelerin daha kolaylıkla ve sü ratle çıkarılacağını ilâve ederek cümle: — Onlar için böyle günlerre evrak takibi ile müsaade istihsa. ine lüzum yok. Demiştir. Mali ye vekâletine telgrafla müracaat »dilerek ayni yolda müsaade ala bileceğiz. Bu ilk ve büyük defi. nemiz bizim muvaffakıyetimiz. !e birlikte bu işteki ihtisasını gm da denenmesi mahiyetinde Necib Fazl Kısakürek İevvelâ boğazın güzel bir yerindebulunuyor! Reisicumhur bu saatle henüz da” velerinde istirahattedirler. o Öğleye| Trakyaya hareket edecektir. Ve Ikadar veya öğleden sonra çikarak) içi, dün Yerlimallar sergisini VEİ miş ve orada kendisini karşılayan akşama doğru Düzce istikametinde! tarla temas imkânr buldular, Umumi Kâtibi Kemal Gedeleç, Başi limle beş “sınıfa” çıkarılmasıdır. ERE Rİ SON DAKİKA ! Mekteplerimizde ! Devlet imlıhanı | Ingiliz - Japon anlaşmasının esaslal Bir kaç gündenberi o şehrimie ide bulunan Maarif Vekili Hasan Ali Yücel şehrimizdeki tetkik” lerini bugün ikmal ederek yarın a meg | Lonüra, 6 (A, A.) — Tokyodan bildirildiğine göre, - İngitert gazetecilere muhtelif maarif İYİ Japonya arasında prensip itibarile bir İĞlAf hâsıl olmuştur. Fi Teri etralında beyanat vermiştir. Tiyençin meselesinde, aşağıdaki yedi nokta üzerinde mutabik Vekil demiştir ki: İyekzez vee “.- Maarif Şürüsı mesleki güu-) 1 — Cheg Haj Kang günirüğü komisirinin katıleği derki 3i run güzel bir tezahür vesilesi Ol-İ makamlarına teslim edilecektir, du. Kendi duvarları içerisine ka. 2 — Japon aleyhtarı komünist elemanlarla sureti usumiyeğö panmış ve kendinden önceki veya| giliş imtiyaz mintakastna İltirâ eden yoücrimlerin kontrol ve n sonraki öğretim müesseseleriyle| altına alınması için Japon makamları fle belediye meclisi teşriki alâkası: kalmış bürün maarif ka"! edecektir. demeleri onları temsil eden insa” 3 — İtilâfm tatbiki için Japon ve İngiliz makamları arasmds' irtibat organı faaliyette bulunacaktır, 4 — İmtiyaz mıntakalarında Japonlar aleyhinde yapılacak türlü faaliyet sıkı bir kontrola tâbi tutulacaktır. 5 — Polis teşkilâtmdaki Japon aleyhtarı memurlarm ve et verilesektir. 6 — Belediye meciisinde Japon polis âmirleri istihdam edil 7 — belediye meclisine-Japön aza kabul edilecektir. Ze konuştular ve anlaştılar. Maarif Şürası sef nazari bir ilim kongresi manzarası göste”. medi;.. çönkü gaye, maarif me * seldlerini sistemli ve insicamlı bir hal yoluna sokmak olduğu” için, fikir kadar iş çalışmalara hâkim oldu ve bu sufetle hayalden Ziya de hakikatin gözönürde tutulma siyle ili neticelere varıldı. Bunlardan biri üç sınıflı köy mekteplerimizin “gene tek mual. sarfedemezdik. Şüranın verdiği vu Kararla yukarıda adedini söy. lediğim köylü çocuklarımız, şe hirdek$ kardeşleri gibi, beş yıl © suyacaklar ve ayni kıymette bir şahâdetnameyi ellerine alacaklar. hr, Bu rakama ilâve olarak, g€ şen sene Ovebu senenin üç & mfh o okul mezunları olan 160 bir çocuktan hiç olmazsa, 150 bir| 5 ni mekteplere gelecektir. Ders saatleri durumu Şüranın verdiği kararlardan Obir mühimmi de orteokul ve liselerde ders saatlerinin öğleden evvele alım yor. Almanyada da ilk mektep ço” ” z cuklarının yüzde otuz yedisi bu mpi. ve öğleden sone talebenin tartda okuyorlar. Bunun diğer | Düallimler nezaretinde derslerini memleketlerde de misalleri var, e Yakan ai li Köylerimizdeki üç yüz yetmiş biş |im de, Çaya a çocuğu, Üç sene mektebi alıp, son mevzularından biri olan derslerin ra bırakarak“ö çödukların yaşa , ) çokluğu ve-talebenin müzakere edil dıkları köylerde okur yazar ade: | memesi talebeye vazife verilmemesi) & EDİ dini arttirmiyacak bir netice ve- | Zibi, onları gün çün çalışmaya sev) tün kademeleri a ven bü faaliyeti elbette tamamla . | kedecek husuların ihmali, bu kara;| şeklini kabul etmek suretinde “At yacaktık. İm bu ders yılından itibaren tatbi: | sa edilebilir. Bu suretle hususi # Paraları ve emekleri boşuna | Ki İle asgari hadde indirilecektir ka” teplerde ve hususi tahsil r aaatindeşim. olan talebe de ayni şekilde bö let imtihanına tabi olacaklardı” tir. Binaenaleyh yüksek tahsile bilecek gençleri iyi bir seçmeye a sutmak zarureti karşısındayız. Orta mektepleri ve Jiseleri ettiğimiz şekilde tensik ettikte$ a Cumhuriyet maarifinin o Öç, | zümreyi yetiştirmekte çok ciddi il adil olması pek tabiidir. Bir b dan Maarif Şörası imtihan 7 sini dikkatle inceledi. Umum! İy, yette bu mesele etrafında pek © kak miyetji müzakereler cereyan “İı İmtihan prensipleri basit olmak) yerde ve ayni işi her meptete #j baremle talebeyi ölçmek, üniv ve yüksek mektepleri o imtil geniş ölçüde iştirak ettirmek, Vİ. İlk görünüşü İle güç olacağı his sini veren Sü iş bizde ve bizdei başka memlekstlerde nasıl yapıl yor? Onu yakından tetkik ettik. Bugün eskiyi bırakın - fiilen Fran sada otuz bin mektep var ki, ay. ni süretle tedrisat yapıyor. Sınıflarında vasati olarak elij çotuk bulunsa, hemen bir buçuk milyon çocuk bu usulle okutulu - zananlar arasındaki kur'ada ismim çıkmadı. Ben okumak istiyorum, İnönü, küçük vatandaşın o ismim ve dileğini not etti. Reisicumhürumuz mahsul vaziye- ti etrafında da izahat aldılar. Bun da: Sonra yanındakilerle beraber | n ayrıldılar, ğ Nellıhan kazasında da ( İnönünt halk tarafından büyük (tezahürat yapıldı. Reisicumhurumuz otomo- inden inerek halk arasında yürü düler we buradan Mudurnu istika metinde hareket ettiler, niversiteler sabahın saat N tedrisata başlarken bizim dokuzda | Yacaktır. Kuvvetle ümit orta tahsil mücssese'erinde işe baş')TUM ki önümüzdeki ders 'amamız, doğru olmazdı. Bu çi.|8i süranın kararlarını tatbif j het de, bü vesile ile tashih edilmiş olacaktır. w İmtihan şekilleri : rek halk partisi kurultayında kab İlkmektep üstümdeki Üç“ senli ilmi esasa göre ilk, orta İİK. ortalar, isbii olarak liseye £ talebe) selerde kullanılan terimlerin “İl: Saat tam 13 de Mudurnüya varıl | vetiştirdiği kadar hayata da çelisic: | göle üniversite ve bütün yö” dı. İnönü öğle yemeğini burada ye | unsur vermektedir. Fakat — Tiseni” | mekteplerde bu.seneden i diler. Yemekten sonra hâlkevini teş| vazilesi sadece,üniversiteye ve YÜk*İ kullanılması keyfiyetidir. rif ederek halk ve civardan (geler | —— —7 77 —İ “Üniversite ve yükek köylülerle temasa başladılar. | İtalya Arnavutluğa | geçen terimler, ondan İnönü buradan da saat 15 de ay vk yat yapıyormuş | tüksiilerde geçenlere nisbetl? aldı, Halkın büyük tezahüratı ara” a ie y vr sap b “ük bir yekün tutar. sında Abad gölüne gelen Reisicum:| in büklirdiklerine göre, Tadya bu:| Bunları salâhiyetli ilim: hurumuz burada Bolu valisi Naci günlerde Arnavutluğa af Afrika, Jları toplanarak yapacaki Kıcıman ve refikası ile, Bolu jan ya ke öeielelime şr, | Prensip sudur: dorma kumandanı ve Bolu mebue | gaya, Arnavutluktaki iü koy) , Ketlahların türkce mukst ları tarafından karşıladılar. Be brdusuntz “meleri: "vezlyötn gili” rini bulmak, bulunamadığı Ü den terbiyesi direktörlüğünün klü mak için Avlonya ve Titana yeni dirde dilimize geçmiş “rde bir müddet istirahat eden İ siker ve harp malstmcel » gönder. takat munis kelimeleri nönü öğretmen kampında da tetkik | Da Buna da girmiyenleri mille ver yaptılar. Temmuz sonlarına doğru 14/'99 istimal vasfını kazanmf Boluda © Oİbombardıman, 11 avcı tayyaresi, al , Reisicumhurumuz, Abad GÖLÜ 100 gilet, iki albay olarak 84 za) Je; isleri civarında bir gezinti yaptıktan Son | bit, hava ordusuna mensup 4200 bi s Bu sene bütün muallimle! za Boluyu şezeflendirmişlerdir. nefer, külliyetii miktarda 7,5 santi Cumhurreisimizin gelmekte oldu | metrelik © bataryalar, otokarlar,| jen terimler hakkında Funu haber alan bütün Bolu halk | tanklar ve vapurlar dolusu silâh |ınkete cevaplar aldık. 1ollara dökülmüşler ve en içten 1€ | ve mühimmat Dıraç limanına çı-| Onları üniversite mensup sahüretla Milli Şele karşı o Sons” | karılmıştır. Külliyetli benzin stol dan da azası bulunan h “evr ve saygılarını göstermişlerdir | ları yapılmıştır. 20 havâ üssü vü 'etkik ettirdik. Türk Dili Şelh.'n medhalinde asker, jandarma | suda getirilmiştir , kik cemiyeti bu tetkiklerin kıtalarile polis mülreztleri ihtiram | “Paris - Suvar,, diyor ki: sesini gözden geçirdi, vi resmini ila eylemişlerdir. “Arnavutluğa o mütemadiyen (ler tesbit olundu. Bolu baştanbaşa bayraklarla do hatılmış ve tenvir edilmiş o bulum maktadır. Milli Şefimiz geceyi Boluda geçi miştir. tayyare, top ve tank sevkiyatı de! Hemen yüzde kırk nl: vam ediyor. Bu hareketlerin ilk/bir değişme yapıldı. Ve ; aksülâmeli İtalyan tehdidi karşı - kitap yazanlara verildi. Bu *" sında Sırplarla, hırvatların bir ifPazieik kitaplar bu leşmesi olmuştur... göre yazılmaktadır.,, ESRA ZAT SASİSEİSSPİSEES İİİ