MAL ARE NGi HABERİN TARIHi ROMAN Karanlıkta, birdenbire Achilosun dişleri arasından müthiş bir tehev, Vürle çıkan sesini İşli Ahilos zabite: —M kandırırcasma hilelere mü Mek alçaklığını bari yapmasın! Ben beldmi bulmuş bir adamum, ona da belisan: vermeğe Zabit bu sefer vermeden Alnı çevirdi ve kurşun süratile u- zaklaştı, Miray ilerliycrek heyecan la ve tek kelime söylemeden Achi. losun elini sıktı, Sonra gece vahşi bir şakırtı koparan < şiddetle | kınından çekti, döğüşmeye hazır ait öt banemi değ Böce baskınları Yaparlardı, Gece muharebelerinin ne müthis pek yakından bilirdi, Zi- Pa göçe karanlığında İnsanlar birer ölüm makinesi kesilirlerdi. İlerkes gözü karardıktan sonra önüne geleni öldürür, hattâ, ekse - Tiya, nökörlerin kendi aritadaşları- di düşman diye olurdu. Yalnız g©ce vuruşmalarının on büyük meziyeti, a2 kuvvetlâ çok Kuvvetin imha edilmesinde daha $ok şans olmasıydı. Çok olan ta - Ta£ biribirine saldırdığı için açık Büz ve mahir olan diğer taraftar Azlığına rağmen, gündüz muhare - belerinden ziyade muvaffak ol Üirdi. ünür igin gayet pervasız v6 ön derece cosurane döğüşmek Miz; Acbilosun #on cevabımı götüren #abit yıldırım süretile zeri döndük. ten sonra Gregorlusun (o süyarileri arasında bir kaynaşma, bir kımıl- dama başlamıştı Karanlıkta borularm hücuma ha. BE ol emri set ac işitildi Achilostan son cevabı alan Gre- Sorun hücuma kalkmak üzereydi. Miray, gece karanlığında, biraz "ohra bu meydanın bir mahşer ye- rine döneceğini ve kanlar içinde yü 7 insan göğdeleriyla dolacağını düşünerek bir an, ürperdi. Fakat âkibetleri e olursa olsun, Gregeri, Us faik kuvvetleri olduğu göz göre Zöre malüm olmasma rağmen bil -| bassa kendisi mevzubahs olduğu i- «İN kahramanca ve son damla kanı” 12 kadar döğüşmeye shdetti. ! Atint mahmuzlıyarak, kılıcı elin- a, en leriye sürdü ve Hlk hücumu #arşılamayı bekledi. Alnın üstünde adeti kudurmuş Bir halde sağa sola dönüp durmak, İS olan Achilos nihayet karsı tara- İm hücumunu dahi bekliyemiyecek İâikm bir tehevvürle kılıcını kal, dep; — Alçaklar! diye bağırdı. Mü - Suma cesaret edemiyorsunuz!.. Kah Tüman askerlerim!.. Köpek sürüle- Tİİ doğramak için aslanlar gibi İZ saldıralım! Ve atin mahmuzladı. Fakat bir. gece döğüşmeleri | öldürdükleri vaki | İlm gibi dizgirlerini kısmaya mec bur oldu. Atr bu âni manevradan Sasırarak şaha kalkıştı. Achilosun Arkasmdan harekete bazirlanmış 0. an askerler de çivllenmiş gibi yer- tinde duruverdiler Zira ağaçlıklar arasından birden- Karşılıklı vaziyet almış olan İ. ki taraf askeri arasında topu duma, Pa katarak, gökten yıldırımlar bo- aniyormuş gibi beyaz atlarla sarık. | İnsanlar başınmağı başladı. a ribirine saldırmak için bazir . wm:ş olan her iki taraf ortaları, PN Du Anl »km oiuverince hayretle! rinde çivilenip kalvermişler. n efendine söyle! Çocuk; | hazırım. Defolun! | di. İ men atından yere atladı. Kara Hu HATLIMN ie Il 68 Yazan: run sörstile gelen bu olduğunu derhal hünkâr Os- rağmen, Ş Jatlılarm kimler tanımışlardı. - Bunlar manın askerleriydi, ven havaya | karanlığına rağ yordu | kaldırdıkları kılıçları par Moydan 1skerleri de: gelir gelmez, Osmanın al dizgin kasmışlardı. | Atının östünde vu derhal gayet iri vücutlu ol adam ie görülen bir Gök gürler gibi bir sesle: — Burada ne ölüyor? Diye bağırdı, Bu bağıran Çandarlı Kara Hslli, — Hakan Osman hududunun ya. sıbaşmda bakana haber verilmeden | mubarebe mi ordunuz? Siz kim | siniz? Kara Halilin narası meydanda gürlemişti. Miray bu sakerleri gö- Tür görmez zaten sevinçle tiltremiş, hamd ve sens eti en tırnağa den Allaha ye koyulmuştu | Derhal atmi sürdü. Kara Helile yaklaştı, Önünü kesen ntirlara | —Y Ben şevket. lü hakanın kullarından Miray Devletlü Türk beyine sözüm vari, Dedi. cı değiliz? Çandarlı karanlikta bu sesi işi tince: — Birakım baalım bu yeğiti! Diye gil Miray dirince ber iki taraf askerlerinin hakan askerleri tarafından tama, miyle çevrilmiş olduğunu farketmiş 1. Bu ümsedi. Çandarlmm yanma gelince he ce memnuniyetle gü Bilin rikeibmı öptü, — Devletlüm?.. yetiştiniz!, Evet, dedi. gi geceyarısı burada Hızır PLANŞ 47 10, AĞAÇLIK kora) 10. F: 10, A: werk, der 1. Muzaffer Muhittin Yıldırım süratile gelen atlı- ların kimler olduğunu derhal tanımışlardı (muharebe etmemize j mez derhal Kara Helili selâmladı - İrinde İe bosşuet (e petit bols, 1s bougust d'arbres) 10, 1: bushes (the bush) das Gebilseh (Busch, YONCA EKEN MAKİNE || ramak kal mıştı, Fakat bundan biz mes'yi de- filiz! Bu İznik tekfuru Gregorius bizim yolumuzu kesli, Biz ise Bi, yans imparatoru tarafından gönde. rilen Achilosle birlikte hakan Os - mana y etimizi arzetmeye ge, tiyorduk?. Kara Halil gürledi: — Hakanm hududu üzerinde yol kesmeye, muharebeye cüret etme. ain akıbetini bilmezler mi bunlar? Diye bağırdı ve yanmdakilere e- mir verdi: — Koşun bre!.. Şu tekluru çağı. » Gelip derdini söylesin!,. Te . nezzili mü Glmez?.. Dedi, Fakat emir verdiği atlı daha ve - rinden hareket stmoden Gregorli adamlarmın bulunduğu taraftan se, kiz on atlı birden silratle Kara Ha. lilin yanma yaklaşmış bulunuyor - lardı. Ortalarmda mağrur tavrı ile ve wrmpalar İçindeki tüyler sarkan ser, puşuyla bizzat İznik tekfuru şaşı sözlü Gregorlus bulunmaktaydı. Grezorlus ve maiyeti gelir gel .İ lar. Halil atmı fleriyo sürdü: — İznik tekfuru kimdir? Kendi, iyle görüşmek isterim?.. Dedi, Gregorlüsün sesi istildi; — Tekfur beni O vakit Kara Halil gayet vakur ve biddetli bir sesle sordu: — Sen ki İznik tekfuru ve ha . kan Osmanın dostusun?, Nami o - tür da onun ülkesinin hududu: üze, habersiz herbedersin? Bu meşru mudur? Dedi, “(Devamı var) 11. FP: le semöir A bras poup hk (küçük koru, wselharron sowing , maci İ Buüseh) WA | sİymca, artık tabanmülüm kalma »! | sinde adeta bir ferahlık hisset - İ bahsedip duruyordu. Bi: Şarap mütehassısı Fortunato, bana senelerdenberi verdiği zarar yetmiyormuş gibi üstelik hakaret etmeğe de başla dı, intikam almağa ahdettim. Siz, mizatımı pek iyi bildiğiniz için onu evvelden tehdide tenezzül et- mediğimi pek kolayca tahmin ede- bilirsiniz, Nihayet ben de intikam alacaktım, Kararım katilişince i - ştim, fakat onun cezasını veri İ ken benim maruz kalacağım teh « Hkeleri de düşünmüyor değildim; Öyle bir usul bulmalıydım ki be - nim bâşim derde girmesin. Fortunatoya ne hareketlerimie, ne de sözlerimle bir şey seğlirme- miştim. Karşımda, alacağım inti, kamın keyfiyle gülümse min edemiyor, desti: tek zayıf noktasından manda her hususta hürmet eğilecek hattâ korkulacak kağar zeki bir adamdı: Şarap mii- tahassısısı olmakla iftihar ederi, Bu huşusta ben de onun kuvvetli bir rakibi idim; Eski İtalyan şa- vaplarına pek merakım vardı. Karnaval mevsiminin en çılgın günlerinden birinde, bir akşam ü zeri, OFortunatoya (o rastgeldim. Fazlaca sarhoş olduğu için, bana derin bir samimiyetle hitap etti. Soytarı kıyafetine girmişti, Bol bir pantolon, renk renk yollu çe - ket, zilli bir külâh giymi Elini uzun müddet elimde tutup Föortunato, dedim, ne iyi tesadüf! Bugün pek zarifsiniz. | Bize bir fiçı şarap getirdiler A - montilado olduğunu iddia ediyor. lar, ama ben pek zannetmiyorum. — Nasıl, diye hayretle gözl ni açtı, Amontilado mu? Hem de bir fıçı? İmkân yok! Bilhassa karnaval esnasında, kabil değil — Dedim ya şüpheleniyorum. Size danışmadan parasını d4 ö. dedim. Sizi kolaylıkla bulmak ka- bil olmadı, fırsatı kaçırmaktan korktum. | | wv Tmöcasişüe) ie trifle 11. İ: the clever - sezder, (a seeder, a hine) der Kleökarren (die karre; cine Süma- sehine) Ot bişme ve mevsimi fı La fenaişon İ: The Hay Harvest A: Dis Heuernte 1 leyi taşı b kosa (kollu terpan) 'âneheur fauchant PSİ Vherte a İn plerre  faux (plerre | â aiguiser) dans son coftin b la fanx son armattre (sa garni- ture) ub te grass harvest) « the wketstene in the horn sheath b the scythe with the Her iki taraf da, gece olmasına 317 OT BİÇEN ORAKÇI 4 kalıfmda asılr duran bi. 1 A: der Müher seythe , Cradle o (Mâhder) belim Mühen des Grases a der Wotastı Kumpf senkorb © Armâe, avec (kız) F: la filede un ratoan 1: the mald wii the mower (the reaper, the harvester) mowing |! (at the hay- KURU OTT (bei der Mahd) n İm b die Sense mit dem Sen- ELÂNDE TIRMIKLA a ÇİFTLİK HİZMETÇİSİ ferme avec ith tha rakea A: die Magd mit der Har. ke (dem Rechen) « 'ARAĞI l, Çeviren ; — Amontilado ha? — Pek emin değilim. — Kabil değil. — Şunu bir anlasak? — Bu zamanda o şarap! Ha kiki ise kelepir yakalamışsınız.. zin meşgul old ip Lukesi'yi bular O anlar belki. — Lukesi konyakla şarabı bir» birinden ayırd edemez — öyle olduğu halde, onunda sizin kadar şaraptan anladığını söyleyenler var. Şaraba — Hayır, azizim, eğlenmek için o kadar hazırlamışsınız rahatsız Iduğunuzu istemem. Lukesi — işim yok; gi — Hemde galiba nezleniz var. € | Bodrumlirmuz pek rutubetEdir. Bu vaziyette girmeniz doğru ol. maz, — Zarar yok, gidelim. Amo: ido ha? Sizi aldatmışlar dostum! Lukasi konyakla şarabı #yırd et - mekten âcizdir. Tortunato, koluma girmiş, beni adeta sürüklüyordu. Ben de yüzüme siyah bir maske takarak evime doğru yürüdüm. Ev bom - boştu. Sabaha karşı döneceğimi evvelden haber verdiğim için bizmetkârlar karnaval eğlencele - rine iştirak etmeğe koşmuşlardı. ik hölde yanan şamdanlar um çıkararak birini Fortunatoya verdim, birini de kendim aldım ve mabzene giden loş merdivenleri inmeğe başladık. Örümcekli, dar dehlizlerden geç - ikten sonra eddadımın cesetleri - hin gömülü olduğu mahzenin ka- psma gel yor. başımdaki sillerin çıngırtın karanlık du - varlsra çarparak boğuk sesler çıkarıyordu. Küf kokusu ve rutubet o kadar ZİRAAT İŞLERİ #: Travaux agricol ho risid Work A çıtt sürme F: Le labourage (e m Çe darbelten ILHAN TANAR şiddetliydi ki, zavallı sarhoş ve nezleli dostum, sık gık öksürmeğe başladı. — Gelin vazgeçelim bu işten, dedim. Baksanıza ne kadar öksü rüyersunuz, basta olacaksınız, | » İSihhatiniz kıymetlidir, senginsi, İniz, sevilen, hürmet edilen bir a damsmız. Hem ben şimdi Lukesi Yi bulurum. — Rica ederim, öksürükten lecek değilim ya! Nerede fıçılar — Yok canım, ben siz rahatsız olmayın diye söylüyorum. Ölü - mü me diye karıştırıyorsunuz” Şu Medoleden biraz içersek, #0 « ğuğa karşı mukavemetimiz artar, Yüzlerce şişenin arasmidan b tanesini çekerek ağız yerini ta lara vurup kırdım: Ari uzattım. Şarabı dudaklarına gö türürken gülümseği; — Etrafımızda yatan ölü ruhlarına içiyorum. — Ben de sıhhatinizel Tekrar koluma girdi: — Mahzeniniz pek genişi! — Montresorlar kalabalık | eski bir ailedir. İ — Ailenizin alâmeti farikası İ unuttum. — İri bir yılanı ezen ku bir insan ayağı. Ayak altın, 26 min minedir, — Güzel! Gittikçe Marlaşan, sıkışan du vaların arasmda yolumuza di vam çttik. : — Ne kadar da uzak yere muşsunuz fıçıları? — Artık yaklaştık. Hele siz şü boşalttı. Şimdi önümüze üç ta duvarla çevrili, karanlık bir höç“ re çıkmıştı. Üstü kapalıyiir. Du * | varlarda iskeletler asılıydı. Fortunato, elindeki mumun gile höcrenin içini görmeğe çi yordu, — Gir içeri, dedim. A: şarabı orada. (Lütfen sayfayı çev Plânşş 47 ( Tarlada çalışma ) | aux des champs) bour) İl Gultivatlen of the Soli A: Dis Modenbearboltung 1 Çiri SÜREN (çift sür. mekle meşgul) | F: le peysan en train de laboyrer - İ: 4he farmer (the pans- ant, tbe agriculturist) yloüughing As der Bawer (Ackers. mann, Landmann) © bel Pilügen (Ackern) . PULLUK (sapan) a topraklar . F: Ja charrue a la motte de terre hi the plough - | a the elod or furrow.allee |! (i, e, the elods of earth İ turnedi up by the mould. | board of the plough Let. Piato 50, 1 c)) İ 2 A: der Pfug a die Sehnile BONCUK AĞACI la volde © ewingle - tree (the single . tree, the swing- iree, the whiffle.tree) , A: das Örtachelt ÇİFT HAYVANI (atı) Iyan yana koşulmuş (ki at koyum olur) F: le cheval de labour doux cheveux attelâ Tun â ©ötö de Vautre (aceouplöe) formeni un attelağe horsa (iha farm, ; here: 2 traser or » horse; both hor- los