inaddeler Dünkü fıkrasmda Vâ - Nü ereaf; lardan bahsediyordu. Almanların umu mi harp yıllarmdanberi etin, sütün, yağın, yünün, pamuğun sunisjni çıkar mağa mecbur ve muvaffak oldukları. nı anlattıktan sonra diyor ki: “Tahta. dan çıkarılan yağın insan sıhhatine zarar vermediği mahpuslar üzerinde - yapılan tecrübeden anlaşılarak kul lanılmasi halka da teşmil edilmiş. Fa- kat bunlar arasında mühim, hatta ha yati ersatz'lar da bulunduğunu duy mayan kalmadı: meselâ suni mahru kat..., suni kauçuk... Fıkranın bu yerine gelince bir dur- dum: et, ekmek, süt, yağ ersafs'ları sonra süni mahrukat, suni kauçuk gi- bi daha mühim, daha hayati ersatz'lar Önce bunu bir yanlış sandım, mühim ve hayati sıfatları yukarıya alt olsa gerek dedim. Fakat düşündüm, hayır, Vâ - Nü o kelimeleri istediği yere koy muş. Kendisi de benzini, taş kömürü. nü, kauçuğu insan için ekmekten, et. ten daha mühim, daha zaruri buldu. ğunu söylemek mi ister? Onu bilmem; İnkat Vâ - Nü sadece bir müşahedesi- zi haydelmek İstemiş: bugünkü dün ya satveti, kuvveti her şeyden, hat- ta insan oğlundan üstün tuttuğu için satveti, kuvveti temin eden maddelere, insan oğlunu yaşatan maddelerden da- hâ çok kıymet veriyor. Yani artık ce- miyet insan için değil, insan cemiyet işin. Bu açıkta söyleniyor ve işin en fena tarafı da, içlerinde milnevverler, şairler, sanatkârlar, filesoflar da bu- Tunan birçok kimseler bunu aşikâr bir hakikat diye, gayet tabil diye kar- şılıyor., Makinenin insanı ezdiğinden şikâ- yet edip duranlar var, Hayır, makine. nin insana bir kötülük ettiği yok; bi. Jâkis ona çok hizmeti dokunuyor, da- ha da dokunacaktır. En büyük iyili- #W'd6 belki bütün adi işleri, bodeni iş- leri kendi üzerine alıp Insanı onlar. dan kurtarmak ve yalnız fikir, zevk le kendini yoran bir tanrı etmek taktır. Fakat insanı o düşünüe, maddeyi ruha, kuvveti hakka, tahtak- küm arzusunu ferde tercih eden dü- Şünce eziyor. Makine o düşüncenin «linde olduğu, onun âleti olduğu için insan oğlunun başma bir ifrit kesili- yor, Eti, ekmeği, yağı asıl ehemmiyetli, asıl hayati maddeler diye saymadığı- mız, yani akli -*selim'e döndüğümüz günler bilmem yine gelecek mi? Ümidimizi kesmiyelim: insan oğlu “ibette bir gün satvetten kendi cinsi. me tahakkiimden doyacaktır. O gün, benzini, kauçuku asıl hayati maddele- Tre tercih etmenin, onlar uğruna kan dökmenin çirkinliğini anlayacak ve in bü ayıbı silmeğe çalışacak- ir, Nurullah ATAÇ A dir p” MİSİN, >. ee, öz ODM mz - VR | — Sirkeci Karalar kâtibini, Fendisini işten çıkarmasına Tazarak, bıçakla vurup öldüren hamal Yusuf hakkındaki Körar bugünlerde verilecektir. Müddei. r > KAğ umumi katilin idamın istemiştir. Katil gelecek celsede cinayeti taammüdenişlemediğini şehitlerle isbata çalışa caklır. Soldaki resimde katili, muhake menin dünkü celsesinde görüyorsunuz, Sağdaki resim, havaların düzelmesi üzerine tam monasile daşlayan göç mevsimimlen bir inlibat tesbit ediyor. Alaturka konser Kırşehir felâketzede- lerine yardım maksadile konser verilecek Kırşehir zelzelesinde zarar göten yurddaşlarımıza yardım edenlere mah sus olmak üzere, Beyoğlu Halkevile konservatuvarın müştereken tertip eyledikleri, büyük-Türk musiki kon- seri 26 mayıs perşembe akşamı sâat 21 de Fransız tiyatrosunda verilecek- tir, Bu konsere, konservatuvar Türk musiki icra heyetinden: Münir Nu- rettin, Selçuk, Nuri Halil Poyraz, ke- mençeci Fahire Refik Fersan; kanuni i Vecihe, kemençe Reşad Erer, tamburi Refik Fersan, tamburi Dürrü Turan, udi Bedat Öztoprak, udi Cevdet Kozan iştirak edeceklerdir. Davetnameler Beyoğlu Halkevinden verilmektedir. Gişede para ile bilet satışı yoktur. ŞEHİRDE ve MEMLEKETTE Yeni Ankara radyosu 3O Ağustosta Neşriyata başlayacak O tarihte Istanbul ve eski Ankara radyoları neşriyatını tatil edecek Geçen senedenberi inşaat ve tesisatı devam etmekte olan yeni Ankara radyo is- tasyonunun bütün tesisatı bu ay nihayetinde tamamlanacaktır, Esasen mu- kavele mücibince istasyonu tesis işini fizerine almış olan firmanın haziran ayı zarfında bu tesisatı Nafia Vekâletine teslim etmiş olması icap etmekte. dir. Haziran, temmuz, ağustos ayları zarfında yeni istasyonun tecrübeleri yapılacaktır. Büyük Ankara istasyonu nun Başkumandanlık meydan muhare- besinin yıldönümüne tesadilf eden 30 ağustos Zafer bayramı günü neşriyata başlaması kati olarak takarrür etmiğtir. Aldığımız malümata nazaran 120 kilovat bir kudretle çalışacak olan kuvvet li Ankara İstasyonu faaliyete geçtikten #onra bugün Ankarada mevcut radyo istasyonile birlikte İstanbul radyolu da neşriyatını tatil edecektir. Bü suretle bütün memleket ve bütün dünyaya bir istasyonla hitap edilecektir. Fakat hükümet İstanbulda da bügünkü zayıf istasyonun yerine kuvvetli bir istasyon tesisini muvafık bulmaktadır. Bundan.dolayı Nafia, Vekâleti bu - istasyonun Ankara istasyonunu müteâkip kurulmasmı programı meyanma almıştır. Almanya ile ticaret) Deviet Hava müzakereleri Bu iş için ay sonunda bir Türk heyeti Berline gidecek Almanya ile geçenlerde © yapılmış ve, önümüzdeki ağustos ayında müddeti bi- © kerelere başlanacaktır. Bu müzakereler, Berlinde yapılacağı için bir ticaret heye tecek olan ticaret anlaşmasınm bir sene İ timiz ay sonunda Almanyaya hareket e- müddetle uzatılması için yakmda müza- Salgın hasta- lıklarla : mücadele Hileli yağ satan esnaf) Şehirde aşı istasyon- i Belsdiye, İstanbulda satılan yağları “trol etmeğe başlamıştır. Bu kontrol Peticesinde, şehirde satılan tereyoğla- Te Zeytin yağlarından çoğunun sıhha- te mMüzir maddeler karıştırılmış olduğu görülmüştür. 0 muhtelif semtlerinden satılan vari Yağlarından alınan nümunelerin — i neticesinde bunlara dörtte Üç nis betinde pamuk yeğ karıştırılmış oldu- gu ariaşilmiyter. Tereyağlarma da bazı es Yağlar ilâve edildiği görülmüş. Belediy: mablü * #abıta memurları bu gibi t ve sıhhate muzır yağ yapnalar- la bunları satanlar hakkında zabıt va- Takları tutarak mohkemeye vermekte- dir, Şimdiye kadar bu sebepten mahke- meye verilen esnafın miktarı yirmiğir. Belediye talimatnamesi mucibince hileli yağ satmakta devem edenlerin Gükkânları da kapatılacaktır, ları açılacak Sıhhat ve içtimai muavenet müdür- ; lüğü, yaz aylarını mahsus stigın has- | talıklar için şebir dahilinde sıhhi ted | birler almaktadır. Bu arada geçen seneki gibi bir tifo salgmına meydan verilmemek için şim diden tertibat almağa başlanmıştır. İ Bu maksatla muhtelif mıntakalarda hastahanelerde ve mekteplerde (tifo aşısına başlanmıştır. Tifo aşısı bu sene de umumi bir su- retta tatbik edilecektir. Bunun için yakmda muhtelif semi- lerde aşı İstasyonları açılacaktır. Bun dan başka, salgın hastalıkların belli başlı âmillerinden olan su meselesi ile Du sene ciddi bir surette mesgul oluna caktır. ( Halkın içtiği pis ve mikroplu sula» | rın filitre ve dezenfekte edilmesi için belediye ve sıhhat müdürlükleri müş- terk çalışacaklardır. Ayrıca, halkım salgm hastalıklar - | dan korunması için muhtlif ve mües- İ sir vasıtalarla öğütler verilecektir. decektir. Mevcut muahedenin bir sene müddet- le uzatılması vesilesile, bu memleketle ticaretimizin daha iyi bir yolda yürüme- i için yeni müzakereler yapılacaktır. Bu müazkerelerde, iki memleket ticaretini çok müşkülâta sokan klering (İşlerinin bugün aldığı şart ve vaziyetlerin tama inen rslahı mevzuubahs olacaktır. Ayrıca Almanya ile yapılacak yeni anlaşmada bu memlekete yaptığımız tütün satışları için daha serbest ve geniş bir saha temi- nine çalışılacaktır. Çünkü, tütün Almanyanın bizden al- dığı mahsuller içinde birinci dereceyi iş- gal etmektedir. Almanya, bilhassa son 86- nelerde memleketimizde satın aldığı tü- tün miktarmı arttırmıştır. Evvelce sene- vi 7-8 milyon kilo tütün alan Alman fabrikası geçen sene, 17 milyon kilo tü- tün almıştı. Bu sene İse, klering müşkü- lâtı ve döviz takyidatı gibi sebeblerden dolayı Alman fabrikaları, memleketimiz- den ancak beş milyon firalık tütün almış- lardır. Her sene memleketimizden vasa- ti 15 milyon kilo tütün almakta olan Al man fabrikalarının bu sene bövle az tü- tün almaları münhasriran para tediye müskülütmdan ileri gelmiştir. Yeni müzakereler sırasmda bu müşkü- Jâtı ber taraf edecek tedbirler almacak- tır. yollarında Yeni teşkilâtın kurulmasına başlandı Devlet havayolları idaresinin inkişafı için Büyük Millet Meclisine verilmiş o- lan teşkilât kanunu projesi dahilinde umum müdürlüğün yeni kadrosunun şim diden kurulmasma başlanılmıştır. Yalnız proje kesbi kanuniyet edinceye kadar almacak memurlara ücret şeklinde tedi- yat yapılması takarrür etmiştir. Bu üc retler, teşkilât kanun projesinde konul- muş olan maaşlar tutarı kadar olacak- tır. Devlet havayolları umum müdürlüğü, kanun projesinin en ehemmiyetli kısmı teşkil eden ve teşkilât için de pek lü- zamlu olan fen heyetini teşkil ile işe baş- Tamıştır. Umum müdürlüğe 300 Lira üc- retle bir fen şefi almmaktadır. Projeye göre fen beyeti bir şef o mühendis ve üç mühendisten teşekkül edecektir. Devlet havayolları umum müdürlüğü bundan sonra yeni teşkilâtm diğer kı- sımlarını da yavaş yavaş kurmağa baş- hyacak ve kanun meclisten çıktığı cana- da teşkilâtm derhal harekete geçmesi im- kârı hasıl olabilecektir. Bu suretle prog- ram mucibince bu senetesis olunacak Ankara - İstanbul - İzmir ve Adana ha- va hatları gecikmemiş olacaktır. Trabzon - Iran transit yolu Nafia vekâleti yaz ayları zarfında Trabzon - İran transit yolunun noksan bulunan kısımlarının ikmali için yol mm taka başmüdürlükleri emrine (tahsisat vermiştir. Bu sene yolun bilhassa Kopdağı civa rındaki beş yüz kilometrelik bir kısmı- nm toprak tesviyesi yapılarak şosesi in- şa edileceği gibi bir çok yerlerde beton menfezler yapılacak, yolun diğer kısım- ları da inşa edilecektir a şi amed 7 ” Haber'den Tarihe ammni Baskın Kimlerin çeşmine ol sine bu şeb nür oldu, Nereye gitti o hercat, o mekpöre aceb? Kimlerin ydresine merhemi kâjür oldu, Kandedir kande o zölim, o o sitemköre aceb? Ardı arası kesilmiyen (oyağmurlardan sonra çok şükür bahara çıktık. 1908 ba- * barmın ilk güzel pazarında vapurla İs- tanbula giderken bahtım için niyet tut- muştum.: Karşıma: birçift Zeyldile Mecnun oturdu. Delikanlı kıskanç, hir- çın, tehditkâr, müstebit,; güzel kızcağız, ürkek, perişan, gözleri (kızarmış. Deli- kanlı: Birgül gibiolan kıza:“Dün gece nerede idin? seni x... ile görmüşler, ikinizi beraber görürsem... diyordu. 'Tüylerim, diken diken oldu.. Mecnun” nun elinde kan, Zeylö'nm bağrında han- çer görür gibi oldum... Bu baskının do- Furacağı cinayet ile biran sinirlerim ge- rildi, gerildi, ve sonra bir noktaya takı- larak bir boşandı ki... Deli gibi kendi kendime gülmeğe başladım. Ahmet Rasimin ( “Fulhşu atik,indeki baskını hatırlamıştım. Halızamım, beni bir trajedinin mukaddemesinden vodvile sürükleyişi gülünecek şeydi. Bahar gü- nünde, kızın gözleri Yaş ile kızarirken bu vahşit ehdit o savr- Mur mu? Hürriyete bu kadar nankörlük olur mu? “Kimlerin yaresine merhemi kâfur oldu?,, diyen bir on sekizinci asır Aşıkınım asalet ve mecabeti nerede kaldı? Ben bu kanl: Mecnun'un baskınını gü- lünç bir hale sokmak için buraya, geçen asır şuzrasından, 1307 ye doğru seksen yaşlarında vefat eden Beşiktaşlı Gedet nin bir baskın destanını o nakledeceğim. Koşmalarında, divanlarında ve semai rinde rindâne geçmiş hayatını pek güzel gösteren Gedal “vasfı İstanbul,, adımı verdiği destanında (devrinin ahlâk fe- sadından, biraz riyakâr, şikâyet etmiş, baskın destanda, bir asır evvelki yaşa- yışımızın bir köşesine ait canlı bir sahne çizmiştir: Şair yolda “bir zen civan,a rastlar, peşine düşer, yüzyüze gelince "işmar,, eder, tenha sokaklara saparlar, Küçükpazara kadar giderler, kadın ora- da “kırmızı, boyalı, kafesi yeni, bir ev gösterir, gece saat üçte kendisini bekliye- ceğini söyler. Aşık, saat üçte elinde fener sokağa düşer, “Adettir köşede söğünür fener,, kafese bir fiske taşı, kapı usulca açılır, işret sofrası hazırlanmıştır, kuştü- yü döşek serilmişti, Bir gece, beş gece, on gece bu safa devam eder, fakat, ber safadan sonra bir cefa ezeli o kanundur. Bir gece baskın diyorlar; Komşular çağrışır Hanife amm, Patma kadın der ki ayol acanım, Gözümle gördüm ben yoktur yelanım, Bası şamatayı ol şirret kan! .. Gittikçe büyüdü gürültü, kengâm Saatime baktım altıda tamam Ardında mehalleli önde de imam Neferler beraber kem sancaktar! İki üşü birden kapı çaldılar, Bütün cemcat içeri daldılar, Tavan orasımda beni buldular, Reşat Ekrem KOÇU iXLâtfen sayfan çeviriniz)