* istanbul Ânkara caddesi Paste yörteme ; keteslei Yr Tegrti edeceli kasetei Ha GUN Yazı işleri teletfonu: 23872 idare 24370 A y* “Hâdise,, “. .. büyüyor Uzakşarkta Japonyanın Çine karşı başladiğı askeri harekât, bu Uzakşark devletini, gittikçe, derinleşen bir bata. ğa doğru götürmektedir. Uzakşarktan gelen haberlere göce, Japonlar, Amoy gehrini işgal etmişlerdir. Amoy, Şang- bay ile Kanton arasında 1842 senesin- | de muahede ile Avrupa ticsretine açı- lan şehirlerden biridir. Japorların bu yehri işgalleri, Şimali Çin ve Şantung - dan ayrı bir cephe kurmaları demek! tir. Yani Japon öakert hazeklitı geniş- Temektedir. Malümdur ki Japon harekâtı, geçen senenin yazında bir bahriye neferinin katli hödisesiyle başlamıştır. Japon ga- zeteleri ve Japon hükümeti Çine korşr açılan ve bugüne kadar doksan bin Ja- pon askerinin katline sebep olup yarım milyona yakın Japon askerini meşgul eden büyük mikyosta bir harbe hâlâ “hâdise,, adını vermektedirler. “Hidi- 8e,, geçen yazdanberi çok büyüdü ve hâlâ da büyümektedir. Japonyanın bü. tün vaziyeti yanlış hesapladığı — anla- gelmıştir. Askerlerin tazyiki altında ha- reket eden Japon hükümeti, bir darbe ne Çinin yola getirilebileceğini sanmış- Dırln vuruldu. Çin, Şanghayı, sonra da Nankini kaybetti. Fakat “yola gel- medi,.. Millt kurtuluş hareketinin ba. gena geçen Çankaygek, garba çekilerek, Japonlara mukavemet etmekte devam etti. 1 İşte bunun üzerinedir. ki, Japonya vaziyeti yanlış hesapladığımı anladı. Fakat bir defa harekâta başladıktan sonra Japon askerinin prestiji bahis mMmevruu olduğundan bunu bir neticeye götürmeğe mecbur kaldı. Japonyanın bundan sonra takip ettiği siyasi ve a9- kerf tabiye bu “netice,, yi elde etmek- tir. Filhakika Japonyanın atkeri kuvveti Çini mağlüp etmek için kâfidir, Fakat Japonya büyük mikyasta bir harbe gir- mekten çekinmektedir. Bir defa şimalde Sowyet Rusyadan korkuyor, Bu sebep- ledir ki Sovyet hudutlarını müdafaa et. mek için cenupta Çine kocşı kullandığı asker kadar Mançukoda da asker bulun- durmaktadır. Bir taraftan bu cepheyi muhafara et. mek, diğer taraftan Macaçuko da dahil olduğu hakle işgali altında bulunduğu arari içindeki asayişi korumak ve ayni zamanda çok dağnık görilla harbi me- hiyetini alan Çin harekâtını idame et- mek, Japonya için ağır bir yük teşkil etmeğe başlamıştır. Japonyanın bu zorlukları arttıkça, Çine yardım eden İngiltöre ve Sovyet Rusyaya karşı takip ettiği siyaset de değişiyor: Yakın zamanları kadar Ja- ponya İngiltereye bir düşmen nazarile bakıyordu. Japonlar, Çin gümrlüklerini işgal ettiklerinden Çinin başlıca vari. dat kaynaklarını da ellerine geçirmiş bulunuyorlar. Halbuki bu gümrük va- ridatının büyük bir kısmı Çinin borç- larına tehsis edilmiştir. Japonya, İngil- tere tebaasının ellerinde bulunan Çin tahvilâtının faizlerini ödemiyordu. İn- giltere ile bu ihtilâfı idame etmek Ja - ponya için bir zaaf teşkil edeceğinden Japon hükümeti, geçenlerde bu faizleri ödeyeceğini bildirmiştir. Bu, Japonya. nın züâfma delâlet eder. Çine yardım e- den diğer Mevlete karşı do son gün- Jetde vaziyetini değiştirmiştir. Filha- kika Sovyetlerin Çine yaptıkları yardım meselesi ötedenberi Japonya için ç şi- kâyet mevzuu olmuştur. Ve Çindeki zorluktlar arttıkça asabileşen Japonya, bütün askeri hareklttan Rusyoyı mesul addetmeğe başlıyacağı bir #ırada, ge- tek Avrupada ve gerek Uzakşarkta işler Maden faciası nasıl oldu ? Mahküm kontesin kocası Hitlere murıcnt edecek Kontes Viel . polaki'nin Alman hükümeti tara - fımdan idama mahküm — edile . ceği — zannedili - yordu. Nihayet, mahkemenin verdiği karar bildirildi. Lehli kontes müebbed hapse mahküm edilmiştir. Kadım casusun Lehistanda bulunan kocası Kont Vielpolski bulunduğu bir beyanatta: “Karımın kurtarılması için bizzat Hitlere müracaat edeceğim,. demiştir. Kont karısınm suçlu olduğuna inan- muıyor ve mahkemenin verdiği kara . rın henüz resmen- bikdirilmediğini söylüyor. Bununla beraber, kartsı mahküm olsa bile, onun yerine Lehis- fanda mahpus bulunan Alman casus. larmdan biri ile değiştirilebileceğini ümldâ ediyor. Bu suretle, Kontes hiç olmazsa Almanyadan Lehistana nak - ledilmiş olacak. Kontes Vielpolski 18 Ağustosta, Varşovadan kalkmıştır. Fransanın ce. nubundaki bir şehirde bulunan anne- sini görmeye gitmektedir. Evvelâ, A- vusturya - İtalya yolu İle gitmek ni- yetindedir. Fakat sonra fikrini değiş. tiriyor Ve Almanyadan geçerek git - meye karar veriyor. Kontes Almanyaya hareket ettikten sonra bir müddet kendisinden haber | almamıyor. Nihayet Paristeki Leh Befarethanesi kontesin Berlin civarın. da, trendeyken tevkif edildiğini öğ - reniyor. Hâdise Varşovaya bildiriliyor. O zaman, kadınm kocası olan könt, derhal hükümet vasıtasıyla Berline müracaatta bulunuyor. Fakat Berlin hükümeti, kadınm tevkif edildiğini bildirmekle beraber, sebebini söylememiştir. Bunun üÜzerine, kont, Berline Vâar- kat Alman hükümeti avukatın kon. govadan bir avılkat göndermiştir. Fa- tesle görüşmesine müsaade etmemiş. tir. Nihayet, tegrinisanide kocasma ilk defa olarak bir mektup gönderebilen koöntes casuslukla itham edildiğini haber vermiştir. Bundan sonra dört mektup daha göndermiş, fakat hâdi- 86 hakkında hiçbir. şey yazmıyara! yaltız dört yaşındaki kızının sıhhati ni sormuştur. Japon bakımından kötü gitmeğe baş. Jamıştır. Urultşarkta geniş bir görilla harbi mahiyetini alan asker? harekât Ja- ponların aleyhine cereyan almıştır. Di- ğer taraftan Awrupada İtalyanın İngil- tere jile anlaşması da iki bakrmdan Ja- ponyayı memnun etmemiştir: Bir defa İngiltereyi Uzakşarkla meş- gül olmak için serbest berakıyor, İkin. elsi Almanyanm Rusya üzerine Avru- pada yaptığı tazyiki azacık — zayıflatı- yor. Gerçi bu tozyiki yapan Ber- Tin . Tokyo mihveridir. Fakat bu mihverin Berlindeki ucu, Roma — Berlin mihveriyle takviye e- dilmişti. Binaenaleyh İtalyanın dış po Htikasında müstakil hareket etmeğe karar vermesi, Japonyanın İşine elver. memiştir. Hülâsa gerek asker? ve gerek siyasi hakımdan bu aralık Japonya için işler İyi gitmiyor. Ve gitmediği içindir ki İn- Lehli Kontes zada 365 Kişi ölmüştü. Ölenlerin sayısı 79 olarak tespit edildi Bir babayla Iki oğlu da Infilâkta Facia kaurbanlarının aileleri, maden Biz kaç gün evvel İngilterenin Mar- kam kömür madeninde büyük bir inli- lâk olduğunu telgraf haberleti krsaca bikdirdiler; Poclada 79 kişi ölmüş, 41 kişi yaralanmıştır. Bu kaza, 22 eylül 1934 de, Greslerd- daki maden ocağı infilâkından sonra dehşet itibariyle en büyüğüdür. O ka- Londra mnasıl müdafaa olunacak ? Irgil!ue, muhtemel bir hım mulıı rebesine kargı müdafaasını hazırlar- ken, Londranın hava hücumuna kargı korunması için de geniş tedbirler alı. nıyor. Bir tayyare hücumunda şehrin mü. dafaası hava toplarından ve tayyare- Jerden başka, balonlarla da temin e. dil&cektir. Bu balonlar; düşmana kürşi bir te- eavüz silâhr değii, fakat, büyük bir müdafaa âletidir. Balonlar, şehrin - zerine ve bin metre kadar yükseğe çı- kacaktır. Balonlarda kimse yoktur. İçi havayla şişirilmiş olan ve yere bağlı bulunan bu balonların vazifeleri gehir Üzerinde durmaktır. Düşman tayyareleri sık sıralar ha. Tinde ve çok yüksek bir irtifada kar. gılarına çıkan bu balonlar yüzünden, faaliyette bulunamryacaklardır. Çün- kü balonlar, tayyarelerin şehri bom. bardıman edecek şekilde alçalmasına mâni olacaklar ve süratle giden tay- Ziltere ve Sovyet Rüsya İle bir idnı | yarelerin gşehri görmelerine bile müsa- maslahat,, siyaseti takip etmeğe bı;h— ade etmiyeceklerdir, mıştır. — (Ulus) A.Ş.ESMER Bu usulün tecrübeleri yapılmakta mahvoıd ular ocağı civarında dövünerek dolaşıyorlar ve goh iyt neticeler alımmaktadır. Müârkam ocağında ilk infilâk sabah- leyin saat altıya çeyrek kala olmuştur. Gece postası işinden çıkıp yerini gün. düz postasına terkedeceği sırada bir in- filâk sesi duyulmuştur. İy'erine gitmek üzere yolda olan işçi- ler, uzaktan infilâk - sesini İşitmişler, biraz senra, karşıdan koşa koşa gelen- ler önlara kazayı haber vermişleridir. — Dönün! Geri dönün! Madende in- iHlâk var!, . Kazadan haberdar olan #rhhi imdat teşkilâti derhal maden ocçağına koşmuş- tur. Bu srrada ikinci bir infilâk olmuş. | tur: Urun müddet asansörler işleme - miş, nihayet yeraltında kalanların ya- runa İnilerek yaralılar ve Glüler toplan- mıya başlanmışlardır. Büyük kazanın en fazla felâkete sü- rüklediği bir öile vardır ki, bu aile ma- den ocağına üç kişiyi vermiştir. 48 ya. yırdaki Herbert, biri 23, diğeri 26 ya- gındaki iki oğlu ile beraber ölmüş, ge- ride karısını yalnız bırakmıştır. Ada- mımn büyük oğlu da üç senedenberi se- viştiği bir kırla nişanlı bulunuyormuş ve yakında evleneceklermiş.. Felâkete uğrayanlar arastmda, biri beş, diğeri sekiz çocuklu iki aile daha vardır. Kâaza üzertine, kral ile kraliçe derhal felâketrede ailelerin tecesrüne iştirak - Yerini bildiren bir telgraf çekmişler ve yaralıların vaziyeti hakkında alâkadar. lesdan malümat istemişlerdir. Kazanın neden ileri geldiği ve met- üllerin kim olduğu belli değildir. Kurtulanların hepsi ağır yaralı olduk- Tarı için ifade veremiyecek haldeditler. Yolnız içlerinde, konuşabilen bir tane- si vardır ki, © da hakkında ancak gunları anlatıyor rq “Gece işimizi 'bitirmiş, çıkıyorduk. Beni biraz geç muaştini ve hepsinden ayrı olarak, başkı' bir asansörle çıkı- yerdışm. *“Birden, yüzüme sert bir havanın vurduğunu duydum, Hava tertibatı bo- zulmuş zannettim. Çünkü, havanın ak. kü iatikamette esmesi lâzımdı. — Palto- mu almak üzere geri döndüm. *“Bu strada yerde yatan s«ekiz, on kişi ile karşılaştım. Diğer bir arkadaş, ba- na doğru gelerek, kollarımın arasına atıldı. “O zaman ocakta bir infilâk olduğu- nu anladım. İnfilâk nisbeten uzak bir moktoda yukua gelmişti. Burada yere serilenler gaz ile boğulanlardı. “Tellşla, asansöre doğrmu — koşuyor- dum, Fakat, o sırada ikinci bir infilâk İki yüzlü siyaset SIM Us, Hatayda, seçim dolayısile ya. pılan tahriklerden ve Fransız delege- s1 Garonun sözlerile ef'al ve harekâtı âra sındaki tezatlan bahsettiklen sonra diyor- ki: *“Görülüyor ki Hatay intihabatında biz bir taraftan Fransız dostluğunun eserleri- ni beklerken diğer taraftan b — dostlakla asla telif edilemiyecek bir vaziyet karşı- mıza çıktmış bulunuyor. Acaba yürekleri tahammül edilmez bir tazyik ile sıkan bu yaziyel karşısında hükümet — ne düşünü. K CUMHURİYET Denk bütçe YUNU)' Nadi yeni sene bülçesinden bahsoderken şöyle yazıyor: e deyip de, ne ölücak, varidat ve masarif yekânlarıdır deyip — geçirevrme, meli. Bülçe, bu kadar basit bir iş değildir. Büçe,devlet denilen büyük — mefhumun komprimesi sayılacak kadar ağır, derin ve ehemmiyetli bir Iştir. Devletle bülçe müte- radil iki kelime sayılsalar yeridir. Devlet denilen umum! nizam ancak bütçe ile a. yaktâ tutklabilir de onun tçin. Devlet ve memleket idareleri bütçelere dayanır. Büt çoyi ya tamamen çekip alır ve: gevşek ve karışık yaparsanız, devlet ve memleket tin birer heyulâ gibi havada, kasırgaya tu- fulmüş cisimlerin avareliğile bir iki san. landıktan sonra, paldır küldür yuvarlan. deklarını görürsünüz. Cazibe ile bava taz. yikmın dünya hayalı üzerindeki tesirleri. ni bilirsiniz. Memleket hayalında — bütçe aynen budur. Cazibe ile tazyikı kaldırınız. Dünyada tutunacak yerimiz — kalmaz. A. yaklarımız yerden kesilir; kendimiz fe- zalarda gelişigüzel uçma?a başlarız. Onun gibi böltçeyi ortadan kaldırımız, millet ola. rak değil, hattâ fert olarak bile ayakta du. Bütçe ve fert... Ne münasebet diyecek- siniz? Hayır, öyle değil, bilâkis çok müna. sebet. Bir kere bütçenin yekünladrı ekse- Tiyetle kendi memleketimizde sarfolunur. Sözde devletin olan bu hazine hakikatte müilletin hazinesidir. Sonra biz hepimiz o bütçenin teşis gitiği devlet — nizamı saye- #inda Muntaram fert, alla ve cemiyel ha. yatı yaşarız. Daha sotıra biz — fertlerin ax veaya -çÇok- servelimiz ve İtibarımıs, elbir. liğile yaptığımız bütçeli — devletin servet ve itibirima baoğlıdır. Hatlâ elimizdeki ve koynumuzdaki paranın kıymeti bile dav- letin itibarı sayesinde menalı ve faydalı- dır, Devleti ve sağlam bütçeyi ortadan kal- dır, o varakonın adi bir kâğıt parçasın- dan farkı kalmaz. Bu mülâhazalara binaendir ki bütçeye bütün milletçe en kuvvetli can kurtaran o0. Jarak dört elle sarılmada — mecburur, ve fyi bilelim ki ona verdiklerimiz ondan al- dıklarımıza nisbetle devede kulak kabilin- den sayılacak kadar azdır. Sağlam ve kuv- vetli bütçe hepimizin topumuzun bilerek ehemmiyet ve kıymet vereceğimiz en ha- yatl işimizdir. Bu memlekette birgünün — gelmesi te menni olunur ki o zaman bütçenin varida- ti için tahsilât külfetine hacet olmaksızın herkes devlete karşı borçalrımı bizzat ken- disi götürüp hazine şubelerine teslim ede- cektir. O günlerin gelmesine intizaren büt çemizin Iyi yolda yürümekte ve — sağlam Ber- Devamı 4 Üncüde Arşidük Otto Diğer arşidükleri rddediyor.. Argidük Otto, eski Ayusturya-Md- dır. Bu sıfatla hanedandan olan diğer iki ergidükü ailesinden reddetmiştir. Bunlardan biri Arşidük Albrehti., Bu arşidükün bir Macar köy öğretme- ni genç kızla evlendiğini yazmıştık. Argidük Otto, kendi âllesinden birinin, hanedandan olmıyan biriyle evlenme. Bini kabul etmemiş ve Albreht'i rod- detmiştir. İkinci olarak reddettiği de arşidük Karldır. Karl da, son günlerde diğer bir Macar kızıyla evlenmiştir. oldu ve ondan sonra kendimi kaybetmi- şim..., Ocağı boğucu gaz kaplamış olduğu için ilk imdat da müşkülâtla karşılan. mıştır. Bundan sonra imdat kuvveti, gaz maskeleri takarak gelmiştir. Hastanedekilerden bazılarının sıhhati hakkında endişe edilmektedir. Kazcam sebebi hakkında tahkikata devam olun- maktadır .