Şon Çıkan yeni plâklar ODEON Malatyalı Bay Fahri .No, 270210 — Erzincan şarkısı — Aygem gider su yüzünde — Elinde altın şamdan Bay Refik Başaran Ş —Halk çarkıı No. 270211 — Halk şarkısı —— Şen olasın Ürgüb — Halk garkısı — Manavgat yolları Avanoslu Bay Salâhaddin No, 270212 — Halk — şarkısı — Halk şarkısı Erzincanlı No, 270213 — Erzincan şarkısı — Ak koyun meler gelir — Suya gider has gelin Bay Salih — Gül koydum gül tasına — Erzincan şarkısı — Havuz başının gülleri Urfalı Bay A.M. No. 270214 — Urfa Sünbülesi — Felâket dideler — Urfa tecnisi — — Sevdim bu küçük yaşta Kanuni Bay Ahmet No. £70215 — Rast taksim — — Kanunla — Hicazkâr taksim — Kanunla Bunu bane söyleyebilir. misi- — Bundan kat'iyyen haberdar deği- İim.. Eğer bunu bilseydim, sizi haberdar etmeyi bir vazife bilirdim.. Çünkü size son derece dürüst ve mert bir insan na- zariyle bakıyorum.. Ben düşündükleri- mi ve bildiklerimi söylüyorum !.. İsbatı da gu ki, madam d'Etyoun nerede bu . lunduğunu söyleyememekle — beraber « çünkü bunu bilmiyorum - hiç olmürsa, bu bususta size malümat verebilecek birisini gösterebilirim. — Kimdir bu?, — Möxyö 15 Şövalye d'Assas.. Krebiyon hayretinden dona kalarak ; — Şövalye d'Assas! dedi.. Polis mü- dürü olan sizin bilmediğiniz bir şeyi, kendisini tanımak gereline nâil oldu- Bum şövalyo nasıl bilir?. Berrye gülümsiyerek cevap verdi: — Bunun sebebi gayet basittir: Ma- dam d'Etyol kaçırıklığı z&man, şövalye, Verstay yolu üzerinde ona iltihak etmiş v7e O andan itibaren ikisi de ortaden izaybolmuşlardır. — Kaybolmuşlar! Beraber!., Şövalye ve Jan!.. Yoksa?, Bertye hep ayni tebessümle : — Eh! Mösyö, dedi, madam d'Etyol henlz yirmi yaşmda değil, şövelyenin yaşı ise yirmiyi henüz geçmiştir.. Birisi diğerine iltihak ediyor, ikisi birden kayboluyorlar., Artık neticeyi siz çıka. Tihe. Krebiyon; — Doğrusu böyle olmasını tercih ede- rim, dedi. Beni çileden çıkaran, beni gıldırtan gey, Janın kralır metresi olma. «( değil - zavallı çoecuk hareket ve his- lerinde serbesttir. - Fakat bu hâdişenin benim yüzümden vükü bulmasıydı!... Artık madem ki benim bu işte hiç bir kabahatim yok, madam d'Etyol istediği. ni yapabilir.. Buna karışırsam şeytanlar boğuun benli, Cildinizin tahriş edilmemesi- ni isterseniz? Dünyanın her tarafmda — kullanılan, ve cildi trraştan sonra pamuk gibi | Kendi çalışmasile is Yüzdeki çil, sivilceleri, BAYANLARIN doğum lekelerini giderir. mek istiyen üç Türk bayanı lâzımdır. 1 — Taliplerin biri orta, biri lise, üçün- cüsü de yüksek t: görmüş olması. — | 2 — Yaşları yirmi ile kırk arasında bu lunması şarttır. İsteklilerin İstanbul posta kutusu 527 | den adreslerini yazmak suretile mufassal .— sn Ankara'da : İzmirde Umumt! satış yeri: MARKİZ DÖ POMPADUR Bu söz Üzerine şair, çıdap gitti, Berrye de: — Ara bakolım, d'Assası... Bulursan aşkolsun! . . Diye mırıldandı ve Krebiyonun zara- fetten malırum, sade hareketleriyle, ay- yaş çehresine bakarak ilâve etti: — Şu namus ta amma gerip mahlük- ların içinde gizleniyor, hal, IX BİR AYYAŞIN RUYASI Krebiyon polis müdürüyle görüşür- ken, Noe Puasson da, kendisini bırak - mış olduğumuz odada, usulca kalmıştı. Geniş bir koltuğa gömülmlüştü ve ma. sanm üzerinde şişeler onu fena halde gezbediyordu.. Krebiyon kadar nefsine hâkim olmryan Noe, halisiz hesapsız içer ve zamanımda durmasını bilmerdi. Bu anda, kafbamda sabit bir Tikir var- dı ve şöyle cümleler mırıldandığ. — du- yu'adilirsi: —- Buradan ayrılmıyacağım!.. Yemin ettim.. Br şişeden fazla içmiyeceğim!. Bunu vaadettim. Katasındaki sabit fikir, ayyaş işte bu idi ve bu fikir onu Rararak, bü- tün başka düşünceleri ve meşguliyetleri bertaraf ediyordu. Halbuki, masanın üzerinde dört şiçe kalmıştı.. Krebiyonun gittiği, ilk şişenin boşal- dığı ve Noenin susadığı bir hayli zaman olmuştu. Buna tâğmen ayyaş, cazibeye muka- vemet etti. Fakat bu mukavemet mokul bir müd. det devam ettikten sonra, Noe Puat- sonun çehresinde ani bir tebeesüm be- lirdi ve ayyaş bir denbire; — Bir defa da. Bir şişeden fazla iç- miyeceğiml. . Diye bağırdı ve bu “dâhiyane,, bulu- şundan memnun bir tavırla tekrecladı: — Bir defada!. Bir defada!.. Fakat mademki, bir defada, bir şişeden fazla içmiyorum, sözümü tutuyorum demek- Röni gerait istemeleri. İş arıyor Lise dokuzuncu sınıfa kadar tahsil gör. müş çalışkan ve eski harfleri de iyi bilen daktilo de süratle yazan bir Türk kKenci ; aramaktadır. Yeşildirekte kimsesizler yurdunda İske- çeli Enver Dikmen adresine müracaat.. Dr. irfan Kayra tken Mütehassısı Hergün öğleden sonra saat 3 ten 7 ye kadar Belediye, Binbirdirek Nuri- MARKİZ DÖ POMPADUR Yeni Kontr - Plâk Ltd. Şirket. KURU SİSTEM '*iKenir Plâklı î_»& VDHTDp% Kontr - plâklar stok olarak her zaman mevcuttur, SATIŞ YERLERİ: Istanbulda: RÜŞTÜ MURAT OĞLU, Mahmutpaşa Kürkçü Han No. 28 İSAK PİLAFİDİS, Galata, Mahmudiyo caddesi No. 21. VEHBİ KOÇ Ticarethanesi. : KARL HORNFELD İHSAN KAYIN vae NEJAD TEZOL, Keresteciler, YUSUF ve KADRİ İŞMAN. ŞABAN MAHMUD KÖKNER. Samsunda: GÖÇMEN OĞLU KARDEŞLER. İstanbül, Sirkeci, Mühürdarzade Han No, 3 YENİ KONTR PLÂK Ltd. $irketi. Tel, 22401 KIZIL, KAYIN, KARAAĞAÇ'dan mamul l Kuru Sistemle yapıları KELEBEK marka Kontr - Plaklar Çarpılma, çatlama, kabarma vo sair, gibi biçbir arıza göstermez. Kontr « plüklar bu gibi arızalara karşı garanti ile satılır. ViROZA ligl Kan çıbanları, el ve âyak parmaklarının arasımdaki kaşıntılar, dolama, mem iltihabr ve çatlaklar, flegmonlar, yanıklar, traş yaraları, ergenlik- ler, koltuk altı çıbanları, ANTIVİRÜS ile Tedavisi en erken veen emin bir surette - temin eder, ŞARK- İSPENÇİYARİ LÂBORATUARI TA.Ş. 259 ———Hh——————————L—. ——— Krebiyon, ne de olsa gaâybubetinin uzuün sürmiyeceğini ve Necnin, şuuru” nu kaybedecek derecede tarhoöş olma- ga vakit bulamayacağmı idüşünerek, süratle gatoya doğru yürüdü. Krebiyonun, tıpkı Puasson gibi, has- salarından iyice latifade etmesi için, yarım sarhoş olmasına ihtiyaç vardı.. Fakat şu var ki, müthiş miktarda iç meğe alışmış olan şair için yarım sar- hoşluk denen gey, vaszt bir içki merak lrsını yerlere termeğe küliydi. Şair, muhtaç olduğu içkinin mikta- rını herkesten daha iyi bilirdi. İşte bu- içindir ki Berryeyle yapacağı ve yalnız mühim değil ayni zamanda teh- Likeli görüşmeden evvel, bol yemek ye- miş ve bu yemek esnatında zihnini açacak kak ki içmişti. Ve gene bunun içindir ki dostunun fazla sarhoş olmıcından korkmuş, ve, ona tagayyübü müddetince — otelden ayrılmamayı tavsiye etmişti. Geriye dönmediği takdirde, ven mufatsa| talimatı yerine getirmek Nöoenin, Tanrının kendisine verdiği az zekâsını lâyıkiyle kullanımcar lüzım. dı ki bu da ancak fazla içmemesiyle ka- bildi. Uzuün müddet bekleme salonunda bekledikten sonra, Krebiyon nihayet polis müdürünün odasına girebildi. Berrye, tecessüsle, “Radamist,, mü- ellifinin bu ziyaretindeki sebebi, ken . di kendine soruyordu. Faköt, Pikar namr altında, Bo- kağına yapımış olduğu ziygaret esnasın- da, şalr önun Üzerinde iyi bir tesir bı. rakmıştı. Bunun için Bertye nazikâne bir şekilde kabul etti. Krebiyon, mukaddeme yapmadan ve kurnazlığa lüzum görmeden, niçin gel- diğini açıkço söyledi. Madam d'Btyol niçin kaçıtılmıştı? Mösyö, Pikarı'n mevzuu bahsetmiş ol- duğu ve madam d'Etyolün matuz bu - lunduğu büyük tehlike neydi?. nün iği Şair derdini anlatıp bu sualleri sorar- ken Berrye de he yapâacâğını ve ne ce- vap vereceğini ünüyordu, Berrye, zeki ve kurmaz bir nedimdi.. Bunun için, gemisinin yelkenletini şi- şirecek rüzgürm nereden cetiğini daima anlardı. Berrye, kraltm, Jana katgı, zantı ginden çok daha canlı ve ateşin bir his beslediğini sezince, ön beşirtici Lüinin, sevdiği kadını kollarına atatsk bahtiyar veya zeki adama, büyük bir şükran bes- Hyeceğini ve onu en yüksek mevkilere ulaştıracağını kendi kendine söylemiş ve fanliyete geçmişti. Janın esrarengiz ve âni tageyyübü, polis müdürünün plânlâarını altüst et. mişti. Kralın Jana olâan aşkımma itimat eden Bertye, onun sahtb kontet dü Barriye karşı vaziyetini yakırkla değiştireceğini ve icsp ettiği zaman kolaylıkla bulaca - ğ Madam d'Etyolu daha fazla sevece- Üini düşünüyordu . Fakat, bütün tahminlerine rağmen, kontes dü Barriye karşı olan yeni his. lerinde israr eder gibi görünüyor ve, sanki Jan, hiç bir zaman mevtut değil - miş gibi, ondan bahsetmiyortlu. Kral, d'Assasla vuku bulan son sah- neyi kendi görüş taviyesine göre Ber- rye'ye anlatınca, o da, krâalın Zihninde kökleşmiş olan şu zehaba kapılmıştı: d'Assas, middam dKt yolun üşikıydı! . Bu andan itibaren müdürü, yeni hattı hareketini çizmişti.. Krtlı gayet iyi tanıyan Berrye, izteti nefsinden yaralanan Lüinin, hiç bir ta- man, Janla gövülyeyi afletmiyeceğini, kendi kendine söylüyordu. Karısınt bulmak üzere gelen d'Etyola kralın gösterdiği kabul şekli, pelis mü- dürünün içindeki son şüpheleri de ber. taraf etmişti. Kral, kontes dü Barriye karşı olan kaprisinde israr eder göründüğünden, Berrye derhal vaziyeti değiştirmeyi ve "4 KERLAAKAAKİĞAILKENAMMAKLII D MAKINI B