3 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

J | di W Bir. mecmua ve bir yazı HNİ çıkmağa başlıyan Wodern tüz Türkiye Mecmudası'nı gördü. hvuğhü'.'... Kirkını geçirmiş kimselere li Ye ederim: onu açar açmaz genç- %k]::îrtatlı hatırlamak zevkini * Yirmi yıldan fazla za. %11% beri İstanbul'da böyle bir re. kiye Mecmua çıkmamiışt. Modem Tür- keke Mecmuası, yirmi yıldan berimem. lik timizde mecmuacılık ve mabaacı- ilma gayretleri kalhı bile Yıp her şeye yeniden bağlımış. ğıum takdire lâyık bir himmit!... t_îiençlere. bilhassa mekteblilee de Ye ederim; eskiden, yani atin 'Pük i kabul edilmeden, yeni haki. ' tik alınmadan bizde ne çeşit memua arıldığını öğrenirler, hı:îmıf'ı bir iki nihayet üç sayıs bu da ©ti görmeğe kâfidir. Yani yıkın. dmğfodem Türkiye Mecmuası'nm, a- Mi aki “modern,, sıfatına daha lafık » daha gençleşip daha güzl. ! €sini temenni ederiz. İlânlarnı Bördü ğümüz zaman: “Memleket ir O y Mua daha kazanıyor,, diye sevn- _ 'h'ğ“k: güzelleşip zenginleşmesi le . ttiş bir daha sevindireceğini ümid &e. _ 'Pe%uanm bu ilk sayısında İy " | yayMai Safa “Modern Türk kızı”nan e Ha iyor. Daha doğrusu, bir (Zi | hq_hinin mükaddimesi oldufunula. , Verdifi bu küçük makale'> 13z hi zihniyet ve hareke. ini oâ.î tasvib etmediğini - bildirlor. Üş | İçin: “.. hakikatte ne motdrn * he Türktür ne de kızdır,, diyo nğ'? Peyami Safa'nın böyle şidıtle “ü? mahküm ettiği kız, acebma- ük“d şeydir. Kendisi göyle anlator: Fa Ca irimlarda ökçelerini takrmmta ta, kollarını sallaya salya, ::huve yırtık bir edâ ile yüriken A hepimiz tesadüf etmişizdir;'a - h-qketrende. tramvayda, otokte, Segj duyurmak istediği yüksebir k. M | kardeşine veya erkek arkaşı- w anlatırken, münakaşdan. Ş Ülenledünik lll ma Harla N Onu hepimiz görmtüşüzdü; t bu kusurlar - birer kur i. Re | bay glalırmın icabı şeylerdir. ten e ı a v a —3 — Ğ'-ı Virle kîv’nml Safa da onları böylecas. #ıw fayin e:ihw?r': daha sarih bir sette 5 İi id Üa Yor.F ı:iir sürü yeni iolo. KM | arı: Feminizm, sosyaliznko. * | :ğî « Kız veya kadm değir, & | ni *rkekle bir. olmak - iddimı, e .Enğnin güzel kalitelerini inkârtti. ç tiz İr şuursuzluk derecesine taşnış- * tlî::ialiımayı, kommünismayıbir a"_“ birakalım; fakat bay Pemi Mtap' Cminismayı da, erkekle biol. | Üna 4 Zu veya iddiasımı da onlar a. bay ğ“!yor. O zaman düşünüyoz: ’*n'tı *yami Safa'nın böyle şiddle kayçı | ettiği yalnız “yırtık edalı, &z 'İth .Bden" kızlar değil, kadm lıtîyu'bl olduğu esaretten kurtulm bütnîn- Ondan kurtulduklarma sevin Ö g,, Azlardır. Bugünkü Türk kı ty “Minist olmasma hacet bile ye "it'eâînk“ Türkiye'de kadınla erk buyj , © kadımnım kocasıma itaate mı lîne:;e“ Bibi bazı farklar İstisna & în,k Müsavidir. Bay Peyami S: Va "li.fzmm kendisine verilen hak* Sİnjay, elerle iftihar etmesine de İ g | Tek giYor? Öyle ise “hakikt moda ! vasıflarını,, anlatacı VA | i.;ü.m' Merakla bekliyeceğiz. Mer- | Ban, Aktt onun sokakta peçeli dol- Nım;:de Mutfak ocağı veya gerf çef “hh*mdmn dünkü kızdan ne fz1 :ı',: )çşln*h kestirmek haylı müşkül.r- A hh'k k;îitta. üstünlüğünü kabul en yi *%q__“__ Hayır, o - dünün - kığr. değil, —— | İ(ux Nurullah ATAÇ Kİ İ bada so! cenat | Svan, 3 (A.A.) — Zabıta iar D "'m.ğ_ olan komploya akamete ğ- l'l N“ış. ayet edecek miktarda n- Sahip olan sol: cenah partri ; tenk'1 tedbirlerini teri - diy îz% * kadar 33 kişi tevkif ediiş- c de nezaret altına almış- V Otomobil sahipleri ve şoförler muhiti heyecan verici bir haberin dedikodisile çalkanmakladır. Şofürler cemiyeli idare heyeti itham mahiyetinde olan bu heye- canlı habere bir de iddia karışlığından et. rafındaki alâka da o nisbelte artmaktadır. Mesele şudüur: Otomobil sahipleri ve şo. förler cemiyelinin Eminönü Halkevinde yapılan kongresinde azadan birisi ortaya şöyle bir iddia altmıştır: “— Cemiyet idare heyeti taksi mahalle- rini gezerek seyrisefere verilmek üzere bir liste hazırladı. Bu listeye dahil olan araba lar muayenelerde kazanamadı. Halbuki o zaman, belki şeraiti haiz olmayan bu tak- siler, biraz masraf ve himmetle iyi bir şek le sokulabilir ve kazanabilirlerdi. İşte heyecan uyandıran iddia kendi ce- miyellerinin belediye ile elele vererek kendi unsurlarının aleyhine yürümesi key fiyetidir. Şoörler cemiyeti Belediye ile elele mi hareket etli ? Belediyeye çürük arabaların listesini vetdiklerini ispat edene Cemiyetin ikinci reisi otomo- billerinden birini bağışlayor Şoförler cemiyeli ikinci reisi bu iddiayı şiddelle reddederek sırf esnafa bir yardım olsun diye taksi mahallerini gezdiklerini halbuki böyle bir dedikodu çıkması üze- rine Beyoğlu tarafını gezmiyerek işi yarı da bıraktıklarını söylemiştir. Fakat diğer taraftan iddia sahibi cemiyet binasında bizzat birinci reisle ikinci reisin kendisi. ne böyle bir tasavvurları olduğunu söyli yerek hazırlanan çürük otomobiller liste. sini kendisine gösterdiklerini ve fakat bunu seyrisefere vermeklen sarfı nazar ettiklerini de ilâve ettiğini söylemiştir. Şimdi bu iddia karşısında otomobilciler cemiyeti ikinci reisi Sadık eğer iddia is. bat edebilirse otomobillerinden birini is- bat edene vereceğini bütün esnaf önünde vaadetmiştir. Meselenin ne nellceye vara, cağı pek merak edilmektedir. Şoförler cemiyeti idare heyeti Relecek hafta yenilenecektir. seçimi Denizbank umum müdürü Ziya Ön iş dün İzmirden şehrimize gelmiştir. Umum müdür gazetecilere şunları söylemiştir: — İstanbuldaki tetkiklerimizi sürat la İlmala anlrmana t bulunan umum müdür muavini gel- miştir. Diğer muavin Tahir Kevkep de birkaç güne kadar gelecektir. Bir muavinliğe de Hamdi Emin getirli- miştir. Gelen mütehassıslarla birlikte İs- tanbul tersanesinin kurulması işini diğer vapurlarımızın inşasını tetkik edecek mümessillerle temasta bulu. nacağız. Türk vapurlarının dost ve müttefik Yunanistanın büyük limanı At amşrmnda Posta vapurlarımız Pireye uğrayacak Yen'den ve bu sefer İngiltereye on vapur S pariş edilecek Pireye uğramalarina karar veril- miştir. Ayın onunda İdare meclimisimizin toplantısında bulunmak üzere tek. rar Ankaraya gideceğim.,, Almanvada daniza indirilem-üç- yeni yapurumuzun kazanları konul- maktadır. Bu vapurlar yaza doğru limanımıza geleceklerdir. Ön ay zar fında on iki vapur tamamen gelmiş bulunacaktır. Verilen haberlere göre yeniden on vapur daha iİnşası kati surette karar laşmıştır. Bu vapurların İngiliz tez. gâhlarına ısmarlanacağı söylenmek. tedir. İstanbul tersanesinde İlk ola- rak beşeyş bin tonluk iki vapur ya. pılacaktır. İngiliz çocukları Türkiyen'n büyük şehirleri hakkında malümat istiyorlar İngiliz sefareti Ticaret odasına bir mektupla müracaatta bulunarak Türkiyenin büyük şehirleri hakkın. da coğrafi, İktısad?! ve iİçtimat ba- kımdan malümat iİstemiştir. Sefaret bu malümatın iİstenmesine sebep ola rak şunu göstermektedir 'İngiliz çocukları dost. ve yeni Türkiyeye karşı büyük bir alâka göstermektedirler. Bu meyanda Bir mingham bollejlerinden biri de ta, lebeleri arasından modern Türkiye. nin büyük şehirleri hakkında bir an ket açmıştır. Kollej talebeleri de bize müracaât ederek malümat İsti. yorlar. Bu hususta İngiliz çocukla. rına yardım edilmesini temoenni ede, Zeytinyağı fabrika- ları hakkında bir karar Ankara, 2 (A.A.) — İktısat Vekâle- tinden tebliğ olunmuştur: 935 ve 936 yıllarında zeytin mah- sulünün azlığından dolayı zeytinyağı fabrikalarından bir kısmının noksan çalıştığı ve bir kısmımın da hiç çalış- madığı anlaşılmış ve bu fabrikaların mahsul azlığı dolayıs'yle yukarıda ya- zılr yıllarda çedışmamaları müzbir bir sebep olarak kabul edilmiş olduğun- dan zeytinyağı fabrikalarının muafiyet ruhsatnameleri sınıflarının bu yüzden tenzil ve yahut ruhsatnamelerinin ip- tal edilmemesi takarrür etm'ştir. riz.,, Ticaret odası şimdi bu malümatı bazırlamaktadır. D'vriki Demir madeni Bu sene İçinde işletilmiye başlayor Cevher, tasliyeye ihtiyaç göstermiyecek kadar temizdir Etibank dünyanın en zengin de. mir madeni olan ve yeni keşfedilen “Divriki,, demir madeninin işletil- mesi için lâzım gelen tesisatı vücuda getirmekle meşgul bulunmaktadır. Bu tesisat çok yakın bir zamanda ikmal edilerek Türk demiri, dahili piyasaya olduğu gibi, dünya pazar. larına da bu sene içinde çıkarılmış bulunacaktır. Bü madenin demir yolundan ha- val hatla mesafesi ancak yedi yüz metredir. Son istikşafında on beş milyon ton demiri havi bulunduğu anlaşıl. mıştır. Fakat bu İstikşaf yalnız cev- herin dağın üstünde ve kabuk şek. linde görülen kısma alttir. Damarın dağ altındaki kısmı hakkında henüz tetkikatta bulunulmamıştır. Çünkü memleketimizde ilk demir ve çelik fabrikası Karabükte kurulduktan sonra bu fabrika memleket ihtiyacı- na göre sene de 300,00z ton İstih. lâk edecektir. Şu vaziyete nazaran yalnız bu yatağın serveti memleke. timizin 380.40 senelik ihtiyacını kar şılayacak kadardır. Fakat bu demir madeninden iİihracat da yapılması takarrür etmiştir. Yüzde 65 demiri ihtiva eden bu cevher o kadar temizdir ki hiçbir tasfiye tesisatına lüzum gösterme- den ihraç edilebilecektir. Bir sene içinde Kaç gazete ve kitap çıktı ' Maarif Vekâleti basma yazı ve der- leme direktörlüğü her altı ayda bir hazırlanan Türkiye bibliyoğrafyası. Lnşn.âlîmininjklmlnümm da | çıkarmıştır. & Bibliyoğrafyaya nazaran 937 sene sinde memleketimizde 3203 — kitap neşredilmiş ve 340 dergi yeniden çıkarılmış veya neşrine devam edil miştir. Geçen sene neşredielen gaze teler adedi 253 dür. Geçen sene çıkarılan - kitapların dokuzu umumiyat, ikisi genel ansik lopediler, dördü felsefe, beşi psiko- loji, beşi ahlâk, yirmisi din sahasın da yazılmıştır. İçtimat ilimler saha sında yazılan eserlerin mecmuu do. kuz yüz kadardır. Bir sene içinde memleketimizde tiyatroya ait 9 eser çıkmış, fakat şi. İre ait 49, eser meydana çıkarılmış- tır. Türk dili üzerinden neşredilen ki. tapların mecmuu on tanedir. Ayrıca Türk edebiyatı üzerinde de İki eser neşredilmiştir. Memleketimiz hakkında nesrolu - nan eserlerin yekünu İse 11 dir. Fatihin yarı kadastrosu yapıldı Kadastro müdürlüğü Fatih kazası kadastrosunun en mühim kısmını ikmal etmiştir. İdare dünden itiba. ren Fatih kazasının da en geniş mın takası olan Kirmastı mahallesi ka. dastrosunu ele almıştır. Buradaki emlâkin tahririne 4 nisandan İtiba. ren başlanacaktır. S A T e G İÇERDE: * OÖN beş gündenberi Aydın Halkevin, de devam etmekte olan zeylincilik kurs- ları bitmiş ve kurslara iştirak edenlerden yirmi yedi kişi usta ve on iki kişi çırak ehliyetnamesi almıştır. ? * AYDIN şehri içme suyu tesisatının yapılmasına başlanmıştır. Tesisatın sekiz ay sonra biteceği tahmin olunmaktadır. * BİR müddettenberi rahatsız bulunan İstanbul kumandanı general Halis iyileş. miş, dün valiyi ziyaret etmiştir. * BELEDİYE ve mahalli idareler elinde bulunan iskelelerden geçen kasaplık hay- vanlardan alınan müruriye resminin in, dirildiğine dair Vekiller Heyeti kararı dün vilâyete tebliğ edilmişlir. * DÜN gümrükte yeniden alınacak dak- filolar için imtihan yapılmışlır. İmtihana oluz kişi girmiştir. * DANG hastalığı yüzünden Mısır liman larına karşı konulan tedbirler — kaldırıl, mışlır, * BEYOĞLU 29 uncu ilk mektepteki fa, kir çocuklar menfaatine bu ayın on ikinci cumartesi günü gecesi Garden barda bir danslı çay verilecektir. * DENİZBANK'a bağlı gemi kurlarma şirketi müdürlüğüne evvelce şirket idare meclisi azasından Etem İzzet, idare mec. lisi reisliğine de amiral Vasıf tayin edil, mişlerdir. * DERİ fabrikatörleri dün Ticaret oda. sında İktısat Vekâleti müfettişlerinin de işlirakile bir toplantı yapmışlardır. | e A T” GT G ile şehrimize bine yakın seyyah gelecek, tir. * AKSARAY'da Horhor caddesinde ke. resteci dükkânının karşısındaki iki eski dükkânı tutuşturmak isterken yakalanan Ahmet dün dördüncü istintak hakimliğin ce tevkif olunmuştur. * MARSİLYAYA kaçan katil İhsanın iadesi hakkındaki evrak Hariciye Vekâle, tine gönderilmişlir. | * İKTISAT Vekili Şakir Kesebir tedavi edilmekte olan oğlunu görmek üzere dün akşam Almanyaya gitmiştir. * YUMURTALARIMIZ için —Avuslturya hükümetince ayrılan kontenjanın müddeti mart sonuna kadar uzalılmıştır. * HOLANDA ve Danimarka önümüzdeki sene memleketimizden mühim miktarda İ * BU ay içinde üç büyük transatlantik şarap satın alacaklardır. TAN'va Mücrim ana ÜNKÜ gazeleler yazdılar: 16 yaşın da Haltice isimli bir zavallı mini mini yavrusunu Süleymaniyede bir kona ğin kapısına bırakmış, onun alındığını uzakltan görünce orladan kaybolmuş. Şim, di mahkemede bu suçunun hesabını verie yor. Bu hadise bugünkü — gazetelerde ayandırmaklan uzak kalmamışlır. Tanda Sabiha Zekeriya şöyle yazıyor: Bartınlı Haticenin kara toprağın üstün de, mavi göğün kubbesi altlında hiç kim, sesi yoklur. Günlerden bir gün evli, beş çocuklu bir adam karşısına çıkıyor, onu kandırıyor, 16 yaşında olmasına rağmen altıncı çocuğuna ana olmak felüketini bu mini mini çocuğa yüklüyor. Hatice, anla. şıldığına göre, kocasının ortağının tazyikı altında çocuğunu sokağa bıraklığı — için adalelin eline düşüyor. Dokuz günlük lo. husa, sarı benizli, kansız dudakları, titrek bacaklarile hakimin önünde bir cürmün hesabını veriyor. Hakimin, çocuğunu Da- rülâcezeye niçin vermedin, sualine ver, diği cevap, halli icap eden içtimal bir me. selenin bir kör düğümüdür. — Aklıma gelmedi. Gelse de orası ana, li çocukları almıyor. Çocuğunu sokağa atan ana mücrimdir. kanun cürmünün cezası olarak onu tevkif ediyor., ' “Halice hakimin karşısına gelinceya kadar bir vakalar silsilesi var, üzerinde duralım. 16 yaşında bir çocuğu aldatmak da bir cürümdür. Evli, beş çocuklu, Haliceyi ni, kâhlaması iİmkâni olmayan bir adam, bu cürmü işler, onu cemiyet örflerinin mah« küm ettiği meltres hayalı yaşamaya sevk ederse, kanunen cezası yok mudur? Var, * sa, onu da suçlu sandalyesitde görelira. Eğer yoksa, hukukçuları, kanun yapanla. rı düşündürecek bir mesele değil midir? Darülâceze analı çocukları almaz. Bu sebeple sık sık sokağa bıirakılmış yavru, ları, Türktür, müslümandır diye göğüs. lerine yapıştırılmış bir yafta ile, bekçinin polisin, bu müesseseye laşıdığını görürüz. Netice itibarile yine bu müesseseye gide, cek olduktan sonra, yavruyu sokağa, ana- yı hakim karşısına çıkmaya mahküm eden bir memnuniyel kaldırmak daha mantıki, bir hareket değil midir? Darülâceze ka, pılarını anali çocuklara açar, bü anneleri çocuklarına faydalı olacak şekilde kullan mayı istihdaf ederse, bu cürümlerin de önüne geçilmiş olur. Bartınlı Haticeyi hakimin önüne gelin- ceye kadar takip eden bu vakalar silsilesi ölçülürse, Haticenin günahını derece de, rece bunlara da taksim edebiliriz. Ve bu adalete daha uygun gelmez mi?,, akis CUMHURIYET” de Ne ana, neana? YNI hadise “Cumhuriyelt,, de M, Turhan Tanı da alâkadar etmiştir. Onuün da bu facla karşısında hisleri gale« yana gelmişlir. Fakal bakınız nasıl? Yeni bir lefrikası çıkacağı zaman men, sap bulunduğu gazelenin — ilânlarında 'Edip,, olduğu da ileri sürülen bu zal eV« velâ bir ayt hikâyesi anlaltıyor. “Adımlarını keklik izinde yürüyormuş, casına avcı ahengile,, alan bir arkadaşı Yalavada diğer iki avcı ile beraber bir am vuruyor: M. Turhan Tan “Hikâyenin bura yva kadar olan kısşmında bir. fevkalüdelik olmadığını,, kemali ehemmiyelle kaydele tiklen sonra şöyle devam ediyor: “Fakat Sabri bu basit hadiseye bakınız nasıl şiir kattoyr: Ayı vuruldu ya. Avcılar nişancılık zev, » kinin ilk neşesini henüz gözlerinde yaşa« tırlarken inden maktulün eşi fırlıyor. Ya, nında da üc mini mini yavru. Dağlı ve dört ayaklı mahlüklar içinde zekâsile seç. kinleşen ayıların tehlike deminde duygu, ları bilhassa keskinleştiğinden bu dişi hay van da heyecan İçindeymiş., Lâkin telâş halinde olmayıp ıstıraplı bir çırpınış şek, linde. Elli altmış adım ilerideki cenazeye baktığı yok. Bütün emeli yavrularını teh; likeli mıntakadan uzaklaştırmağa, ormanın kuytu bir yerine kaçırmağa münhasır, Bu- nun için vücudunu yavrularile avcılar ara sında siper yapıyor ve elile onları , şüphe yok ki incitmeden-- pataklayarak koştur, mağa savaşıyor.,, hisse,, pt çıkarıyor. M. Turhan Tan neticede şu “Kıssadan hisse,, pi çıkarıyor: Dünkü Cumhuriyette de şöyle bir fıkra vardı: Ön altı yaşında bayan Hatice bir delikanlıya gönül veriyor, onunla birlikte yaşıyor ve ana oluyor, Fakat bir doğum evinde dünyaya getirdiği yavruyu o ev, den çıkar çıkmaz gölürüyor, ıssız bir so. kağa bırakıyor. Bir bizim avcı arkadaşın anlattığı sah, neye, bir de şu vakaya bakınca ana şefka. H denilen şeyin , seyrek de olsa - insan e fLüljen sayjayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: