3 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

Anahtarları aydınlatınız Gece, otomobilinı- zin yahud evinizin kapısını — açacak- sınız, İşte size kü- çük bir lâmba. A- nahtar yapıştırırsınız. Ve deri bir kılıf içinde muhafaza edersiniz, çantanıza * Ciğara — tirya- kileri pekâlâ bi- lirler ki, — kibritle yakılan cigarala - ra hafif bir koku siner, Bu bakım- idan, elektrikli yakıcılar bir — ide- aldir. Gayet kulla- | nışlıdır. Bu, mih- veri üzerinde dö- nern nısıf bir kü- reden ibarettir. Duvardaki prize takılır. Küçük bir düğmenin üzerine basar, cı- ğaranızı yoklaştırır, yakarsınız. KAKABEĞİ PI pyayayaz İ TEKİ D gyyaggya KERYEK M ipaggagalE DA MA pT gy Tonguzla beraber, küçük kovadan su içecekler... Sonra... Bir akşam üstü, Minkanın masalını dinlerken, Tonguzun küçücük kalbi, duruverdi. Tonguzun oyuncaklarını, fakir ço . cuklara dağıttılar... Seneler geçti. Fakat, boş bir odada, küçük, kırmızı koğa ile, küçük beyaz karyola hâlâ yan yana duruyorlar. Elektrikli termoplazm Kış geldi mi arka sından nezle, bron şit, grip, nevralii, yan ağrıları, roma- tizma da — berabtı gelir. ve buna benzerleri yani ekzama, bar- sak ve mide iltihap- larr gibi hastalıklar için, mevzii ve suni bir hararet ağrılascı teskin eder. 'Termoplazm, — eskidenberi yapılan pis lâpalardan her Lilde daha te- miz ve daha faydalıdır. Bu bir çok parçalardan mürekkenptir. Elektrikli Dışında yıkanır kumaştan iki örtü var- dır. Sonra muşamba bir muhafaza ve ısı- nan kumaş vardır. Harareti arttıran ve eksilten otomatik iki regülatör mevtud- dur. Termoplazmı ağrıyan yere koymak, ve telini prize takmak kâfidir. Yeni cep &ü lâmbaları Elektrikli cep lâm- balarınm — sistemi çok değişmiştir. Resmini gördüğü- nüz bu lâmba, elde kullanıldığı gibi her hangi bir şeyin üzerine konularak portatif bir lâmba gibi de kullanılabilir. Bütün bu sancılar Ceavpları veren Profesör Sanerk Grafo oji ve Grafometri mütehassısi —to3— Ankara - Yüksel - A: Yazılarım hakkındaki teveccühünüz ve şahsım iİçin esirgemediğiniz iltifatlarınız- dan dolayı teşekkür ederim. — Haber sü- tunlarında ilme dayanan tahlillerle yap- mağa çalıştığımız her türlü menfaat endi- şesinden uzak hizmetler, — gazetenin her taraftaki okuyucuları tarafından memnu- niyetle karşılanmakladır. Ve alâka ile ta- kip ve teşci olunmaktadiır. Hayatınızda da ha mutedil yaşamak kararınızı ve içkiyi azaltmak hususundaki azminizi tebrik ede- rim. Bunun yanında tulumlu olmağa da dikkatinizi bilhassa tavsiye ederim. Yeni neşriyat Türkçe ve Fransızca olarak Cevat Hak, kı Özhey tarafından dört senedenberi kıy metli hukukçuların ve profesörlerin eser. lerile neşredilmekte olan Hukuk Gazetesi, nin ikinci cildinin 27.28 inci nüshaları intişar etmiştir. Değerli zevatın makalelerini ve tatbi, kat kısmında da istifadeli içtihad ve ka. rarları ihtiva eden bu ilim gazetesini alâ, kadarlara tavsiye ederiz. Uç kişi arasında Vedat Nedim Törün, evvelce Şehir ti. yatrosunda oynanan (Üç kişi arasında) adlı dramı kitap halinde basılmıştır. Fizyolojik bir hadisenin psikolojik te, sirlerini froydist bir görüşle tahlil eden bu eser Ahmet Halit kitapevinde 30 kuru. şa satılmaktadır. Perlevniyal gecesi Pertevniyal lisesinden yetişenler kuru- mu, 19 mart cumartesi günü akşamı Ün, yon Fransez salonlarında bütün Pertevni- yal mezunları ve hocaları arasında sabaha kadar devam etmek üzere bir (Perlevni, yal gecesi) tertip etmişlir. Memleketin kültür hayatında değerli müvaffakiyetler gösteren Pertevniyal mezunlarının bu ge- cesinin çok güzel olacaftı tahmin ediliyor. ü ee İ B TOPALAL DEBÂYI ESİR9 ETTİNMİ ? #AYIR ONU DAM 4 TINA YOÖLLÜDIM SİZİN ATOMLAR ONU AĞA TÜN BİĞ h Suzi A | AFERİN MüRi- . HAYDI BİZİ US . Ş'l-l'!mv eI '.“ d of DEMEK ŞU UĞURSUZU MAĞLU B İllk EDEBİLDİN HJĞ-:ŞA' OLSUNUK YDI HER UB ÖNÜN ÖLDÜ ERE GİDELİM VE GÖRELİ) ) ELLERTMİN ARKADA DURAMASINI SÖYA N | A ı.!n:şn;u'— j ONU KOLAYEA MAĞ LUB EDEBİLDİĞİNE ÇOK SEVİNDİM .0 870 OKAHRA MAN KIZ KAHRAMAN KIZ 27 Aguâtos 1626 akşamı saat sekizde, Liyon başpiskoposu ve kardinali tara- fından Sen — Marten kilisesinde yapıl- dr ve bu merasimde, kont dö Molüs, is- mi geçen mösyö Montaryol ,baron dö Voje ve kont dö Püysö hazır bulundu- lar. n ' Gene ayni notlara nazaran, ayni ze- vat kont dö Molüsle matmazel Roz Hudar'ın düğünlerinde de hazır bulun- "dular. | Adeta gizli bir şekilde tesit edilen bu çifte düğünün arefesinden bir gün ev- vel, Fransa kralı büyük bir debdebe ve tantanayla Lüvr'a, Rişlyö de ayni şe- kikle, kendi sarayına girdi. LVI p VERDÜR DELİKTEN KURTULUYOR Bundan iki gün sonra, yani Annais dö Lespar'ın sergüzeştlerine nihayet veren düğünün tes'it edildiği gün, kar- dinal dö Rişliyö, gene peder Jozefin ziyaret'ni bekliyordu. Fakat peder Jo- zef, yalnız beklemesini bilen değil, ayni zamanda bekletmesini de bilen adam- * kardandı. Rişilyö, ona muzalferiyetini —anlat- mak ve belki de hocasını hayrette bırak- mak iç'n sabırsızlanıyordu. O sabah, peder Jozef kardinal sarayma geldi. Da- ha ziycide bir harp seferi olan bu seya- hatte cereyan eden hâdiselerin hepsini biliyordu. Fekat bilmiyor gibi davremn- mayı terc h ediyordu. — Neler yaptınız?, Diye sorduü. Rişliyö de mağrüur — bir sevinçle bağırdı : — Müzaffer oldum: Kraliçe mağlüp olmuştur, düşes dö Şevröz, bir tek hareket yâpamayazak bir hâle getiril- miştir. Şale idam edilmiş, Vanidomla kardeşi Burbon hapishanzideler, diğer- leri de dehşet içinde kaçmışlardır. İş- te bu birkaç günün eseri, / Peder Joözet sakin bir sesle: — Filhakika öyle, dedi, bu cidden bir muzafferiyettir. Sizin hükümderliı- ğınız bugün başlıyor.. b Rişliyö heyecan içinde ürpererek sordu: — Sizin hükümdarlığınız veyahut da. Daha doğrusu bizim hükümdarlı- ğgımız. Vaziyeti iyice tasrih edelim, siz ortalığı süpürmekten başka, henüz bir şey yapmış değilsiniz, şimdi binayı dikmek lâzım, Bunun için bir mimara ihtiyacınız var ve bu mimar ben ola- cağım, ÂAksi takdirde bina dikilemez. Asiller yola geldikten sonra, şimdi de protestanları yoöketmek lâzımdır. Fran sa ancak bu şekilde kuvvetli olabilir. Dini sükündan sonra ÂAvrupayı da avu cumuz içine almamız lâzım. Şmdi, iş başımna! Boş isyanlara lüzum yok, oğ- lum. Bundan kısza bir müddet evvel, madam dö Jvreyin boş bir sözü üzeri- ne, betbaht bir casusun tavsiyeleri üze- rine hâlâ gözümün önünde canlanan korkunç bir mektup yazdınız. Eğer bu mektubun metni krala tekrar edilirse, düşünün ki siz, Ornanonun, Vandom ve Burbonun Aakibetine uğrarsınız, belki de tecrübesiz bir cellât, otuz balta darbesi bahasına olarak, bir asi kellesinin nasıl uçurulduğunu sizin üzetinizde öğren!r.. Peder Jozef sesin? yükseltmişti.. Çehresi sapsarı kesilmiş olan Riş- liyö, sendeleyerek onun kolunu yaka- ladı ve kekeledi: — Beni mahvetmek mi istiyorsu- nuz. Peder Jozef sakin ve âmirene bir sesle: — Endişe etmeyin, dedi, bu mektu- bun metni krala tekrar edilemez, çün- kü onu yalnız ben okudum ve çünkü mektubu ele geçirmiş olan adam Sen Priyak tarafından öldürülmüştü. NWe peder Jozef, Rişliyönün idehşet '—iç—inde soluduğunu görünce sert bir tavırla ilâve etti: — Mutabık mıyız? Kuracağınız” bi- nanın mimarı ben m.yim, değil mi- yim?, Cevap verin! Rişliyö hiddetle ve boğuk bir sesle yavaşça cevap verdi: — Siz benim hocamsınız. Tam bu sırada, kapıcı, rahip Korin-* yanın hüzura çıkmak isted.Sini bildir- di, Kardinal de bağırdı: — Kortünyan ! 'Herif cidden pek küs- toh!.. Onu yakalatayım da.. Peder Jozef de hep aynı sakin hali- le: p — Evvelâ ne söyliyeceklerini dinli- yelm! dedi. . Korinyan içeriye alındı. Tabii, bu ziyaret münasebetile, tekrar rahip kılı- ğıma girmiş olduğunu ilâveye lüzum yoktur. İlk hareketi, dizleri Üzerine atılmak ilk sözleri de şu oldu: — Monsenyör, s'ze Trankaveli, Mo- lüsü, Lesparı ve Raskası teslim ediyo- rum!, i Bu sözlerden sonra, Korinyan, riya- kâr bir şekilde gözlerini öndirdi ve, titriyerek, bu sözlerin yapacağı tesiri * bekledi. Kardinal istihfaf âmiz bir tavırla: — Kendi kelleni kurtarmak için, dört kelle.. Dedi, peder Jozef de sordu: — Bu asiler nerede? Rahip Korin- yan, siz büyük bir günahkârsınız. Si- zin Marşönuardaki Hareketiniz cidden hainanedir.. Rşliyö hayretle sordu: — Demek Marşönuardaki hâdise- den haberdarsınız? | Peder Jozef hafilçe gülümsedi ve devam etti: : — Rahip Korinyan, sizı hiç olmaz- sa sefil aptallığınızla, Düşes dö Şev- rözün kaçmasına yardım ettiniz. Efen- diniz olan kardinal hazretlerinin, gö- zünüzün önünde tehdit edilmesine mü” saade ettiniz. Kendinizi öldürtmeniZ lâzımdı, rahip Korinyan: — Heyhat! Ben esasen yarım öl- müş gibiydim. Mukaddes peder — şüP” hesiz Raskasın cinayetlerinden habef dar değildir ve.. — Susun, rahip Korinyan! Binaef* alyhe siz en büyük cezaya müstahak” sınız. Fakat, eğer siz hakikati söylü” yorsanız, eğer bu dört asiyi bize te$” lim ederseniz, kardinal hazretlerin? yalvararak sizi affettiririm. ; Korinyön partiyi kazandığını anla* dı. Ayağa kalktı ve” küstah tavrilt şöyle dedi: v 2 İN — Ümit ederim ki, hayatım bağışlâ” nacaktır. Fakat hepsi bu kadar değih işin içinde Brigit hatun var.. i Peder Jozef hayretle sordu: ' — Brigit hatun mu? Rahip Korif” yan ,siz dalma manastırımızın canlı ? | iskandalrydınız. Bu münasebetsizlikle” re nihayet vermeniz lâzımdır. K Ş Korinyan aynı cüretkâr tavrile ba B ..| gırdı: . ' — Mukaddes peder! İyi bir casu$ her vasıtaya baş vürur, Korinyan ” ima dürüst ve namuslu hareket etm $ tir, fakat efendilerine hizmette bultf”. mak için hiçbir şeyden geri kzl:nü”’;' a — Öyle olsun, bakalım. Anlatım- Brigit de kim? yeti — Size asileri teslim edecek * şey kadın. Ben kendi hesabıma hiçbir a istemiyorum. Yegâne arzum, hay? y bağışlatmak ve sadakatle kardinal “F__ retlerine hizmette devam etmektir" kat Brigit.. Ah, monsenyör, tas9' edemezsiniz, ne aç gözlü kadıfı! R ' şliyö kısaca sordu; — Ne istiyor? — İki bin altın, monsenyör. altıtiı | ' — Eh! Kelle başına beş yüz b pek bahalı değil. Şu halde onür ndf“'ıl na bize yaptığın vaadi yerine ge sin, istediğini veririz. — SELTELLİZ SEĞEELESLEE LÖT İ *