Kayseri fabrıkasında Mütehassıs işçi usta yeti Bütün işçi mektepten çıkacak | 1 senede 270 Kayseri, (Hususi) — Uç seneye yakm bir zamandanberi faaliyette bu- lunan fabrikanın işçi ihtiyncmı kar - şılamak Üzere her taraftan akın akın gelmekte olan işç' orden hakkiyle is- tifade imkânı kabil olmadığı cihetle fabrika idaresi bazı tedbirlere lüzum görmüştür. Fabrikada çalışacak olan işçi ve usta muavinlerinin yalnız a - meli bi" “lerle kalmıyarak ayni zaman da nazari birgilerden de istifade ede bilmeleri ve tam teknik işçi olarak ye tişmeleri için fabrika dahilinde busu- #i bina içinde mevcut mektebin pro - grammın genişletilmesi karar ultına almıştır. Bügün 47 mevcudu olan bu mektep fkisi usta muavini ve biri de dokuma cr olarak üç sınıf üzerinde çalışmak tadır. Ayrıca helen fabrikada çalışan ve beniiz kurslara girmemiş olan yağ cı ve usta muavinleri için gece kurs Tarı açılmıştır. İplik kısmı için birin ci ve ikinci posta İşcileri yetistirilmi ve fabrikaya verilmiş bulunduğun dan fçüncü postanm hazırlanması başlanmıştır. Bu şekilde iki sene sor ra fabrikada ça'ısacak olan her işci nin bu mektepten geçmesi temin eği! miş olacaktır. Ka» teknik usta ve işçi yetiştirildi ? Mektebin tam faaliyete geçtiği gün- denberi bir seneye yakm bir zaman geçmiştir. Bu müddet zarfında 24 do- kuma usta muavini 123 dokumacı 34 fitilci ve 28 vaterel yetiştirilerek fab- rikâ kadrosuna ithal! edilmiştir. Şim di ikinci devreye dokumacı ve usta muavini yetiştirilmektedir. Bu günkü kadro (gece kursları dahil) 278 tek- nik işçi ve usta muavini yetiştirmiş tir. Bundan maada Nazilli basma fab- rikasınm usta muavinleri de burada yetiştirildiği gibi, bir seneye kâdar çalışmıya başlıyacak olan Malatya bez fabrikasınm usta muavinlerini ye- tiştirmek icin de icab eden bütün ha- arlıklar ikmal edilmiştir. İşçiye öğretilen şeyler İşçi fabrikaya girmezden evvel mek- tepte hesap, makina bakımı, dahili ni- zamname, ameli ve nazari dokumacı - lık bilgilerini, sistematik surette ça- lışma usullerini öğrendikten sonra çalışacağı makina hakkında tamamile malümat edinmiş vaziyette fabrikays şverilmektedir. Usta muavin &mrtfm- da ise İdare, organizasyon, pamu İp- lik ve dokuma teknolojileri, me o»ki bilgiler, montaj ve ayarı, makina 'e- sabatı, kumaş tahlili, desen, hesap, hendese ve tesviyecilik gibi dersler öğretilmektedir. Yukarda söylediğimiz gibi mektebin gayesi, memlekette faydalı teknik &- lemanlar yetiştirmek ve bu eleman - Yurddan Küçük Haberler * İzmirde Kültürparkta kurulacak olan atış poligonunun plânları hazır - lanmıştır. Marttta inşaata başlanacak tır. * Sıvasta Kepenek adıyla haftalik siyasi bir gazete intişara başlamıştır. Muvaffakiyet ve uzun ömürler dile - Tiz. * Sındırgı çocuk esirgeme kurumu Kurban bayramında elli yoksul ço - cuğa elbise ve ayakkabı verecektir. * Bursada bir kısım ilk okullar bi- rer radyo almaya karar vermişler - dir. Radyo, ayni zamanda bir ders va sıtası olarak kullanılacaktır. * Mersinde yapılacak halkevi bina Amın projesi nafia vekâletince tas - dik edilmiştir. Yakında inşaata baş - lanacaktır, ve ştiriliyor usta yetiştirildi lardan her şekilde azami istifade im- | kânlarını bulmaktır. Atölyede ameli dersler Dersler öğleye kadar nazari ve öğ- leden sonra mektebin atölyesinde a- meli olarak yapılmaktadır. Mektep â- töiyesi, fabrikada bulufan her bir cins fabrika kolleksiyonu arzeder. Ameli dersler için icabında fabrikadaki ma kinalardan istifade edilmektedir, Her smıfın bir teknik öğretmeni olduğu gibi dahi idare di ni hakkındaki dersleri de fabrikanm baş mühendisi vermektedir. Mektepten çıkan istidatiı işçiler us- makinalardan lüzumuna göre bir veya | fazla mevcut bulunduğundan tam bir | ta muavin yardımcılığı, usta muavin kursları için namzet gösterilmektedir. Gerek usta muavinletine ve gerekse açilere kurs nihayetinde teknik bir he vet huzurunda yapılan imtihan neti selerine göre rinsaddak tasdikname - ler verilmektedir. Bu suretle mektep memleketin mensucat sahasında lüzu- İ mu olan teknik işçisini yetiştiren fay- İ del bir müessese haline girmiş sayı tabilir, Bir memur Kaçak odun yüzünden | Arkadaşını tabanca ile ağır yaralayıp kaçtı da iki memur arasında müessif bir Seferihisar, “(Hüsusi) — Kazamiz yaralama hâdisesi olmuştur. Orman muamelât memurlarından Hikmet, or man kontrol memuru Mehmedi başm- dan tabancayla yaralamıştır. Hâdise gecesi Hikmet evinde rakı işmiş ve sonra kahvede oturmakta ©- an Mehmedi dışarı çağırmıştır. Kah- venin önünde iki memur kavga et - | meye başlamıştardır. Kahveden dışarı fırlıyanlar Hikmetin bir taraftan Mehmedi tokatlarken, bir taraftan d — Kaçak odun kesildiğini sen mi haber verdin? diye bağırdığını ve Mehmedin de böyle bir şeyden habe- ri olmadığı cevabını verdiğini işit - mişler ve kavgacıları ayırmışlardır. Fakat Hikmet Mehmedin yolunu bek- lemiş ve zavallı adam, iki saat sonra evine giderken üzerine ateg ederek yere sermiştir. Yaralı baştaneye kal- dırılmış, Hikmetin İzmire kaçtığı an- taşılmıştır. Suçlu aranmaktadır. HABER — Akşam postası Amerika kadınları nasıl Manikürel. #şstz gücsüz kadın ve erkeklerin tırnaklarını kesmeğ, 6 yinir Yaşar Aile kadını Joello, evinde çacuklarile uğraş maktan büyük bir zevk duyar. On senelik müşterek hayattan sonra bile Kocasını çıldıra”. ve ne kazanır? 3 uğraşırken, aklı fikri, bir vitrinde gördüğü gelinlik yobımeii sıya seviyor Amerikalıların aile hayatları Avrupalılarınkine hiç benzeme? Kadın bir tarafa, koca başka tarafa seyahate çıkıyor yi kadın ekseriya, bu seyahatinin masrafını kibar ve ya yz. Ee JOELLA Aile kadim Asli: Italyan, Yaşı: 28. Boyu: 1 metre 68 santim. Sıkleti: 63 kilo, Saçları: Siyah. Gözleri; Mavi, bir zengin arkadaşa çektirmenin yolunu arıyor doh” . . . Tarih diyor ki: — — Sadaret ADİŞAHLARIN, kendi adları- na devlet idaresini ellerine bı- raktıkları “lâla,lar, eziriâzam- lar,, “başvekiller,, “vekili mutlak, lar, — bir kelime ile — sadrazamlar birer tellâldan başka bir şey değil lerdi: Halkla padişah © arasında iş gören bir tellâl!,, Sadrazamlar, memleketin, leketin hakiki sahibi ve efendisi olan milletin değil, padişahın sadrazam- larıydı. Padişah ne derse onu yapar lar, dalkavukluk ve (o cahilâne bir miskinlik içinde “tedviri maslahata, çalışırlardı. Halk bir şey istese, bir dilekte bulunsa, bu dileği de “sa- adetlü, kerametlü, devletli, kudret- lü, şehinsahı cihan hazretlerine ib- lâğ., ederlerdi. Tellâllık yıllarca sörüp gitti. Da- ha doğrusu bir maya, olarak kaldı: Sadaret mayası!.. Osmanlı tarihi dikkatle incelene- cek olursa, görürüz ki, hiçbir devir de hiçbir sadrazam - bir kaçı müs- tesna — enerjik bir hayatiyet ve ha- reket göstererek, padişahım zulmü, münasebetsizliklerini, rezaletlerini, keyfi ierantını, o ahlâksızlıklarını, rüsvetetliğini önlemek teşebbüsünde bulunmamıştır. Memleket için fay- mem» ; mayası ! dalı, güzel, uğurlu ve mesut işler yapmaya sevketmemişür, Sadrazamlar; “mürşit lik vazife. lerini yapmadıklarından başka, zu- Tümde, kahırda, istipdatta, keyfi ic- raatta, padişahlardan zerrece geri kalmamışlardır. Padisnhlar, sebebsiz, bazan incir çekirdeği doldurmıyacak kadar 6- hemmiyetsiz ve sudan Bahanelerle k insanları nasil o sürdürdüler, boğdurdularsa, sadrazamlar da. tıp- kı öyle yaptılar, Devletin, milletin rahatı. huzuru için değil, sırf, “müh rü şerifi, elden çıkarmamak gibi ha sis bir menfaat ve iktidar mevkii hır «tyle rakip sanarklarmı, sadarete ge tirilmesi ihtimali olanları, hediye vermiven zencinleri, günahsız devlet rükünlerini astırdılar, kazıklattılar. sürdürdüler, Beş yıl iki ay süren sadareti zar- fmda Köprülü Mehmet paşanm kıy- Ai canm sayısı yirmi binden faz- ladır. Bunlar savaşlarda, ne mü- sademelerde ölmüş, doğrudan doğru ya vezirlâzamm emrile öldürülmüş- tür, Hüseyin Rüştü TIRPAN Dep” Devamı 12 incide Vasiyeti: Aile kadını. Üç çocuğu, üç hizmetçisi var, Bir tablo galerisi mü- dürü olan kocasiyle beraber çalışır. Geliri: Ayda 1100 dolar, Masrafı Ayda 1100 dolar. Zevk ve eğlenceleri: Dans, sinema, bar, dansing, mütalea, seyahat. Joella, on senelik bir müşterek ha- yattan sonra kocasmı, yine ilk gün - lerdeki gibi sever, Amerikalıların &i- le hayatları, Avrupalılarınkine benze- mez. İşte, geçen sene tatilde, karı ko- ca karar verdiler. Joella Holivuda git ti, kocası Juliyen de Parise, sergiyi ziyarete, Gerç lık biruz acıklı olmuş. Fakat yine birleşecekleri ü- e teselli bulmuşlar.. lo sergisi vardır, Karısı da kendisine yardım eder. Sabahları saat 7 buçukta kalkar, henüz beşikte bulunan küçük çocu - Şunu sever, okşar, Süt anayı ö nir, Ve iki bü çocuğun giyinmele- rine nezaret Kahvaltıları ye - dirir, mektebe lerir, Bu vazifeyi kahvaltısını açık 0) kahvesine gider. İ- sy ve ra , daha sonra galeride nelelerin yanına gider, emir- ler verir. Bunu müteakip kocasmm ya söyle - havada meyve, tömün prov ra onun, k arzu eder, Öğleyin, e rafından lüks bir lokantaya davetli değilse, (Drug Store) u girer, meyva ve sandviçle karnını doyurur, Şişman» Jarrm diye çok yemek yemez. dostlarından biri ta- Evde, maliye nazırlığı gören kendisidir. Ayda 1000 liri vardır. 100 dolar da sp na Kocası senede 3000 dolar ka. ve hususi ihtiyaçlarına garfeğii yan, iktisada riayet eder gibi Fakat lüzumlu lüzumsuz 7 yen sarfeder, N — 100 dolara satınalma eti tüm altı sene dayanır. Hi gi ları pek çabuk eskir, ancak sim giyilebilir... si, Der. Apattımanı $ odalı gz yo salonu vardır. Seneliği si Ucuz. Çünkü büyük bir bili w cü katında, Bir ahçısı, bi metgisi, bir de süt anası V gol” ların herbirine ayda s0 ii rir, Bu sebeple kendi hi larmı biraz kısmak me di A dir. Dalma siyah veyâ vidi i roblar giyer, ayni siyah a, ; g EE NE NN a ta beş defa sokağa çıkmakt? a madığmı söyler. Arkasınâ mü 50 dolara, başımdaki “sf 18 dolara almıştır. Yel” # verdiği « paraya aci” ga j raber "zaruri" der, Çin çe mezsa göğsü pek çirki? şi 5 Senede bir veya iki öz, DERİ milessesesine gider. Pafta elf nünü berbere, manikür” gat” j dolarlık kaplama bir £“ g* ken içini çeker: isi! — Ne çare, der, pak ? servetimiz müsait deği” ride geçirir, , er Der” | YP öy çe 85 yi #EE El KİP EŞLE £ a ELE EFES ESEİ