31 Ocak 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı Baştarafı 8 incide Güneşli Salâhaddin kale ağzında - topu havaya dikerek heba etti. Akabinde Yu- sufun ha%x yüzünden Güneş kalesi de bir tehlîke geçirdiyse de, Cihad bunu önledi. Nihayet 24 üncü dakikadaki bir Güneş hücumunda Necdet âni bir şütle topu Feneryılmaz kalesine soktu ve ilk | kısım böylece nihayetlendi. İkinci haftaym, yine Güneşlilerin bas- kısı altında cereyan etmesine Tağmen, Feneryılmaz kalecisinin ve müdafileri « nin gayretiyle bu devrenin ortasına ka- dar İsştanbul şampiyonuna çok güzel mu kavemet ettiler. Devrenin otuzuncu dakikasındaki bir Feneryılmaz hücumunda, top Mukad - derin eline çarptı ve bunu gören Güneş- li Reşad da topu eliyle durdurdu. İik pozisyon için hakem müdahale etmemiş olduğundan seyirciler Güneş aleyhine pe- naltr verilmesini beklerken hakem Fe - neryılmazlı oyuncunun hatasını tecziye etti ve ikinci kümenin bu enerjik takı- mının şeref sayısmı kaydetmesine mâni oldu. 35 inci dakikada Salâhaddin fri - kikten takıma ikinci gölü de kazandırdı ve müsabaka böylece 2-0 Güneş lehine bitti. Galip takım kendinden beklenen oyu- nt oynryamadı. Bilhassa hücum hattı çok beceriksizdi. Müdafaada Ömer, Re- şad ve Cihad göze açrpan oyuncular ol- dular. Mağlüb takım, ümidin fevkinde güzel oynadı. Bilhassa kalecileri fevka- lâdeydi, Müdafileri, merkez muavin, sol müdafi ve hücum hattında Mukadder ve Necdet temayüz ettiler. Fenerbahçe Süleymaniye Dün Kadıköy stadındaki $ild maçın- da Fenerbahçe ve Süleymaniye takımla- rı karşılaştılar. Seyircilerin Taksim stadındaki mühim müsabakaya yetişebilmesi için sabahle- yin saat 1İ de oynanan bu maça Fener- baheç takımı her zamanki kadrosuyla çıktı. Yalnız evvelce de yazmış olduğu- muz veçhile müdafaada Sedadın yerinde Ali Rıza oynamaktaydı. Söliç mevkiine alman Esadın yerine de Necdet konul- muştu. Süleymaniye takımı ise birkaç kıymet- H oyuüncüsundan mahrumdu. Ve saha- ya şöyle çıktı: Muvaffak - Ruhi, Bür - - Reşid, Orhan, İbrahim - İstepan, Süreyya, Hamdi, Hayri, Kerim. Hakem Bürhan Atağın idzresinde ve Fenerin hücumuyla başlıyan müsabaka derhal sarı lâcivertlilerin hâkimiyeti al- tına girdi. Ust üste soldan Fikret vasıtasiyle şid- detli hücumlar yapan Fenerliler, üç or- ta müuhacimin tesirsiz oyunu yüzünden otuzuncu dakikaya kadar sayı yapama- dılar, Süleymaniye müdafaası başta Ru- hi olmak üzere, Fenerin hücümlarma büyük bir enerji ile mukavemet ediyor- lar ve sarı lâcivertlilere gol fırsatr ver- miyorlardı. Nihayet 31 inci dakikada Nacinin hazırladığı fırsatı iyi kullanan Bülend, günün ilk goölümnü çıkarmıya rmüyaffak oldu. Süleymaniye müdafaasında küçük bir şaşkınlığa sebeb olan bu gölden - biraz sonra Esat ikinci gölü yaptı. Vaziyet 2-0 olunca Süleymaniye takı- yah beyazlılar üst üste müteaddid hü - cumlarda bulundular ve bunların birin- de Hamdi vasıtasiyle güzel bir de gol ka- zandılar. Fakat Fenerbahçe takımı bu göle cevab vermekte gecikmedi. Esat güzel bir şütle üçüncü sayıyı da yaptı. Ve birinci devre bu suretle 3-1 Fenerin galebesiyle nihayet buldu. İkinci e daha süratli başlıyan Fenerliler, ilk anlarda Bülend vasıtasile dördüncü gollerini de kazandılar, Bun- dan sonra Süleymaniye müdafaası dev- renin sonuna kadar hasmım hücumları- na müuvaffakıyetle karşı durdu. Fakat sön dakikâalarda sağ açık Naci, iki gü- zel şütle, gol adedini altıya çıkarınca, si- yah beyazlılar sahayı 6-İ mağlüb ola- rak terketmek mmecburiyetinde kaldılar. Dünkü malça Fener takımıı umümi - yet itibariyle vasat derecede bir oyun göstermiştir. Tekrar sol açıkta yer âalan Fiktet, cidden yüksek bir oyun oy- nadı. Memleketin bu eşsiz açığı, Fener takımının yaptığı göllerde büyük hisse sahibidir. Diğer oyuncular arasında va- zilesini başaranlar, Naci, Ali Rıza, Esat Süleymaniyelilere gelince, zayıf bir Sild maçları kendilerinden beklendiği kadar müuvaf- fak oldular. İçlerinde her zaman olduğu gibi kap- tan Ruhi, Muvaffak, İbrahim, temayüz etmişlerdir. Hakem Bürhan Atak r--çr güzel ida- re etti. O, Kavrak Tarih diyar ki: Sadaret mayası ! Bar- Baştaralı 6 1acıda İşto kurbanlarından birkaç isini: Topal Mehmtret paşa, Seydi Ahmet paşa, Hocazade Ruhullah, Abdi pa- şa, Siyavüş Mustafa paşa, — Serdar Deli Hüseyin paşa, Tavukçu Mehmet paşa.. Köprülünün oğlu Fazıl Mustafa paşa da, sadareti — zamanında elini kanla bayadı. Babası gibi sudan s&- beblerle birçok canlara — kiydt. Bil- hassa babasının İcraatını tenkid e- denleri hiç affetmedi, hemen astır- | dı. Osmanlı ricali içinde, böyle hiç- den sebebler ve vesilelerle adam öl. dürtenler pek çoktur. Fakat, Daren- | deli Topal İzzet Mehmet paşanm yap tıklarr hepsini gölgede — bırakacak kadar feci ve zalimanedir. İlk defa 1244 de,ikinci Mahmut zamanmda zadrazam olan İzzet Meh met paşa daha evelleri muhtelif va- liliklerde bulundu. Vali — olmadan evvel de, Üsküdarda muhafızdı. Ye- niçerilifin kaldırılması işinde hiz- met etti, yüzlerce yeniçeriyi kılıçtan geçirmekle şöhret kazandı. Çok hid- detli, sert bir adamdı. Kastomonuda vali bulunduğu sil | rada, memleketin ileri gelen eşrafın dan Nuri âağayı sevdi. Sözü, söhbeti, hoşuna gittiği için yanmdan ayırma- dı, daima iltifat etti. Valinin sevgisi böylece devam edip giderken, Nuri ağa, bir gece rüyada pasanın üzerine yürüdü, tabancasını kafasına doğru ateş etti. Vali pasşa korku içinde — uyandı. Rüyada bile kendisine tabanca atıl- masımı bir küfran sayacak kadar dar kafalr olduğu için, cürmün (!) falli- ni cezalandırmaya karar verdi. He- aen tabur ağasını çağırttı, sşa emri verdi: — Eşraftan Nuri ağayı şimdi evin den alın, şehrin bir köşesinde kafa- gıma bir martin sıkm, gebersin!. Bir saat içinde vali paşanın emri yerine getlrildi. Topal İzzet Mehmet paşa, verdiği emrin netlcesini öğren dikten sonra, höpürdete höpürdete kahvesini içti. Tanyeri — ağarmaya başlarken, Naip Aziz mollaya ha- ber yolladı, evine davet etti. Böyle vakitsiz çağırılmasmı hayra yormayan, valinin şiddet ve hidde- tini bilen Aziz molla, korka korka o daya girdi. Bir köşeye büzüldü. İzzet Mehmet paşa sordü: — Nurl ağayı — tanirsim değil mi molla!.. Onu ne kadar sevdiğiimi de bilirsin. Halbuki çok nankör bir a- damamış, Ne yapsa beğenirsin? Bu göcö kafama tabanca sıkmasın mı? — Nerede — velinimet?.. Cezasmrı vermediniz mi?, — Rüyada!.. Molla gülecek oöldu. Fakat ndn: — Müstahak olduğu —cezayı ver- dim. Taburağası biraz evvel cünınt cohenneme yolladı! demesi kârşısın- da dudaklarımı isirdi, tebessüm boğa zında düğümlendi. ÖO gün, mahkemeye korka korka çıktı. Evine döndüğü zaman korkusu birkat daha arttı. Geceyarısı, kim- seye gözükmeden yola düştü. Kasta- monudan savuştu, İstanbula geldi. Doğruca seyhislâmmn karşısma çık- t Şeyhislâm Samani zade Ömer Hu- lüsi efendi sordu: — Mezunliyet almadan niçin geldi- niz? Halkın işlerini yüzüstü brrakıp gelmek doğru bir hareket değildir. Âziz molla valinin rüyasını, Nuri ağanm âkibefini, anlattıktan sonra dedi ki: — Valiyi kızdırmamak, bu surot- e ceza görmemek için ihtiyatlı dav- ranayım, Fakat, rüyaâsma girmemek te elinide — değil ki!.. Ya, dâlnizi de başma sopa vururken görürse, ha- lHim nice olur. Böyle bir âkibete uğ- rayıp da canrmı tehlikeye uğratma- mak için, memuriyetimi terketmeye mecbur oldum. Hüseyin Rüştü TIRPAN vali- Sultanahmet 5 inci sulh hukuk hâ- kimliğînden; Alemdar belediyesi tahakkuk — me- muru ve halen Bakırköy akıl hastane- sinde tahtı tedavide (Felci terakkii u- mümi) duçar olduğu hastalıktan dola- | yı mahkememizce hacr edilerek kenidi- sine İstanbul Barosu avukatlarından 1133 No. lu avukat İsmetin vasi tayin edildiği ilân olunur, L Amerika kadınları nasıl giyinir ve ne kazanır ? Daş- Baştarafı 6 ıncıda Akşam yemegini ailece yerler. Ço- Juk çocuk bir sofraya otururlar. Ko- cası, bütün Amerikalılar gibi, mide - sinden muztariptir. Geceleri ya ahbab- larmdan birinin evine, yahut da bir dansinge, bir kabareye giderler. Joellanın bir düşüncesi var: gele - cek tatil seyahatinde, masrafı çeke- cek bekâr ve yaşlı olmak şartıyle kibar birisini bulmak!... —ei PAULETTE Manikürcü hkız Aslhı: İsviçreli Alman. Yaşı: 21. Boyu: 1 metro 62 santim. Sikleti: ST kilo. Saçları: Kestane rengi. Gözleri: Elâ. Vaziyeti: Anası ve kardeşlerile be- raber yaşar. Geliri: Haftada 20 dolar. Masrüafı: Haftada 20 dölar. Zevk ve eğlenceleri: Dans, sinema, kır gezintileri, Polet, günlerinin büyük bir kısmı- nı, işsiz güçsüz bir takım kadın ve er- | keklerin tırnaklarını kesmek, düzelt - mek, vernik süre?ek parlatmaya çalış- makla geçirir. On beş yaşındanberi manikürcülük yapar, ve her gün kum- barasına bir veya yarım dolar atar, küçük bir dükkân acmak için sermaye biriktirir. Biricik arzusu küçük, şık bir dükkânın parlak camekânı üstün- de ismini görmektir. Kendinden az bahseder, evde anası- nâ yardımı çoktur. Kardeşleriyle is- kambil oynar. Şayet kibarca ve terbi- yeli bir delikanlı çıkar da sinemaya gitmek teklifinde bulunursa bunu reddetmeyi nezaketsizlik sâyar. Sade giyinir, robları Macys veya Klein mağazalarından 6 dolara alın- mıştır, Yeni elbiselerini pazar günle- rine saklar. Öğleyin, çalıştığı dükkânm arka ta- rafımdaki küçük odada bir çay İçer, bir sandviç yer. Akşam yemeklerini de evde.., Anası çok güzel yemek pişi- rir, pastalar yapar. Geceleri saat 10 da, yüzünü ve gözünü iyice yıkadık - tan sohra yatar. Derin bir uykuya dalar, bütün gece rüya görür. Sanki kırda, yeşil çayır- lar üzerinde geziyormuş gibi. Beyaz tüylü ve sevimli köpeği arkasından geliyormuş. Mavi benekli beyaz fis - tanı varmışa Görenler dönüp dönüp baktyorlarmış... Yaz tatilinde, rüyalarında Hüdson nehri üzerinde, parlak boyalt bir sen- dalda, yumuşak yastıklara dayanarak dolaştığını görür. Hoş, uykuda değil- ken de düşündüğü budur, Pölet çok hassas, hayalperver ve dindar bir kızdır. Pazar günleri mut- laka kiliseye gider, duada hazır bü - lunur. Gari Kuperin, Klark Gabl'ın hayranıdır. Camekânlarmda, gelinlik | roblar teşhir olunmuş mağazalarm ö- nünden geçerken durur, hayale dalar! Bu saten ve tül elbiseleri giyindiğini, sön filmdergördüğü güzel bir delikan- lımm kolunda kiliseye gittiğini sanır, Yanına sokulan birisi onu, bu ha - yalden kurtarır. Yüzü kızarır. Nişan- lısmı düşünür. Fakat, onun kazancı pek azdır. Zengin olmasmı, milyonlar kazanmasımı ister. Ve teselli bulur: belki iki sene, üç sene sonra... Tali yar dım eder, kazanır... Der... Beşiklaş icra memurluğundan: Bir alacağın temini için — haciz altına alınan bir adet ayaklı kundura saya ma- kinesi 8.2.038 tarihine müsadif salı günü saat ondan öon ikiye kadar İstanbul bele- diyesi sandal medesteninde açık arttırma süretile paraya çevrilecektir. Mahcuzun muhammen kıymetinin yüz- de 75 ni temin edilemediği takdirde 17.2. 938 tarihine tesadüf eden perşembe günü gene saat ondan ön ikiye kadar ikinei art tırması yapılacağımdan alıcıların tellâliye ve belediye rüsumları kendilerine ait ol mak üzere ayni gün ve saatlerde mahallin- de bulunduürulacak memuruna müracaatle- ri ilân ölünür. Adlıye 1937 ilkbaharında inşasına başlan * ması mukarrerken arsa yerinin değiş- mesi yüzünden geri kalan adliye sara- yının nihayet önümüzdeki ilkbaharda inşasıma başlanması kat'i olarak ta- karrür etmiştir. Adliye sarayınm şimdiki hapis- hane binasının yerinde kurulması hu- susunu adliye vekâleti kararlaştırdık- tan sonra yeni arsa vVaziyetine naza- ran tadil edilen plân ve projeler Na- fia yekâletine —-gönderilmişti. Nafia vekâleti bunları tasdik etmiş ve tas- dikt adliye vekâletine bildirmiştir. Bunun üzerine vekâlet istimlâk işine Dinamitle yaralanan çocuk Göztepede Rasimpaşa köşkünde otu- ran Rahmi Tuncerle İskele caddesinde oturan ön beş yaşınkla Seyfi, Gazipaşa köşkünün bahçesinde dolaşırlarken çam- lar altınlıda bir dinamit bulmuşlardır. Seyfi bu dinamiti patlatmak hevesi- ne kapılmış, bir taşa çarpmış, patlayan dinamitten vücudunun muhtelif yerleri yaralanmıştır. Seyfi hastaneye kaldırıl- mıştır. Basın Birliği balosu Basın Birliğinin balosu bu sene 12 gubat cumartesi gecesi Maksim salon - larında verilecektir. Kurban bayramının ikinci gününün gecesine tesadüf eden bu balonun, senenin en güzel ve neş'e- Hi balosu olması için bütün hazırlıklar tamamlanmıştır. Bu seneki baloda şimdi ye kadar görülmemiş sürprizler vardır. DIŞARDA: * Hitlerin iklidarı ele geçirişinin beşin- ci yıldönümü dolayısile dün Almanyada bayram yaptırılmıştır. Propaganda nazırı Göbels bir nutuk söylemiştir. Askeri geçit resimleri yapılmıştır. * İsviçrede Vaud Kantonunda komünist teşekküllerinin yasak edilmesi için yapı- lan plebistte 34.336 müntehip İehte 12.693 müntehip de aleyhle rey vermişlir. Geçen sönleşrinde sosyalistlerin onbin rey aldık ları Lausanne şehrinde 4336 müntehip ka- münistler lehinde rey vermiştir. * Çekoslövakya müdafaa kanuhunun A- izale zımnıında iki hükümet arasında yapıl makta olan müzakereler — muvalffakiyetle neticelenmişlir. * Yunanı prensi Nikolanın sıhhi vaziye- tinda bir değişiklik yoktur. Alman müte- hassısı döktör Bergman ile prensin kar- deşi ve Yuğgoslavya naibinin zevcesi olari Prenses Olga Atinaya gelmişlerdir. * Parls edebiyat fakültesi fahri duvay- yeni Ferdinand Brunot, tedavi edilmekte olduğu klinikte 77 yaşında olduğu halde ölmüştür. * Frarisız işçi sendikaları merkez kon- seyi kabul ettiği — bir karar surefinde, hükümetin teklif ettiği yeni iş kanununün ameli hiçbir kıymeti — olamıyacağını be- yan etmiştir. i * Romanyada “demir muhafızların,, bir tebliğine göre, bu parti mensüupları bele- diye İnlihabalına İştirak etmiyeceklerdir. Çünkü iştirak ederlerse teşkilâta mensup olmıyan nazırların emrine itaat — etmek mecburiyetinde kalacaklardır. * Bolgraddaki Fransa orta elçisi Bruge- re, Fransız könsoloshanesinde — muhalif hırvat lideri Maçeki kabul ederek kendisi leüuzün bir mülâkatta bulunmuştur. Bü haber Belgrad mahafilinde derin bir he- yecan uyandırmıştır. *İngiliz — anavalai filosü başkumandanı Amiral Back- house, Nelson zırhlisi — ile Lizbona git- mek üzere Porlsmoul'dan hareket etmiş- tir. Nelsona Rodney zırhlisi ile beş tor- pidö refakat etmektedir. Filo Lizbonda üç gün kaldıktan sonra Cebelüttarıka gidecek tir. Amiral Backhouse, büyük deniz ma- nevrailarında hazıt bulünâcaktır. * Fransız hava nezaretinin beş müfehas sısı dün Londraya gelmişlir . HABER Istanbulun en çok satılan hakiki akşam gazetesidir. İlânlarını HABER'e verenler kâr ederler. '&h—('ğ;wı:v—#—'“——ı—»—d—y Kdt vusturyalılar için doğurduğu — mahzurları | sarayı inşaatı başlıyor İstimlâke başlanması için Adliye Vekâleti emır verdl diıohrimııdoWım Onat'ın riyaseti altında M ve inşaat işleriyle meıguı olacak bir K — aliyete geçmiş ve tıı!.kikhn-!llü'ı"îlın Yeni adliye sarayı şimdiki hane binasından başka bir tırın“ Sultanahmet parkı, diğer taraftan Di — vanyoluna bakan birçok kahvehanii dükkân ve evlerin arsaları üzerine kur rulacağından bütün bü binaların İ8 * — timlâki de içab emektedir. Eswî’ ilk tetkikler sırasmda - sarayın yet fiatını hesab için bu binaların *' zivetleri de tetkik olunmuş ve ne kıymet konulmuştu. Şonra bt KW kıymetlere itiraz etmiştir. Gerek hapishane binası, genkil binaların tahliyesi işi martta olacaktır. Hapishane ile bu binalartl yıkılması hususu yeni sarayın kadar mühim telâkki edilmektedir. pp 3 kaza Şoför Hayrinin idaresindeki _") maralı takgi otomobili dün saat öt da Bebekten Karaköye gelirken j 'Ticaret Mektebi önünde Beşikta$ tinden gelen Hasanım su arabasınaâ mıştır. Müsademe çok şiddetli M ki su damacanaları kitilmiştir. Ötomobilin de gol tarafı tır. Arabacıya ve şoföre bir gey M tır. eT olmüştür. 7 Liman İdaresi Müdür M!L y . oğlunu Ankarâa trenine yetiştifm re Bebekten son sür'atle geler * Hamdinin idaresindeki 4981 MNi otomobil Fındıklıdan geçerketi Ö iy küçük bir çocuk çıkmış, göför f'd mış ve direksiyonu sağa Williı j Otomobil bu sırada 57 sayılı 17 tın oğlunun İdükkânımim çarpmış, ötomobil dükkân içine # gi tir. Kepenkler İçrılimiş, M <i kısmmı hasara üğramıştir. Üçüncü kaza Nazımın ıürdüğuçmw#' ' humaralr araba bu “Mxâzo ey oğlu Balıkpazarından Kalyof” ğuna inerken beygirler pirdenbir? müş, arâbayı sür'atle kM famışlarklır. Araba Tarlabaşm “jg yif ken Kalyoncu karakolu önu;';ı. şırıda Cozyana isminde bir İi mevsimlik pl i 20, ve 25 lîl" kostüm Birkazada.üçuıtıonnmw:i hepslr — 4 metler bina sahiplerine de tqblîğ "'W tamati | inşasf — Z Frxr e- ;a—.ıiuğı-; MÖZPR a A00 e L v -— —-

Bu sayıdan diğer sayfalar: