Fatih. M. E.: Gençsiniz. Yaşınız 20 den eksik olmak gerek. (Tam bir tahlil için bütün istedik- lerimi göndermemiş — olduğunuz için bu noktada ısrar etmiyorum), Yeni aliştığımız veya beğendiğiniz bir şeyi lüzumsuz yer- ,_d' de bol bol kujlanmak hususiyetleri- nizden biridir. Foyda beklenecek bir şeyi süs, olarak istimal etmeniz nadir değildir. Üysal bir tablatiniz var, tabiatiniz başka menli tesirler olmazsa daha fazla da inki- şaf edebilir. İleriye ait büyük emelleriniz vardır. Heyecanlı şeylerden hoşlanırsınız. Hakkınızda daha fazla tafsilât verebilmek Hiğim için sol elinizle yazınızı, dirseğiniz- den bileğinize kadar urunluğunu, elinizin şeklini.. Ve bu yazdıklarım — hakkındakı — mütaleanızı gönderiniz. —-337— “ Toaksim R. M. 1076: Sizin de imzanızı okuyamadım. Okun- mıyan bir (mzanın tahliline imkân yok- tar. Zira, imza her bir hatfe verilen şekil Hle imzanın umum! biçimi yazı analizlerin de çok şeyler ifade eder. Size bugün şun ları söyliyeceğim: €l şeklinin gözelliğini sever ve bunu te- min edersiniz. Sizi alâkalandıran bir şey, bunun telerrüstına dikkat etmenize mani olur, çünkü bütün dikkatinizi onun teler- rülatı deği) kendisi ahtr, halbuki herşey, bir sürü teferrüntın heyeti mecmuasından başka sayılamaz. Hassas ve zekisiniz. Yaz- dığım gibi bazı ahvalde dikkat eksikliği- niz olmasa alacağınız neticeler daha büyük olacaktır. Ruhi meselelerde ya hep, veya hiç taraflarısınız. Son — zamanlarda siri fazla sıkacak bir hâdise olmadığı muhük- kaktır. Halen hayatınız, alışlığıtız bir se- yir takip etmektedir. Siz bu seyir esnasın- da ilerisile meşgulsunuz. Kafanızda proje- ler var. Bötün tahlillerim hakkındaki dü- şŞüncenizi, İmzanızın açık şeklini, sol eli- mizle yazacağınız yazıyı, elinizin şeklini ve parmak iİzlerinizi gönderirseniz tam bir tahlil yapmama imkân vermiş olursunuz. " Tatizamı, yaptığınız bir işte bunun hari-' UTÜN tafsilâtile kacasterinizi; ı nuz veya düşündüğünüz işte muvaf- fak olup olmıyacağınızı; nihayet beş farkla yaşmızı — size söyliyebilirim. Bana bit gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lık yazıyı; son aylardaki imzalarntz- dan ikisini gönderiniz. ——— ——— —338— ; M. K. paşa, F, Yi Hayatınızdan memnun olduğunuzu zan- netmiyorum. Tulisizliğinize inandığınız da mühakkaktır. Fakat tam bir muvüllakiyet için bazı noksanlarınız vardır ki bazıları şanlardır: İradeniz, düşündüklerinizin ve islediklerinizin tahakkukunu temin ede- cek kadar kuüvvelli — değildir. Bu itibarla eveli iradenizi küvvetlendirmelisiniz, bu- nu nasıl temin edebileceğinizi sorarsanız, ayrıca yazarım. Temayüz etmek istiyorsu- nuz, fakat kendinizi gösterecek tedbirler almıyorsunuz.” Yaptığınız İşlerin » harici şekillerinin güzelliğine ehemmiyet verme- mek de bu arada zikredilebilir. — Lâubali hareketlerden sakınmalısınız. Zekânızı ni- çin daha iyi kullanmıyorsunuz? Bütün bu iyi hareketlerinizi kıymetlendirmek — için tavsiyelerime riyayetiniz, hayatınızda yeni bir devir açabilir, umum! malâmatınızı da arttırmalısınız. —339— Gedikpaşa A, A. B: Şimdiye kadar size cevap verilmemiş ol- masına İmkân yoktur. Cevabı — görmemiş olmanız mümkündür. Tam bir tahlil için lâzım olanları tekrar gönderirseniz hemen tokrar cevap veririm, Müracanilerin çok. Tağu, maalesef derhal cevap vermeğe im kân bırakmamaktadır. —H10— Suadiye - Hırçın: Orta boylu, dolgünecn vüenttn, ftiyatları- <a Cevapları veren -— — Profesör Sanerk Grafoloji ve Grafometr. müte assısı 'Da fazlaca bağlı, sdmeli işlere de istidatlı biİr zatsınız. Sualinize — vereceğim cevap (hayır)dır. Dalma vaziyeti sükünetle mü- hakeme etmek bir zarurettir. —YHl— Şişli - Nur: »e Sinirli denecek bir — karakteriniz var. Halbuki uysal görünmektesiniz. Ayni vari- yetlerde verdiğiniz kararlar, aldığınız ta- vırlar bile dalma ayai değildir. Hisleriniz, kararlarınız üzerinde fazlaca milessir gö- rünmektedir. Bazı hususlarda hükümleri- mi tamaralamak için diğer bir yazınıza ve başka imzalarınıza lüzum — görmekteyim, Yaşınızı kat'? olarak tahmin — edemedim, Fakat herhalde 20 den fazla olacaktır. N —3ş2— M. Saflet: İ t Gençsiniz. Amell işlere de kabiliyetiniz iyidir. Dikkatiniz daha ziyade İnkişaf et- melldir. Yaptığınızı tekrar kontrole “alış- mamış bulunuyorsunuz. Hayatta —mutlaka muvaffak olmak ve temayüz etmek kara- rındasınız, bu hususta zaman zaman de- Rişen emelleriniz vardır. Muntazam -mosa- iye, zamanında ve hesaplı İstirahate alış- malısınız. Kısaca: Düşünülmüş bir- prog- ramla olgunlaşmak.. Size en mühim tav- siyem budur. Siz ne diyorsunuz? , —Hö— Ankara « Yavuz: Şoförlük sizin için münasip mi? sualine derhal evet diyemiyeceğim, çünkü acul ve biraz asabi olduktan başka gözlerinizde de zaaf olması muhtemeldir. Bu tahlilimi doğ- ru buluyorsanız, başka bir meslek intihap ediniz. —H— İst. Balıkpazar » Hact. B. 8.: Gönderdiğiniz yazının tahlilinden yazı sahibinin doğru ve samimı olduğunu an- dadım. Yaşı 35-40 arasındadır. İşlerde atıl- gan değildir. Düşünerek — hareketi sever, Kendisile işbirliği — yaparsanız herhangi bir hesap ve kasitle — aldatılmazsınız. Bu kanaatimi, diğer müşahedelerinizle takviye edebilirsiniz. Kral kardinâla baktı.. Fakat Rişliyö- nün siyasetinde, müsamahayı bu kadar genişletmek mevruu bahis bile olamaz- d. Bunun için kısa ve sert bir jest yap- tı. Kral içini çekti ve Gastonun ricası- Na cevap vermeden sadece şöyle dedi; « Git bakalım kardeşim.. Git Gaston ve sözlerimi unutma. . Gaston kralın önünde eğildi. Rişli- yönün, kendisine bir şeyler söylemesi- ni veya dostça bir jest yapmasını bir saniye bekledi. Fakat bunlardan hiç bi- risinin yapılmadığını görünce, sende. Tiyerek dışarıya çıktı., Ön Üçüncü Luiyle kardinal dö Riş- Hyö yalnız kaldılar. Kralm çebresi sap- satıydı.. Rişliyö ise hareketsiz duruyor- du ve çehresinde sert bir ifade vardı. w Sir, dedi. majestelerinden mezu- niyetimi İstemekle kesbi şeref eyle- rim!. , On Üçüncü Lul hayretle bağırdı: — Nasıl kardeşimin ettiği yemine rrğmen mi?. — Bu yemin, prensin sadakati husu- svada beni temin ediyor: O kadar.. Sir, etrafımdaki düşmanlarımın çoklu- ğunu düşünün, Kral mezuniyetime mü- soade ettiği takdinde, hayatımı bağışla- mş olacaktır. Beni affedin, Sir, Haya- tunr sizin için bir defa daha tehilkeye atınak icap ederse, asla tereddüt etmi- yeceğimi siz de bilirsiniz. Fakat karan- hb, adi, çerefsiz bir tuzağın içinde öl- mv k. .Bu cidden beni korkutuyor. Baş- ka birisi de devlet işlerini benim kadar idare edebilir ve faslilerinizin coş- Wnlnw:? | de benden daha iyi tukin“ H â— İspanya ile A- vusturya, Fransayı tehdit ediyorlar. Vekla tngiltere bizlm zaafımızı bekli- yor. Protestanlar devlet için her za- menkinden daha tehl'keli olmuşlardır. Kardinalın çizdiği bu tablodan deh- şe* kalan On Üçüncü Lui, onun keserek heyecanla bağırdı; 4 K, 242 KAHRAMA N KIZ — Fakat bu kadar tehlikenin önüne, sizden başka hiç kimse geçemez. — Sir, tiz kralsınız! Hâkimi mutlak- — Ne münasebet canım!.. Biraz bek- leyin... Ve Rişliyö heyecan içinde beklerken, kral masasının başma geçti, kalemi al- dı ve sür'atle gunları yazdı: “Mösyö 18 kardinal, *“Size bu mektubu, şahsınıza karşı yapılan adt hareketleri tel'in ve gün- den güne size kargı daha fazla artan takdir ve muhabbet hislerimi izhar için yazıyorum.. Size şunu da bildiriyorum Kral bu mektuba tarih ve İmzasını attı. Mührünü bastı ve derhal kardina- * la verdi. Kardinal ateşin bir bakışla bu mektuba göz gezdirdi ve garı çehresi birdenbire kızararak gürur - ve sevinç ifadesi aldı. Filhakika bu mektup ona bir nevi diktatörlük salâhiyeti veriyor- du; onu Sdeta Fransa kralınım seviye- sine yükseltiyor ve bütün düşmanlarını pençesine teslim ediyordu. Riçliyö vevincini gizledi. Kralın ö- nünde eğildi ve sadece şöyle mırıldan. e yibil z l b ö — Hayatıra size aittir, Sir. Ne ister- seniz yapın. . Ve Rişliyö bu sözler üzerine, odadan çıktı . Bekleme salonlariyle koridorlar- da büyük bir kalabalk vardı. Bu kala- balık, kardinalın önünde büyük bir hürmetle eğildi. Muraffer Rişi'vi bu eğ'len başlara gizli tehdit dolu bir nae zar atfetti.. KAHRAMAN KI 248 XL MAĞLOPLAR Ayni gün, öğleye doğru, düşes — dö Şevröz, büyük bir heyecan içinde neti- ceyi bekliyordu. Herşey hazırdı. Avluda belki onları da ikna edecekti ve o zaman kimbilir? Belki, On Üçüncü Lui tahtın- dan indirilecek Gaston kral olacak, kendisi de sarayın en salâhiyettar şah- siyeti haline gelecetki. Bu düşünceyle sarardı ve Ürpererek saate baktı.. — Tam öğle! diye mırıldandı. Güzel aslarımın, çelik pençesini canavarın Ü- zezine kaklırdığı an, kurtuluş anı., Ölüm &n . Tam bu anda, pencerelerden birisinin camı kırıldı. Bir taş, halınm üzerine düştü.. Bu taşa bir kâğıt sarılıydı. Dü- ge: süratle bu tağı aldı, kâğıdı açtı ve gu satırları okudu; “Vuku bulacak bâdiseden benim ta- rafımdan haberdar edilen kardinal, Fiöriye kralın silâhşörlerinden müte- gekkil bir tabur gönderdi. Siz bu mek- tubu aldığınız anda, Sşıkmız tevkif edi- decektir. Size karşı olan aşkımı, sevdi- Ziniz insanı öldürmek için yaptığım al- gaklıkla ölçebilirsiniz. » 5 Bu mektup tmzalı değildi. Fakat im- zaya hiç te ihtiyaç yoktu.. Bu mektubun her tarafı Luvinyinin aşkını bağızıyor- — du, Düşes dö Şevröz bir dakika, ezilmiş bir vaziyette hareketsiz kaldı. Asabiye- tinin mucizevt bir kuvveti sayesinde a- yakta durabildi. Üç senedenberi, Rişli- yönün ölümünü hazırlıyan ve hayatını bu yolda tehlikeye sokan bu kadın, Riş- Tivöyü, Gastonu, kralı, kraliçeyi, her Bu güzel ve muhteris kadın tuzağa düşmüştü! Şaleyi bu sulkaste teşvik için, aşk oyunu oynamıştı. Şimdi ise onun kurtulması için; bilâtereddüt, bü- tün seryetini, unvanını, kudretini, hat- tâ güzelliğini bile feda etmeğe hazırdı. Çılgm gibi kekeledi: — Hanri, Hanriciğim! Sevgilim, eğer ölürsen, ben de seninle öleceğim!.. Bu zaaf buhranı az sürdü.. Hemen a- kebinde bütün enerjisini, mevcudiyetir nin bütün canlı kuvvetlerini topladı. Bir kaç dakika içinde, büyükçe bir valirin içine kıymetli altın ve mücevherat ola- rak ne varsa doldurdu! Esasen bunlar, başlı başına birer servetti, çünkti sade- ce düşeslik tacr iki yür elli bin Hra ğer mahküm edilmişse, eğer ölürse. Kollarını ndirdi, gözlerinden acr göz yaşları döküldü. Bu yeni zaafı da çabu- cak yenerek, sür'atle aşağıya indi, ara- basına yerleşti ve arabacıya çu emrf ti. Biraz sonra Paris dışına çıktı ve yo* Tulmayan atlarının hep ayni hızryla Fiö- Tiye doğru yoluna devam eti. Araba gayet tabil olarak mutad bü* yük yolu takip ediyordu. Bu aralık- Kont dö Şale de, diğer.bir yoldan P