m m mm man amm KİCİKANU Hayata Gene tercüme R U yakınlarda tereimeden gikâ- İs haylı mübalâğa var. Topu topu dş Hitap tercilme edildi; onların İle edebiyata zarar verdiği söyle- Henüz o müharrirlerimizin el Verip sokaklarda ün muhterem ahali! yun yerli mali e. söyliyerek dolaşmalarma lü- kaş süne salgnından (şikâyet, bir- tag adan beri, bizim de beynelmilel Kere kımı kabul etmemizi, yani ki lerden tercüme - edeceğimiz İhracat tacirlerimiz İktisat vekâleti- ne çok mühim bir müracaatta bulun- muşlardır. Bu müracaatın mevzuu Şü- dur: 2395 sayılı kazanç vergisi . kanunun 2 inci maddesi Türkiyeden. akış yâpıp da ihraç eden ecnebi firmaları vergi - vi lara, fikirlerini bir kere daha | den muaf tutmuştur. Hatta bu fisme- #*mak fırsatını verdi, işte o kadar. | ların aldığı malların ambalâj ve istitine eren Pazar günkü Kurun'da Hak- | ait işlemeler burada yapılmış dahi ol- ve al Gezgin bu für itiraz ediyor .. eler üm Avrupa edebiyatlarından is- Aynı kanunun Türk ihracatçılarını ta daha çok ihtiyacımız olduğu- gayri safi iradları üzeri. m vergiye SöYlüyordu. Ancak makalesinin go. | tabi tutmakta idi. 3258 sayılı kazanç Bn kanunu ise Türk ihracat tacirlerinin telif hakkımı kabul etmemizin ba, oYdası olacağını teslim etmiş: o K kabül edildiği takdirde bizim ye- ui Setleri bırakıp eakileri, bundar hiç , «elli yıl evvel ölmüş muharrir- yp, > Allah razı olcum! bizim (ya- yele br Kanma) bekle ae büyük iyilik de bu. Dos- iy, , akkı Süha Gezgin'e bir şey söy- bu, Pen, telif hakkı vermeğe mec- biye ayışımızın bizde tercüme ede- i Miğgy hizmet değil, bilâkis kötülük ağ, e natindeyim. Vaktile ben de açış Süha Gezgin'in fikrindeydim; Ne mesele yeni ortaya atıldığı ti, Burhan Felek'le ve Fikret A- diy, gazete sütunlarında miinakaşam iğ, Sonra Onların haklı olduğunu an- hi bir kısmının) bekle- Hakkı Süha Gezgin benim şim- ği e İştirak - edişimin menfeat Kah, ile olmadığımı da bilir, çünkü Momdaz Veya gazetelere satılacak Kin, hiçim Yar, ne de hikâyem. Bild- iy, “akım yeni hikâyeler tercüme Rayı, —— İçin biraz para alırım, Sa- ÜN geye Yatı ve mütereimlik menle- İiğim “için söylüyorum: fran- zey Büryan gündelik bir gazeteden Rania, , VEYA İyiden ziyade kötü To- kg, erGüme edbihmek: hakkı bizim mt isbat edilmiş esörlere ça- Müüeiy Mü oluyor. Maurice Le- “eya Oha, urice Dekobra'ya, Allen'e tüceyiz ep biraz iyicelerine para Ekap, stmgelseydi gazetelerimiz tutar, lârımız belki - o masraftan N, Mrleyg Ak İçin « eskileri tercüme etti- r iy Relerimiz. de hiç süphesiz da- VW: çünkü eskiler arasm- Üc yg Sek için oldukça ince bir lar 2720 Vardır; bu zevke sahib maz, Wer daha anlayışlı ve lap Berterinden daha çok bilen ak a #şekkür : i bir teda; : Mm ti Akya doktor Galih Üstü- de, "Üddge Dümune hastanesinde yat taç Bigi ün başta başhekim Hatta, —APEI olmak. üzere bü “a Madan, pe ve hemşireler üç Areta ve terilen cahdan ihtimam Bay anma, 7 22e merasiminde ha HAV ye pk tütfunda bulunmuş olan taya ik arkadaşları ile tanı. Yük, “Ünek gı, sUZA tel ve yazı ile i ee iştirak eden ze- Ay Miz YE ayrı ayrı minnet ve r Sunarız. iyi — Yeşi Çocukları NE Gnağ, Ataman, Afif Üstün, Kemali Üstün yetler çoğaldı: muharriri, ka- Maç isti, kitapçı vitrinlerini bir ter- tij İstilâşına uğramış diye tasvir çarlar. “Ateşsiz duman olmaz,, der- e İddia da yalan değil ama işin kazanç vergilerini beyannameye tabi tutmuştur. Bu şekilde şimdiye kadar Beyoğlu Halkevi tarafından Ses müsabaka- sı terlip ediliyor Beyoğlu halkevi büyük bir ses ve saz müsabakası tertip etmiştir. Bu müsabakaya girmek iştiyenlerin ka - yıt muamelesi ayın on beşinde başlı- yacak ve 31 inde bitecektir. Müracaat edenlerin sesleri mütehas- sıs bir heyet tarafından tetkik edile- rek muvafık görülecekler müsabakaya iştirak ettirileceklerdir. Ses müsabakası, 1 — Yalnız sesin güzelliğini esas tutan ve 17-30 yaşın da kadın ve erkekler arasında, 2. Ses gilzelliği ile beraber arsnılusal mu siki tekniği nazarı itibara almarak; 3 — Ses güzelliği ile birlikte halk tür- külerini orijinalitelerini muhafaza ©- derek okumaktan ibaret olmak üzere Üç esaslı grupa ayrılmaktadır. Müsabakada kazananlara halkevi ta tarafından hediyeler verilecektir. Kıy- metli ve mütehassıs kimselerden Seçi- len jüri heyeti, müsabaka etrafmda ge niş bir program bez.rlamakladır. Avrupadan getirilen fizik âletleri Resmi mektepler için Avrupadan getirtilen fizik âletleri ile diğer ders malzemesinin gümrük muamelesi etra- fında sarih bir emir gelmediği İçin bunlar aylardanberi gümrükte bekli - yordu. Ankaradan gelen'bir- emirde mek- teplere ait olan'bu 'alâtm, gümrük resminin üç ây için tecil edildiği ve bunlarm şimdiden; gümrüğü veril - meden ithal edilmesi bildirilmiştir. Tacirler Ankaraya müracaat ettiler ecnebi ihracatçılarla Türk ihracatçılar arasındaki vergi farkı bu suretle bÜs- bütün büyümüştür. Şimdi ecnebi ihracat tacirleri ser bestçe mal ihraç ederken Türk ihra- catçıları mühim bir yekün tutan ver- giye tabi olmaktadırlar. İhracat tacirleri, bu şerait altında ecnebi firmalarla hariç piyasalarda re- kabet yapmağa imkân olmadığını ileri sürmektedirler. ,Bu şelelin hiç hissedik meden muâyyen mevsimlerde buraya gelerek İş yapan yabancı Cirmaların mümessilleri eline ihraç o Gcaretimizi geçmesi şeklinde bir netice vereceği iddia edilmektedir. Dünya şarap istihsalatı azalıyor ; Dünya şarab istihsalâtı seneden 86- neye azalmaktadır. Romadaki beynel- milel şarab Enstitüsünün hazırladığı son istatistiğe göre 988 senesi dünya şarab istihsalâtı 140 milyon hektolit- redir, Halbuki, 936 âa istihsalât 180 milyolı, 93T senesinde de 150 miyon hektolitre idi. Dünya şarab istihsaltının azalması- nın bir sebebi İspanyadaki dahili harb- dir. Şarapları ile meşhür olan İspan- yada istihsalât son iki sönede yarıdan ziyade azalmıştır. Bazı iktisadi sebeb lerden dolayı Sovyet Rusyada da Şa - rab imalâtı azalmaktadır. Fransız şa- rapçıları, sarfetikleri gayretlere rağ- men mallarma son zamanlarda mah - reç bulamamaktadırlar. Dahili sarfi - yatta fiatların büsbütün düşmemesi için bu memlekette de şarab istihsa - lâtı tahdid edilmiştir. Olçü ve tartı âletleri Muayyen gümrük- lerden idhai edilebilecek Ankara, 14 (Hususi) — Ölçüler ni- zamnamesinin değişen maddelerine göre memlekete getirilecek olan ölçü ve tartı ületleri, yalnız Ankara, İstan- bul, İzmir, Mersin, Samsun Trabzon, Zonguldak gümrüklerinden geçirilebi- lecektir. Nizamnamenin bu hükmü yarın tat bik mevkiine konulacaktır. İ Ihracat tacirleri ecnebi rekabetinden şikâyetçi Burada çalışan ecnebi ihracat müesseseleri kazanç vergisine tâbi tutulmuyor. Türk ihracatçılar Ise vergi ödüyorlar 20 ve 100 paralıklar Tedavülden tama- mile kaldırılacak Cumhuriyet Merkez bankası piyasa- da halen tedavülde bulunan bronz beş kuruşluzlarla, yüz paralıklar ve nikel kirk paralıkların toplanması işine baş- Jamıştır. Bu toplanma ile tamamen mu- vazi olarak bu paraların yenileri pi- yasaya çtkarılmaktadır. Hükümet yüz paralıklarla 720 parâ- lıkları tamamen kaldırmağa karar ver- miştir. Bunun için bronz yüz parâalık- lar bu senenin son günü tamamen pi- yasadan kalkmış olacaktır. Merkez bankası bronz yüzlüklerin wiktarmda yeni kırk paralık piyasaya çıkarmak- tadır. Ufaklık küsuratında yalnız on para” lıklar kullanılacaktır. Eski beş kurüş, yüz para ve kırk paralıklar 939 başından ve onparalık- larla yirmi paralıklar da 940 senesi ba- şında tedavül mevkiinden kalkmış ola- caktır. Londra Istanbul yolu luşaata iyi havalarla beraber başlanacak Tâkadar memleketlerin el birliği ile ikmaline çalıştıkları Londra - İstanbul asfalt yolu inşaatı hayli ilerlemiş bulun- maktadır. Bu yol hakkında geçen ayın yirmi yedisinde Peştede bir konferans tomarmuş, vaziyeti tetkik etmiştir. Kongrede memleketimizi yollar müdür muavini temsil etmiştir. Toplantı neti- cesinde yol inşaatmı devamlı bir şekil- de kontrol etmek ve hükümetler nez- dinde Xap eden teşebbüslerde büulun- mak üzere daimi bir komite seçilmiştir. Bu komite kendisi için br program ha- zırlamıştır. Londra - İstanbul yolunun bize ait kısmı Balkan yolları içinde en iyi kr sımlar arasma girmiştir. Bu yolun İs- tanbul « Lüleburgaz kısmı tamamen asfalt olarak yapılmış bulunmaktadır. Kusursuz bir ş6$e halinde olan Lüle- burgaz - Edirne kısmı da 939 senesi nihayetine kadar İkmal edilecek, bu suretle hududa kadar olan Avrupa yo- lumuz tamamen asfalt olarak inşa edil miş bulunacaktır. Havaların güzel gitmesi üzerine İs- tanbul » Edirne asfalt yolunda taş kır- ma işine tekrar başlanmıştır. Yolda umumi faaliyete martta başlanacaktır. Bulgarlar da Londra - İstanbul yolu nan kendi topraklarından geçen kısmı um inşasına başlamışlardır. Bulgarlar, Sırbistan hududundan başlayarak şim- diye kadar 50 kilometre yol yapmışlat- dır, Onlar yollarını beton temelli ola- rak ve daba esaslı bir surette yapmakta dırlar. Bulgaristandaki yolun yapılma- mış olan diğer kısmı çok bozuktur. Ö- nümüzdeli bahara kadar bu yoldaki arızalar düzeltilecektir. e YY A e e İÇERDE: ÜNİVERSİTE rektörü dün hukuk f9- Kültesi xow sınıf talebelerine bir çay;ziya- İ feti vermiştir. * Bazı semtlerde geceleri sıri hâmallığı yapıldığı görülmüştür. > Belediye banun #men'ini alikadarlara bildirmiştir. » Belediye, teftiş esnasında pis oldukla- | rı görülen ahçı, lokanla ve bunu mümasil yerlerin derhal seddedilebilmesi için tal mâthamede'değişiklik yapacaktır. *Türkiye; Ef; İran ve İrak arasında tanzim edilen ademi tecavüz muahedes | tin tasdikine dair kanun lâyihası Meelisin | buzünkü toplantısında görüşülecektir. * Yeni brom» on paralıkların basılma. sına bir sya kadar başlanacaklır. On ps- | ralıklar eski heş ve on kuruşlukların ball- tasından yapılacaktır. Miktarı 164 milyon olacaktır. * Topkapı sarayı o müzesinde Yeni bir selön açılacaktır. Buralu 16-ancı asırdan 19 unen asır Bihayeline kadar dört asır. bk zamana âi€Türk elişleri teşhir edilerek tir * Viliyet hafzıssilha — meclisi dün veli vekili Hüdainin başkanlığında toplanmış, vilâyelin sıhhi vaziyeti etrafında görüşü. müştür. Valide hanının boşaltılması mesg- lesi de tetkik edilmiştir. 9 Denizbank umumi heyeti ilk defn ola- rak bugün saat 14 de toplanacaktır, * Uludağıla kaybolan © kayakçı Süley- manın cesedi donmuş bir halde bulunmuş tur, Dağcıların İlk kurbanı Süleyman bü- in merasimle gömülecektir. * Belediye köprü (başındaki dört ku- lübeyi yıktırmağa karar o vermiştir. Bun. dan başka Galalada rirsat bankasının ö- nündeki yaya kaldırımı da daha genişleti- lecektir. * 1937 yılı içinde Muğlaya 16 bin kilo balık gelmiş ve istihlâk edilmiştir. Rahk- lar Köyceğiz dalyanile (o civarından gel miştir. İğ, Te ciyerlar? Yeni terimler SIM US, küllâr hayalumızdu sessiz sodası: başlayan inkilâp hareketin den bahâediyor: İtk okullardaki — ilim ve jen deralerine ait terimler öz türkçeye çev rilmektedir. Kültür bakanlığı o her dersle kaltanılacak terimleri ayrı ayrı birer bro- #ür halinde basfırmış, öğrelmenlere dağıt: mıştır, Ast Us, diyor ki: “Güneş DU teorisi iki yıldanberi fenni ve İlmi ietodlar ile Türk dilinin zengin: liğini, “genişliğini Isbat için uğraşıyordu. Bu ilk savaş bittikten o sonra daha ziyade pralik olan bir safhaya girdi: Yeni ikinei adım olarak mektep hağalında kullamlan ilim ve fen terimlerini millileştirmek işine kendini verdi, Bu terimlerin bir o kısmını öslürk kaynaklarına göre kurdu, bir kıs tinin di Türk aslından geldiklerini mey- dana çıkardı. Hakikaten (Gülbetik)te çok doğru olarak denildiği gibi Türk dilinde her fikri, her maksadı ifadeye kâfi söz vardır. o Mesele bunların saklı ve kapalı bulundukları kö- şelete nüfuz ederek açığa çıkarmak ve bü sözleri siyantifik o bir meiod ile kontrol ederek Türk ilim Alemine mal edebilmek- tir ki Dil Türk Kurumunun bu defa yaptığı da budur.,, “Terimlerin bir kısmı ilk (bakışta bü günkü Türk nesline yabancı (gibi görü nür. Meselâ fransızca (abstrait) kelimesi karşılığı olarak (absire), gene fransızca (axlom) yerine akslom, (alliage) yerine (alişam), (balance) yerine (balans), (exer cice) yerine (ekzey), (are) yerine (sr&), (formule yerine (formül) kelimelerinin kullanılmış olduğu görülünce belki birer yadırsanır. Fakat bu türlü kullanış şekil- lerinin kabul edildiği hakkındaki izahlar (Gütbetik) te okununca © kelimelere kar- şı ruhlarda duyulan yabancılık (o derbal kaybolur. Hülâsa: Yeni terimler yapılırken bazı kelimeler osmanlıcadan biç değişiklik ol- madan, olduğu gibi alınmıştır. Çünkü bu kelimelerin aslı öztürkçe olduğu Güneş DA teorisi ile yapılan kontrol (o peticesinde anlaşılmıştır: (Cebir) gibi, bazı kelimeler türkçe köklerden alınarak yeniden yapıl muştır: (Çarparı) gibi, baz'larının Tiğı eski Türk köklerinde bulunarak #ynen dilimize geçirilmiştir: (Asal) gibi. Şimdiye kadar ecnebi dilinden sandığı- mız bazı kelimeler de hakikalle (türkçe olduğu anlaşılmış, osmanlıcası bırakılarak bu şekli kabul olunmuştur: © Taritrmetik) gibi, fik okul, ora okul dersleri için harırla- nan terimler bündan sonra yüksek tahsi! dersleri için de tamamlandığı — takdirde artık Türk dilinin hudutlarını çizecek o- lan büyük lügatin lertibine de başlanabi- lecektir. Demek istiyoruz ki dil yolunda başle- yan büyük inkılâp Atatürkün yüksek var- dımları ile ve muvaffakiyetle devam et- mektedir... CUMHURİYET” de Neşter altında şarkı söyliyen adam ANADA'da bir varyele ârlislinin baca- ğı kesilirken şarkı söylediğini hatır lata M. Tarhan Tan, işkence altında con verdikleri sırada kahkaha savuran, celldt- lariiz eğlenen insanların pek çok olduğunu söylüyor ve bazı lariht vakalar sıralıyor: “Kanuni Sullan Süleymanın sön yılla rında Budin valisi Aslan paşa. boğulmak üzere cellâda verilmişti, Fakat iriyan ve çok kuvvetli olduğundan cellât, onu boğ- makta güçlük çekti. Aslan paşa da bu va- ziyelle gülmek ihtiyacını duydu: — İsme (acele elme), dedi, ellerini iyi kullan. Benim boğazım çelebi boynu değil- dir. Muhkem bas!,. 1 1639, da Dördüncü Muradın Diyarbakır. da öldürltüğü şeyhi Mahmudun evvelâ bü- tün oynakları kırılacak ve bu suretle ölü- mü işkenceli olacaktı. Cellât ödün Barınak mafsallarını kırmakla işe © başladı. Ölüm mahkümu fıkır fıkır gülüyordu: — Yavaş ol ağa, diyordu, hünerini gös- ter, İversen belki eksik iş görürsün, kırıl- mamış kemik bırakırsın. Fransanın şarkta elçilik yapan flozol- larından Cont de Cowbinesu da Asya Din- leri ve Felselesi adlı eserinde Babilerden bahsederken şu salırları yazıyor: “Sokaklarda zincire vurulmuş bir sürü masumlar gördüm. Bunların cıplak vücut. ları yarık yarıktı ve her yarığa bir yanar mum dikilmişti, Fakat ölüme © smabküm Bağdat, Babil, Germanşah, Hemedan, Tah- ran, Trabluşşura bu meyanda, bütün masa rif dahil, | fiyat 16800 frank (o (Takriben 840 lira). Rusya, Yunanistan ve diğer komşu mem- leketler için de ayni (o reklümler sik «ık göze çarpar, Biz de bir kombinezon yapsak! Türki. ye dahâ mi az alâka (o uyandırır? Festival mersimine kadar bunu şimdiden dösünme Yiyiz. Marmara havzamızı, tarihi öbidelerle dolu-sahil ve demiryolu şehirlerimiri de gezmeğe gelirler elbetle..., (Lâltfen say/eyı çeviriniz)