Örta boylu, orta bünyeli, genç bir zat. Hayatta gayeniz, iyi geçindirecek oldukça rahat yaşatacak vasıtayı bulmaklır. Şühret Gİbİ şeyler gizi ikinci derecede alükadar eder. Kabiliyelleriniz bakkındaki hüküm. lerinizde zaman zuman tereddüde düştü. fakat çok da inatçısımız denemez, tabialı, nız tahakküme mütemayil olmakla beraber uysal olduğunuz vakiller de az değildir. Yaşınız 20.25 etrafında olacaktır, vani her halde gençsiniz. İşlerde dikkat hassanız, pek kuvvelli görünmediğinden — yaptıkla. Fınızı tekrar kontrol etmeğe alışmalısınız. Umuml malümatınızı da artırarak şimdi, lik sizin için memuriyet daha uygun olsa gerektir. Diğer düşüncelerini? hakkında bir müddet zonra tekrar müracaat edebi. lirsiniz. — 393 - Y. E, R. 38-83: Tayyare piyangosunda hangi numarala- vın kazanacağını grafoloji ile bulmağa im- kân yoktur. Bunu, belki falcılar üzerlerine alabilirler. Grafoloji ve grafoloji — sayesin de insanın kusur ve meziyetleri, tablat ve karakteri tayin ve tesbit olunur. Fatih M. Tavit: Genç, şişmanlamağa müstait — bir bün- ye. Karakterinizin en büyük vasfı, elinize geçen fıfsat ve vesilelerden nasıl iİstifade edeceğinizi hakkile tayin edememnledir, meselâ tutumlu olmağa ihtiyacınız olduğu Hâalde elinize geçen — paranın büyük bir kısmını sarfeder, ve az masrafla da iktisa. da rinyet etmek İstersiniz, halbuki para e- linitde iken heyeti — umumiyesini nasıl kullanmak icap ettiğini baştan düşünmez- siniz. Bu misal, hayatınızın birçok ,kıxım- larında geçen hâüdiselerin bir örneğidir. Pek aysal da değilsiniz. Samimisiniz, bu samimiyet sizi kolaylıkla Iubaliliğe sev kedebilir, Amell işlere — kabiliyetiniz pek fazla görünmemektedir. — Raşladığınız bir şeyi bitirmediğiniz dalma vaki — olabilir. Heyocanlı şeylere merakınız ve alâkanız vardı. Bir defa dahn müracaat ediniz ve —————AAHAHA— O ——— —— —— — ——— bu yazdıklarım hakkındaki düşüncelerini- zi de bildiriniz. —M5— M S. N, No, 183-183: Uzunca ve orta boylu, Kenç, orlayı kın bir bünyede, Açık ve iyi kalbli. Yal- nız biraz mütereddittir. Hayatta fazla tec. rübeniz yok, Dikkaliniz iyidir, fakat daha çok kuüvetlenehilir, bu imkândan — istifade elmeniz gerek. Bugünkü cemiyet hayatı- pın İcaplarına uymanız pek kolaydır, fa- kat benüz bu hususta eksikleriniz vardır. “Ameli İşlerde kolaylıkla muyaffak olabile- cek bir istidattasınız. Uysal olmanız da i- yidir. Umum! molümatınızı da arttırarak ve tavxiyelerime de dikkat ederek hayat- tâ muyaffak olmanız pekçok mümkündür, müuhtemel olan da budur. —206— Taksim, Ayınldız 938: Dikkati iyi, ne yapacağını — düşünerek yapan bir karakter. İşlere zor tarafından başlamak ve evvelâ zor kısmı bitirmek -- tersiniz. Yarın rahat etmek için bugün ü- zülmeğe ve çalışmağa rarzısınız. Hayat si- | zin için (günü gününe) yaşanılan bir şey değil, bir bütündür. Bu kansat ve telâkki- niz çok iyidir. Bir işin terdiğiniz dikkat de pek şayanı memauni yettir. Tahlile devam etmek için parmak izinizi, elinizin şeklinl ve söylediklerim bakkındaki mütüleanızı beklemekteyim, Ankara A. Ç.K: Sol el ile yarmamışsınız. Tabil şeraltte yazılmış diğer bir yazınıza da lüzum gö- rüyorum, Tam bir tahlil için bunlara im- tHizar etmekle beraber şunları da - bildiri- yorum: Bünyoce zayıf dolgun vücutlu olmağa istidadımız - fazla. dir. İtiyatlara bağlılığınız çok — büyüktür, alıştığınız bir şeyi dalma — tekrarlamada mülemayilsiniz. Zekânız — işlektir, yalnız yaptıklarınızı bitirdikten sonra kontrol et- miyorsmnuz. Başkalarının size ehemmiyet vermeleri icap ettiğine kanisiniz, kendini- zi beğenmektesiniz. Yaşınızı — isteklerimi gönderdikten sonra söyliyoceğimi, Siz bun | lara ne diyorsunuz, ? , —298— P. S A: Tahlillerim hakkında kullandığınız V- Gracolo'i ve Grafomelri teferrüatına gös- * değllisiniz. Hattâ | Cevapları veren Profesör Sanerk müte :assısı sandan dolayı teşekkür ederim. Dikkatini zi küvvetlendirmek için takip edilecek bir | çok yollar vardır. Bunları tafsilâtile bu sü- tunlarda yazmağa İmkân — yoktur. Yalnız size şunları bildiriyorum: | I — Bir resime, bir fotoğrafa kısa bir | müddet bakınız. Gördüklerinizi not edi- | niz. Sonra tekrar ve daha uzun — müddet | bakınız. — İlk görebildiklerinizle sonradan | Hördükleriniz arasında farkı tayin ediniz. 2 — Tabil ilimlerin tatbikat ve müşahe- de kısımlarile daha fazla alâkadar olunuz, | 3 — Bilhassa yaptığınız her işi — bizzal | koütrol elmeğe alışınız. İ Zekânız İyidir. Hayatta muvaffak olmak en büyük hedefinizdir. — Söz dinleme vas- | fınız da çok iyidir. Hayatta muvaflak ola- gağınız da muhakkaktır. Bir ay sonra tek- Far müracaat ederseniz, bazı söyliyecekle- rimi © vakit anlatırım. $ —09— K.D. K. Ö, Y: Gençsiniz, yaşınız 20 etrafındadır. Zekâ. nizi küvvellendirmeğe ihtiyacınız var, Cd di işlerle de pek alâkalı — körünmüyorsu- nuz, Eğlence temayülünüz fazladır. Aileni- zin maddi vaziyetinin iyi olduğunu ve bu- na güövenmekte bulunduğunuzu tabmin e- diyorum. Bu vaziyetinizi hic iyi bulma- maklayım. —300— Kasımpaşa. 0. R. T: Hayır.. Bu ilk sualinize cevaplır. Hali- hazırdaki işinizi muhafara etmeniz, dahâ muvafıktır, bu da ikinci sualinize cevaptır. Yaşınız 30-35 dir. Bu da üçüncü sorgunu- za karşılıktır. —30l— Beyoğlu, T. O. K. Er: | Dikkat ve hedefinizi ve bütün varlığını- zı bir nokta üzerinde toplamış görünüyor- sunuz. Tahminlme nazaran, birine üşıksı. mız ve bu yüzden kendiniri kaybetmiş va- ziyelle bulunuyorsunuz. Soğuk — kanlılıkla bir karar verebilmek için, muhitinizden ve size onu hatirlatan her şeyden bir müddet mzak yaşayınız. En büvyük ıstırabların en müessir ilâcı budur. Ünutabilmek, ——— —: — binz » xapılarında duuyorlar. uuiye tindeki memurlar, kendilerine tahsis edilen bürolara yerleşmişlerdir. Bun- dan sonra, Rişliyö, günün iki üç saa- tini orada geçirecektir ve kardinal ga. rayımın artık canlanmağa başladığı söylenebilir. Fakat, meçhul bir sebepten dolayı, Rişliyö, Ruayal meydanını henüz ta- mamile terkötmek - istememiştir, Bu bina birkaç zaman için, onun işine ya- rayacaktır. Ve biz onu, demin de de- diğimiz gibi, akşam Üüstüne doğru, onu her zamanki mesai odasmda, geniş göminanin yanında buluyoruz, Vaktin geç olmasına rağmen poder Jozef ora- dadır. Çünkü kati harbin arifesinde idiler. V iyö acı bir tavırla göyle di- yordu: — Evet, mahvetmem lâzım gelen prens, bana arzularını kabul ettiriyor, kendisini bir dost olarak dostlarile be nim düşmanlarımla beraber kabul et- momi, onlara ziyafet vermemi istiyor. Peder Jözef de omuzlarmı silkerek şu cevabı veriyordu: — Çocuksunuz! Sizin içinizde isyan eden şey, gürurdür. Evet! Bu adama hâlâ dost görünmek mecburiyetinde- siniz. Çünkü tali onu tahtın basamak- ları üzerinde dünyaya getirmiştir. Fa- kat düşünün ki on üçüncü Lui ölürse, Gaston da tahta çıkarak An d'Otrişle evlenirse, siz mahvolacaksınız.. Siz ve eseriniz, bizim eserimiz.. Ve baş rahip içinden ilâve etti; — Benim eserim! Kardinal bağırdı: — Ah! Cesaret edebilseydim! Peder Jozef, karkunç bir sükünetle: — Cosaret etmek lâzımdır, dedi. İs- der Mmisiniz size, doğru dürüst düşün- meğe bile cesaret edemediğiniz hakiki düşüncenizi söyliyeyim. İşte sizin ken di kendinize söylediğiniz sözler “Ah! Cesaret etseydim, bir hamlede, hali KAHRAMAN RİZ hazırdaki ve iatikbaldeki kat'i hakımi yetimi temin etmiş olurdum. Eğer ce- saret etseydim. An d'Otrişin bütün ümitlerini kırardım. Eğer cesaret et- seydim, Göstonu matmazel dö Mon« pansyeyle evlenmeğe icbar etmeğe lü- zum kalmazdı. Eğer cesaret etseydim, Goston, Flörideki evimden sağ olarak çıkmazdı.,, Rişliyö, çılgına benziyen bir ses &- kardı, sarardı ve birdenbire doğrula- raş dehşet içinde mırıldandı: — Süsun! Susun.. Poder Jozef de ayağa kalktı ve sesi- ni katiyen alçaltmadan devam etti; — Eğer cesaret etseydim, yemek masasının başında bile Gostonla dost larınt katlettirirdim. Sonra krala, ha- yatma kargı suikast tertip edildifine dair katf delilller bulunduğunu sövler. dim. Ona, kendisini öldürmek istiven sefilleri cezalandırdığımı — söylerdim. Darağacında öleceklerini anlayan al- cak suikastcilerin isvan ettiklerin! ve döğüş neticesinde öldüklerini söv'er. dim, İste krala bunları söy'erdim ve kral bana, yani kurtarıcısma — sarı'rp teşekkür ederdi.. Cesaret etsevdim, iste bövle yanardım.. İste bendi ker*i- nize söyledi#iniz sözler, Rislivö! Ve , ben de gize sunu söylüyorum: Cesaret etmek Jâzımdır! Rirliyö soluyarak bir dakika süvü- netini muhafaza etti. Biran onun solu, yusundan bes'ta bir sey duvulmadı.. Sonra, kardinal, odusmm kavılarını biraz araladı, ve tektar kendisine *ü- lümsiverek bakan peder Jozefin önüne gelerek boğuk bir mesle göyle dedi: — Cesaret etmek istemediğimi size kim sBöyledi? Peder Jozef sakin tavrile cevap ver- di — Bunu istediğinizi bilivorum. Dü- güncenizi yüksek sesle sövledim, cün- kü söz, arzuya kati bir şekil verir. Söy | KAHRAMAN KIZ Temok hemen hemen yapmak demektir, Sözle filiyat arasındaki mesafe, arzuy la söz arasındaki mesafeden daha kı- sadır, buna emin olabi'irsiniz. Şimdi anlatın bakayım, ne gibi tedbirler al- dınız? Bunun üzerine, kısa ve seri sözler- le, vaziyeti gözden geçirdiler, Rişliyö şöyle dedi: — Lonjumoda, müsellâh, on iki ki- gi bulunacak ve bunlara Sen Priyak kumanda edecek, son ana kadar mese- Jenin içyüzünü bilmiyeceklerdir. — Çök iyi. Ya Flörlde? — Flöride büyük bir itimat hüküm ferma olacak. Oruda birkaç hademeyle yaverimden başka hiç kimse bulun- mayacak. — Çok güzel. Sant kaçta masada bu Tunacaksınız? — Öğle üzeri. Sen Priyakın sast b “de gelmesi lâzımdır. -— Bu işi ben üzerime alıyorum. Dük d'Anju kaç misafirle gelecek? — Üç veya dört. — Kimler olduklarını biliyor musu- m3t? — Bunu öğrenmek imkânını bula- madım, Fakat Sezar dö Vandomla kardeşinin orada bulunacaklarımı tah- min ediyorum. — İnşallah öyle olur! O'zaman mü- kemel olur. Evvelâ nasıl harekt ede- ceğimizi tayin edelim.. Tam öğle üzeri masaya yerleşirsiniz. Ben de öğle üze rı Lonjumoda bulunacağım. Sen Pri- yak emin bir adamdır. İş kolaylıkla halledilecektir. Sen Priyak eve gire- cek. Misafirlerinizin - bulunacakları salona bitişik odada, adamlarile bera- ber yerleşmesi için tertibat alım. Adam lar, sizin bağıracağımız, bir söz üzeri- ne içeriye hücum ederek işlerini göre ceklerdir. Binaenaleyh, sizin yapacağınız ye- güne sey bu sözü bağırmaktır. Bu ke- Üimenin ne olacağını tayin edelim, OMOB 207 eati — Bumnu siz tayin edin! — Saat biri çalmasmı beklersinik Bu andan itibaren Sen Priyak oradt bulunacak ve bekliyecektir. Siz d€ İsayı kurtarmağa giden kuvvetli V" cesur adamların bağırdıkları bir bağırın. Tanrı böyle istiyor!. Risliyö, kendisini hakimi mutlak | kılacak olan bu sözli iyice hafızasif$ nakşetmek istiyormuş gibi tekratlü” di. —— Tanrı böyle istiyor! Tam bu sırada, sadık hademelerdef biri, hafifce kanıyı vurdu. Rişliyö S” rardı ve vahşi bir mücadeleye ha$lf” lanmış gibi vaziyet aldı. Peder J gidip kapıyı açtı ve sakin bir sesle SO1” du: — Ne var, dostum? — Aşağıda bir asilzade var ve BEf ne pahasıma olursa olsun kardinal retlerile görüşmek istiyor.. ? Aynı günün akşamı, Düşes dö ŞEY 'Tözlin ikamotgâhınım bulunduğu S05 Tama sokağında garip bir falaiyti | vardı d Burada şunu söylemek tindeyiz ki bu dar yolun yarısı, İ pe ettiği birkaç güzel İkametgâhla bi ler mahallesi, harap birkaç küçük ? — nasile de, halk mahallesi olarak telii” ki edilebilirdi. Bu fakir "M“ıl' tam Şevrözün muazzam — ikametS*” karşısındaydı. ae Saat ona doğru iki erkak b“:lii zam binadan çıkarak ve eski ahi gibi kolkola girerek Sentonore #0 ğına doğru çıktılar. İçlerinden birisi şöyle diyordu — Marki, bizim bahsimizi umut9tt” dımnız, herhalde, değil mi? İ Diğeri de şu cevabı veriyordu: ğ — Ama yaptmız, ha, azizint Ğ Bunu unutmama imkân var mi* | ”