12 UÜsküdar civa”ı ahalisinden On talebe kayboldu Bunlardan yedisi aynı günde, d'ğer üçü bir kaç gün sonra orladan ğııoldulaçr Kaçtılar mı ? Kaçırıldılar mı ? İze yeda yangma ti | un::ı ıı:iı gün zarfında, Üsküdarda iri arkasına tamam İ0 talı bolmuğtur. ver he Bunların en yaşlısının 18 ini geç memiş bulunması gerek ailelerini ve ge rekse Üsküdar muhitinde ayni yaşta gocukları bulunanları derin bir endişe ye düşürmüştür.. Ortadan kaybolan ilk parti bir haf ta evvel evlerini terketmişlerdir. Ve bunlar yedi kişidir, Kendilerinin bulun ması hakkında Üsküdar posisine yapı lân müracaatlar polisin gayretine rtağ men bir semere vermemiş ve çocukların 'bütün araştırmalara r-ömen İzlerine tesadüf etmek henüz mümkün olama- nıştır. - Haydarpaşa lisesi, İstanbul Hsesi ve Giğer bir iki orta mektebe devam eden 'bu yedi çocuğun aşağı yukarı ayni gün ortadan —hiç bir iz bırakmadan— Sır olmaları evvell bir sergüzeşt me- rakma hamledilmiş fakat günler geçtik Çe vaziyet pek haklı olarak derin endi geler doğurmuştur. ,,, Bu yedi çocuk nereye gitmişler. dir? Şimdilik meçhul. Arkadaşları ara sında dönen rivayetlere göre hepsi de “Amerikava kaçacaklarını söylüyorlar mış. Pek de varid görülemiyen bu ihti mal acaba bir hakikat midir? Ayni günde ginni rüşte varmamış yedi çocuğun birden kaybolmaları na- sıl bir sebeble izah edilebilir? Yoksa, bu çocuklar limana gelen ec- nebi gemilerinden birisine binmeğe mi muvaflak oldular? Böyle bir teşeb- büs vukuunda ise !ima npolisinin der- hal işe müdahale edeceğine de şüphe- miz yok. © balde nereye gitmiştir. bu çocuk- lar? 3 talehe daha kayıp Yodi talebenin ortadan raybolması üzerinden iki gün geçince polise yeni bir ihbar daha vaki oluyor. 4 Üç talebe evlerinden “mektebe gi- diyoruz,, diye çıkmışlar ve bir daha geriye dönmemişlerdir. Bu üç çocuğun ismi Vahdet, Beh- çet ve Nacidir. Üçü de Üsküdar birin- ! ci orta mektepte talebedirler. Bunlardan Behçet - ismindeki — ço- cuk sekizinci smıftadır. Ve terbiyeli, çalışkan bir talebe olarak —tanınmıştır. Ayni sınıfta olan Vahdet ise oldukça yaramaz ve devamsızdır. Ücüncü ar- kadaşları olan Nai orta mektebin ilk sınıfındadır. J Bu Hç çocuk, tamam bir hafta ev- vel sabahleyin mektep kasketlerini ev- "'î:'hm::hnıı. fakat çantalarını al- bsesu etmiyerek evden lardır. ü zud Yalrız bu arada Gülhane hastaha- nesinde bir hemşirenin çetuğu olan ve Üsküdar Atlamataşı sokağında Vahdet annesinin Üç aylık maaşınt ya- ni 90 Hrayı da beraber'nde götürmüş tür. Behçet ise paltosunu dani almamış. masa Üzerinde duran nüfus kâlhdını. içindeki iki Hrayr brrakarak cebine yer- leştirmiştir. Naci de evinden heş para sız ayrılmıştır. Arkadaşları arasında dolaşan riva- yetlere göre Suriveve gid-celTermiş! Behçetin ailesi bu ihtimale daha kuvvetle inanmaktadırlar, Zira bun- dan birkaç ay evvel Nac'nin ağabey- si ailesine kızarak evden kacımıış ve Bu- riyeye gitmiş, orada bir mü'dte kak dıktan sonra tekrar geri dönmüştür. Bu Üç yaramazın, ağcheysinin terane- teriyle kafası dolan Naciye — uyarar Vahdetin vebindeki 90 Fraya da gü- ventrek Suriye yolunu tuttukları _iıır nedilmektedir. Ancak böyle bir hal vukuunda ken. dilerinin pek çabuk yotayı el verme leri icap etmez miydi? Hlcnci bir ihtimal de, Vandet ve ar- kadaşlarının Burşa veya İzmite gitmiş olmalarıdır. Bu ihtimali kuvvetlendi. ren sebeplerden birisi kaybolma hâdise Sinin ertesi günü Büyükada damgalı, biri Vahdet'n annesine, diğeri de Beh- getin büyük annesine bu çocukların el yazılarını taşıyan İki mektu; $i olmasıdır. eras Merak içinde oğlundan haber bek- liyen zavallı anne Vahdetten mektubu alınca pek sevinmiş antak İiçini açtığı zaman zarftan boş bir kâğrttan başka bir şey çıkmamıştır. Behçzcin #ösde-diği mektupta ise sıcak bir memlekette olduklarını, ken- disini hiç merak etmemelerini, günde 125 kuruş ücretle bir fabrikada çalış- tığı ve büyük annesini yazın yanma â- lacağı yazılıdır. Büyükadadan mektubun kaç günde geleceğini besaplıyamıyan bu yara- mazlar, buradan arak Yalova ve ora- dan da Bursaya gidebilirler. Kendisi- nin sıcak bir memlekette olduğunu yazan Behçetin hâlâ Suriyeye gitmek niyetinde olduğunu tahmin etmek de boş olmaz. Üç arkadaşın kaçmağa karar ver- dikleri, daha Büyükadaya bile varma- Tarından evvel ebeveynleri tarafından haber alımmıştır. Rıhtımda ayni mektepten bir arka- daşına rastlıyan Vahdet, bu çocuğun kendisiyle konuşmak istediğini görün- ce cebinden bir tabanca — çıkararak: “Eller yukarı, geri dön ve koşa koşa bu radan git, kimseye bir çey söyleme!,, emrini vermiş ve neye uğradığını şaşr- ran atkadaşı da, doğrua Behçetin evi- ne gelerek vakayı anlatmıştır. Behçetin babası bunun üzerine der- hal Üsküdar merkezine variyeti — bil- dirmiş ve çocuğunun buhmarak ken- disine teslim edilmes'ni istemiştir. Bu vaziyet karşısında Üskildar po- Hisi ne yapmak lâzımsa herhalde yap- miştir kanaatindeyiz, fakat çocuklar Büyükada, haydi orada olmadır Yalova veyz mümasil bir yerde el'an bulunama mışlardır. Mektupları bir başkasının postaya verdiği iht'mali de var, Bu takdirde bt adam kimdir? Ortadan sır olan diğer | yedi talebeyle bu üç kişinin kaybelma- İzrı arasında bir münasebet - mevcut mudur? Vahdet tabarıcayı nereden te- darik etmiştir? . HLA İstanbulun kıymetli polis müdürü- nün bu işe bilhassa ehemmiyet verece- #ine ve vermiş bulunduğuna: sade ai- delerini değil yavaş yavaş Üsküdardaki bütün genç çotşuk babalarını endişeye düşürmeğe başlıyan bu manidar kay- bolmaların, birer sergüzeşt hevesivle mi, yoksa başka sebeplerle mi vuku bulduğunu meydana çıkartacağına iti- madımız vardır. ş Resmini kovduğumuz — çocukları herhangi bir yerde görecek olanlar bu- lumursa ve bunları derhal rabrtaya ha- , ber verecek olursa şade'merak ve azap işinde bekliyen anne ve babaların de- ğil, bütün bir semt kalkınm minnettar- lığenr kazanacaklarını — burada ayrca kavdetmeği bir vazile bil'riz. Ispar yada cuvmhuriyelçilerin muvaffakiyeti Teriel, 23 ÇALA.) — “Cephe,, Teru- eldeki Franklıt garnizonunda hayatta kalanlar şehz'n şimalinde Frankistlerin sonra mukavemet noktası olan bir pa- pas mektebine iltica etmişlerdir. Sivit ıhali, Terueli tahliye etmekte - dit. Frankist esirlerin miktarı 1500 ü geçmiştir. General Miaja, 'Teruelin zaptınm beynelnilel ehammivetine işaret etmiş ve bunun “Hükümet ktaatının zaferine doğru atılmış bir adım,, olduğunu söy- lemiştir. HABER — Aksam postası İramvay şirketi b 23 BİRİNCİKANUN — 198 derdi — | Tramvay frenlerinin — hurda olduğu tesbit edildi! İki gün evvel Lilelide bozulan bir trapıvay arabası yüzünden, müthiş bir faianın meydana gelmesine ramak kaldığını yazmıştık. Bu hüdise hak- tahki- feci olduğunu göstermektedir. Topka - prya kadar uzanan bütün bir muhit balkt iki gündür bu hâdisenin dedi- kodusu ile meşgüldür. Vakanm olduğu gırada tramvayda bulunanlardan — bir kısmınır bulüp konuştuk. Bize işin tüy- ler ürpertici tafsilâtimi şöyle anlattılar: *“Tıklım tkiim dolu olan tsamvay Bayazıt inzıbat karakolu önünde bozul mu şve bundan sonra vatmanın büyük bir soğuk kanlılıkla her çareye baş vür- masına rağmen, gittikçe artan bir hız- fa yokuştan aşağı kaymağa başlamış- tı. Bir anda Şişhane faciasını hatırlı- yan yolculardan kimizi kendisini kapı- lardan aşağı atlâmağa, kim'si ayılıp, bayılmağa, küçük çocuklar ise ağlaş- mağa başlamışlar, tehennemi bir hızla yokuştan aşağı kaymakta devam eden araba tam bir mahşer manrarası almış- tı. İştebu sırada, TLâleli caddesinin wvirajından dönmel sıramı gelmişti. A- taba birdenbire 20-30 derece yana yat- tı. Sağ tarafın camları- adeta — yere yaklaşmıştı. Havadan — çereyan alan arşe koptu. Ve 12 tonluk tramvay bu virajı, iki tekerlek Üzerinde, döndü. Nas:i oldu da devrilmedik? Buna artzak mucize denebilir.... Beş kardeşler apartmanyta kadar ayni hızla kaymakta devam ettik. Za- wallı yolcuların artık bağıracak halleri bile kalmamıştı. Araba arcak dört beş yüz metre sonra, vatmanın soğuk kan- hılığı sayesinde, durdurulabildi. Biz de muhakkak bir ölümden kurtulduk.,, Kazayı yakmen görenlerden yaptı- #mrtz tahkikat, birçok vatandaşın haya- tını yüzde yüz bir ölümle karşılaştıran bu hâdise ve sonra, yaptıkları garip hareketleri bütün açıklığiyle ortaya çı- karmaktadır. Vaka mahalline derhal yetişen şir- ket baş müfettişi İtalyan Baldasara, bitkin bir halde bulunan vatmanın yeri- ne geçerek, bozuk arahayı kendi eliyle depoya kaçırmıştır. Zabsta iki saat son ra depoya gittiği zaman, arabanın ka- za esnasında parçalanan ve hattâ arka- daki römork üzerine düşen arşesi ta mri edilmişti. Gözle görünen bu nok tadan başka, iki saat zarirıda arabada daha ne gibi tamiıler yapıldığını All bilir! , Kazayı yapan ataba bu şekilde ta- mir edildikten sonza yapılan beşfin ve- roceği netice, herhalde bambaşka ol- muştur. Şimdi burada alâkadarlardan şunla- rı dileriz: 1 — Kimbilir kaç vatandaşın mah- volmaktan ancak bir mucize diye kur- tulduğu bu bidisenin mesulleri - tesbit edilciş midir? 2 — Bozuk arabayı depoya kaçıran lar hakkında ne muamek yapılmakta- dir? 3 —xfe nihayet, artık her gün 8-10 tanesi bozulmağa başlıvyan tıamvay a- çabaları sıkr bir kontrulden Te vakit geçirilece' 4:? Bu sualler* çevap — verilmedikve, #> bollular tram aç ara huyatla- tından emin olarak binemez. Vatman bir şey söy'em yor Kaza esnasında bozuk arabayı kul- Janan ve bütlin yotsuların söylediğine göce, hâd'sen'n başından sonuna kadar büyük bir soğuk kanlılık zgösteren vat- man 732 numarah Nadir Saneri, dün Topk pıdaki evinden sokağa çıkarken bulduk. Pek sinirli bir halde bulunan Su genç: söyl'yemım. Esasen şimdi hareket da- iresine, *âdiscyi izah etmiye — gidiy> — Alfedersiniz, fakat vize bh şey vum, demekle ilet'fa etti. Biz bu satırları yazdıktan sonra, dün bozuk araha üzerinde ikinci bir keşif yavılmırtır. Sirketler komiseri Fethi, beldiye mü- headislerinden Yakup ve Yaşarın huzu- * ru ile yapılan bu keşifte, arabanın fi renleri üzerinde uzun tetkikatta bulunul- muş ve neticede elektrik kısımlarının hurda bir halde olduğu görülerek bu va- ziyet derhal bir zabıta varakası ile tes- bit edilmiştir. Bu zabıt, şirket direktörlerinden iki- şine de imzalatılmışlır. Şu vaziyete nazaran, vak'anın akabin- de bozuk arabayı zabıta tahkikatını İş- kâl edecek şekilde kaçıran ve mühendis- ler işe vazıyet ödinceye kadar, ihtimal tatnir ettirmiş olan şir- kuku ümuümiye noktasından takibat ya- pılacağı söylenmektedir. Diğer taraftan son dakikada öğrendi- Kimize göre, şirket yeni bir açık gözlük göstermek istemiş ve - bütün kabahati vatmana yüklemek yolunu tutaraki e vallıyı işinden çıkarmıştır. hd Vak'aya sebeb olan arabanıti çorla olduğu resmen tesbit edildikten pilikit şirketin vatmanı azletmesi değil, ._’a mühendislerin, atölye şeflerinin yüzünden her gün binlerce ’d:dak makta olan bozuk arabalardan ğ müthiş bir faciaya sebebiyet çet önliyebildiğinden taltif etmesi icaD Türk di. Bu işteki mes'uliyeti zavallr bir Ü çocuğunun Üzerine yüklemeye € !'* beyhüdedir. Asıl mes'uller şirketif sek mevkilerini işgal etmekte olâf başka inşanlardır. içetinit Not: Yarm, tramvay — Sif de yaptığı diğer yulsuzluklardan ceğir. Denizciler kazaya dair ne Kaza, denizellerimiz arasında bü- yük bir tecssür uyandırmıştır. Bu Ba- bah, Ilmandaki gemilerde, yıkıtım kahvelerinde, acenta önlerinde kc_»: nuşulan şeylere kulak kabartmak kazadan doğan ümuüm! teessürün asıl sebopleri etrafında KAfI derecce- de bir tikir vermektedir. Uzun seterlerde çalışan gemileri. mizin kaptanları hulâseten şunu söy mektedirler: “Risar gemisile dünkü fırtrnada Karadenizde bulunmak idama mah- küm olmakla birdi. Buna benzer ge- miler seferlerine dovam ettikleri müddetçe böyle acılara tahammül etmemiz lâzım gelecek. “Kazada an- cak 24 kişi ölmüştür,, diye düşünerek bu faclayı ehemmiyetsiz balmak lunan bir gömiden yalnız bir kişinin kurtulması “gemidekilerin — yüzde doksan altısmın kurban olması,, de- mektir. Yani gemide üç yüz kişi ol BAYdI 288 kişi ülecekti. Pu büyük bir felikettir. “Bu gemi geçen yı! da ; batacaktı,, Doniz işletmesinin Akdenizde ve Karadenizde çalışan en büyük gemi. Jerinden birinin süvarisi ile konüş- tuk. Bize dedi ki: — Fırtına, şimdiye kadar az görül müş bir şiddette 1di. Maamafih, sâğ- lam ve denizci bir gemi ile bu fırtına içinde de selâmotle seyahati bitir. mek mümkündü, Hisar vapuru umu- mi! harp sonlarına doğru Amerikada Acil ihtiyaçları karşılamak tİçin, Bü- ratle, gelişi güzel derme çatma ya- pılmış gemilerden biriydi. Zaten geçen yıl da döhşetli bir tehlike ge- çirmişti, Az kalsın batıverecekti. — © fırtına bugünkü fırtına kadar giddetli miydi? — Hayır. Orta çapta bir fırtma (di. Fakat gemi yolsuz olduğu için ken- disini kolaylıkla kıyıya atamadı. Eğfer zatmanında demirlemeseydi, mutlaka Karadenizin bir başka kıyı- Bında parçalanıverecekti. Hisarın mükavemeti pek azdı. Bü gemi “Composite., denilen nevidendir, ya- ni tahta tekneli Kgemidir. Kakiden Bahriahmeor bizde iken yapılmış tah ta gambotlar vardı ya.. İşte onlar gl- bi bir şey.. Tabii saç kadar dayanık. it değildir. — Buğün işliyen gtmilerimiz ara- sında bu meviden olanlar var midir? — Var tablil . — Efer siz Higarm süvarlel olaay. dınız. bti fırtinada denlzo çıkar miy- dmız? — Bir başka gemi ile evet.. Ama Hiâarla asla. — Fırtınanın çıkacağı bu gemiye daha evvelden bildirilmemiş midir? — Bu aualinize cevap verirken ge. miellerin müşterek bir şikâyetlerini de söylemeliyim. Biz meteorloji ens. ütülerimizden sikâyetçiyiz. Bize ver. dikleri raporlarda daima bir gün ev. velki havadan bahsoditvorlar. Bunun bana ne lüzumu var? Kaptana Mzım olan şey bir gün sonra ne olacağını bilmektir: fakat sanıyorum kt telsizi sağlam Idiyse Hisar herhalde J'ııı.lı. mümkün değildir. İçtnde 25 kişi bu- | GY AT Hi gt Allah Türk gemicilerini kötü £ lerde çalışmaktan kurtardil- (pçi ; Ve yanımdan ayrılmak szere hiddetli hiddetli ilâve etti: e- — Böyle havalarda gemi şçfli l Jâmet açık denizdedir. Vnp“'ı.’gu | ona vaput işte.. "Çıhı.lsmwl | ben gidemem,, diyenlerin md.ır | Ne yol var, ne de manevrâ k ayli” | g. Yapı hantal tabif yol da OlMilya gü gaybl'ı | ea betbaht süvari gemiyi | alamadı. Dalgalara, kapıldı. | ra çarptı gitti. Bu sabahıki gazetelerde ' gördüğümüz yanlış hıbe'f’“._.'l'. Faclayı habor vorirken bU ".ıı.l; ki gazetelerin hemen hepsil ;_ gö | çok hatalar, yanlışlıklar var ol işte rekoru kıran “Son Pol“".wp' muştur. “Faclayı haber ılır“’r derhal muharrirlerini tahkikâi” yif mur ettiğini,, yazan bu ıl—"ş.' bi muharririnin kazadan llıf'—“nn% ricik gomlel İla yaptığı bir TÜ çarir neşrediyor. Bu mülükatı dağfP işli etmenin İmkânı yoktur. o,u“ yaptığrmız tahkikat şu © vermiştir: gadt t i — Kurtulan gemici şu da bulunmaktadır. yaIĞI v 2 — Zavallı adam kurtari” l;t' danberi baygın bir halde )'*"dyıl' dir. Binaenaleyh hiç kims0ö ı.m,&" konuşmak imkânını bıııîıl' slör Bu cihet Şile kaymakamit pir ğrmız ve bu hâdise etrafif ,_ı,ıı' Busi tahkikatımız: bildirel r_,,.u zın içinde neşrettiğimiz teli teoyyüd etmektedir. yik gaşli” Cumhuriyet gazetesi 1950 Ü va ge sında kocaman harflerle ?:.ııı“ minin altı bin tonluk O LA Hati Nlân etmektedir. Bu gemi HFT ycak doldurulduğu zaman ÖĞÜ ret M 4650 çekebitdiğine göre HĞA yenli mielliğimizin tonajı gra bildirdiğ! kadar büyük 1âf mamıştır. Yine bu sabahki Kl”“mfu n Si bir ağızdan kazayı “AYAT'yapti yağmurlu olmasına bu .mg Ga | nmn karayı gürememesine. | dar. Bu hül gemleilik hı”’f:ılf: | ufak bir fikir sahibi olmafTiyte eder. Yalnız muasır gö ı Bil, sokstan, pusula Ve M",ıüf" findenberi bir kaptan Öşâı”,ıı ”; &e mecbur değildir. YİTTİ Na 8e y sisli havalarda en işlek 7" gev! tasının üzerinde başkü “ı di Aytk lunmamaaı için düdük € M'rıı“', Şimdi telsiz ve '“d""q-.bll"u B* buna da Jlüzum yoöktür. ”ı.ul' ı.., valarda her gemi seyir Kl”"g!“' tazaman etrafa hildmfw ble kikf sebepleri ancak b' ,n"'ı BER,, de okunahilir. Zİrh p ı:::',ı zim arkadaşlarımız (07 "g rat şebekesi go HU etmiçlerdir. Istanbulun en çok satılar akşam gazetesidir. HABER'e verenler