aatte 500 kilometre Sürat ! İği di yılda ilmin, fennin göster- i Kiye karşısında insan, her $5- a görmiye alıştı. Hakiksten ny i Ayalleri, gayri mümükün sayı- tali peni bugün hakikat oluyor. Şu "üy, “Bün yapılamiyan bir şeyin ya üz Yapılamiyacağını, yapılmâk İb- N unmadığını iddia etmek dog- üz, Kaşalarımız ın babaları, hiç şüphe- Miyy, e obi gramofonu; tayyareyi, biz Tea elektriği akillarma bile ge Ky, itlerdir. Bunlara o kadar alıştık at imleri bile bunlarda bir fev- & görmüyor. Mademki bir gün | Dakara uçulabiliyor, yarın Sand bir âlet meselâ bir mermi Map, aya gitmek imkân: bulunmi Me“ malüm? bul çaye iledir ki, Amerika | ve Godar insan dehasının şimdiye değil, Afrikanın, Amerikan en ur ve tahayyül etmediği | iü ir makine yapmiya çalışı- |; 'denberi bıkmadan usavma- Ve gündüz bunu meydana ge iğraşıyor. Ge Nev York cıvarında, beş | arm, ortasındaki atölyesinde, bir | ayni, daha dogrusu havaf a tecrübelerini yapıyor. Eğer NN eri muvaffakiyetle sürat kanunları alt fist o- dişi Bu “esrarengiz kadın HABER — Aksam postam Arap kabilelerine hükmediyor Çölde, pâlmiyelerin gölğesinde secdeye kapanan yerlilere ken- ÜYÜK ve küçük Alma de meşhur ( İ disini halâskâr olarak tanıtıyor devletlerin hesien hepsinin birer gizli teşkilâtı vare dır, Bu teşkilât, harbiye veya hariciye nezaretlerina merbuttur. hat da büsbütün müstakildir: » (gizli teşkilâtyı, frausızlarım (İkinci büro) su, İngilizlerin tellicens Servis) i gibi... Bunlar harpte, sülhte, daima sefer iber Tinlindedir, Binlerce kadm ve erkek ajanları vardır, Bunların bazıla- Ya- ri menfast temin etmek, para kazanmak için çalışırlar. Birçokları da sırt vatana hizmet etmek bu müşkül, müşkül olduğu kadar tehlikeli uğurda bazan canlarını feda ederler,. güzel kadınlar pek çoktur. Vatan aşkile hattâ kadımlıklarını foda etmekten çekinmezler. Büyük hükümet İadamlarınm, erkânı harbiye daireleri memurlarının mahremiyetine girer çslarlar, yahnt da kopyesini alırlar , ! 'iyade dikkate, tetkike değer birisi ! »do mevki sahibi ler, evrakları dosyaları Pelro! iâhesi bir kadın Bu gidi kağımlar içinde hayatı en vardir ki o da (Enteliicens Servis) meğurlarından (Certrüd Bil) adi bir kadındır. Du: daha küçük, güzel mavi gözlü, * bazan * girin ve sevimli bir kız iken deniz kenarına gidiyor, güzel gözle- ve ig devirlerde taş devri, tunç Na Eeiİdiği gibi bulunduğumuz dev | rat devri denilmek lâzım gele- | t iki yeni değildir. Üç yüz yıl İ Siyesterii rahip Vilkin de bunu tay 1 ve aya seyyahat adir küçük | İş eeeşt. yda yakın bir devirde Edgar Po. Van ve H. G. Vels gibi meşhur ler de bu rüyaya kapıldılar, bir | N erler * yazdılar, Fakat bu rüyanın | İşi Yimmer per uzak e göl küle Li aş etin en müşkül ciheti mermi Nerg Sazibesinden kurtulmasını te İlmektedir. Sas Godar üçer metre boyunda aye, Yapmış, bunların ileriye dog- ein Esans ve Oksijen dolu Mn Nev Yorktan Londraya * gidebilecektir, Bu gidiş pek Ra, Sir Şey olacak, Mermi pek siki Üğe, “rarzı saran hava tabakaların: ve i ğ hava boşluğunda seyredecek | E Sazibesinden hasıl kurtula. like bu da hal olunmuş gibi- . hava bulunmiyan yerde taz Zi çi Gel PN çük u , NE bye bir alet Basul eeekive Mmebilecek, hususiyle yere nasıl Diy Ny değil mi? Gayet basit, ie denilen ve ie Ni Göodar bunu küçük âletler teş Srlibe etmiş ve memnuniyet e İe “Geler elde etmiştir. teri rübenin büyük modellerde e My, “akiyetle tatbik olunabile | kullanılan te tn emiştir, Kaya meselesine gelince: Bu i m kadar güç bir iş değildir. h & kilometre süratle seyreden MY SİZ2 30 kilometre yaklaşınca MALİ k, aka en yapacak ve bu suretle Ro A girecektir, Sürati hava Me ba kendi kendine azalacaktır. ix ty Barı, e Ya havai mermir yan taraf “gg © Madeni kanadlârr dı var eği sırada bunlardan İs- N; Rat le düşünen yalnız pro- uş ğildir. Fransada da, E.Pe & *Xİ altında buna benzer bir & dır, Bu âletin 30 milyon İle tahmin edilmekte- ve Ba, diğine göte bu âlet iki kr N rak ocak ve hir de pilnt ye 8. Saatte 5000 kilemet İş any miş İn Profesör Obert de, pro hatıra i getiren bir mermi İle yor. Bu makinenin ağır | 3 tonluk yük ve 10 | rini uzak ufuklara dikerek düşünü- ordu. İlk evvel gemici, sonra tayya- ecri olmak istedi. Nihayet 1915 de, memleketine hiz met İçin bu gizli teskilâta girdi, Mı- sıra gitti. Kahirenin bütün * resmi ve kibar salonları bu şık, > zarif ve güzel kadına kapılarını açtı,. Az son ra Misir kibarlarının mahbubesi ol- du. Hiçbir ziyafet, | hiçbir garde parti yoktu ki matmazel (BT) davet edilmiş olmasın... Halbukl o, niheyetsiz çöllerde dolaşmak, çadırlarda yatmak, yerli- ivri6 düşüp Kalkmak, onlarla konuş- mak, dertleşmek istiyordu. Her şey- le alâkadar oluyordu: o Mısırlıların milli hareketleri, petrol o meselesi, tih.. Onun bilmediği hiçbir siyasi iç- timaf, iktisadi bir hâdise yoktu. Erkek kıyafetine girdi, Misırdân Sudana geçti. Sonra (Hicaza, daha sonra İrandan Hindistana gitti. Bağ datta İken zabit üniforması taşıyor ve herkes kendisine (zabit © vekili) diye hitap ediyordu. Bu, bin bir gece diyarınm parink ve aylı gecelerinde #ihirli bakıgları- ni Musuldan o Ayıramıyordu. İşte, Musul petrolları işindeki büyük hiz- metlerinden dolayıdır ki o İngiitere Kralı tarafmdan (İmparatorluk 88- valyesi) rütbesile ve bir nişanla tal tif olundu. Matmazel (Bil) ne kervanların hücumundan, ne İsyan eden kabile- lerden korkar. Onun düşündüğü an- cak bir şeydir: Kralma hizmet et- mek, Bu güezl süvari, yorulmak nedir, bilmez. Eski Padmir imparatorluğu dahilindeki petrol işlerinde parmağı vardır. Ve bu İşl Idare eden İpin ucu ii onun narin parmakları arasında» tr, Bu seyahatleri (o esnasında, dev; ci kıyafetle dolâşan meşhur (m <1 barafafla gölünün meğhuriÜinire: | Belki BREMEN ŞAN MİL. 2 aa Dak a Gi vazifeyi ba lay Lavrens)le karşılaşıyor, ondan talimat (O#lıyordu. o (Gertâd Bil) Hint volu üzerinde, gözü dalma açık bir bekçi idi. Aldığı malümat Lon- dranın çok işine yarıyordu . Bu gü- zel kadın, 1928 de kısa bir hastalık- tan sonra öldü. İngiltere bükümeti, gizli ajansları ni birer kahraman telâkki eder, Hat tâ kral, bir gön bünlardan bahseder- k “bizim en İyi » diplomatları. , demiştir. (Gertrüd BiDin açtığı yola ta- kip eden İngiliz (Kadınları, kızları çoktur. Fasın cenubundaki çöllerde dolaşan esrarengiz bir kadının Arap kabileleri &zerinde çok - büyük bir nüfuzu vardır. Hattâ Araplar kendi- sine (Dişi Lâvrens) likabını vers mişlerdi. Halbuki hakik! ismi (Mi- sis Helen Person) idi. Çölde, Palmiyerlerin o gölgesinde secdeye kapanan yerliler kendisini İslâmın halâskârı olarak. “tanıyor- dardır, (Helen) Pasta büyümüştü. Arap elbisesile geziyordu. Arap © kadm- ları gibi yüzü peçeli © idi. İki kera yaralandı, ve adamları ile (o beraber göle kaçarak kurtuldu. Iki yüzlü bir hasta bakici 1918 ikinciteşrin ayında, Belçika- i Ir genç bir hastabakıcı kızın, göğsün de hem Almanların (Demir salibi), hem de Fransız (Ve Belçika (harp madalyeleri) ile dolaştığı görülüyor du. Mareşal Hayg, ördn eriitname- s#indo “hizmetinden, Yararlıkların- dan &itayişle,, bahsediyordu. Bu kadın, (Ruler)deki seyyar bir hastanede yaralı Alman askerlerin! tedavi ederken topladığı malümatı | günü gününe İngiliz, Fransız karar- | Kâhına bildirmek suretile müttefik ordulara çok büyük hizmetlerde bu- lunmuş, hareketlerini kolaylaştır. miştı. Bü kadının İsmi (Marta Ku- nokaert)dir, ve buzün bir İngiliz za- biti ile evlidir. Baran gördüğü acı günleri, geçir- diği tehlikeli anları düşündükte tt- remekten kendini alamaz, ve şu söz- ileri söyler; “Bütün dünya kadınları dizlerin- de salladıkları yavrularına kin ve nefreti değil, sevgiyi öğretmelidir. Belki bü suretle yen yetisen © negli Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarımzı derhal keser. tcahında “ünde 3 kaşe alınabilir isim ve markaya dikkat. Taklitlerinden sakınınız. yolcu taşıyabile:ektir. Alman profesörün tasavvur ettiği bu sürat karşısında Amerikalı profesö Tün temine çalıştığı sürat karşısında tav şanla kaplumbağanın hikâyesini hatır latmaktadır, Ararada, saatte bir kaç yüz kilometre değil saniyede 112 kilometre fark vardır. Bu âletlerin her ikisine de hikikt bir mermi demek doğru eğik dir. Çünkü ileri hareketini şiddetli gaz ifrazı suratiyle bizzat kendisi temin e- decektir. Düşünüldüğü gibi bir gün bunlar hakikat oluverirse âlimlerimize dünya dar gelevek, icad fikirlerini yıldızlara çevirecekler, Aaba insanların hayalinde yaşayan bu büyük proje tatbik sahasma ne zaman geçecek Ve biz bunu görebilecek miyiz?. .. Arap çöllerinin Lavrensi! Martanın hayatına Belçikalı casus Dişi Dâvrens umum! harp-gibi-bir felâkete : ati maktan kurtarmağa muvaffak olur» Jar. (Marta) memleketi düşinün (ara- fından işgal olunduğu zaman birçok İarı gibi kaçmadı. Hastabakıcı ola- tak onların hizmetine girdi. Ayni zamanda (Entellicens Servis)& mali mat veriyordu. Bunu yalnız üç kişi biliyordu: Annesi, ve 63 onumaralı sjan.. ni Annesi, bir manav dükkânı aç- mışti. Kızının aldığı haberleri, bus raya gelen gizli memurlara veriyör- du. Rir gün, Alman üniforması altın- KUŞ TÜYU iyi bir dostumuzdur. Merhur, işçi herkes yalnız İli i nebilir Ve yorgun dimâğını dinlendirir, Fabrika ve deposu İstanbulda Çak sokak Ömer Baloğlu, 7. L. 23027. Satış yer- Yeri makçılar Sandalyeciler Teri? Mevp *whdgi » ye Ankağada HAZIMSIZSIK Hayatın zevkinden insanı mahrum eder PERTEV Karbonat komprimeleri Çok temiz bi - Karbonattan ve toz karbonat almaktaki müşkülüt göz önünde tutularak yapılmıştır. HER ECZANEDE SATILIR, dair çevrilen filmden bir sahne Casut Mario yakalanıyor da Fransaya hizmet eden o( Alsas Alfons) le birlikte hastanenin altın daki gizli bir yoldan Alman mühim- mat (deposuna kadar gittiler, bir bomba koydular Birknç gün sonra (Marta) kol iü . atİnin kaybolduğünü “gördü. Ve kü- çük meydanm (uvanna yapıştırılan bir ilânda şunu okudu: “Askeri polis tarafından yakala- nan bir askerin üzerinde birçok eşya ile beraber bir de kol saati (Obulun- muştür, Sahiplerinin müracaatleri..,, İlânm altımda eşyaların (cinsleri yazılmıştı. Bunlar meyanında: M.C. “markalı bir altın saat.. de vardı. (Marta) polis dairesine gitti. Za- bitler, kendisini (karşıladılar. Saa- ti verdiler. Fakat, ertesi günü evini bastılap, genç kım alıp götürdüler. Yolda. bir armele; (o “Cesaret küçük hemşire..., diye bağırmıştı. (Marta) toliditlero, o işkencelere rağmen hakikati söylemedi. İnkârda devam etti. Zabıta; mühimmat deposunun al tma bomba konulduğunu haberal mış, ve bombanın yanımda kol saati- “ni bulmuştu. Sahibini ele geğirmek için yukarıda lodiğimiz hileye müracaat etmişti, (Marta)nın mubakemesinde hitlik için çağrılan başdoktor: renbürg dükâsı elinden demir salip nişanı aldığını... söyliyerek hiz- metlerinden bahsetti. Fakat, fayda- st olmadı, Divanıharp hükmünü ver. di: İdam!.. Fakat, idam olunmazdan mütareke topları atıldı, Hapi; lerin kapıları açıldı. (Marta) da sor- best bırakılâr. . Uzun kış gecelerinde bize rahat uyku (veren yastık, şilte ve yorganlariyle en ile yastık edi- Me'lar Pazarlarıdır. İml