Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
T'nY '111 rllllıya sevgilisinin gozlerınde İrer damla yaş belirdiğini Sörünce kudurur gibi oldu Yazan : ç Senin iç'n.. huıuh dL“'SIYU sün hâlâ tereddüt içinde Uğunu görünce hiddetle haykır- Havm! Yalnız onu değil, kar- assiyüsü de öldürdüm. Eğer kış qu Ydr, kar yağmasaydı üç günden- % kokmağa başlâmiş olacak- % da öldürdüm. Hem nasil bi- ? Enses'ne iki kere pala soka- 'N q::.ın nasıl yapabildin?. YM üdeta kulaklarına inanamı- "'ührınaııl pabildin ? 3% > ya nlâatıriım., Sen şimdi şu Iâlqı ı—%h% tereddüdü azalmıyor, bi- dü: İ h 'hn söylüyorsun ! - diye bağır- y. yapmış olamazsın. . *'lılı odadan fırladı. Kardeşi- a daldı. « Kadın yalan ıöyleınemışti ir keçi postu örtülmüş olan $ yerde hareketsiz. yatıyordu ğ? YÜ Üü Üa — ç F - * Romutlağa koştu. Karısının - Sesedinin aydınlığında taşları bu- İSkiran kanları gördü. O zamarı l“:e tedehhüşle, irkilerek Tulliya b Uozlermde içini — bindenbire h'l' azap belirmmişti. ğ #dam hiç şüphesiz bu o “:qâ— rdu. Tulliya x “m'—t küduürur gibi oldu. | - dedi. Anlıyorüum. Bu işi '*pş a""at için 'kraldan evvel seni | şı;m lâzım gelecek. ğ htr ©h yine o anda değişti; teh- m Sey Aktı, yalvarmağa başladı: 3 W Bilm.. Artık iş işten geçmiş- Ve * ben bir hata ettim. Lâkin ğ Senin bir ikinci hatada bulun- h Üsatt de gildir, Artılk: başlanı - " işi K lâ Ürmek lâzım, Biraz geci- lı Talın palasından kurtulamayız. lıtıwbcr harbin yorgunluğundan 'i 'İl katmerli bir facianım dehşe ü!m Lüç'yüs bütün azabına iazla tereddüt edemedi. H ""!?Z f 3? ı: bu. kadınm üşâret — ettiği ı'ık Sapm aktanı başka — yapıla - ? kalmamıştı. — Tulliyadan ü $vik beklemodi. Mutfaktan ğ::“i ldırim gibi bir süratle taht Tacı başına geçırdı Er- | ğ?ghdî;llhk elbisesini kalın manda h.“g .hna)'apılmış zırhı üzerine giy- atlar atlamaz dolu dizgin Mlışd:m Uuzaklaştı. :ıîqer î;kılar arasına — gömülmüş t a küfürler savurarak, şar- ..ıuıı IYereî: eğleniyorlardı. ıx İr iki saniye kadarı sevgil- ' ğl tarafa gözlerini — daldırdı. kı,—kl'îtı Üen ayrılmayan genç köle- Bönbir heyecanına rağmeni % e “erinden ayıılımayan kuduz h * ğöğsünü ona yasladı. Onun Üe;qc“' derece yakın — olduğunu, dısmden olduğunu anla- N gibi, delikler; büyüyen 'î rma dokundurup bir di- .%Sqü Sti i kokladı. h':ğn bi | artırarak yagan kara hiç % Steş Yermiyor soğuk, bu her .!q:'d*l. Ggibl kadının umurunda ol- ü *hmn_“ Eıtg&iyecçk miyiz krahçcm" N & bî'“*üm' S.î SŞ başka kuyuya düşmeğe Ö bizdenbire dikleştir- P ŞA © buraya mı getireyim krali- Ârsinyüs.. Biz de giötmeli- “ ',dcdin_?.. Hl?y“'u Sena- | kadına , sevgilisinin | birer damla yaş belirdiğini “nç köle kolunu onuri beli | | Nizamettin Nazij toya bir kraliçe gibi gitmeliyim., Ser- viyüsün zafer arabasınır koşl. Arsinyüs gülümsedi: — Palâtinostaki het geyi kraliçemin- dir. Burada Serviyüsün bir şeyi kalma- mıştir. Lüçiyüsün emri ile hareket edilmiyeceğini de sanıyorum. Ve ahırlara doğru koştu. Tulliya bir anda onun arkasındna baktı; — Kıskanıyor galiba.. Sönra saraya daldı. Taht odasına girdee, Tanaklinin sırtındaki kraliçelik eşyasmı soydu Giyindi. Duvardaki pa- lalardan birini alarak tekrar avluya çık tı. Arsinyüsün getirdiği iki tekerlekli arabaya atladı; — Sür sevgilim, :. » * & Palâtinos tepesinde bu hadiseler ce- reyan ederken kral Serviyüs — Jüpiter mabedinde bulunuyo!du. Kâhin onu biöyük bir debdebe ile kabul etmişti. Roma kapısından girerken atının sağ- rılarını öpen ve dizlerine sarılan genç kızlar, kadınlar ve ihtiyarlar hâlâ kapi-, tüle çıkan karlı yollarda bağrışıp duru- yorlardı. Evlerinden giden erkeklere tekrar kavuşanlar da kavuşmayarılar da sevinç içinde idiler. Oğlu geriye dönmem'ş hiç bir ananm, sevgilisinin Apenin dağlarında kakılıp — kaldığını özrenmiş hiçbir genç kızın gözünde yaş görülmiyordu. Gelen askerler de bu halka karışmışlar, hep bir ağızdan ve durmadan haykırıyorlardı:” — Yaşa Serviyüs! Yaşa büyük kah- raman | Kar mı yağıyormüus, soğuk mu var- mış, donabilirler mi imiş,. Hiç kimse- nin umurunda değ'ldi. Acaba bu halk bu krala bu derezede mi bağlıydı? Ara sıra kalabalık arasında Lüçiyüs- ten bahsdenler de oluyordu. Fakat “Yaşa Lüçiyüs!,, diye bağıran görül- miyordu. Acaba bu Lüçiyüsü kahramanlaştır- mak için Tüulliyanın günlerle yaptırdı- ğt propagandanın tesiri unutulmuş imuydu? Hayır! Unutulmamıştı. Fakat Lüçiyüs gözlerine henüz #lişmemişti. Sonra Apenin dağlarında mahvedilen Gol ordusunun bütün ağırlıklarmı, el- de edilen bütün ganimetleri, Arnodan dönerken Tiber nehrine kadar muzaf- fer ordunun geçtiği her yerden sürüp getirdiği hayvanları ve malları kral Serviyüsün kapitüle çıkarttığını gör- müşlerdi. Romalıyı yağan bu kar altında bek- leten sebep bu mallar ve ganimetlerdi. Zaferle dönen bir ordu eline geçenden her vatandaşa b'r hisse verirdi. Madem ki her şey Serviyüsün yanında bulunu- yordu, herkesin hisser'ni alacağı ana | kadar ona yaltaklanmasından daha ta- bit ne olabilirdi? T Kralm mabetten çıkrp senatoya gir- mesini bekliyorlardı. Oradaki merasim de bitince köyunlar ve domuzlar onear yirmişer dağıtılacak, ve herkes gani- metlertden hissesine düşeni omuzlayıp, koyunlarını ve domuzlarını önüne ka- tarak izbesine dönüverecekti. Lüçiyüs, mabetten çıkan kralın se- nato binasına girdiği andaı Kapitül te- pesinin eteğinde belirdi.' Şimdi malla- rıri dağıtılması yaklaştığı için halkın gürültüsü de artmış bulunuyordu. Her taraftan: — < “Yaşa Serviyüs! Yaşa kahraman!,, Diye bağrılmakta olması Lüçiyüsü biran ürkütür gibi oldu. Hani az kalsın atınım başını çevirip geriye dünüvere- cekti. Fakat bu halk o antla bir ağız- dan; “— Yaşa Lüçiyüs!,, Diye bağırmakta da tereddüt etme- di. O zaman artan bir azimle hayvanı- fr sürerek aralarından gegtı, doğru senatoya daldı. ; Kapınm önü; merdivenler ve her ta- Manisada yeni kitapsaray Inşaalı devam ediyor. Uçak model kursu açıldı vam eden bayindırlı' işleri arasında en önemlilerinden biri de Kitapsaray inşaatıdır. Cumhuriyet bayramında temel al - ma töreni yapılan binanın itştatma “izla devam edilmi:'ztedir. Binanin kurulduğu arsa eski Türk- -anğının Partiye müdevver arsasıdır. Vaktile Türkocağı binası yapılmak ü- zere atılan temellere vedi bir lira sar- fedilmişti. Şimdiki bina bu temeller üzerine kurulmaktadır. Parti merke - zimiiz memleket ihtiyacını görerek, bu- nu tatmin için bu arsa ve temelleri Ki- tapsaray binasınım yapılmasına tahsis etmiştir. Uşak model kursu Hava kurumu tarafından bu yüz İs- tanbulda açılanr (Uçak modelcilik) kursuna devam eden ilk öğretim is- pekterlerinden Celâl Gür&oyun idare- sinde Halkevinde bir uçak modelcilik kurusu açılmıştır. Kursa altmış dört ilkokul öğretmeni devam etmektedir. Der&ler, âmeli ve nazari olarak iki kıs mı ihtiva etmekte ve haftanm iki gü- nünde verilmektedir. Muhitimizde büyük bir ilgi uyandı- ran bu kürsün ders âaraçlarını temin için Hava Kurumu genel merkezinden 100 lira gönderilmiştir. Tasarru! haftası Artırma ve yerli malr yedi günü için ilimizde faaliyete geçilmiş ve bu yedi günün diğer senelerden daha şümüllü bir tarzda yapılabilmesi için esaslı bir proğram hazırlanmıştır. Bu proğrama göre, haftanm bütün günleri toplantı, konferans, okul müsamerelerile dolu olacaktir. Ahretten Dönenler 300 mefre!k uçuruma yuvarlanan otomobil hir ağaca takılıp kaldı Safranbolu (hustısi) — Bir kaç köy muhtarını alarak buradan Ovacumaya hareket eden şoför Çapon Mehmedin idaresindeki binek otomobili, şoförün sarhoş olması yüzünden, Ovacuma ya- kınlarında 300 metre derinliğindeki bir yardan aşağı — yuvarlanmıştır. Fakat, memnuniyete şayan harikulâde bir te- sadüf eseri olarak, araba birkaç kapak- lanmadan sonra, bir ağaca takılmış ve 300 metrelik uçurumun bidine kadar inmemiştir. Şoförle yolculardan birka- çı, bazı yerlerinden yaralanımakla kaza- yı savuşturmuşlardır. Otomobil kısmen hasara uğramıştır. Yurdda-ıı_ Küçük Haberler * Bursada nizamnameye muhalif hare- kette bulunduklarından dolayı öon — ipekli mensucat fabrikası sahibi — mahkemeye verilmişlerdir. * Van vilâyetinde bulunan 11 inci su işleri mühendisliği teşkilâtı Mersine nâkle .dilmiş ve orada faaliyete başlamıştır. & Karsta büyük belediye parkı önün- deki demir köprünün tamirine başlanmış- lır. Bu köprünün üzeri asfalt clacaktır. * Bir haftadanberi bozular — Konyanın eleklrik tesisatı tamir edilmiş ve şehre tek rar cereyan verilmiştir. #& Kars müddelumum?! — muavinliğine yeni mezunlardan Seyfeddin —Aral tayin edilmişlir. * Barlında bir manda kesilmek -- üzere muayene edilirken kaçmış ve her tarafa saldırarak halkı kaçırmıştır. Azgın man- da — vurulmamış nihayet — bir jandarma tarafından ip alılarak bağlanmıştir. Akhısarın' ımr blâhı tatbik sahasına girdi Yakın bir atide bu şirin tütün diyarı tanınmez bir hale gelecek Zütünler elektrikle sulanacakz Talbikına başlanmak üÜzere olan imar plünimm tahakkultundan sonra yeni bir çehreye bürünecek olan Akhisarda şimdiki Akhisar (Husüsi) — Şehrimizin imar plânı tasdikteri gelmiştir. Bunun üzerine şehirde imar hareketlerine aza mi genişlik verilmiş, memleketin esü ihtiyaçlarına birer birer el konulmağa başlanmışıtır. Plâniın tamamen tatbiki halinde Akhisarın çehresinde pek bariz değişiklikler olacaktır. Belediye, şehrin en güzel yerini metrük bir arsa halinde işgal eden ev- kâf hanmı ve bu hanın metrükâtını (s- timlâk etmek için teşebbüslere giriş- | miştir, Bu teşebbüs netiçelenince evkaf hanı yerine modern bir belediye 'urnası yapılacaktır. İmar plânının ihtiva ettiği işler ara- sında “bahçeli evler,, inşası bulunmak- tadır ki Akhisar halkı bunun biran ön- ce tahakkukunu bekliyor. Bahçeli ev- ler, sanıldığına göre, bir teşekkülün idaresi altında inşa olunacak ve tıpkı Ankaradaki inşaat kooperatifinin usu- | lünü takip edecektir, Akhisarda nüfus sayısı günlden güne artmakta ve bina buhrant doğmakta- dir. Belediyenin böyle bir ihtiyaca ce- vap vermek isteyişi hem şehri modern- leştirecek, hem de mesken buhrarır me- selesini halledecekeir, Aynı zamanda beleğ'yenin gelirini arttırmak balkımın- dan da iyi bir istikamet temin etmiş ola caktır. — Evkaf hanının bulunduğu mahalde bir belediye dairesi itişa edildiği tak- dirde “Dernek pazarı,, semti, içtimat ve resmi müesseseleri bir araya topla- mış olacaktır. Cumhuriyet meydanmın bulunduğu bu semt, Parti ve Halkevi- ni de içine almıştır. Yakında inşası İdüşünülen yeni Halk raf askerle dolu idi, Bunlar Lüçiyüsün başında taç ve sırtında Erguvani elbi- se bulunduğunu görünce şaşkın şaşkın bakıştılar. Acaba ne oluyordu? Arnodaki kah- ramanlığı üzerine kral tahtr kendisine mi bırakacaktı? Bu tereddüt Lüçiyüsü önlemelerine toani oldu. Ve delikanlı bir boğa gibi salona daldı. i (Devamı var) Olur şey değil! Bir çoban, kendis'ne emanet edilen koyun sürüsünü haraç mezat satlı Balrkesir (Husust — Şehre bağlı Ya- kup köyünde Aziz adında birköylü koyunlarma bakmak üzere bir çoban bü- lunmüştür, Mehmet adında olan bu çoban Azi- ze kasaplar mahallesinden — olduğunu söylemiştir. Aziz, tuttuğu yeni çobanıma bütün koyunlarını teslim etmiştir. Fakat br gün birdenbire çoban koyüunlarla bir- likte ortadan kaybolmuştur. Jandarmaya yapıları şikâyet üzerine tahkikata başlanmıştır. Nihayet sahtekâr çoban koyunların bir kısmıtı şthrimizde bir kasaba sat- mış, diğer, bir kısmını da başkalarına satmiştir. Fakat hırsızlık çabuk mey- dana çıkarak koyunların hçpsi toplan- | mıştır. Çoban da geri kalân koyunlar- la birlikte bir köyde yakalanmıştır. hükümet caddesi evi binası şehrimizde büyük bir boşlu- ğu dolduracağından belediye bu inşaat için ayırdığı üç bin lirayı tediyeye ha- zır vaziyettedir. İmar plânının kucakladığı — esaslar- dan biri de şehrin bazı caddelerinir pâarkelenmesidi.r. Belediye bir mim? aramaktadir. Atanrlari cvsafta bir mü mar bulunduğu takdirde getide kalan imar işleri meyattında ilk önce istas- yöon caddesinin parkelerimesine başla- nâcaktır. Belediye şehrin diğer mühim bir ih- tiyacını da eline almıştır. Elektrik işi.. Sipariş edilen yeni ma- kine gelince şehre gündüz de cereyan verilecek, tamamen tütüncü bir mem- leket olan şehrimizin sulama işleri gün düz elektrik cereyanile temin — olurnü- caktır. İ — Yurdun Dilekleri Bartın bir “Ağırceza,, istiyor Karadenizin engin ufuklarina bakan güzel Barlının adliye vekâletine - taal- lük eden mülevazi bir dileği vardır: Bir ağır ceza mühkemesi leşkili veya bir mürellep ağır ceza kürülabilmesi için Barlının adliye kadrosuna bir hâkim ilâvesi. Bartında evvelce ağır ceza mahkeme- si vardı. Sonradan kaldırıldı. Fakal a- ğir cezaya müleallik işler azalmamış, hattâ cçoğalmış bulunuyotda. Bu mali- kemede görülecek davalar — için Zon- guldağa gitmek mecburiyeli — Bartınlı için çok büyük bir külfet teşkil ediyor- du ve ediyor. Yapılan mülcaddil teşebbüslere, par- ti toplantısiında halkın müşterek dileği B olarak yüksek makamlara arzedilmesi- ne râğmen ağır ceza mahkemesinin ye- niden teşkili mümkün olamamıştır. Ad liye — vekâleti, —Bartın — kadrosund ancak bir hâkim muavint iİlâve elmiş- tir. Bit vaziyel karşısında Bartınlı şöyle düşününor: Ceza usulü muhakemeleri kanununa ilâve edilen son fıkra mucibince Bar- tında bir mürellep ağır ceza — teşkiline imkân vardır. Çünkü 'bu fıkrada, üç hükim bulunan mahkemelerde, en kı- demlisine reislik yapmak hakkı veril- | mek üzere, mürellep ağır ceza mahke- mesi teşkili için adliye vekiline sald- hiyet verilmektedir, Barlının iki hâki- mine bir de hâkim muavini ilâve edil- miş olduğuna göre arlık mürettep bir Dağır ceza mahkemesi teşkiline hiçbir mahi kalmamıştır. Adaltetle sürale en büyük ehemmiyeti veren Adilye vekâleli, Barlın mahkeme- sinin iş ilibarile çok püklü — olduğunu gözönüne alarak kadroya nasıl bir hü- kim mnavini ilâbe elmiş iİse müretlep ağır ceza mahkemesi — teşkilt için de salühiyel vermekte gecikmiyeceği nmul mahltadir. Barlınlılar, saytrt -Saracoğ- tandan bünü bekliyorlar. — Bartınlı Ka AM n SA ge A A A Tz NÜ li