16 Aralık 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*Ö V, 14 27 larihli bilmecemizin halli; p Üç çocuğun (A) adacığında toplanmala rı için kalasları yukardaki şekilde birleş- tirmeleri lâzımdı. Maamafih tamamen doğu olmamakla be raber bu bilmecenin ikinci bir süreti halli de vardır ki, okuycularımızdan — 9 tanesi müstlesna, diğerleri o şekilde halletmişler- dir. | BİR PERGEL TAKIMI: KAZANAN Birinci: Hicri İstaânbül erkek lisesi, BİR RESİM ALBÜMÜ KAZANAN İkinci: İlhan Aylten Tuna, 20 inci İlk o- kul 321 BÜYÜK BİR SULU BOYA TAKIMI KAZANAN Üçüncü: Cahit Pertevniyal lisesi. MUFASSAL BIR DÜNYA ATLASI KAZANANLAR 1 — Turan Kasımpaşa Neya sokak, 2 — İlhami Erkek lisesi, 8 — Halil kapkaç Cağaloğlu, 4 — Behice Kemal Fatih, 5 — Mecdiye Mübeccel Tuna 2 dinci okul, G — İsa Vatman, 7 — Orhan Uysal Çarşanba, & — Jermin Monol Ayazpaşa, 9 — Hayred din Heybeliada, 10 — Yaşar Moral, Üskü 'dar, 11 — Kasımpaşa Müfide. BİRER MÜREKKEPLİ DOLMA KALEM KAZANANLAR 11 — Sağiye Erten Fatih, 12 — Halime Eedürnekapı, 13 — Nuriye — Karagümrük 14 — Ziya Denizyollarında — 15 — Zehra Karagümrük, 16 — Hulüsi Fatih, 17 — Ta- hir Moda, 18 — Haldun erkek lisesi, 19 — Mukaddes Fatlih, 20 — Kâzım Fatih 13 ün cü okul, 21 — Şefik Bengi Fatih, 22 — Çocuk haftası | Hediye kazananların isimlerini neşrediyoruz. - HABER — Aksam postası y meb ç N ı & 16 BİRİNCİKÂANUN — 1937 , UykKusuzluğa LGOPAN Feyziye Hocapaşa, 23 — Halil Ertuz, 24 — Ömer Ersu Sirkeci, 25 Eşber Fatih. BİRER TUVALET SABUNU KAZANANLAR 26 — Erol P. T.T. — memurlarından Os- man oğlu, 27 — Ayet Salt, Asteğmen Salt kardeş, 28 — Muallâ 52 inci ilk okul, 29 — Mehpare istiklâl lisesi, 30 — F. Tüten 32 — Mehmet Selâmi Vefa lisesi, 33 — İstavro Damyan oğlu Taksim, 34 — İsma il Taras Haydarpaşa, 35 — Saim — Barlas Taksim ortaokul, 36 — İbrahim Gülen maç kapalas, 27 — Talip Akdal maçkapalas, 38 — Fuat Özdemir 5i üncü okul, 39 — Ay- ten bağlarbaşı, d0 — Güzin Akay Toph-ı;nc 41 — Azra Vildan Ankara, 42 — Sara Han dan Ankara, 43 — Bülenti varol Boyacıköy 44 — Lütfi Üzin Emirgân ortaokul, 45 — Yurdagül Çevik Sirkeci, 46 — Sadiye As lancan Mevlânekapi, 47 — Semiha Fatih, 48 — İsmail Pertevniyal lisesi, 49 — Sırrı Kabalaş erkek lisesi, 50 — Nedim — Tuna Şişli. yurt kasımpaşa, 3İ— A, F. Kutsal Fatih,. | Kabataş erkek lisesi. Si — Cezmi Enver t ( BUTUN, *“AĞRILARI Satınal ilânları Deniz * Levazım Komisyonu Beç Marmara Ussü Bahri Satınalma Komisyonundan : mda Tahmini- Fi: İlk Teminatr Cinsi Kilo EKRŞ. SA. Eksiltme gün ve Saati Yulaf 100,000 4 25 , 18. Kânunüevvel, 937 (İl Saman 50,000 1 25 Komutanlık kuruluşundaki kara birliklerinde mevcut hayvanatın ihtiyacı için P yukarıda cins ve mıktarı yazılı iki kelem Yem maddeleri kapalı zarf usulile satın alınacaktır. Eksiltmesi 18. Kânunuevvel. 1937 Cumartesi günü saat ll de İzmitte Tersane kapısındaki Komisyon binasında yapılacaktır. Bu işe ait şartname bedelsiz olarak Komisyondan alınabilir. İsteklilerin ilk teminatlarile birlikde kânuni vesika- larını havi teklif mektuplarını ayrı ayrı fiat teklif etmek şartile muayyen giün ve saaten bir saat evveline kadar Komisyona vermeleri. (8126) (BAS DiŞ. “rer L 94 KAHRAMAN KRIZ 1938 ay gün gıel?vimi5 Cebi şişirmiyen en hafif ve en temiz muhtıradir. Her yerde araymız. Deposu -| Yeni Postane Caddesi M, Aygün ” 30 ve 40 kuruş — Siz anlatın Raskas, iş fiiliyata ge lince, daima beni öndeyim. Fakat iş &ö ze gelince, yerimi maalmemnuniye si- ze bırakabilirim. — Esâasen — hatır- lamadığınız noktalar olursa... Raskas da rakibine tehdidkâr bir nazar atfettikten sonra: — Merak etmeyin, dedi. Hafızam da kollarım kadar sağlamdır. İşte mese le monsenyör: Baron dö Sen-Priyakın adamları, düello mualliminin, kalfası Montaryölun ve ismini - bilmediğimiz başka bir şahsın karşısında hezimete uğradılar. — Biliyorum... Buraları geçin!.. Raskas samimi bir hayranlıkla: — Monsenyör, ilmi irfanın ta ken disidir, bilmediği bir şey mevcud de- ğildir. Hülâsa bu üç iblis şayanır hayret bir şekilde dövüşerek her kesi kaçır- dılar.Ben de kolumdatı yarala arak mü cadeleyi bırakmak mecburiyetinde kal dım. Kotinyan hayretle; — A Dedi. Raskas: — İştel., Diyerek kolunu suratle sıvadı ve kıpkırmızı bir yara gösterdi. Koritiyan hayret ve belki de hayranlıktan ağzını açtı. Bu yaranın gösterilmesi adeta bir şah eserdi. Raskasın bu yarayı nasıl ve ne zaman aldığı ise, yalnız kendisinin bildiği bir sırdı. Rişliyö ona on altın uzatarak: — Raskas, dedi. İşte kolunuzun te- davisi için.. Devam edin... Casus kendisine verilen altıtları suratle cebine indirdi. Kolunu tekrar ka padı ve artık kendsine inanılmış olmak- tan mütevellid bir itimadla devam etti: — Yatağa girmem lâzımdı, çünkü hummam /vardı. Fakat, vazife mukad- Demin de arzettiğim gibi elden gelen her şeyi yaptık. Şimdi de Kc:riın yan niçin mücadeleye de:rarn etmediği- ni anlatacak. Tevazua lüzum yök Ko- ü Anlatın... destir. riny & Rahip Şaşkın bir tavurla kekeledi: — Ben bilmem ki... — Pek mütevazi! Monsenyör, dos- tum Korinyan midesine bir kafa darbe si yedi de bunun için mücadeleye de- vam edemedi. Korinyan tehdidkâr bir tavurla: —AL, Evet, doğru! Raskas cümlesini tamamladı: — Öyle bir kafa darbesi ki, on da- kika, bayğın bir halde yerde kaldı. Rahip kudurmuş bir vaziyette yum ruklarını sıkarak bağırdı: — İki kafa darbesi Raskas, iki.. — A... Hakikaten öyle, ikincisini & nuttum., Dostumun çok sağlam bir mi desi var, Monsenyör, bu-iki darbeyi na sıl hazmettiğini hâlâ anliyamiyorum ! Rişliyö gülümsiyerek: İ — Ben nasıl hazmettiğini bilirim. Al bakalım Korinyan hazmin kolaylaş ması için. Bu sözlerle beraber kendisine uzatı lan on altını Korinyan da ayni süratle cebine attı. Raskas devam etti. — İşte monsenyör, her şey böylece mösyö dö Sen-Priyakın hezimetiyle ni hayet buldu. Bu zat şüphesiz en seri ko, şan insanlardan biridir. İşte bu rüzgâr gibi seri zat, uçup giderken, Koörinya- nn yerden kalktığını gördüm ve ona bir işaret yaptım, ikimiz birden Tran kavelin arkasından atıldık ve tam Sen Deni kapısını geçtiği sırada ona yetiş- tik. Yaptığı hareketlerden dolayı her halde vicdan azabı duyuyordu ve Paris onu korkuütuyordu. Monseyör Korney Blanş kabaresini tanır mı? Sen-Deni ka pısından beş yüz adım ötededir. Güz2l şarabları ve Korinyanın günahlarını çı “İeğr Bir sahibesi var., Rahip hidd e bağırdı: — Raskas bu ima... — Hangi ima Korinyan? Trankaveli yakalamak hususunda gösterdiğin fasli yeti, monsenyörden saklamağa İüzum var mı?.. Monsenyör, işte Korinyan ve Alâmeti farika KAHRAMAN KIZ ,»5 —— En kıymetli : YILBAŞI hediyesSi Küçük çocukları eğlendirmiye ve ilk adımlarını kolayt$ ş öğretmiye mahsus SALINCAK dır. A. KiFiDES # Beyoğlu, İstiklâl caddesi Kallavi (eski Galvany) gokağ! n köşesinde. Telefon: 41429 Resimli kataloğumuzu posta ile isteyiniz — bu güzel bar sahibesi sayesindedir ki, Urankavelin altı kişilik çetesiyle beraber neler konuştuğunu öğrenebildik. — Demek Trankavel bu kabareye sığınmıştı, öyle mi? Raskas eğilerek cevap verdi: — Evet, mönsenyör!.. — Ve ne konuştuklarını öğrendiniz öyle mi? Raskas dogruldu ve Korinyan göz lerini fal taşr gibi açarken: — Evet, monsenyör, dedi. Ben ve Korinyan her şeyi duyduk. Kardinal memnun bir tavurla: — İkinizi de tebrik ederim, dedi. Korinyan fena halde kıskanıyor ve kendi kendine: Şöyle diyordu: — Bu fikir imkânı yok, benim akl- ma gelmezdi. Deminki yara cidden bir şah 2ser! Fakat, Korney Blânş kabaresi mocalı şah eserin şah eseri... Muhakkak bir intikam almam lâzım. Bu sırada Raskas devam ediyotrdu: — Monsenyör, işte netice: Tranka ve! geceyi Paris haricinde geçiretek ve yarın ya Monmartr kapısından ve yahud da Sen-Deni kapısından şehre girecek- tir. Bunu kulaklarımızla duyduk.. Korinyan tâsdik etti: — Dogru. Rişliyö artık dinlemiyordu. Mon- martr ve Sen-Deni kapılarındaki muha fız kjurnarıdanlarma. süratle, iki emirna me yazıyordu. Birincisine Korinyana i- taat etmemesini, ikincisine ise, Raskasa itaat etmesini bildiriyordu. — Haydi bakalım, gidin, dedi. Siz den memnunum, yarın adam yakalanır yakalanmaz iki yüz altını aranızda tak- sim edersiniz. Koriyan, yerlere kadar eğilmiş oldu ğu halde sordu: — Önu nereye götürelim? —Buraya benim huzuruma getirir siniz, haydi. İki casus dışarıya çıkınca Rişli yö sevinçle ellerini uğuşturdu ve îöyı' düşündü: ! — Trankavel yakalandı. Bu iki (& sus benim hayatımı kurtardıklarını? farkında bile değiller!.. Ve peder Jozefin içeriye almmasın! emretti. e' Dışarda, Raskasla Korinyan cebl ne atmış oldukları altınları saydlı’r'; ; iki kiymetli emirnameyi katlıy * na ile ceblerine yerleştirdiler. Sonrâ yi ferlerini tesid etmek ve ertesi gü bi aliyetleri hakkında görüşmek üZ€T” rabettce bir kabareye girdiler. S Ko olan Raskas iki şişe şarap ı:ımarlğd" .çi rinyan da, bu şişeleri getiren hizme kızı takdis etmek bahanesiyle ÜP'ü;dık Nihayet karşı karşıya oturup ba v larını doldurunca, Korinyan tecessüs kıskançlıkla sordu: — Şimdi anlat bakayım, bu nerede ve nasıl aldınız? : Raskas rahibe istihfafla bakıP* — Zavallı... Diye mırıldandı. Kolunu SW"I"$ şarabla ıslattığı mendilini yarasıma dü. Yara bir anda kayboldu. $ Korinyan hayretinden donaâ tı. Raskas, zannettiğinden ço£ mandı. .. dt Raskasın, bir rakip ve hatâ bir ö iş man önünde bu sahtekârlığını ifşa * yaf olması, garip görülebilir. Vakra mütemadiyen biribirlerini oı'tada"ı dırmağa çalışıyorlardı. Fakat 'er' rinin küçük sırlarını kardinala 'ibgbl melerine imkân yoktu. Bunun * çahi? merdl'kleri değildi. Sırf menfaât . 1g tından ölarak böyle hareket Cm'c_r;i ğ zımdı. Rakibi ihbar etmek, k?“dl ü nef bar etmek demekti. Biı'ibiı'll:f“"'de müt” ret ediyorlardı. Ve buna rağmmen tefiktiler. çke” İki ş'şe son damlasına kadar yçull nince ve Korinyan kendisine hâS çiktef — hizmetçi kızı bir daha takdis et sonra iki rakip dışarıya çıktı. yaflyı

Bu sayıdan diğer sayfalar: