14 Aralık 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ârada bir Tel örgü arkasından futbol temaşası !.. Dünyanın her yerinde — her türlü spor meydanlarında ve eğlence yer- lerinde davetiyesi olanlar veya da- vetliler o mahallin en mutena en te- miz ve konforlu yerlerine almırlar, , kendilerine izaz ve ikram edilir. Bu bir örf ve misafirperverlik işidir. Ayni hal bazı memleketlerdeki fertlere irsen bazılarına da görenek ten gelmiş ve takılıp kalmıştır. Bizde ise: Atalarımızın miras o larak bıraktığı iyi huylarımızdan müstesna bir meziyettir. Bütün dün! şyada Türkün misafirperverliği ta- nınmış ve anılmıştır. Vaziyet böyle olmakla beraber son günlerde bazı &por sahalarımızda alelâcaip yenilik ler de dikkat nazarlarımızdan kaç mamaktadır. Bu hususu, — okuyucularıma izah etmeden evvel stad sahiplerile ef- kârmmımumiyeye maç davetlileri hak kmda birazcık olsun — bildiğim ka- darını — anlatıp onları tenvir etmek İsterim: Sahalarımıza ötedenberi parasız, elini kolunu — sallayarak giren iki zümre mevcuttur. — Kır koşusu Beyoğlu halkeyinden: l1 — Mevsimin İlk kır koşusu bü- tün klüplere açık olarak evimiz ta- râfından tertip edilecektir. 2— Müsabakaya İştirak edecekler 16—12—937 cuma akşamına kadar spor kolumuza atletlerin Jlistesini vermiş olmalıdırlar. 3 — Müsabaka Şişli tramvay de- posundan - Hürriyetlebediye tuğla harmanları arasında beş kilometre olarak yapılacaktır. # — Her takım üç koşucudan teş kil edilecek en az sayr alan takım birinci olacaktır; &L 5 — Tertip edeceğimiz — dört kır koşusundan en İyi sayı alan takıma madalye, ferd itibarile birinci gelen atlete kupa verilecektir. 6 — Atletler saat 9 da tramvay de poösu önünde tonlanmış olacaklardır. ? — Yüzbaşı Hüsameddin, — Zeki, Cehdi, Nalli, Vuzan, Naim, İstefan, M. Nurihakem olarak secilecekle- rinden muayyen saatte Şişlide bulün maları rica olunur. Açık gözlükte şampiyon Gazetenin idare müdürü, muhasebe- nin tahsilat işlerinde çalışan memurlar dan birinin vazifesine tasarruf dolayı- siyle, nihayet vermiye karar vermişti. Kurbanlık seçtiği memuru yanına çağı- rarak kararı bildirdi ve ilâve etti: —Müessesemiz ile alâkanıız kalma- dığını tabit ilân etmemiz lâzım. Yazdı- ğimız şu ilânı tasvip eder misiniz? Adamcağız ilânı okudu, itiraz ede- ceği bir nokta bulamadı ve: — Muhakkak lüzum görüyorsanız dedi, bunu neşredebilirsiniz. İdare müdürü bumun üzerine memu run hesabını çıkardı: , — Bizden on beş lira alacağınız yar Bunu aldığınıza dair imza verin, Mü- kemmel... Buyrun on iki liranızı,. ÜÇ ira iİçin makbuzu da şimdi veriyorum. — Ne makbuzu? — Neşredeceğimiz ilânı parasız mr koyacağımızı sanıyorsunuz? ,1 — Davetiyesi olan davetliler. 2 — Su katılmamış anaforcular. Birinci grupa dahil bulunanlar da şunlardır: Â — Gazeteciler, — B — Spor teşkilâtı mensup ve er- kânı, C — Milli sporcular, hakemler, D — Zabıta, E — O gün maç yapan çocuklar- dan bir kısmınm aileleri. Birinci grupa mensup bulunanlar hiçbir zaman turnike başlarına ezi- lerek büzülerek sokulmaz, — bilâkis kendilerine bu tabil haktan serbest- çe istiflade eder, ya davetiyesini uza- tır veya hüviyetini göstererek geçer. Halbuki ikinci gruptakiler böyle mi ya!.. Hiç de böyle değil. Onlar davetiyesi olanların geçtiği turnike- den geçmeği kendileri için tehlikeli sayarlar ve çekinirler. — Onlar için yapılacak İş başkadır. Paralı biletle girenlerin arkasm- dan türnikenin harıl harıl çalıştığı biranda kaş göz arasında — sessizce içeriye sıvıştvermektir! Bir kere dü şünün, o turnikelerin başında dim- | dik bekliyen izbandut gibi insanla- rın elinden gümrüksüz — kurtulmak | herhalde göründüğü kadar kolay bir iş değildir sanırım. İşte bu su katıl- mamış âanaforcuların hücumundan stadları kurtarmak için son zaman- larda Şeref stadında yeni tedbirler ihdas edilmiştir. Beşiktaştaki Şeref stadıma giden okuyucularım bilhassa Fener - Gü- neş maçını seyredenler bu yeni ted- Biri yakmen görmüşlerdir. Buraya davetliler cehennem azabı İçinde Sı- rat köprüsünden geçercesine ayrı bir tarnike deliğinden girerek sahanın Çırağan tarafımdakl kalesinin geri- sinde mevcut tel örgülerinin arkasın da İki çimentolu basamakta saatler- ce beklemeğte mahküm edilmekte ve ayakta yağmur altında maçı göreme dikleri gibi bin türlü lânetle — saha- dan ayrılmaktadır. Hele mühim bir maç — oynandığı zaman o davetlilerin halini görse- niz siz de acırsınız. Kimi, tel örgü- nün arkasında ayakta zatürree teh- Hikesine karşı bu kış kryamette tirtir titrer, kimi o tel örgünün kapısında nöbet bekliyen eski saray harema- ğgasıma yalvararak pistten cçıkar ve pist üstünde futbolcularla ağız ağı- za sebilhane bardağı gibi, — iskemle bulabilen veya satın alabilen otu- rur. Diğerleri de yere çöker bir eza ve cefa içinde futbol maçı seyreder. Ve sonra da o maçı bu canım istira- hat ile; kimi yazar, — tenkit eder, kimi de İçini çekerek dert yanar. İşte hangi zihniyetle ayrıldığını bilmediğimiz bu tefrik ssirklerdeki kafeslere de müşabihtir. Bir davetiyeniz mevcutsa — diğer bir arkadaşınızı sahada kaybettiği- niz gündür. Çünkü arkadaşınız sta- di tribününde kurulur. Siz de sta- Tn çöplüğünde tüner tepinirsiniz.; Bu birkaç satırı yazdıktan &onra Besiktat klübü idarecilerinden iste- diğimiz, bu tefrik — işini — ka bul ettiklerine göre davetlileri rahat ettirecek bir yer bulmalıdır. Çünkü öraâya giren su katılmamış î::;îî"ş:;;ı:î;:;arnh yerlerin üstü , ır, Onları buradan aramak ve bulmak lâzımdır. Yoksa davetlileri ©ZA v - de kıvrandırmak değil!,, BŞN İGR ' _ Ahmet Mesut Yuharda birkaçının yarı ve şişman olan da sebeb hiç çevik © Japon Japonyada pehlivanlar — resmini gördüğünüz Japon Bulgar gazetesinin hezeyanları karşısında Tekirdağlı Hüseyin Bir Bulgar gazetesinin baştan ba- şa hezeyan dolu yazısında, Türkiye baş pehlivanı Tekirdağlı Hüseyini Bulgar pehlivanlarına nasıl mağlüp ettirdiğini (!) yazmıştık. Bu neşri- yatımızı memleketinde — bulunduğu bir sırada okuyan Tekirdağlı Hüse- yin, oradaki muhabirimize vaziyeti anlatmıştır. İşte muhabirimizin bize yolladığı mektup: Bütün Bulgar pehlivanlarına meydan okuyo!. Türkiye baş pehlivanı Tekirdağlı Hüseyini muhayyel bir Bulgar phli- vanma yendiren (Dinevuik) adlı Bul- gar gazetesinin hezeyanlarla dolu asılsız yazılarını okuyan Tekirdağlı Hüseyin bana dedi ki: « — Ankaradaki Türkiye baş peh- liyanlık müsabakalarından galip o- larak çiktıktan sonra Bandırmaya gitmiştim. Bandırmadan Dinarlı Mehmedin kumpanyasını dağıtmak üzere Konyaya gittiğim zaman Di- | mitbri İstopcefi orada da kıstırdım ve Tekirdağlı Hüseyin beş dakikada sırtını yere getirdim. D. İstopçefin arkadaşı (Yorgi).yi de | Konyada yedi dakikada yend"'m' Bulgar pehlivanları Türkiyed? bir güreşi kazanmamışlardır * - » g. Bü hakikatleri yaygarâı kanlık ve hayali zaferlerle lerini sanıyorlarsa boşuna 7 lar. oe Dimitri İstopçef, beşinti de;;eh' deki pehlivanlardan Dinsîh_ mede bile her yerde yenilmlştlrı': rede kaldı ki benimle güreşett'” Bulğgar gazetesi bilmelidir . Dankalof olduğu halde bütün eti gar pehlivanlariyle istedikleri y İşte her zaman güreşmeğe haziril- er meydanıl,, ş Londrs Yirmi güne kadar Parist: gn ya giderek dünyanın tanınmi$ * 115 lü pehlivanlariyle güreşecet ümar” Tekirdağlı Hüseyin buradaâ ı'rdlr larına devam etmektedir. 'I_'eîwn; h Hüseyinin ilkbahardâ Hif gitmesi de takarrür etmiştir: M. H. Yüceha$ M7 - hiç & Ü tü Güreşçi Strange Luls rakibini bayıltan Pariste Pale de Spor salonunda her hafta yapılmakta olan serbest güreş müsabakalarının en ehemmiyetlilerin « den biri geçen akşam Fransız şampiyo- nu Hanri Deglân ile Boğucu lâkabiyle Maruf Amerikalı Stranğe Luis arasında yapılmıştır. Üç devre üzerine yapılan bu karşılaş- ma fevkalâde heyecanlı ve sert geçmiş neticede Fransız pehlivanı Deglân kaybettiği bir devreye mukabil diğer ikisinide galip gelerek maçı kazanmış - tir, Boğucu pehlivanı ismi verilen Ame- rikalının en müthiş oyunu; sol eliyle rakibinin boğazımnı yakaladıktan sonra derhal üzerine çullanması ve bir anda sağ koliyle hasmının kafasını demir bir HL l w #0 W g, AP6 ıîehliwnîan_. hakikaten çok garibiüşşehil pehlivanla rı şekilsiz vücutlarır KA İnsanlardır. 'Hepsi iri _ : " Gan dolayı askeri hizmete de alınmamaktadırlar. B Imamalarıdır. Ga rip bir iş değil mi?... — * l e Deglan Amerikalı rakibini güç- lükle yene bildi #kravat oyunu” nu böyle yapar kıskaç içine alması ve sıkmağla başla - masıdır. Luisin bu - sıkışı o - kadar fecidir ki karşısındaki pehlivanın yüzü evvelâ morarmakta, daha sonra — sararmakta ve nihayet bembeyaz olmkataldır. Ameriklı pehlivan rakibini bu suretle bayiltarak yenmeği âdet etmiş bulun - maktadır. Bu müthiş adamla Değlânın karşılaş. mast hakkımda Fransız gazeteleri şu malümatı vermektedirler: Üç devre olarak yapılan Değlân Lu's karşılaşması şu şekilde cereyan etti: Birinci devre: Denemeler ve müte- adidit kafa, kollarda başlryan bu kısmın üezerlerinde Değlân, —Luisin kolunu kaparak Amerikalıyr çok fena vaziyete düşürmüş ve birinci devreyi galip ola. rak bitirmiştir. İkinci devre: Çoök şiddetli hüctum - larla başlamıştır. Makaslar, kafa kilit. leri biribirini takip ederken Luis meş hur oyununu tatbika müvaffak olmuş - tur. “Luisin kravatı,, ismi verilen bu - ö. yün Değlânı mahvetmiştir. Fransız şampiyonu da sararmış, morarmış, göz- leri yeriniden fırlamış ve nihayet bay - gin bir halde yere serilmiştir. Amerikalr, ringe yüzü koyun düşen rakibini kolayca çevirerek mükemmel bir tüş yapmış ve birinci kısmı kazan. miştır. Üçüncü devre: İki dakika isttrahat- ten sonra üçüncü devreye başlandığı za- man her iki güreşçi de vahşice hücum. | lara geçmişler, bu arada Luisin yaptığı yer, Deglan - Lüiz Karşılaşmıs! güzel bir enstantane ; makaslara ve kili'ğ2re Değlân nğıe mü * mel oyurnlarla mukabele etmi5” vaffak ölmuştur ; D lJarı j Amerikalı bir çok nllmafasabgeş::î | sir yapmalığını gördükçe * ve bu devrenin ortaların kimiyeti rakibine brrakmış” DLA dgvf’: Müsabaka bittiği zaman: Ff#f’. de daha fazla hamle YHP_““? h edi sız pehlivanı Değlân galip V7 tir.p —’/’dğ Fransaâ*- c S3OO senederi yor Patinaj yap!!. Kış sporlarının içinde ştll'. ; < Tllr» ut” rinden biri de Paunajdı da vuâîhr' 17 inci asırda ansat'n;.i yap! yada ve Holandada pati vesi grs7” dı. ı y 14 üncü Lui zamanmığ” Z t”;;re sarayındaki büyük hm;îu-ı ürîrı t ğu zaman saray k]“*'î:îl ü l5 g” bürünürler güzel elle patmâj ıf;-d iğh nm içine sokarlar, € ç ns çet lardı. Buz üzerinde df* F UMA gg 106 0 ha" balolar tertip nlğ";(ıl:ıg al bile Kat Bu eğlencelerde baz'? , yar d zaır bulunurdü. Il'fîüîaı? ' lere ip dilir, birincilere, .. bux îıîtî hediyeler verîlır 'Paı-iste ı:w 1850 senesine ıdog“tıînğ : patinaj yeri, yanı sîegö;' di BiZ çok büyük bir rağbe ti umumi harpten.EY*;Iğlek git tanbulda; şimdi ği j SS , nın yerinde böylle blspor açılmıştı. Fakat buk İ B8 bet görmemiş olaca " ol_ı:nadî- rü pek uzun “ — DA | L ARA —— v - Pa / e p —-. zi e K e efrne a e l n YS " y — ve —— — — 0 Sed M7 ei t :— e zz d F di ae *

Bu sayıdan diğer sayfalar: