M vzeeseme gerererene ee LA LA besAMeLAR Söz söylemek sanatı DS SN |—HABER — Akşam postasr Herkes hatip olabilir, fakat... Esaslı ve metot dahilinde ciddi çalışmak şartile Çevlren : Ertuğrul Muhsin ” — Gaye ve maksat; e yapmak latediğizizi | terlip Go nasri yapacağınızı tayin eder, Uzun Veya kısa süz söylemaye dair vereceğiniz ka Tar Bu tertip canasında moydana çıkar. 7 — İhtisasi Kendinize en uygun düşen bir tarz buldunuzsa öyle kalmıs. — Plânınızi uııımuıuıuımr_nıyı 56 yapabiliyorsanız onu yapınız. y ı Kendi kendinizi her şaye Burtunu sokas heverkârlar sınıfina girmeye zorlamayınız Söz söyleme uslübunuzu inkişaf — ettiriniz. Va iyi yapamadığınız, tamamila başarama: yacağınız bir işi yapmaktan çekininiz. 8 — Vaziyet ve alıval: Bir hatip için naza Ft diklente almacak en mühim şeyler, salon Ve dinleylellerin vaziyetile kandi ahvali sıhhi yesidir. Hatip; not kâğıtlarını koyacak uye gun bir yer bulmalıdır. Dinleyiciler ân sıraya döğrü mıkışmalıdırlar, Küçük çocuklar ve k çük kızlar, başlarında kimse olmadan, grup balinde oturmalıdırlar. Nazarı dikkati başka farafa çekscek gürültü vemireye — meydan verilmemelidir. Mazı ruli Ye asabi — hallerin Süline geçmelidir. Eğer - dinleyiciler; ilimaf» &IZ Ve eminiyotsir, kiagin veya İilrayt bir ba- Teti rühiyedeyseler toplantıya müzik, şarkı veya hoşa gidecek bir haberle başlanmalıdır. telif hazırlıklar istiyen hususat için teşkilüt yapmak Tüzıtmdir. Basit bir nu tuk söğtiyektimek için teşkilütn Tüsum yoke tur.. Fakat dinteyicileri bör işe teşvik etmek TAsmiselince, ontarı akıllarna gelen şeyl he men yapmalktar menedebilmek için, taşkilât KUrMAt J&zımdır. Her büyük dinteyfsi kütlesinde muhakkak — Z gözlerini yuman Abdilhak Hâmid, alduğumuz cihazı kurabilmiş midir? Buna müsbet covap veremiyeceğim. O, berbat bir taklit sığlığında — çırpinan cüceler arasında, bu cihanım — tahakkukuna doğru, erkekça atılmış bir adımdı. Fakat bu Adimıt Yeni Bir sanat, cemiyet ve dava gu- oru yoktü. A BDÜLHAK Hümld, şahsiyetinin. dörtte Üçünü, olarına — bağlayıcı, ara buhmcu, muvazascı, Tanzimat tipine istilâ ettirmekte mukavemet göstere. memlşti. O, yucruyla gününün fdrük seviyo- Bint Aşmamış bir adırm, fakat tahteşşmuruyla #sl Abdülhak Hâmfddi. Karısının ölümü kar gıammda şahlandığı vaktt hislerfle, fikizleri Marmgelen aivi abengi Bulüyor, benliği ha. Plsbanesini yıkryor ve bizi hüs fdrükinin « | trtifah sevtyesine çıkarabiliyordu: Ey yar, gü wevbahar gensin ! Ben anlıyorum ki yar sensin! Bttikçe nigüh Bahrti berre, Öldüm, bana türbedar sensin. Manzumelorinde, yekün hafinde manadan beşka bir geye ehermmiyet vermiyor, mrara derurni şekli, oda, ahenk, işçilik gibi bir ta- krm sanat sırlarını aramıyordu. — Böyleyken Yazı ne emealsiz tonlur yakalıyabiliycedu: Bir gün dedi wtırap içhade Ben ölmeye gelmişim bu Minde, Ölmek dedi, kahkahayla güldüm. Duydum ki fakat içimden öldüm. Emittik biz 6 anda, nim zinde Xeftretle vodü, Windü sinde. Ozum geref ve yegzâneliği, demin vesıftar. n tartfe cesaret ottiğimiz sanat ve tafekküre cihanmı kurahilmiz olmak değil, o ihtiyacı 'bize (indirect) bir halde, vazedebilmiş olmak tadir. Netfee: . Abdtilhak Hümtd, 1 — Tanzimat devrinin acemi taklit sevi. yesini, müstema yaratılışiyle deldi ve taklit tesirini, orijinaf doğurmanım hudutları içine attı. ? — Türk teceddiüt edebiyatında — büyük ve soyfu problamlerla Tİk defa gürepebildi. MK defa düşündü. 3 — Şuur üstü olarak devrinin herhangi Biz adamı, fakaf şaur altr olarak asıl Ab- dülhâk HAâmid kaldı ve bunda bir şahalyete UlAŞADII. 4 4 — Fakat yoni ve istiklâlli Bir sanat ve dünya telâkkisine varamadı 5 — Yeni ve (stiklilli bir tfade duyuğ taraı getiremedi. 6 — OÖmun içindir kf kendisinden — gonen, Hizamiı bir Halkalanışa ve başlangıca esas olamadı. Ba bakımlardan Hümlidin yeri,, mücerret Olarak et büyük yer olmasa da, gene Türk tecedött edebiyatında en büyük yerdir. 'Teceddlit edebiyatımızda Bti yerin üsttinde Hi dereceye tırmandıracak bamleyi — heniz Kims? getirmiş ceğmdir. (Kenferansm ikinci kısmını pazarte. | &i günü vereceğiz.) dalma ya Aptal tür adam yahut mutsasmp bir herif, yahut bir muhalif bulumur. Önun için eğer toplantırım sonunda kati bir karar ymumt bir teşekkür beyanı veya buna ben zerbir metice lüzimsa evvelden — iyice hazırlarmalıdır. Bunları haleti ruhiye tosa- düflerine yabut o anın imkânlarına bıirakma malıdır, 10 — Karşılık: Muvsffak bir işin başarıi masındaki esas (açıklık, hilesiz hurdasız ol makytır. Fazla çalışana fazla para vermel- Gir. Bu: umumi hitabet anhasına tatbik edi Hince bir hatibin dinleyicilertne hizmatta bu- Yunmaya cidden azmıctmiş olması — prendipi meydana çıkar. Kğer bir hatip sadeoe kendi- ni göstermele, kendi gürürünü ve — İhtirasını tatmin etmek için sÖz söyliyaran er veya geç bu anlaşıtır.. Ondan aonra da nutuk söylemek için kandisine kiç firsat verilmez . Nokta 100 — Nutkan tekniğini elde edebil mek için birleik yel evveli (naşıl) olacağını öğremmek, sonra da bu öğrenilenin en duğru nasıl kullanılacağını bülmektir. Siz her zaman Seliastle ve kelimeleri iyi seçineye gayret ederek söz — Güylemelisiniz. Bumu birisile kenoşurken veya umuml top dantılarda tecrübe edebilirsiniz. — tagilizler | mükâlemede çok kuvvetli değildirler, Bulver bir kere (tereddüt, mırıldanmak, canaıkıcy hik Tngtliz mükâlemesinin Üç muhteli? güzel Nğtdir.y demişti. Bu kitaptaki tcerübelerle #İz Eyi bir katip olduğunuz nistette haş sahbet bir adam ola Cağmter ER güreceksiniz. Vo ayti Tamanda mükâülemenin İyf söz söyleme sanatinde fzy dAali bir tecrübe olduğunu da farkedecelemi- mtz. Müskün olduğa kadar Çok, toplantılarda söz süylemeye çalışmalısınız. Bir çokt mümakaşaların yaptidığı bir ktübe aza olumuz. Voyahıf arkadaşlarınız araşında Böyle bür Küp teşkit odiniz En muvafıkr &. çık yerlerde yapılan toplantılarda aöz söyle- meltir. ftirazlarla karşılaşacağınız ve dinle yletlerin stze lâyrr olduğumuzdan fazla ehem miyet vermediği yerde söz süyleyiniz. Böyle Açık bir toplantıda, sizi imtihana çeken mu tertit ve münekkit Bir halk kütlesi — önünde #öz aöylüyerek onlarr avütumuzun içine ala Dilirseniz, 6 2aman ustafığın an yüksek were tedenine eriştiniz demektir. NORTA 10| Ka söd ve et mülüm 'olarak tavstye ederim: Ateşli konuşunurz. Ateşli düğilseniz, sağuksanız, hasssa değil #eniz belki doğru konuşabilizsiniz. Fakat hiç Bir ZAMAN iyi konuşmayt — öğrenemezsiniz. Gladstone; (tesizii aöm — söylemenin — aırrı; yatienkün olduğu kadar vaka ve hüdiseleri, rakamları kati ve emin vir tertde toplamak ve anları o kadar ustalıklı yerinde meydana koymaktır xi bütün dünya bunları sizin gibi itirazdız ve alâkayta kabul edebilmin!) demiş tir . Ben bütün tecrübelerimi, yazıcı sıfatile, bu kitaba gayet ciddi elarak yazdım. Umarını- ki siz de, okuyucu mfatile, berim gibi ayni esddiyetle burları kabul — edecaksiniz. Ben sizin değerli bir gaye güttüğünüzü ve Istida» dinızı halkım İyiliği yalında kullanarak (lerli yeceğinizi kabul attim. Eğer siz Go — böyle düşünüyorsanız gayret eder, ateşli konnşabi iretniz., Dinleyicilerinizin — aminyışma, duy gularına, isteklerine hitap edebilirsiniz. Siz bir demirci umlası gibi. dinleşiclerinizi elinizde tulmalısınız.. Nutkunuzun — ataşlie onların Tükaydiliğini ve fışkıran düşmanlığı | ni eriterek, alövjenen bu kuzgın demilri, hâdi #enin öreli üzerinde dövmelisiniz. Çünkü hir dinleyiei kütlesi, tıpkı ham bir maden gibir dir. Önü kragin ocakta eritmeli, ayıklamalı, | tasfiye etmeli. Ona yalnız söz — söylemeli, Onu yakalamalı, üzerinde çalışmalı, çünkü, © kütle sizia elinize makul ve kâmil bir mak sat için gekil vereceğiniz ve asilleşlireceği- niz ham bir madde alarak verilmiştir SO0N Satılık hane Perapalas arkasında Tozkoparanda Mektep sokağında 4 numaralı iki katlı hane satılıktır. Yukarda iki oda bir salon bir apte . sane aşağıda bir mutfak, bir oda ve ay- rıca odunluk kömürlük ve yine ikinci yüz numarası vardır: Anahtarı oradaki bakkaldadır. Görüşmek için İstanbul vilâyeti bahçesinde puleu Avni Buluta müracaat. 8886 KURUN doktoru Necaetin Atasagu » Her gün 16,80 dan 20 ye kadaı Lâlefide Tayyare apartımanlarında daire 2 numara 3 de bastalarını kabul eder Cumartesi günleri 14 den 20 ye — kadar muayene parasızdır. Pariste esrarengiz bir hâdise araşlırma yapıldı Şimdi Pariste cereyan etmekte olan bir hadise ıneşhur Dreyfus va- kasımdan daha mühim neticeler ver. mek istidadındadır. Hâdisetin Birinci perdesi geçen gün askeri polisin de harbiye mekte- ini kuşatması, mektebin dahilinde kumanda heyetiyle talebeyi tecrit et mesi ve şehirle mektebin ımuvasala- sınt kesmesi ile kapanmıştır. Büyük erkânı harbiyeden tayin edilen za- bitler binayı baştan başa aramışlar" dır. Taharriyat güneş batarken baş- lamış ve ertesi sabah tanyeri ağarır- | ken muhasara kordonu - kaldırılmış: tır. Mesele İngiltere harbiye nezare- tinin Fransa hükümetine yaptığı bir ihbar üzerine patlak vermiştir. Av- rupa kıtasmda bir harp halinde Fran- sız — İngiliz harekâtı için tasarla- nan plânın son zamanlarda Alman- | ların eline geçmesi ve bunun Paris- | ten elde edilmiş olması bütün şiip- beleri Paris bartiyc mektebi üzerine kümelendirmiştir. Gerçi Fransız res- | mi makamları bunu şidetle -tekzip etmekte ise de İngiliz gazeteleri me- seleyi bütün tafsilâtiyle yazmakta- dır. Harbiye mektebinde genç bir za. bit vardır ve bu adam da Dreyfus gi- bi bir yahudi olduğundan silâh ar- :adnqlun kendisini hiç sevmemekte- ir. Yapılan tahkikat genç yahudi zabitini temize çıkarmıştır. Mesele- nin Dreyfusu mahvetmiş olan iftira gibi bir suikasttan başkâa bir şey ol madığı anlaşılınca, şimdi hakiki müc rimlet aranmağa başlanmıştır. Tahkikata iştirak etmek - üzere de İngiltere - erkânı harbiyesinden ir zabit Parise gitmiştir. ocuk haftası Hediye kazananların adlarını yazıyoruz $ Haziran tarihli bilmecemizin halli şudur? BİR BÜYÜK LOSYON KAZANAN Birinci: H. Mehpare İstiklâl lisesi 302, ORTA BOY BİR ŞİŞE LOSYON KAZANAN İxinel : Ziya Denizyollarında kâmd - rot. İKİ ŞİŞE ESANS KAZANAN Üçümcü: Ferdane, İnhisarlar Eskişe- hir, MÜREKKEPLİ KALEM KAZANANLAR 1 — Kâzım Hızal, Fatih 13 üncü ilkokul; 2 — Melâhat Yeşilköy mekte. bBİ # Öncü sınıf; 3 — Abdullah Âslan Can, Şehremini Saray meydanı; 4 — Mahmut Sirketi Büyük İstiklâl oteli altında 43; S A, Kurtaran, İstanbul erkek lisesi; 6 — Süheylâ 54 üncü okul, 7 — Adnan Yalçın, Şultanahmet Can - | kurtaran; 8 — Nocdet Doğançe, Fatih | orta okul, 9 — Ayten, Bağlarbaşı; 10 — İsa, Tramvay Şirketinde vatman. BİRER ATLAS KAZANANLAR | Boş 24 HAZİRAN — 1937 anma davasında suç orlağı hortlak ! en garip br d Paristen yazılı- yor: Farzedelim — ki “dünyada hortlı « yan ruhlar vardır ve bir erkek de bu hortlaklardan eei güzel bir. kadına abayı — yakmıştır. Gerçi — sevgilisini gözleri Yle görebili. ybr ama, onu kolta. rinin arasıma a'ip sıkamıyor!,, Sözün — burayz kadar olan ktemm. da hiç bir fevkalâ- delik yok. Çünkü dediğimiz gibi id sadece bir faraziye vehayal sayılabi. lir, Fakat böyle hortlaklara âüşık o. lacak kadar saflık Wâbul eimiştir. gösteren erkeğin etli canlı karısı ! mühkemeye müracaat edip de kocası aleyhine boşanma davası açması ve suç ortağı olarak hortlak ruhü göz. | termesi üzerine mesele büsbütün baş. | ka bir renk almaktadır. İnanılmaz gibi görünen bu hâdise | Fransada cereyan etmiştir, Meselenin Fransa adliye tarihinde bir eşi daha görülmemiştir. Hele bo- 1 ganma davasında Suç ortağı — olarak bir ruhun göstezilmesi hâkimleri bün. bütün şaşırtmiıştır. İş bu kadarla kal. sa ne iyi; ne boş bir iddia deyip ge. gilir. Fakat dava olunan adam mah- kemede “ruha karşı beslediği aşkını!” da itiraf etmiştir. Ancak romancıların hayalhanesin. den çıkabilecek bir hikâyeye benziyen * bu davada suçlu İngiliz tab'iyetinde Leonard Riç adlt bir delikanlıdır. Ka. rısı Madelon verdiği istidada “koca- | sınım bundan dört yüz sene evvel öl. müş olan güzel bir kızın ruhuna aşk bağladığını!” zikretmiştir. Evlendiklerinin hemen akabinde Madelon ile kocası balaylarını geçir. mek için Luvan ırmağı üstünde eski bir gatoyu kiralamışlardı. Kocaman kârgir binanın etrafı büyük bahçeler, le kuşatılmıştır. Bir müddet için genç karı koca bahçelerde dolaşarak, geniy ormanları atla - dolaşarak ve Lüvan ırmağı üstünde mohtabi seyrederek ga | adetli bir hayat geçirmişlerdir. | Kârı koca şatoda' ruhların bulundu. Buna dair müphem b'rtakım hikâye, ler işitmişlerdi. Söylenen sözlerin ne dereceye kadar doğru olabileceğini an | lamak için bütün hayatını şato sahip- | lerinin hizmetiride geçiren ihtiyar 'bek | SİYİ sorguya çekmişlerlir. Bekçi “bu hikâyelerin hiç de yalan olmadığını, şatoya bundan dört yüz sene — evvel | gelin sıfatiyle gelmiş genç bir kızın | ruhunun gatodan hiç ayrılmıyarak | burasını mesken ittihaz ettiğini söy. lemiş va hikâyeye şöyle devam etmiş. tir: “— Zamanın âdetine göre bu kız anne ve babası tarafımdan şatonun sa. hibi olan ihtiyar, geçimsiz, mendebur asilzadeye verlmlşti. Küçük gelin ize Delikanlı, t0 ıdisizi kak 55; 16 — Nuri, Karagümrük ilka - | Küul, 17 Nuri Evirgen, Bahçekapı Yalı | köşkü cadde « 88; 18 — Burhan Kazacı | Edirnekapı Neslişah, Çınarlı Çeşme cad desi 46; 19 — Hâle Edip Haydar 9; BİRER KALEM KAZANANLAR : 20 — İsmail Pertevniyal İlsesi, 21 — | H. Cahit Olcay, Pertovn'yal lisesi 135; 22 — Halime Edirnekapr Gülgeçmez maballesi; 23 — Muzaffer Hürkal Bah, | çekapı Taş han yanında; 24 — Calft, Şehremini Tatlıpınat yokuşu, 25 — Mu kaddes Şehremini; 26 — Cahit Pertev- niyal lisesi 310; 27 —- İsmail Sel. Ça | olduğunu mahkeme: ce Duluştuğunu söylemiştir. Mahkeme Harbiye mektebinde Fransada dünya adliye tarihinin avasın a bakıldı mü eltına alan itiraf etmiş ve ge. de talâk talebini evlenmeden evvel evlerini ziyaret et- miş olan moteliksiz bir saray mensu. buna gönül vermiş bulünüyordu. Ba. Bası yerinde niç sevmediği bir adamın urak bu şatoya girince Bevgi- i kurlarması için bir haber gönderdi. Fakat bu haber köca. , Sıntn eline düştü. İhtiyar tilki mektu. bu okuduktan sonra yerine gönderdi. Ve karısıyla âşıkmı avlamak için bir tuzak kurdu. Kadına tadık olan delikenlı şatoya geldi. Gece karanlığında içeriye girdi. Mektupta okuduğu tariften kadıniın yatak odasımı buldu ve içeriye girerek onu uyandırdı. Lâkin daha kadıncağı. zi kucaklamıya vakit bulmamıştı ki, gatonun ihtiyar sahibi arkasında yü- rım düzüne kadar uşakla odaya gırdi. Delikanlı gerek kendisinin, gere sevgilisin'n hürriyetelri için bütün var lığıyla döğüşürken öldürüldü. Kızgınlıktan küplere binen herlf karısmı genç adanır ölüme siirükle. mekle ve daha bin bir türlü ağır & larla/ itham ettikten sonra boğdu rak, cesedini şatohun altındaki zin. danlardan birine gömdürttü. © gündenberi bu güzel kadının ru. hu galoyu hiç terketmemiştir. Dört yüz senedir taş binanm soğuk kori. dorlarında gece gündüz. dolaşarak gençliğinde doyamadığı dünyasından şimdi $ıtoya gelen genç erkekleri kandırmak suretiyle gâm almaktadır. güvey ihtiyar uşağın bu hil yesine kahkahalarla gülmilatür, Fa. kat aradan bir hafta geçmeden kocası nin güzel Tuhu görmeye başladığını Mad*lon mahkemede söylemli d gi Hadeyi beraber okuyalım: * Kocam ilkönce korkmuştu. Fa, kat zaman geçtikçe rulh onu büyüledi. Buna karşı bütün hararetini kaybetti. Hartlağı görmek Üümidiyle gece'leri Bibi koridorlarda dolaşmıya a hayet günün birinde bana açıktan açığa İt raflarda bulundu. Ha yatta ondan başka hlebir kimseyi sevemiyeceğini söyledi. İlküneeleri ko camın çıldırmış olduğunu sandı gok doktorları ve bütün arkadaşlarır nı şatoya davet ettim. Bütün teşebbüs, lerim boşuna gitti. Kocam gündüz'eri uyuyar, geceleri. ni ise sevdiği hortalğın yanmda geçi. riyordu. Son zamanlarda artık benim- le konuşmaz oldü. Hattâ wuhun kis. kanmakta olduğunu Ve derhal şatoyu btrakıp gitmemi süyleği.... v" Kadının bu hikâyesi üzerine Pransız hukuk imi uzun uzadıya düşün. müş ve bosnnma kararını Ver'rken şu sözleri söylemiştir: “— Dolikanlının bir hortlağa bilfi- l âşık olması veyahut böyle abes bir sabilt fikre saplanmasının hiçbir ehem miyeti yok. Asıl bizi alükadar eden mmesele niklılr kartsıma karsı soğuk davranması ve sevdiği ruh kıskanıyor diye onu evinden koğmıya kalkışma. 11 — Mkrim Sirkeci Demirkapı 42; | mahallesi 25; 28 — Rıdvan 63 Üncü ik | sıdır. İster bir horllağa, isterse etli 12 — Nezihe, Çapa Öğretmenokul 87; 13 — Nuri, Kelenbevi örta okul 185; 14 — İclâl, Erenköy kız lisesi 155; 18 — İ. Billür, Edirnekapı Sarmaşık &o . | ”A B z pi okul 29 — Zeki O, Şetremini İslfender | bostan sokak; 30 —C. Akçilgılı 4; | 31 — Adnan Akardır, Bahçzkapıda ber. ı ber, canlı bir ziraha âsık olsun madem kl kartamı betbaht e“mektedir, bu öavel. İT kadın: ondan ayırmamak bir zulüm- dür.,