X 13 NİSAN — 1937 akşama DE EŞE Deniz müzemizin ha- tırlattığı bir zekâ: .Sermimar Süleyman bey merhum... . Denizlerin akına, karasına, ve kızılına | bükmettiğimiz günlerde devrin en mükem- mel gemileri Türk tersanelerinde yapılırdı » Deniz müzemizi son gezişimde gözlerim mütevazı bir çerçeveye tas kıldı kaldı. 30 santim genişliğinde ve kırk santim irtifamda bir mütevazı tahta cerçeve ki damladığı portre en ufak bir tevazu hakkı olmıyan yük- vi bir Türk zekâsını hatırlatmaktar k Önünden, bütün Türk milleti- nin baş açarak, saygı ile eğilerek geçmekte tereddüt - etmiyeceğini sandığım bu çerçevenin : içindeki portre beli kılıçlı, ince bıyıklı, Azi- ziye fesli, sakalsız bir eski deniz za” bitimizin resmidir ki Türkün denizi bol bir vatanda göğsünü gere gere yepyaenk bir millet olduğunu sayı: ii la araanda birde bu ispat Sermimer Süleyman Bey merhum. Eski Türk gemicileri gemiye ya- pr derlerdi. Deniz inşaiye mühen gn de serimimar, Bu sermimarı niz Müzemiz ziyaretçilerine şöyle takdim etmektedir: > ; > Merhum Süleyman Bey eski deniz zabitlerimizden biridir ki 1273 tarihinde tersane sermimarlığına ta- yin edilmiş ve hayatmı Türk deniz mimarlığının yükselmesine hasret- miştir. Devrinde kontrolü altında ya" pılmış olan şunlardır; Kosova kalyonu (1279) Nasrül'âziz firkateyni (1278) Hüdavendigâr firkateyni (1277) Mecidiye m (1263) Taif “ (1263) Ahter brik (1250) Ereğli buharlı gemi (1273) peş YA 1 YE ŞA Tirablas |, (1283) Pesendide ,, çi (1264) Eseri Nüzhet, |, (1264) Peyki Ticaret, | ,, (1263) ç ,Levhada *... den bir kısmı, de- nildiği de gösteriyor ki; vi Süleymanm “plânla- rinı tanzim ve tertip ederek rin Se Si buharlı ve buhar- icaret gemileri, , il dan ibaret değildir. Büyük la kocaman bir harp filosu ve bir tire” ret filosu teşkiline imkân veren bu ring nee denize ve Türk irçol güm ei dö tekneler daha he- ... Güzel geri kullanmak ve deni; lerde en büyük cesaret ve mall harp etmek kadar güzel gemi ya mak ve güzel gemi" donatmak da Türkün büyük ananelerindendir. Biz, bir merbaleye kadar ni ği sanayiine hemen bemen en güzel nümüneleri vermiş olan bir milletiz, Zaten denizlerde iyi harp edisimie ve denizlere uzun Zaman hâkim 0. Hymn mühim sırlarından biri Ve &n iyi donan k tersanelerinde gemilerden bir kısmı | inşa edilen gemiler olduğu muhak. kaktır. Türk inşaiyeciliği yelken ve tah. ta tekne devrinden buhar ve zirh dev rine birinci sınıf bir dünya müesse- sesi halinde intikal etmek saadetine de ulaşmamış değildir. On dokuzun- / cu asrın son rubunda Haliç tertane" $ si Türk mühendislerine ve Türk iş. çilerine demiri, çeliği mükemmel surette işlemek imkânın veren bir büyük sanayi merkezi halini almış- tı. Makineleri, zırhı, teknesi torpito tübü, her şeyi Haliç tersanesinde yapılmış olan Yunus adlı torpito se- kiz on yıl evveline kadar donanma hizmetinde bulunuyordu. Meşruti- yet hükümeti Abdülkadir adlı kos. koca bir kruvazörü kızakta bulmuş” tur, Plönları, teknesi, makineleri, ek har ka “aretleri baştan başa Türk zekâsmim ve Türk işçisinin eseri olan bu kru- vazör, Abdülhamit devrinin bilin. mez nasıl bir manasizlığı ile yüzüstü bırakılmış ve nihayet günün birinde parçalanıp ham demir pahasına har raç mezat satılmıştı. Biribirini'takip etmiş olan | feci hadiseler, siyasi değişiklikler mem- leketin her (tarafmda olduğu gibi tersanemizde de / tesirini göstermiş ve idare bozuldukça tersâne de bo- zula bozula eski. kıymetinin yüzde onuna düşmüştür. İşte cumhuriyet, Halici bu halde bulmuştur. Şimdi İzmitte ilk temel leri atılmış olan yeni tersanemizde genç zabitlerimizin o Yağ gemileri, motörler, mayin gemileri ve şilepler yaptıklarını haber alıyor ve bu ilk eserleri göğSÜMüZü gere gere seyre” diyoruz. İki mayin gemisi, bir motör, bir vağ gemisi yapmak hiç şüphesiz bir donanma yaratmak demek değildir. ! Fakat bu hal bize Türk inşainecili- Zinde bir dirilme, bir canlanma baş- İadıgını göstermektedir ki buna be karak en küçük istidatlara en azami inkişaf imkânı veren cumhuriyet hü- kümetinin Türk zekâsma bu sahada da çok geniş vasıtalar ve. imkânler vermekte geçikmiyeceğini tahmin mümkündür. İktısat vekâleti Almanyaya Mar- m ELE YY iNKIİBA ve ondan mütevellit baş ağrılarını de- feder. MİDE ve barsakları , kolaylıkla boşaltır. Son derece teksif edilmiş bir toz olup MÜMASİL MUSTAHZAR- LARDAN DAHA ÇABUK, DAHA KOLAY, ve DAHA KATİ tesir eder. Yemeklerden sonra alınırsa HAZIM. SIZLIĞI, MİDE EKŞİLİK ve YAN. MALARINİ giderir. MİDE VE BAR. SAKLARI ALIŞTIRMAZ. Ağızdaki kokuyu ve tatsızlığı dele. der, MAZON isim ve HOROS marka. sma dikkat. Küçük şişesi çıkmıştır. Fakat büyük şişesi ekonomiktir. Sayısız harp ve ticaret gemileri yapan bir Türk sanatkâr: Sermimar Süleyman bey marada ve uzun seferlerde çalıştır” lacak birçok gemiler ısmarladı. Al. man ve İtalyan tesgâhlarıma denizal- te ve muhrip ısmarladık ve belki ge GU inelim Gk Bu haberleri işittikçe bir taraftan seviniyor, bir taraftan da sinirle- biri. niyoruz. Zira ticaret ve harp filo- larımızın kuvvetleri arttığı için duy- duğumuz sevincin yanı başında mutlaka bir de şu iç sızığı var: “— Niçin bunları kendimiz yap. miyoruz? Ne zaman gemilerimizi kendi tezgâhlarımızda yapacağız?,, Bu iç sizier, bü sual bir zamanlar iki ayda bir donanma halketmek ke. rametini göstermiş olan bir milletin denizcilik ve deniz mimarlığı guru- İ ranun serzenişli bir ifadesidir. N.N. Dört milyon lira ile Milyoner olan adam 18 lira tekaüt maaşı kazanmağa Çalışıyor Yugoslavyanın Bjelovar şehrinde bir şimendifer memuruna Nevyorkta ölen kardeşi 750.000 İngiliz lirası (bizim pa. ramızla (dört milyon altı yüz elli bin lira) miras bırakmıştır. Taliin birdenbire gergin ettiği bu es- ki şimendiler memuru gazetecilere ba- kın ne diyor: “. Şimendiferde işimi hiç de terk. edecek değilim. Çünkü hoşuma gidiyor. Ayda otuz beş lira o ranaşım var, Tem yirmi senedir burada çalışıyorum yakm larda beni ayda on sekiz lira bir maaşla tekaüt edecekler. Bu maaştan niçin vaz geçeyim? Esir ticaretile mücadele Mitletler Cemiyeti bir büro açıyor Milletler cemiyetinin yakınlarda u- zak şarkta esir ticaretine karşı açacağı mücadelenin merkezi Şanghay olacak. tır. Bilhassa kız ve küçük çocuk kaçak- da rapor almak ve mücade- | şkilâ irek nek için Millet | ler cemiyeti Şanghayda bir büro açmak üzeredir, (Deniz müzesindedir) 7 Söz söylemek sanatı esensammme sean sanane semen eENE UN NAMLU eee mea eemmee ene sener serme vera sanane enin mmmnAsi Herkes hatip olabilir, İakat... Esaslı ,ve metot dahilinde ciddi çalışmak şartile Çeviren : Ertuğrul Muhsin NOKTA: 18: — Serbest söz söy: leme; ayni zamanda doğru ve ma nalı konuşmaya da icbar eder. Eğer sıkılgan ve çekingenseniz, canlı değilseniz muhekkak konuşur- ken mütereddit davranıycı ve ağzr nızdan dökülürcesine boyuna (ka.. he.. hm..) o diyorsunur. Kuvv»li konuşunuz, dudaklarınız! sikmek veya ağzımızı yarım açarak konuş - maymız. Cesur ve müshet olunuz. Dinleyiciler karşılarında korkak bir adam görmekten hoşlanmazlar. Beşinci tecrübe: Cansızlığın ö» nüne geçmek için şu tecrübeyi kuv- vetle ve sıksık tekrar ediniz: — Biz geri gitmiyoruz ve git miyeceğiz! — Biz daima ilerliyoruz! — Ve biz en acı neticeye varın- caya kadar tahammül ve sabredece” İZ... 5 NOKTA 19; — Serbest söz söy- lüyorum diye nutkunuzu boş keli. meler yığını haline getirmeyiniz. Serbest söz söyliyebilmek de ba- zan bir tehlike olur, çünkü kendini- ze güvenmeğe başlar ve ciddi hazır- lanmayı ihmsl edersiniz. Eğer bir hatip, (çok serbest söz söylüyor) şöh ret kazanmışsa bu onun ciddi ve mü tefekkir bir adam telâkki edilmediği ne'de işarettir. Bazan dabir hatip için (çok kolaylıkla konuşuyor) derler. Fakat bu her kolay konuşan hatip için söylenmemelidir. Çünkü bazı hatipler, kolay konuşma yü” zünden meydana koymak istedik- leri hakikat ve esbabı mucibeyi bir türlü; ortaya “çıkaramazlar. “İyi söz söyleme sanati bir kelime şelâlesi hiçbir zaman bir nutuk telâkki edilemez. Onun için tabii söz söylemekle melüfsanız bu kadarı için müteşek - kir olmalısınız. Nutkunuzun serbest söylenmiş olmasına bir kıymet ve- riniz. Fakat serbestlik kendi hudur dunu hiçbir zaman aşmamalıdır. Serbest söz söyleme bususiyetinizi ancak yerinde kullanırsanız başlı başına bir kıymet olur. Hicbir za » iman uzun konuşmaymız. Dinleyi- ciler sizin susmanızı temenni Gme- den evvel siz kendiliğinizden susu- nuz. Eğer birkaç defa dinleyicile rinizi yorar, canlarını sıkarsanız sıkıcı bir hatip şöhretini kazanır nız ve bu şöhretten de pek güç kur- tulursunuz. Nutuk söylemiş olmak için, ya” ni İâf olsun diye, nutuk söylemeyi- niz. Muhakkak ne söylemek iste - diğinizi daima toplu ve kat'i olarak gözönünde bulundurunuz. Tomtu- raklı konuşmayı ve uzun mukaddi meler yapmayı bir tarafa bırakmız. tl Size tahsis ettikleri konuşma saatin- den fazla söz'söylemiye kalkmayı” nız. Bu bir kere sizden sonra söz söyliyecek diğer hatiplere karşı ne- zaketsizliktir. Sonra da dinleyiciler bu nezaket kaidesine hürmet etmedi. giniz için hakkınızda fena düşünür. ler. Hemen mevzua geçiniz. Hakikatleri, neşeyi, şakayı, ma> halli hâdiseleri, vakaları, statistikle- ri hasılı bunların hepsini, kendi fik rinizi kabul ettirmek için birer mü» essir olarak kullanınız. Herhalde söylenmesi zahmete değer birşey söylemiş olmınuz lâzımdır. Ve bu- nu da iyi söylemeniz ve öylece bitir- meniz iktiza eder, ... Altımcı tecrübe: Şu tarzda bir kâ. | ğadı doldurunuz; Söylediğim nutuklarm adedi: ğ Muvaffakryetsizliklerimin ade- a: Muvaffakıyetsizliklerimin bepleri: Hazırlanıştaki hatalarım; Söyleyişteki Telâffuzdaki Tavmrlarımdaki o” Serbest söz söylemede hatalarım SES TERBİYESİ NOKTA 20: — İyi bir ses sahibi olmak muhakkak lâzım değildir. Vakıa açık, kuvvetli, ahenkli bir ses sahibi olmak, bir hatip için büyük bir kıymettir. Birçok hatip- ler ve tiyatro sanatkârları vardır ki, bütün sermayeleri böyle güzel sesli olmalarıdır. Böyle bir ses söyliye- ceği şeylerin kıymeti az olsa da,-sas hibine şöhret temin eder. Fakat bü- tün bunlara rağmen iyi bir hatip ol- mak için güzel bir ses muhakkak'şart olmaz. Güzel ses; serbest söz söy” lemenin, güzel bir tavrın, nutkun mevzu ve ifade tarzınm yarısı ka dar bile değerli değildir. Halk üze- rinde tesirli birçok büyük hatiplerin sesleri çok çirkindir. Buna bilhas - sa; hakikate süsten ve sanatli nutuk tan ziyade kıymet ve ehemmiyet ve- rilen İngilterede tesadüf edilir. Kısık ve boğuk sesli bir komik, pek çok para kazanabilir. Çirkin sesli oldukları halde yüzlerce kimse” ler, sahnede, kilise minbetlerinde, halk kürsülerinde şöhretlerinin şa- hikasma varmışlardır. Eğer sesiniz yaradılıştan kısık ve boğuksa bu si” zin meşhur ve değerli bir hatip ol« manıza hiçbir zaman mani değildir. Böyle olmakla beraber bu kitapta gösterilen tecrübeleri tatbik ederse- niz, bariz. bir farkla, düzelebilir. Sesiniz zayıfsa onu kuvvetlendirmek kabildir. - Boğuksa onu ahenkli bir hale getirebilirsiniz. Eğer monoton- sa onu değiştirmek, kısıksa biraz aç* mak mümkündür; 00 V4 m YEDİNCİ TECRÜBE: Dudak - larınızı kapıyarak şarkı mırıldanı * nız. İşte bu en müessir ses terbiye si tarzıdır. Bu çok basit birşey ol- duğu için insan Sdeta bir kıymet bile atfedemez. Böyle şarkı mırıldan- maya kendinizi alıştırınız. Kendi kendinize, tramvayda, trende, oto büste, sabah giyinirken, akşam ya- tağa girerken boyuna bu tarzda mi- rıldanınız... Daima mırıldanmız.. Fakat sakın boğuk bir hançere sesiyle değil... İşte asıl dikat edece - ğiniz nokta bu.. Hançere sesi çe karmaktan sakınmız.. Öyle bil tarz da mırıldanacaksınız ki ses, ağzini- zm yukarı kısmında meydana çık“ sın. Bu mırıldanmak ne gırtlaktan, ne de burnundan olmalıdır. Berrak, ahenkli, “açık bir mupılt.. Eğer şarkı söyliyebiliyorsanız uzunca bir ine- lodi mırıldanmız ve her sesi birkaç saniye uzatarak tutunuz. Böylelik- le yavaş yavaş iyi mırıldanmıya el şırsınız. ve bu mırıldıyı ahe tirmiye ve istediğiniz kadar yı tip istediğiniz kadar alçaltmay vaffak olursunuz. Bir ay bu suretle murıldanmıya devam ederseniz arkadaşlarınız - se“ sinizdeki iyiliğe doğru. tahavvülü farkedeceklerd Mırıldanmak $ sinizin jimnestiğidir, hiçbir se onun kadar fayda veremez. Bir | ses ne kadar boğuk olursa olsun mı nldanarak tatlılaştırmak kabildir. Mı rıldanmak suretiyle zengin ve ahenk. tar bir ses sahibi olduğunuzu öğre nirsiniz. Onun için mırıldanınız. Mı rıldanınız.. Tâki bu sizin ikinci bir tabiatıız olsun! Bu sesinizin terbiye si için biricik ve en iyi çaredir. (Bundan evvelki makale geçen salı günü çıkmıştı; bu kısım deva- mı da gelecek salı çıkacaktır). ZAYİ İstanbul İthalât gümrüğünden ak dığım 39852 numaralı beyannameyesit RG. markalı 167 çuval yaş : deriye ait gümrük irsi makbuzunu zayi eyledim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur. Yedikulede Debağ , M. Rasim GÜREL” |