Yugoslavyanın Italya ve Bulga ristanla yaptığı anlaşmalar karşısında Türkiye... (1878) de Örmeli MM karşı duyulan düşmanlığın sem- bolü addedilerek indirilen Türke bayrağınm 59 yıl sonra Türk cumhuriye- tine karşı duyulan yüksek dostluk ve saygınm bir ifadesi halinde tekrar ve şerefle dalgalandığı yer: Belgratta Kale meydanı Belgraddan'akseden ilk resmi söz. ler, Doktor Stoyadinoyiçin Ankarayı ziyaretinden sonra dost Yugoslavya payitahtında yapılmış olan mühim ar- #rulusal temasalrın, konuşma ve an- Jaşmaların en ince noktalarına kadar Türkiye tarafından takip edilmiş, bi- Jinmiş, anlaşılmış olduğunu apaçık göstermektedir. İki müttefik başvekilin, Türk dev- Jet ricali gerefine verilen ziyafette söyledikleri nutuklar son Belgrad an- Jaşmalarmın Türkiye için bir sürpriz olmadığını sarih cümlelerle ifade et- miş bulünmaktadır. Ankaradan memleketine dönerken Dr. Stoyadinoviç'in komşumuz Bülga. ristanda birkaç gün kaldığı ve Bulgar Başvekili Köseivanofa misafir oldu. ğu bu müddet zarfında, Bulgar Kralı Eorisle av köşkünde bazı temaslar ve bil imzalanan Bul- dadır. Gerek bu analema ve gerekse bir iki hafta evvel Avrupada mühim akis. lere ve dedikodulara sebep olan Çiya. no - Stoyadinoviç mukavelesini Tür- kiyenin nasıl tefsir ettiğiği, nasıl an. ladığını İnönlü son nutkunda en salâ, hiyettar bir devlet adamı hüviyeti ile göyle izah etmektedir: “— Yugoslavyanm hem kendisinin ye hem de Türkiyenin komşusu bu- lunan ve kendileriyle ayni dostluk münasebetini idame ettirdiğimiz iki memleketle ahiren yapmağa muvaf fak olduğu kıymetli anlaşmaları zik- redeceğim. Filhakika blok halinde ve yahut ayrı ayrı Balkan antantı azasiyle diğer devletler arasında kar. şılıklı taahhüt çerçevesi dairesinde vuku bulan bütün sureti tesviye ve anlaşmalar gerek Balkan barışı ve gerek beynelmilel barış için tesirli ve kıymetli bir müzaherettir. Antan tımızın karşılıldı bir itimat içinde bir leşmiş olan azasmı bağlıyan menfa- atler, Balkan camiasını alâkadar € den dış işlerimizin sevk ve idaresin- 'de hiç bir zaman falsolu bir ses çi karmamıştır. Bu şartlar Balkan a KiM kendimize izdiğimiz müşterel İtimat verici Türk — Yugoslav mü nasebetlerini bekliyen, günden gir ne daha mesut, istikbalden şüphe atmiyorum.,, Görülüyor ki Türkiye, Yugosalvya- nm Bulgaristan ve İtalya ile yaptığı analşmaları ne kendi menfaatlerine, ne diğer müttefiklerinin menfaatleri- ne ve ne de esas İtibariyle bizzat ve binnefis Balkan paktına aykırı bul mamaktadır. Zaten Türkiye ile kom. şusu Bulgaristan arasında Bulgar - Yugosalv anlaşmasına benzer bir mü- Kavele mevcuttur. Yine muhterem İ- nönl İtalya le aramızda mevcut dost- Tuğun muhafazası için de birçok teb. Tikeli hâdiselerin cereyan ettiği gün. lerde dahi yüksek bir dikkat ve itina göstermiş bulunduğumuzu tebarüz et- tirmiştir. Ciddiyet ve samimiyeti gayet iyi bir surette şahsında telif etmiş olan İnönlünlin bu vakur sözleri Yugoslav - Bulgar ve Yugoslev - İtalya anlaşma. larmın Atstürk Türkiyesi tarafından gerek kendi namına ve gerek Balkan paktı namma “Parafe,, edilmiş olması mânasına gelir. * Dünyan endişe ve ümit yahut harp ve sulh kutupları arasında boca» ladığı bir devirde daima sulhü sağla- mağa çalışmış odin ve sulâten hiçbir zaman ümidini kesmemiş bulunan Balkan paktı devletlerinin siyasi psi- kolojisini #nönü şöyle izah etmekte, dir: 4 Balkar aütMii faaliyeti AR a e değil, fakat daima ümit çerçevesi içi de tezahür etmiş olan bir eek muş bulunduğuna itiraz imkânı yok tur. İstisnasız bütün komşularımızla iyi anlaşma ve barış siyasetinin haiz olduğu mümeyyiz vasıf kazanılmış dostluklarımızdan, asla. bir. şey sekx. siltmeksizin bunlara daima ilâve. kânımı veren sağlamlık ve ademi in. hisardır.,, Balkan paktının've bu pakta dahil devletlerin tabii bir müttefiki olan Çe- koslovakyanın siyasi puslasında dost ve müttefik Yugoslâvyanm Türkiye ile ayni kerteden rota çizdiği de Dr. Stoyadinoviç'in nutkundaki şu cümle ile göze vurmaktadır: “— Ekselânslarınm Belgradı zi- yareti münhasıran iki memleket a- rasında devamlı ve samimi bir dost- luk tezahürü değildir. Bu ziyaret ayni zamanda, Balkan antantı çerçe vesi içinde tesis ettiğimiz ve Küçük Antantın çok müteyemmen bir su rette tamamladığı mü tperver ve yapıcı siyasetin devamı, TAK. VİYESİ VE TEVSİL hakkımdaki müşterek arzularımızm da ifadesi- dir. İki memleket, müttefikleriyle sa mimi ve tesirli bir teşriki mesaide bulunmak ve istisnasız bütün kom. şuleriyle devamlı bir barış muhafaza etmek arzuları hakkmda kâfi deliller | göstermşlerdir. İki memleket mümes illerinin toplanması barış için ha- kiki bir hizmet ve bunu samimi su- rette istiyenler için mesut mesut bir hâdise teşkil etmektedir.,, İşte Yugoslav - Bulgar ve Yugos- lav - İtalyan anlaşmalarına takaddüm eden (Ankarâ ziyareti) ile bu anlaş. malardan sonra yapılmakta olan (Bel- grâd ziyareti) hin ruhu, manası, tıl- sımı ve esrarı bundan ibarettir: Dünya sulhünün en nikbin havari, yunundan olan Balkan paktı ve Kü- çük Antant devletlerinin Arstulusel manasını ve sulhün lehine siyasi ide. allerini k ndirmek ve yaymak. Fakat bü didinmelere ve bütün çalışmalara rağmen sayet dünya yan çizer ve kendini medeni bir inhidama müştakak görür de harbe karar verir. #e, ozaman Yugoslavya dost ve müttefi ki olan Türkiyenin şöhsında devrin en asil ve merd bir cengâver milletini görmekte olduğunu da bilmekte ve Türkün gerek kendisine've gerek dostlarının menfaatlerine ne Kadar sadık, kahraman ve yaratıcı bir daf! olacağını pek âlâ takdir etm tedir. Stoyadinoviç diyor ki: - Yuğoslav milleti şahemızda ax. ker cesaretini, devlet adamı kiyaseti- i e Hırvat, Yugoslav milleti var ! — Yazan : N. N. Tepedelenli — 9 Sırplarln Hırvatların ve Slovenlerin hür ve müstakil bir devlet teşkil et- mek üzere birleştikleri resmen ilân «-| dildiği anda, yani 1918 yılı ilk kimın | “ayının birinci gününde Avrupa siyasi haritasında beliren büyük devlet, bü- tün aksi iddialara rağmen, tam bir mil di vahdet ifade eder. Yugoslavya Kral- Iığınm bütün vatandaşları ayni rkın evlitlarıdır. Sırp, Hırvat” ve Sloven, kelimeleri geçmiş zamanlardan kalma birtakım adlardır ki, ayni ekin ev- | lâtlarını biribirinden ayırmak ve bir- leşmelerine mâni olmak için icat edil. mişler ve kullanılmışlardır. Hakikat. te Dolgadır oğullarının Malatyasında, Karaman oğullarının Konyasmda, Ay. Gın oğullarının Birgisinde bugün do- Hanlar ve yaşıyanlarm gerek kendile- ri ve gerek tarihleri ve ırkları ne ka- dar sağlam Türk ise, bugünkü Yugos. Javyada yaşıyanların kâffesi de o de. Tece siğlam Sırp, yahut o dersce sağ. lam Sloven veya o derece sağlam Hır- vat'tırlar. Yani hepsi su katılmamış Yugoslavdırlar. Ve Yugoslavya, ye» bancı çizmesi altında kalmıya hiç müstahak olmadığı halde kötü bir tali €seri olarak tam on ilç asır bin bir a- zap ve işkence çekmiş olan merd ve asil bir ırkın milli bayrak altımda sağ. lam,devamr, hür ve müttehit bir si. ma gösterisinin ifadesidir. Bu yazı serisini bu ciheti ve Hır. vatlarla Slovenlerin Sırplardan hiçbir ayrılıkları olamıyacağını ispat etmek ve bugünkü Yugoslavya haritaama dahil toprakların her türlü iddiaları kolaylıkla reddetmek imkânını bize verecek ve hiçbir revizyon talebini haklı göstermiyecek derecede sarih o- larak Yuposlarlara" alt bulunduğunu tebağilir ETEPwiK İçil yani Our. Karağorjeviçlerin saltanatı bir baş- Ka ırkın üzerinde zorla kurulmuş bir hâkimiyeti ifade etmez. Etmiş olsay- dı, yani umumi harpten sonra bu ha. nedanm saltanatı altına giren Hırvat, Sloven, Karadağlı ve Boşnak ile Sırp syni kandan olmasalardı Karajorje. Viç Krallarınm Habsburg kralları gibi Byni zamanda hem kral hem de İmpa. Tator sddedilmleri lâzımgelirdi. Hal buki dün Birinci Piyerle Birinci Alek- #andr yalnız Yugoslav Kralı unvanmı faşımışlardır ve S. M. Piyer H de bu- gün yine sadece ve pek haklı olarak Yugoslavyada yalnız kraldırlar. Çok eski devirlerde Türk milletinin dostu ve müttefi- Xi olan Yugoslavlar bugünkü vatanla. rma on üç asir evvel gelip yerleşmiş. lerdir. Bu yerlerde, Bronz devrinden 6 tarihe kadar İliryalmir otururlar. dı. Tarih İniryalıları merd, cesur, mu- harib faket çoban bir millet olarak tanir, İsa'nın doğumundan Üç asır ev- vel Romalılar Balkanlara doğru sark- mağa başladıkları saman bu millet Yunan nüfuzu alında bulunuyordu. İlliryalılar derhal Romanın karşısın. da cephe tuttular. Devrin en zeki stra. tojleri tarafından sevkedilen ve en gü. 72) silâhlarını kullanarak harbeden Ro ni ve büyük bir vatanperverin fedâ- kârlık ruhunu tanımaktadır. Bütün bu meziyetler, milletimizin: ruhuna çok yakin ve onun için pek : azizdir. Buna binaendir ki, Yugosalv milleti ekselânslarında yalnız kendisi için çok &z'3 bir misafir değil, ayni zamanda Kamâlizt Türkiyenin “güzide bir mü, ypsezilini selimlamakla mahzuzdur.,, 1? ği Türk silâhlarının ifâde ettiği yük- sek şerefi, dostlarımıza verdiği büyük emniyeti Türkiye, Yugoslavyanm bü. yük ve eşsiz dostu olan Atatürke med- yundur. Ne bahtiyardır o Yugoslavya ki ba- şında böyle bir Şef bulunan Türkiye gibi bir müttefike ve ne bahtiyârdır bu Türkiye ki Yugösalvva gibi yakm tarihinde Kral Alekeandr gibi bir #e. ref hatırasma sahip bir müttefike ma- Wiktir) Şekip GÜNDÜZ s3 NİSAN — 1937 — Abdülhak Hâmid Abdülhak Hâmid'in acib bir talibi oldu: daha hayatında iken kendisiğği milletinin en büyük ga'rı denildi. bükmü Recaizade Ekrem'den bugü gen; şairlerine kadar birkaç nesil zaladı. Hâmid'in çok büyük bir olduğu hemen herkes tarafmdan Ki bul edilmiş, mektep © çocuklar” öğretilen bir hakiku0'tir, Gerçi buni kabul etiniyen birka z onlar ya lanetle, ya bir cmuz silkini sile ir andı, Abdülhak Hi SLAYA SI Sloven yok, ma İejiyonları Balkanları zaptedebil- mek için tam iki asır uğraşmıya mec- bur kaldılar, Romanm parlak devireirinden İllir. yanın istifade emiş bulunduğu id. dia edilemez Milâdin ilk asrmdan Üçüncü asrma kadar Roma bu mınta. kada birçok yollar, köprüler, kaleler yaptı. Fakat üçüncü asrın sonlarına doğru, Romanım'inhitat devri önşis- ymca bunun en acı neticeleri İllirya- da görüldü. Devamlı harpler, esri has- talıklar halkı kırıp geçirdi. O derece. de ki, dördüncü asırda fersah fersah arasi işlenemez oldu. Eline silâh veri, lip düşmana karşı sevkedielcek çağda erkeklerin bir hayli azalması yüzün. den de hudutlarda panikler başladı... İlliryaya saldıranlar ilkönce çapul- culük yanmak niyetiyle geliyorlar ve bulduklarını alıp savuşuyorlarür. Lâ- kin dördüncü asrm sonlarma doğru gelenler geldikleri yerlerde kalmıya da başladılar, az sonra Romanın ikiye ayrılması ile (394) cüretleri büs- bütün arttı, Ne merkezi İstanbul olan Bizanstan, ne de merkezi Roma kalan garbi imparatorluktan çekindiler; he. le garbi Roma bir asır sonra mehve. nesma İmkân yoktu! büyük bir şri Belki hiçbir zaman; eserleri daima altında bulunan, sıksık okunan göj“ lerden olmıyacaktır; hattâ belki güm den güne daha az okunacaktır; faksi edebiyat tarihimizde, divan edebiyaİ Şâirlerinden de, kendisinden sonra bu” Büne kadar gelen şairlerden de dah! geniş bir yer isgal edecektir. Abdüls hak Hâmid'in eserinde, Türk edebi“ Yatının #arktan garba dönüşünün bis ün tarihi vardır: Edebiyatı-cedidâ Fecriâti, Mut Edebiyat cereyan Berbest nazımcılar hep onun tilmizle"$ ridir, ilk ize hep ondan almışlardıfı Aruz ile yazdı, hece ile yazdı. serbest mazımla şiirleri vardır; nesir yazdı, tİs yatro yazdı, edebi hükümler verdij Yalnız romin ve hikâye yazmadı, fas kat yehi tarzda şiir, tiyatro, tenkid gibi tomanm da onun eseri olduğunu söyliyebiliriz... Gerçi bütün bunlar; “kuvve hâlinde”, Şinasi'den, hatti Gülhane hattı hümeyunundan başlar. Fakat onlardaki kıvılermı âteş yaşa Abdülhak Hâmit'tir, Bu gece ölen adam, bugün yazı yas zan her Türkün kendisine birçok gey” ler borçlu olluğu bir.adamdır. peri maras neva aldığımız saman bağı memek için birçok sebebler liriz; fakat o eseri bir kül halinde die şündüğüm'i; zaman içimizde derif bir hürmet, sonsuz bir hayranlık duz» mamağa imkân yoktur. Nurullah ullah ATAÇ ; “Hindistan isyanı Londra, 12 (A.A.) — Yeni De lihden bildirildiğine göre ikinci kva” ya mensup olup Ravalpindide du. ran iki alay Vezirisanda harekâtts bulunan kıtaatı takviye etmek emri, ni alı Yugoslavya ( krallık © hanedanın Yugoslav mill kahramanlarından Jorj Petroviç Karajori Tunca İlliryayı rahat rahat istilâya başladılar. Yugoslavların Balkanlara gelişi İşte Yugoslavların da Balkanlara doğru hieretleri bu devirde başlar. Prut ve Dinyester nehirleri arasında, ki arazide yaşamakta olan Yugoslav- lar; hür ve serazad yaşay!si seven, sağlam yapılı, cengöver ve civarimert insanlardı. Bulundukları göyhit, iste- dikleri rahat ve asüde hayatı kendile. rine temin edemiyordu. Komşuları pek kanı kaynar şeyelrdi. Onların devam. lr hücumlarından, çok rahatsız oluyor. lardı. İlliryanın Roma nüfuzundan'u. zaklaşmıya başladığı günlerde onlar da Prut kenarından kalkıp cenuba ve cenubu gerbiye hicret ettiler; yani şimdiki Romanyanın bulunduğu arazi- nin bir kısmına yerleştiler. Fakat bu- rada da tutunamadılar. Zira altıncı asırda, Avarların bu taraflara hücum edip Balkan yarımadasının şimalinde yerleşmeleri, Bizansın bu taraflarda çok kanlı harplere girişmösine sebep olmuş ve bu sıralarda Jüstinyenüsün Daçyadaki Cermen kabilelerini imha ettirmesi Yugoslavları bu tehlikeli mmtakadan uzaklaşmıya; daha cenu- ba inmeye mecbur etmişti (597). “ * . pi li esrarengiz fakirin peşin 'deki asiler, isyan hareketinde devam etmektedir. Buzüne kadar elli Ingi İiz zabiti öldürdükleri dır. Yirmi kadar yaralı zabitin vazi” yeti de vahimdir. : İngiliz kumandanlığı bu mmta* kaya 6.000 kişilik bir kuvvet dahs. sevketmiştir. Tek başına" yeni bir taarruz yar intli Fakir, 24 ingiliz neferi Togilizlerin zayiatı Londra, 12 (A.A.) — Hindistan bakanı geçen hafta Hindistanm şi* mali garbisinde vuku bulan müsade melerde ölen ingiliz subaylarının listesini Reel k Bu İsteye göre bir binbaşı, 2 yüzbaşı ve 2 teğ” haberlere göre Büiler on g8 ki”. dar evvel de Hint — İngiliz etsati? mensuplarından olup isyanda y lanan 20 subayın ve dir Bir sulh mütarek yolundaki gayretler de şimdi kim kalmış gibi gözükmektedi emine lm kampa Tanin kolleksiyonü 1 den 1200 sayıya kadar Tanin" ilk zamanları kolleksiyonu gatılıktı İstiyenlerin gazetemiz İdaresine N. » adresi İle müracaatları; Altıncı asrın sonlarina doğru bu mil- leti aşağı Tuna havzasında yerleşmiş görürüz. Yugoslavlar bu mmtakada kırk yıla yakm bir müddet krmıldama- dan ka'dılar.Z'ra Bizans, Balkanların gimalinde, her türlü akmlara ve hicret. lere şiddetle mâni olan kuvvetli ordu- Jar bulundurmakta devam ediyordu. Ancak yedine: asrm ilk yıllarında, İmparator Mavrikiyus'un ölümünden | goslavalr rahat rehat Mürya ovalar sonra, bu ordular Anadoluya gitmeye | na yayıldılar. (602) ynecbur oldukları zaman Balkanların e (Devam edecek) #imalinde meydan boş kaldı ve Yu- N. N. Tepedelenli >. ee A eni nir m alk. hi