Taksimden Yenimahalleye HABER — Akşam Postası otobüsle nasıl gidilir ? Vapur mu, otobüs mü? — Otobüste hususi mevki — Hiç, Taksimden Yenimahalle- ye, Sarıyere, Büyükdereye otobüs- le gittiniz mi?... beni dinleyin. Hoşça vakit geçirir. siniz, Efendim, Boğazın Rumeli ta: rafındaki tepelerinden vapılan bi: | yolculuk zevkli bir şey"'ir, bir ta raftan... İnsan dört kol çengili bi: düğünde bu kadar eğlerrmez val lahi... Fakat sabırlı olmak, soğuk kanlı olmak deryadil olmak ka. lender o'mak lâzım... İşim, deniz havası larak ra: hat rahat, ağır ağır gitmeme im: kâr bırakmıyacak kadar ac9'e i- 'di. “Ver elini Taksim,, #edim, git- tim... Kocaman gövdel: senk veni | otobüsler arka arkaya Yuruyor « 'du. — “Nöbet en öndekinde,, ded* ler. : Arabanın içinde be; kişi var| dı. Bir de ben... Olduk <ltr.. daha gündüz iki... He gücünde, Akşam saati değil k: ça: bucak dolsun. Arabayı doldurmak için kimbilir daha ne kadar bekle mek lâzım? Bu düşüncelerle ev: velce binip yerleşmiş bulunduğun, arabadan aşağı atladım Bir adam beni karşılıdı: — İnmeyin, şimdi kalkacağız! « Peki!, diyerek sev'nçle içe: riye girdim. yi va! saat gel miş, dolmasını bekleme ien kaldı raceklar.. Aferin bu işi i fare «den lere... Yolcuyu birkaç koruş fazla! almak için bekletmiyorıar... Tek rar yerime kuruldum. Açık pen cereden etrafı seyretmeğe başla. dım. Dakikalar geçiyor. Kulağı ma bir horultu geldi. Başımı çe İyirdim, baktım, Bahçıvan kıyafetli, posbiyıkli bir adamcağız, başını kollatının arasına yerleşmiş, iki kişilik ka. napsye şöyle yarı uzanıvermiş, şe- kerleme yapıyor... Bir yolcu “izim konuşma» genç kız, şapkasını çıkarmış ce: ketini atmış, adetâ ev haliyle tek kişilik kanapeye yaslacmış, me raklı bir halde roman okuyor. Yan. iyana oturmuş, elleri kolları paket İlerle dolu iki Rum da hararetli bir münakaşaya dalmış «wlunuyor. Tar... Löfa o kadar da'mışlar ki 'dünyâyı görecek halleri yok. Oto büs yolcuları içinde vaktiyle alâ kadar olan yalnız benim .. Saat: baktım: İki buçuk... Mıha bare ketten eser yok... Arabadan inerken beni: — İnmeyin, şimdi kaikacağız. . 'diye geri çeviren pehlivan kılıki. adama seslendim: — Yarım saat oldu, r.e zaman kalkacağız? — Şimdi, şimdi. — Yarım saat evvel de şimdi demiştiriz. Eğer sizin şimdileriniz yarım saatlik ise dahı iki saat buradayız demek... Br yolcu bizim konuşmamıza Gitmedinizse de| karıştı: -— Onlar hep şimdi derler, ge- ne bildiklerini okurlar. Ben gelel: bir saat olda, Pehlivan kılıklı adara bu söze içerledi. Yolcuya ters ters baka rak söylendi: Kamyonla bir ka Kaçıran. randevu “Uolumşa bir adam!,, Kayıkları gibi kelle otobüsleri de müsleri be” ik ağn -— Bizde de saat var! Sen ge-) nıyordu. leli daha yarım saat olruadı. | Sözü valanlanan yolcu da kız-| dı. Karşılıklı mükemmel bir mü nakaşa başladı: — Sizde saat var arama, insaf yok. Hem benim saatim şaşmaz, Baktım da söyledim — Senin saatin çok koşuyor an- laşılan... — Seninki de uyuyor »nlaşılan Hâlâ vakit gelmedi mi? | — Otobüsler kirk dak'kadu bir! kalkar. Vakit şimdi geliş or... | — Sizin dakikaların: Kutbu! şimalideki gündüzlere benziyor.. — Amma gevezeye çattık! | Münakaşa uzamak v> hararet lenmek istidadındayd:. o Araya girdiler. Otobüsçülerden birisi .e1 gırdı: — Yahu, Mehmedi çağırm.. Bir saattenberi otobüste çile doldurduğunu söyliyen yolcu ge ne homurdanmağa başladı: — Şimdi de numara başladı Şimdi da şoförü aramak bahane - siyle on dakika geçirecekler... Dışarda bağırmalar devam edi | yor: | — Mehmet nereye giti? | — Su dökmeğe.. — Yok beyahu, kahvede altmış! altı oynuyor. — Koşun, çağırın şurm... Nihayet şoför geldi. Düdikler öttü, Kapılar kapanlı. Semplon ekspresindeki hareket törenine! benziyen işaretlerle otobüs hare- ket etti, Unutmadan söyliyelim ki, o za- mana kadar da araba tamamen dolmuştu. Ben arka tarafta otu uyordum. Yolcuların ekserisi ön tarafa dol muştu, Bilet alırken şeföre sor- dum: — Neye hep önde oturuyorlar”) — Ön hususi mevk'3ir. Ma kaslar oradadır. AZ sallanır. Bir tecrübe daha © *dindiğime memnundum. O Barğırsıklarımın çarliston oynamasına aldırmıya - rak yerimde kaldım. Harbiyeye ( gelince arabamız birdenbire durdu. Han. şu deva nası gibi şişmanlığı yüzünden bi: İ yünden geçiyoruz. İ zim babacan da buna kızdı. Hem tabiat garibesi olarak şöhret bular sinema yıldızı Mey Veri (Okadar şişman iki madam ıkına sıkına dar Yenima kapıdan girdi. Tekrar hareket ettik. Araba mız üç yüz kiloluk bir safra aldığı için eski sinden daha az salla Şişliye geldiğimiz zaman, saa- te baktım. Randevu saatim (be; dakika geçiyordu. Arabamız tek: rar durdu. Bir polis memuru kel larmı salisyarak bizi durdurdu: — Eyvah, şimdi de vesika mu- ayenesi var galiba?,, dedim. Değilmiş... Polis de arabaya at ladr. Yüz adım ilerde tekrar durdur du, indi sonroda dönerek şoför te selâmlaştı. Yeniden kalktık. Mac'diye kö- Çardaklı kır kahveleri oldukça kalahalık... Yoi kenarındaki karanfil bahçelerinin mis gibi kokusu bize kadar geli yor... Asfalt yolda sür'atle ilerli yoruz. Zincirli kuyuya geldiğimiz za-| man önde büyük bir kamyon gi diyordu Bizim şoför yol istedi | O, ya duymadı, ya aldırmad. Bi- değe yuvarlanmak tehlikesini gö! ze alarak ve müthiş bir kavis yâ: parak kamyonu geçti... Kamyonun şoförü bu hareket:| bir hakaret saydı. Oda v'tese ba | İ sarak son sür'atle arkamızdan sal dırdı. Kamyonla otobü; serasında ki bu münasebetsiz yarış Zincirli-| kuyuya kadar devam uiti.. Biz heyecandan ölüm terler: döküyor duk. Sür'at müthişti... rında alt tarafları kirece bulanmış ağaçlar. yeşilli, beyazl bir şerit halinde iki tarafımızda: akıyor.) du. Ayazağa çiftliğire getince| yarış bitti... Fakat arabıda bulu», İ nan bir kocakarı bayıldığı için in. dirilerek oradaki çeşmede eli yü-l zü yıkandı. Hacıosman bayırında birden - bire tekrar durduk. — Ne oluyor? diye üne bak -| tım. ! İri yarı bir inek asfalt yolun tam ortesma uzanmış, »kşam gü. neşine karşı gözlerini y ummuş ge) viş getiriyordu. Güçbeli, hayvanı| deh çüşle kaçırdık ve *ekra: ha| reket ettik. Hacıosman bayırmeizki gazi - nonun #nünde biri katın diğer leri erke iki genç yoler in» di. Arabada bile kolkola girmiş. burun buruna sokulmuş olan bu) i Reşat, onu takiben Feneryılmaz b ları görülüyordu. İ maltıdan Mukadder ikinci golü ve| Yol kena |“ İ tiyacında bulunan çiftlerle doluy İ kat ben arabaya bineli altmı; be:! © Fenery 21 EYLÜL — 1933 ılmazın Bandırma gezirtisi Cok güzel oldu Bandırmanın kurtuluş bayra - mında bir spor bareketi yarat - mak için Bandırma İdman yurdu- nun daveti üzerine sporculardan ve temsil kolundan Feneryılmazlı 23 genç Bandırmaya gittiler... Sabah saat 5.30 da Bandırma - ya çıkıldı. Mıntaka başkanı Bay Reşat ve Bandırmalı gençler ta - rafından karşılandı. Feneryılmaz- lılar istirahat etmek üzere otelle- re yerleştirildi. O gün kurtuluş bayramı olduğundan büyük bir ö ren hazırlanmıştı. Törene saat 10 da boriiniale de asker ve arkada sporcular geç. tiler. Kulüpler şu şekilde sıralan. mıştı: Başta Bandırma mıntaka bayrağı ve Bandırmanın cidden kıymetli ve çalışkan başkanı Bay voleybol ve futbol takımı, Bursa Sebat kulübü, Bandırma İdman Yurdu, Edincik sporcuları temiz ve muntazam bir şekilde geçtiler. Şiddetle alkışlandılar. Merasim - den sonra sporcular istirahate çe- kildi. Öğleden sonra maçlara başlan. dı. İlk maçı Bandırma Gençler Birliği ile Bursa Sebat kulübü yaptılar. Birinci devre Bursanın hâkimi- yeti ile geçti... Bu devrede Bursa güzel oynadı ve üç gol çıkardı. İkinci devrede Bandırma açıldı ve munlazam akınlar yapmağa başladı. Bandırmalılar fırsatları kaçırmadılar ve arka arkaya dört gol çıkardılar. Oyun, bu suretle, Bandırma Gençler Birliğinin üş» tüHlüşüyTEe Biti İkinci maçı Feneryılmaz - İd . man Yurdu oynadılar... Bayrak töreninden sonra oyuna başlandı. Başlangıçta Feneryılmazlılar dur. gun görünüyorlardı. Vapur yor - | gunluğu ve uykusuzluğa alışma - dıkları belli oluyordu. Birinci devrel-2 Bandırma| İdman Yurdunun üstünlüğüyle bitti, İkinci devre başladığı za - man Feneryılmazın daha ağır bastığı görülüyordu. Buna rağ - men Bardırmanın münferit akın. Bu akımlardan birinde Bandırma sağaçığı, kale - cinin vakıtsız yerinden çıkmasın. dan istifade ederek üçüncü golü attı, Oyunun bundan sonraki şekli Bandırma yarı sahasına gecti ve Feneryılmazın tazyiki artt. Pe « — yolcuların arkasmdan "etçi bir #spiri yaptı: — Kır havası alacakiar... Maslâğa kadar kırlarda sık sik hususi otomobillere tesadüf edi yorduk. o Arkaları yola çevrilmi,| ve perdeleri pakanmış olan bu rabalar hep kır havası #lmak ih du. Nihayet Sarıyere geldik. Oto büs hakikaten Taksimden buraya kadar kırk dakikada gelmişti. Fa dakika olmuştu ve tabii .andevum| bozulmuş, bekliyen falar kalma'| miştı.. O zaman ne yaptım h'liyor mu sunuz? Londradaki Obır Rogbi maçı için, Nevyorktan tayyare ile İngiltereye gelen Âmer'kalr gibi Sarıyerde bir poğaça yiyerek şeh- re döndüm. güzel bir kafa vuruşuyla Mehmet üçüncü golü attılar. Oyunun son dakikalarında Feneryılmaz gü - zel bir gol daha attıysa da hakem bunu “Favul var!,, diye kabul et- medi. Halbuki Bandırma kalecisi çikış yaptığı sırada Feneryılmaz soliçi topu kaleye sokmuş bulu - nuyordu. Neticede oyun 3 — 3 be- rabere bitti, Oyundan sonra Feneryılmazlı . lar otobüslerle fırka binasma gö - türüldü. Gece Feneryılmaz temsil kolu Bandırma kurtuluş bayramı şere - fine askeri mahfilde bir müsame- re verdi. O gece Feneryılmazlılar Erdeğin kurtuluş bayramında bu. ği üzere Erdeğe davet edil - N Ertesi günü sabah saat sekizde otobüslerle Erdeğe gidildi. Spor- cular törene iştirâk ettiler ve al - kışlandılar. Öğleden sonra Erdek İdman yurdu ile Feneryılmaz ara- sında samimi bir voleybol maçı yapıldı. Bu maçı Feneryılmazlılar 15 —3, 15 — 13 kazandılar. Erdek İdman Yurdu başkanı Bay Fehmi Feneryılmazlı gençle. re bir ziyafet verdi. Akşam geç vakit şirin Bandırmaya dönüldü. Bandırma İdman Yurdunun ak şam ziyafetinden sonra vapura i hareket edildi. Büyük bir #porcu kitlesi Feneryılmazı uğurlamağa gelmişti, Bu gençlerin başında Bandır - ma gençlerinin büyük bir varlık yaratmasında mühim bir âmil o tü imraka “BAŞKANI BAY Köğat, İdman Yurdu başkanı ve başkap- tanı Bay Bekir bulunuyorlardı. Ayrılış çok samimi ve candan oldu. Kardeş gençler “Yaşa!,, lar- la biribirlerinden ayrıldılar. Avrupa atletizm rekorları (Baştarafı 8 ncide) Yüksek atlama: Finlândiyalı Pera « salo derece: 1 metre 98 Uzun atlama Alman Lelchum dere- ce: 7 metre 73 Sırıkla yüksek atlama: Polonyalı Sehneider: derece; 4 metre; 10 Üç adım uzun atlama: Finlândiya lı Rayasaari derece: 15 metre 28 İl Gülle atma: Alman Woellke derece? 16 metre 33 Disk atma: Alman Schroeder dere- ce: 53 metre 10 Cirit atma: Finlândiyalı Jarwinen derece T4 metre 30 Çekiç atma: Irlandalı derece: 56 metre 90 emen Bisikletle Saatte 60 kilometre Geçen hafta Fransada ( bisikletle pist üzerinde yapılan sürat müsaba - kalasında Ernest Terrean yüz kilo * metreyi saatte vasati 60,606 kilometre süratle bitirerek birinci gelmiştir. Callaghan —— Sünnet düğünü Kızılay Unkapanı şubesinden : Şubemiz çeçen yıl (o olduğu gibi bu yıl da şehit, yetim ve yoksul çocukla” rı sünnet ettirmek (üzere eylülün 8 nci cumartesi günü gecesi Haliçfeneri caddesinde Cibali mektep bahçesinde bir düğün yapacaktır. Kızılayı seven- lerin hem bir gece geçirmek, hem de bu yavruları sevindirmek için dü - günümüze gelmelerini saygı ile bek - Ihsan A. Gökpınar leriz.