30 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K ORMANIN KİZİr. ş »— HABER — Akşam Postası Vahşi hayvanlar arasında ve Afrik enın balta girmemiş ormanla- rında geçen aşk ve kahramanlık, h eyecan, esrar ve tetkik romanı eaNVo: 3: aa Yazan: Rıza Şekib tamam Yavuz hâlâ dönmemişti, oğlu merak içinde bekliyordu Bacakları, dizkapakları, kolları çiziklerle, sıyrıklarla doluydu. O- radan buraya atlarken dallara ta- kılan önlüğünün — bazı — yerleri parçalanmıştı. Korkunun, çekin - menin ne demek — olduğunu bil - miyen bu küçük haşarı, babasının kendisini brrakmıyacağını söler - ken çok emin görünüyordu. Bir a- ra halinde ufak bir — durgunluk görüldü. Babasının kendisini bı - rakmıyacağından şüpheye düş - müş bir hali vardı. Murat, genç kızın — babasına karşı düşkünlüğünü biliyordu. O . nun biraz da damarına — basarak kandırmağa çalıştı. Bununla yap- mak istediği meydandaydı. Kar - şayı ormandan ayırlrsaya razı; edebilseydi Yavuz da çaresiz ay- rılmaya muvafakat edecek ve bu: suretle ormanın derin yalnızlığın dan kurtulmuş olacaktı. Yavuz hâlâ dönmemişti. Karşa sabırsızlanıyor, babasımın hakika- ten otmandan ayrılıp ayrılmadığı- nrı sorup öğrenmek istiyordu. Nihayet dayanamadı.: — Babam niçin gelmedi. İepey- ce oldu, dedi. — Bilmem... Belki fillerden ko- lay kolay ayrılamamıştır. — Fillere bir şey olmasın?. — Ne olacak. Sanki... — Ben çok merak ettim. Gidip nkakacağım. - , — Şimdi gehr, nerdeyse.. Yo - rulmana değmez. — Ben gideceğim... — Pekâlâ git.. — Sen gelmez misin? — Hayır, ben yorgunum dinle- niyorum. — © halde Süleymanı alayım. — Süleyman da uyuyor. — Yatalı çok olmuştu. — Hâlâ kalkmadı mı? - — Hayır.. Demin girdim, uyuyordu. — Kaldırayım... — Nasıl istersen... Karşa kardeşi Süleymanı uyan- dırmak için ormana girerken Mu- ratta gözlerini kapamış ve gene kendi düşüncesine dalmıştı. Karşanın ormana girmesile bir çığlık koparması bir oldu. Sesi o kadar korkunç bir haykırma ha - linde mağaranın ağızından fırlı- yordu ki, Murat, neye uğradığını | bilemeden yerinden sıçradı. Kal. “bi atıyor ve heyecanla mağaranın ağzına bakıyordu. Karşa görü - nürde değildi, kıza ne olmuştu? Bu korkulu haykırışa sebep ney- di? Murat bunu düşünürken Karşa kendisini bir çılgın gibi mağara - dan dışarıya attı. Gözleri açılmış benzi sapsarı kesilmişti. Hemen Murada koştu. Hiç bir şey söyle - miyordu. Az sonra hüngür hüngür mağaraya | ağlamaya ve dövünmeye başla -| dı. Murat, şaşırmıştı: — Ne oldu kızım. Ne var ma - garada! Neden — korktun? diye| sordu.. Karşa cevap vermiyor yuvar - lak siyah gözlerinden — boşanan yaşları bir elinin tersile silmeye — uğraşırken öteki elile de Murada | hakikaten Süleymanın —- Anladım ne var mağarada? Ne yapacağım orada? — Süleyman, Süleyman? — Süleyman ne olmuş? İçerde yek mu? — İçerde... Fakat... Karşayı yeniden — hıçkırıklar bastı. Bir ara geldi ki artık gö - zünden yaş ta akmıyordu. Bu yaş- ta kızın böyle belki de yok yere ağlamasına Murat akıl erdireme- diği için mütemadiyen ısrar edi - yordu: — Söylesen e Karşa? Ne olmuş Sülaymana? — Süleyman... cevap vermiyor.. yor. — Sen korkar mıydın? — Hani hiç korkmazdın... — Korkmadım.. Fakat ölü ga- liba... — Ölü mü? Ama yaptın ha.. Daha demin mışıl mışıl uyuyordu. Mişıltısını duymadım ama baya - ğı uyuyordu, — Sana öyle gelmiş.. Amca git Süleyman bana Beni korkutu - bak Süleymana! Ne — olmuş bak Süleymana... Murat ihtiyarlığın — kendisine verdiği tenbellikle yerinden kalk- mak istemiyordu. Fakat, Karşa - nın israrlarına artık dayanamadı: Genç kızı da kolundan yakalı - yarak: — Haydi gel bakalrm.. Ne ol - muş Süleymana görelim, dedi. Karşa evvelâ gitmek istemedi. Ama amcasının — kendisine göre kuvvetli eli, küçücük elini bırrak - madı ve istemiye istemiye Mu - radın arkasından sürüklendi. Murat mağaraya girdiği zaman upuzun yattığını gördü. Demin mağaraya girdiği zaman gene ayni şekilde mi yatıyordu? Evet ayni şekilde || yatıyordu. Murat kafasından bir an içinde geçen bu sual ve tasdik- ten sonra eğildi. Eliyle Süleymanı | yokladı. O kadar tabit yatıyordu ki buna ölü demenin imkânı yok -| tu. Sağ kolunu kaldırarak havada | bıraktı. Kol bir ağır külçe gibi ge- | ne Süleymanın yanına düştü. Ağzı | bakar || hakikaten açıktı. Şöyle bir göz, göğsünün nefes almadan kabarıp alçaldığı zannıma bile ka- pılabilirdi. (Devamı var) Yeni Eserler GEUSE LERİMC DAK Holivut LA kutusu 1255 Holivutun 28 inci sayısı güzel re - l -ui simlerle çıkmıştır. ZAYI — Fırka. (61), alay q.qPA : MARKA (174), tabur (2), bölük (5) Ke- şirlikli Hüseyin oğlu Mehmed te - vellüd 1320, askerlik kaybettim. Yenisini cıkaracağım - dan eskisinin hükmü yoktur. (142) |— mağaraya gitmesini söylüyordu. | DOKTOR Kemal özsan Üralog — Öperatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor — mağazası yanında. Her gün öğleden sonra 2.den 8 - ekadar.. Tel; 41235 Tar LN aa aa ŞA I Ve — C r-BORSA'j (Hizalarında yıldız ışareci olanlar üze- rinde 29 6-985 de muamele görenler- | dır | Rakamlar kapanış fiatlarını ygösterir Nukut (Satış) #« Londra A18, - | * Viyana Yö, 10 * Nevyork 125. —| ©. Madrir ıf — * Paris 169. —| $ Berlin 42 — *« Milâno 204, —| &« Varşova 94, 50 & Brüksel 82, —| « Budapeşte 4, — * Âtina 24 —| * Bükreş (ö, — i # Cenevre 818 --| * Belgrat â5, —- *« Solya 24, SO| * Yokohama 35, — | # Âmsterdan Sâ, —| « Altın O4i, — * Prag 100, —| * Mecidiye — 59, — * Stakho'm 2, --| « Banknot — 230, — ( | Çekler (kap. sa. 16) | — — *« Londra 60,50| « Stokhlmn BA1315 *« Nevyork — 0.7988 |« Viyana 4 METN « Parls 1203 — |&« Madrit 5.8607 *« Milâno 9.6125 | & Berlin 1,9756 # Brüksel 4715 |& Varşova 4,2075 * Atina 83.605 |w Budapeşte — 4,48 — » Cenevre 2,4325 |& Bükreş 77,9025 * Sofya 63,77535| * Delgrar 14.718X *« Âmsterdam 1.1686| * Yokohama — 2.7435 * Prag TOOLUR| & Moskova — 1091 —-——o—||—<—<— CKOK ESHAM İş Bankası — 9.5)-| Tramvay — 19,— Anadolu Y5.7A (6 Çimento as. — 10.05 Reji 2.60| —Ünyon Del. —— Şir. Hayriye 15.—| — Sark Dek D Merkez Bankası 58,- Balya -- ' U. Siporta — 00| Şark m, ecza —,— Bomonti R40| — Telefon -- ——— .:— .ecoeCCNCCOACCCv istikrazlar tahviller *1933Türk Bor. :80N| —Elektrik —— *, . (D 26,05| Tramyvay 31,70 Wakmlir - L 2607 Rıihtim 17,00 İstikrâzıDahili | 94,50 Atadolür . 4010 g Ergüni istikrazı 9ö— | Anadolu JI — 44,30 1998 AM tö, - Anadolu lıı 51,50 Sıvıı Erzurum 95--.| Mümessil 0 594 vesikamı | 80 HAZİRAN — 1935 — Sevgılısının Burnunu yiyen Habeş asilzadesi Bugünkü posta ile gelen Fran - sız gazeteleri Fransada geçen çok garip bir vakayı haber veriyorlar: Habeş imparatorunun akrabasın - dan olduğunu — söyliyen ve onun soyadını taşıyan bir delikanlı sev - gilisinin burnunu ısırıp yemiş! Bu garip hâdise — hakkında şu tafsilât veriliyor: Cenevrede hukuk tahsili yap - makta olan Araya adlı bir Ha - beş delikanlısı birçok kadınların başını döndürecek, aklını çevire - cek kadar sevimli ve yakışıklıydı. O kadar ki etrafında kandırmadı - ğı genç kız, evli kadın — kalmadı, genç bir daktilo kızdan bir çocuğu oldu. Nihayet İsviçre hükümeti bu Habeş Donjuanını memleket ahlâ- kı için tehlikeli görerek hudut ha- RA3DYO Programı İSTANBUL — 12.30 Plâk neşriyatı, 18.80 Danş muüsikisi (plâk). 19.30: Çocuk saati. Hikâyeler. Mesut Cemil, 20: Konferans. 20.30 Bayan Birsen, türkçe sözlü eserler. Radyo ve tango örkestraları, 21.30: Son haberler, borsalar. 21.d0: Ay tango demir caz orkes- traları. Bayan Bebyi. 22: Mayistro — Popof idaresinde çiran romans, BÜKREŞ — 12: Koro könseri. 12.80: Rad yo örkestrası, 13.30: Sözler. 13.40: Plâk, 14.15 Bözler. 14.85: Plâk. 17; Köylü yayımı 18: Baditza orkestrası,. 19: — Duyumlar. 19.15: Plâk. 20: Sözler. 20.20: Romen — türküleri, Z20.d0; Plâk, 21: Sözler. 21.15: Radyo or « kestarsı. (Türküler). 22: Spor — duyumları. 22.10: Konserin süreği, 23: Duyumlar, 23.15: Plâk. VARŞOVA — 19.15: Piyano cazı, 19.80 Sözler. 19.45: Sözler. 20.25: Trlo koönser, 20. 50: Sözler. 21.10: Senfonik koönser. 21.45: Duyumlar. 22: Piyano birliğiyle türküler. 22. 380: Sözler. 22.45: Plâk, 23: Spor duyumları. M Hayatın neşesi .dinç olmaktır. HORMOBİN Tabletleri Yorgun vücutları dinçleştirir iktidarsızlığı Bel gevşekliğini N giderir, —yaşamak — neşesin G iade eder. Eczanelerde bu'u ğ nur. İstanbulda fiati 150 Kr. Tafsilât için Galata Posta Müslahzaralı rici etti. Araya Selasye Haile, bu arada gene Cenevrede tahsil etmekte o - lan Cemile adlIı Mısırlı — bir kızla tanışmış, iki genç — sevişmişlerdi. Delikanlı hudut harici edilince bu macera yarı kaldı. Genç kızın Ce- Z | Devrede bulunan ailesi, kızlarını bu delikanlıya vermek istemiyor - lardı. Genç kizm — yalvarmaları, delikanlının mektupla müracaat - ları para etmedi, sevgililer ayrıl- mağa mecbur kaldılar. Habeş Donjuanı Cenevreden ko- vulduktan sonra Fransada Anno - mase çıkmıştı. Oradan kıza te - lefon ediyor, mektüup yolluyor ve sevgilisinin kaçıp yanına gelme - sini istiyordu, Fakat genç kız aile- sinin sözünden dışarı çıkmıyordu. Bu yalvarıp yakarışlar fayda ver- medi. Bunun üzerine Habeş delikanlısı son bir çareye başvurdu. Genç kı- za haber göndererek hasta oldu - ğunu, ölmeden önce bir kere daha onu görmek istediğini bildirdi. Genç kız bu hileye kandı ve ai - lesinin yanından kaçarak Habeş delikanlısının yanıma koştu. Onu 'hasta görmeyince şaştı. Aralarında şiddetli bir kavga oldu. Cemile a- ilesini büsbütün bırakıp delikanlı- nmm yanında kalmağa razı olmu - yordu. Bir aralık Habeşli — gencin şöyle bağırdığı işitildi: — Seni öldüreceğim! Benim ol- mazsan müthiş bir intikam alaca - ğım ! Fakat genç kızın — eski sevgisi sönmemişti, biraz sonra kavga ya- tıştı, barıştılar ve beraberce kırla- va gezmeğe cıktılar, Kırda yanyana — oturmuşlardı. Delikanlı, Cmileyi kucaklamak is- , tedi, genç kız kendisini brraktı ve.. / Keskin bir çığlık kopardı! . — Burnum.. Burnum! Zavallının yüzü kan içindeydi. Araya Selasiye Haile, bir müd- det anında zavallı kızın burnunu ısırmişti, kanlı et parçasını çiğne- yip yuttuktan sonra acı bir gülüş- le haykırdı: — Burnunu yedim. Şimdi ken- dine bir koca ara bakalım bula - bilecek misin? MA SE AM İşin tuhafı nedir biliyor musu - nuz? Cemil, bu vahşice hareketi, âşı- kının kendisine olan — sevgisinin (5 büyüklüğüne bir delil saydı ve hastaneden şöyle bir yalan uydur- du: — Kırda gezerken düştüm, bur- nurm bu hale geldi! Operatör bu yalana kanmadı. Kızı sıkıştırdılar ve hakikati ni « hayet öğrendiler, Mahkemeye verilen genç 17 Nisanda bir — sene hapse, bin frank para — cezasına ve genç kıza on bin frank tazminat ödeme- ğe mahküm oldu. Araya Selasiye Haile, bu kararı temyiz etmiştir, bugünlerde tekrar muhakeme edilecektir. Titüleskonun seyahatı Romanya dış bakanı Titülesko şimdi Pariste bulunmaktadır. Pa- riste Fransız baş ve — dış bakanı Lâvalle dün öğleden sonra konuş- muş ve Eden « Lâval — mülâkatı hakkmda kendisine tafsilât veril- miştir. Roma dış bakanı Titülesko, İn - giliz yönetmenleriyle — (idare a- damlariyle de görüşmek üzere bugün Londraya gidecek dönüş- te tekrar Pariste kalacaktır. —— CÖzdili A3ÜNCÜlLiİiste Muvafık, mutabık — Uygun Muntabık — Uyuk ÖRNEKLER: 1 — Fikirlerimiz biribirine uygun değildir. 2 — Ha- reketiniz kanuna uygun değildir. 3 — Bu masanım ayakları yerlerine uyuk değildir. 2 — Müeyyide — Berkite ÖRNEK: Bütün kanunlar dev « rim savgasının birer berkitesi ol - malıdır. 3 — Mükâfat — ÜÖden ÖRNEK : Hayır ve hizmet işle . rinde en büyük öden, vicdan raha. tıdır. 4 — Satıh — Yüzey — ÖRNEK: Akşam üstü, su yüze - yindeki ışın (muzi) — kırışıklaşara daldım. $ — Münavebe — Sıralaşma ÖRNEK ; Gece nöbetçileri arala - rındadaki sıralaşmaya göre çalışır" lar. “Not: Gazetemize — gönderilecek yazılarda bu kelimelerin Osmanlı. caları kullanılmamasını rica ede: Habeşli Z Kai Bir Optüratör 5 hareketiyle Mükâfat kazanınız KODAK Amatör fotoğrafları müsabakası 1 temmuz - 31 ağustos 1935 Tafsilâtı ve şartıarı foloğraf malzemesi satıcılarından alıniız. Doktor Horhoroni Eminönü Valide kırathanesi yanında Telefon; 24131 ee tefek Fakki S dd dddtf BAD A PU A P AA L L Doktor Ali ismail S Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı Urologue — Operateur Babıâli caddesi Meserret ote- # li 88 numarada her gün öğledeni; ELEREEROEREERE Aİİİ EEİEREL İ sonra saat ikiden sekize kıdır. D M

Bu sayıdan diğer sayfalar: