29 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

29 Haziran 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y AK - ân| 'TABLARINDA KÖ. VZ ggee 4i e HYA B A&DAP v FAKAT BEN 3A- TBU FAY. URLI DEĞİLİM ) (DASIZ. Sit 'OLİS HAFİYESİ DE| | ROKS'U TA- WİÇ.. ANAYIM. , NIMAZ: | KENDİLERİLE Gi. l SİNİZ 'f_ ÜB KONMUŞACA. 'L i .’ı Ti TT ABULLAĞIDLARMHIDABIL OR u" (Y İMEĞİ WAK ETMİŞTİLER! VEYİŞTEHA'(L EİYEMEK YEDİLER. SİLDAENİŞTENA İLE YEMEK YEMEK | İSTİYORSANIZ. $ ALIŞIeç FİNZ " ŞÜNRU ÇOCUKLAR, ee ÇALIŞMAK DÜNYADA' « "E..A—î EN)ZEVALİ ŞEYDİR.... | İTEkLE ŞALIFTIR, İŞ ŞABUK 8- r i Dİ ÇALIŞTIKLARI İŞİNİYE ) ş: y 50 SERSERİLER YATAĞI SERSERİLER YATAĞI Bi sanki Mahünün kopardığı çığlığı işitmemiş gibi: — Öğle vakti ha!.. Sakın unut- mayınız! dedi. | — Tam öğle vakti geleceğime | emin olabilirsiniz Madam.. İ Düşes dışarıya çıktı. Mahü, onun uzaklaşması için bir kaç dakika kadar bekledi. — İyi bir iş. Bu cömerd Düşes zannettiğim derecde zalim deği!- miş. Bana ihtiyacı olduğu beshel- K, Acaba zengin olacak mıyım? Neyse.. Bakalım kesede ne var? Mahü böyle söylenerek az ev- vel ocağın üzerine bırakmış - ol- duğu keseyi alınca bir daha hay- kırdı. Bir küfürle karışık olarak: — Mel'un iğne.. Toplu iğnele-| rini ötede beride unutan kadırla- rın canımı şeytan alsın! diye ho- murdandı. Keseyi açtı. İçindeki altın değildi. Yedi sekiz sivri iğne ucu ç- kan küçük bir iğne yastığıydı. Lö Mahü mosmor kesilerek: — Ah hain!.. Beni zehirledi. Fakat vay onun haline.. Ölmeden evvel intikamımı alacağım. Dedi ve kapıya doğru gitmek istedi. Fakat alnından buz gibi bir ter akarak, dişleri bir mengene gibi sıkışarak birdenbire durdu. Etrafmdaki eşya dönmeğe baş- hadı.. Gözleri karardı. Dizlerinin üzerine düştü, * Sonra yere yığıldı. Bir saniye Kdi T G kadar tırnaklarıyle döşemeyi tır- maladı. Sonra ebediyen hareket- siz kaldı, 9 A, B Talihsiz lö Mahünün can çe« kiştiği ve hayatında ilk defa ola- rak kavuştuğu bin eküyü eline al- madan dünyaya veda ettiği sırada Monklar da bir yatakta inliyen Loyolanın odasına giriyordu. Polis müdürü- Kralın alaylı sözlerini hâlâ hazmedemer -6. Bir hükümdarın gözünden - düş- mek o zamanlar büyük bir felâ- ketti. Loyola Monkların geldiğ'ui gö- rünce gözlerinde bir sevinç ışığı parladı. Monklar, yatağın ucuna — otu: rarak: — Peder, artık tamamen kara- rımı verdim, Nasihatleriniz, tel- kinleriniz beni irşad etti. Mesihin şan ve şerefinin yükselmesi ve di- nin ebediliği için kurmuş olduğu- nuz Jezvit cemiyetine gireceğim, dedi. Loyola hir nefeste: — Çok iyi oğlum! cevabını ver- di. — Dünyadan el çekeceğim. |- hanet ve yalan çamuru ile - kirli sarayı terkedeceğim. Belki bir ma. nastıra kapanarak - teselli bulu- rum. Herhalde vakit geçirmeden bir manastıra kapanmak isterim. — Ne söylüyorsunuz peder? MA YN SUU SAA VA YK YA Papaz kesik kesik: — Bir manastıra girmemenizi söylüyorum, dedi. — Bana halbuki bu fikri veren sizdiniz. | — Hayır, size Jezvit cemîveüne! girmeği tavsiye ettim. Fakat ma nastıra giriniz demedim. Sarayda kalmanız lâzımdır. — Ayni zamanda hem poli> müdürü hem de Jezvit cemiyetine mensup olabilir miyim? — Evet.. Monklar saf bir adam değild'. Heyecan ve hayretini -saklaması- nı bilirdi. Bununla beraber bu se- fer tamamen hayrete kapılmıştı. — Fikrinizi anlatınız peder, de di. Sonra sanki Loyolayı gücendir mek istemiyormuş gibi ilâve etti: — Eğer yorulmazsanız lütfen maneviyatın ruhu ve vicdanı ay dınlatan ışığıyle beni irşad ediniz Loyola inler gibi bir sesle: — Oğlum, yorgunum. — Lâkin mademki bir ruhun selâmeti için söylemekliğim lâzimgeliyor, Ce- nabıhak bana kuvvet verecektir. Size şimdi söyliyeceğim sözleri ancak bana çok yakın ölan mürid lerime, kurduğum tarikatın esası- nı ben öldükten sonra devam et- tireceklere söyledim, dedi. Hiç bir şeyden korkmıyan Monklar bu adama karşı tuhaf bir çekingenlik duyuyordu. Loyola tekrar söze başladı: ristiyan dinine hizmet etmek iki türlü olur. En kolayı birincisidir. Dünyayı dolaşarak onun uğruna mücadele edecek yerde bir manas- tıra kapanmak. Bunu korkaklar yaparlar. Bunlar gerçi bazan pek yüksek derecelerde erişebilirlerse de çok zaman yüreği çürük in- sanlardır, İkinci — yol ise sağlam kalpli, zeki, gözü pek kimseler i- çindir. Oğlum. Bir keşiş bir asker- dir. Mesihin askeridir. Onun için bu ikinci yol, gene bütün diğer in- sanlar gibi yaşayarak, onlar gibi hayat geçirerek ayni zamanda bü: tün hareketlerini, düşüncelerini, kuvvetini, zekâsını bir maksada: Mesihin şanını yükseltmeğe., dinin kudsiyetini ebedileştirmeğe vakı fetmektir. — Fakat peder, bu ibadet usulü... — Sözümü kesmeyiniz, maksa-« dımı iyice anlamadığınızı görüyo- rum. Evvelâ size sormak isterim, Dinden maksad ne olduğunu bili- yor musunuz? — Din, papazlarımızın idare ettikleri sağlam itikadIıları doğru yola götüren manevi bir kuvvettir. Papazlardan daha büyük olan Peskapos ve kardinallar var. Son- ra da bunların en büyüğü, ayağı yere tatı göğe dokunan Papa ge- lir. Yanılmıyorsam işte din bu- dur. — Kısmen doğru söylediniz. Avam için din ve kilise budur. Fa- kat oğlum siz avamdan değilsiniz. — Oğlum, Cenabıhakka ve Hi-| Lâkin papazların, Peskaposlarm, YO AAA S EK CT W S ŞA I G F ONT N K ÇŞ GAŞ CY W AAA C PN NN SAĞAD ZS SA . )

Bu sayıdan diğer sayfalar: