29 HAZİRAN — 13835 HABER — Akyıııîuıhıı 15 Kebaplarınızı, pasta ve çöreklerinizi ve sair lezzetli yemekleriniz ——— ——— ——— SALIPAZAR MAĞAZASI için koku ve dumandan ari Salıpazarı, Necutibey cuddesi No, 428 — 436, Tel: 44968 . METRO HAN Elektrık ırınlnı 'Tünel Meydanı, Be yoğlu Telefon: 43800 ELEKTRİK EVİ: KULLANINIZ. Beyazıt Mürekkepçiler caddesi. Telefon: 21378 Harareti daimi ve arzuya göre ayarı kabildir. Tip ve cinsine gö- KADIKÖY: ve bütün fırınların fiyatlarında mühim tenzilât vardır. Muvakkrithane cadde si, Telefon: 60790 Elektrik fırını alan her müşteriye hususi tenzilâtlı tarife tatbik BÜYÜKADA: edilir. 23 Nisan caddesi Telefon: 56—128 Satış mağazalarından tafsilât isteyiniz . ÜSKÜDAR: Taksimdeki sergiyi ziyaret ediniz. Ünlü bestekâr l -G lik Tılsım . 5 z enç ı ı 'I) Sadeddin Kaynak Gecesi U xKadilü 3 te z ça Harbiyede ü bahçesinde AEL T ““:ı #öü : .mıBe_ıvu Eger iktidarsızlıktan şikâyetci RRkk iseniz, eger birçok - ilaçlar —— - - —— alıpta hiç birinden fayda Devlet Demiryolları ve dimanları İşletme Ümum idaresi ilânları görmedinizse size son bir I TECRÜBE tevsiye edeceğiz. Muhammen bedeli 35282 lira »» muhtelif eb'atta meşe kereste ) 12 Temmuz 1935 cuma günü saat 15,30 da kapalı zarf usuliyle An-| A SEKS HĞD UA karada idare binasında satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin l 2646,15 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları kanunun 4 üncü maddesi mucibince işe girmeğe kanuni manileri bu. lunmadığına dair beyanname ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a ka dar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Bu işe ait şartnameler 175 kuruş mukabilinde Ankara, Eskişehir ve Haydorpaşa veznelerinde satılmaktadır. (3556) Şirketi Hayriye iske lesi, Telefon: 60312 Bayan Semahat özdenses No. 270048 Hicaz şarkı - Bir ince belin Uşak şafk - Hâlâ yanıyor Bayan Mahmure Handan Ğ Rumba - Denizlerde dolaşır 270050 Aaan Güzel Maçkalı Şirketi Hayriyeden: Boğaziçi vapurlarına mahsus yaz tarifesi Temmuzun birinci Pazartesi sabahından iti baren tatbik olunacaktır. Bu şayanı » hayret ilaç Kanı, Sinirleri, Beyini ihya FK İ A LA GENÇLİĞİN. TILSIMI dir KUTUSU 200 K BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT EOZANESİ SİRKECİ Almancaders . — a gu aT MA AT Tecrübeli bir Alman mallin Bel soğukluğu ve Frengi'ye tarafından ehven fiyatla Alman- | Yakalanmamak için en iyi çare, 21 senedenberi bu hastalıkların - tedavi. ca matematik, istonografi, ve li- siyle uğraşan Dr. A, KUTİEL'in tertip ettiği (NEOPROTEKTİN) ilâcıdır, san dersleri verilmektedir. letiyen| 'ttada piyasaya çıkarılacaktır. Hemimanlır. 6 |Eskişehir belediye riyasetinden zile müracaatları. 135 I9.ğu tertip 3.cü keşide 11 Temmuzdadır Hey'eti fenniye için lüzumu olan Hüstav Hayde veya bu evsafla üöyük İk iye ; ş ; . . diğer bir markayı havi bir aded takimetre âleti 12 — 7 — 935 Cu- Ti y [ ramıye 50 (_x.m_ I.fradl.l' Dr. A Katıe ma günü ihale edilmek üzere pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur. yrıca: 20,000, 12.000, _lw,lıı Fhkikramiye- | kataköy Töpçular esddesi No. 33 | — İsteklilerin o gün saat 15 de 22liralık teminat akçesile birlikte be- terle ( 20.000 ) liralık mükâfat vardır... lediye Encümenine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. “3613,, Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 52 SERSERİLER YATAĞ. Kardinalların hattâ Papanın üs- tünde ve onlardan daha kuvvetli bir şey vardır. Monklar büyük bir hayret ve korku ile: — Ne vardır? diye sordu. Çünkü müthiş bir sırrı öğrene- ceğini zannediyordu. Loyola: — Biz varız! dedi. — Biz mi?., — Biz.. Yani dinin askerleri. İsâ tarikatı, Jezvit Cemiyeti Kral- ların, imparatorların ve hattâ Pa- panın bile baş eğdiği muhteşer birlik.. ! Loyola, söylediği sözlerin hu sule getirdiği tesiri görmek - isti- yormuş gibi dikkatle Monklara ba kıyordu. Monklar eğildi. Titrek bir sesle: — Peder kabul etmiş - olduğu- nuz mukaddes vazifenin kuvvet ve şiddetini şimdi anlıyorum, de di. Loyala gülümsedi. Serserilere, fakirlere karşı son derece gaddar ve merhametsiz ©- lan polis müdürünün haşin ruhu onun elinde bir balmumu parçası gibi yumuşuyor, istediği şekle gi- riyordu. — Oğlum, dileklerinizi -kabul edeceğim. İyileşince hemen “tiraf harmızı dinliyerek size - tarikatı- mızm kaidelerini telkin edeceğim. Bu suretle cemiyetimize dahil ol- muş olacaksınız. Yalnız demin de söylediğim gibi bunlar gizli kal. malıdır. Herkes hattâ Birinci Fransuva bile sizi Kralın polis mü- dürü olarak bilmelidir. Fakat be- nim indimde Jezvit cemiyetinin bir âzası ve Cenabıhakkın indin- de ahiret saadetine hak kazanan bir kulsunuz. — Dine, kiliseye, intisap edece- 'ğim muhteşem cemiyete ne suretle Jhizmet edebileceğim? — Sizi tetkik ettim. Hakikt iti- kadınızı, zekânızı, sağlam imanı: nızı gördüm. En nazik, en tehli- keli, en şerefli vazifeyi sizin için sakladım. Siz düşman yanında va- zife gören güzide bir askerimiz o- lacaksımız.. Monklar hayretle: — Düşman mı? dedi. — Sizi, Fransa Kralını gözetle- meğe memur ediyorum. Oğlum maksadımı iyice anlayınız. Yakın- da Fransayı terkedeceğim. Halbu- ki bu güzel memleketin kader yo- lunda ne tarafa doğru sürüklendi- ğini her zaman bilmek isterim. Krala nasihat vererk kendinizi sakın belli etmeyiniz!, Bu benim vazifemdir. Fakat gayretiniz, sağ- lam itikadınız, sayesinde yalnız Kralın ne düşündüğünü ne yaptı- gını değil, ne yapmak istediğini de öğreneceğim. Monklar bir şey söylemeden dinliyordu. Loyolanın teklif ettiği casusluk vazifesi onu hiç korkutmuyordu. Bu adam istirap çekiyordu. SERSERİLER YATAĞ. 49 Lö Mahü bu sözleri dikkatle dinlemişti. Düşesin doğru söylediğine ka- naat getirdi, Soğuk kanlılıkla: — Ne yapacak mışım diye sor- — Evvelâ bu geceki vak'anın ıııı:i geçtiğini bana anlatmalısı- nız!.. Yalan söylemeğe hiç bir sebep olmadığrı için 1lö Mahü geceki vak- ayı tamamen anlattı. Sözünü bitirirken de: -— Düşes dö Fontenblöyü gör- düğüm zaman size haber vermek- Hiğim lâzımdı. Fakat Madam, u- zun zamandanberi çok parasız- dım, dedi. < —a Evet, Kral sizi çok zengin e- debilirdi. İşte size gücenmediğimi tekrarlıyorum. Siz bir vasıtasınız. Hizmetinizden dolayı çok para vererek sadakatinizi temin etmek henim vazifemdi. — O... Madam.. Gene paradan konuşuyorsunuz.. — Demek ki istediğimi yapma- ğa razı oldunuz. Tıbış:ııy::luu bir ücret karşılığında.. — Bin ekü demiştiniz, değil mi? — Evet.. —Emrinize hazırım. Mesele ne- dir? — Küçük Düşesi yeniden ele geçirmek! — Güç bir iş Madam.. — Adam sen de. Güzel bir plân kurdum. Sizin düşünmeniz değil yapmanız lâzım. — Evet, iyi bir âlet gibi.. Buna da razıyım. — Pek âlâ.. O halde bugün öğle vakti bana geliniz.. Kral saat iki- de Luvr'u terkediyor. Bütün saray halkı Fontenblöye gidiyor. Ben de bu aradayım.. — Ben saraydaki karakolumda kalacağım. — Bu hususta merak etmeyiniz.., Istenilen zamanda Fontenblöye gelmeniz için lâzım gelen emri a- lacaksınız. Bunun için de icab e« den şeyleri yaptım. İ Düşes tafsilâta giriştikçe Ma- hünün itimadı çoğalıyordu. - — Madam, öğle vakti yanmıza geleceğim. Düşes ayağa kalkarak: — Evet, konuşmak için iki ssat az bir zaman değildir, cevabını verdi. El çantasını karıştırarak - ince ipekten işlenmiş bir kese çıkarıpn Mahüye uzattı. Ve tabif bir sesler — Alımız, işte size pey akçesi.. dedi. Ale lö Mahü iki büklüm olarak keseyi alrp elinde sıktı. Ayni zamanda bir çığlık ka« pardı. Galiba kesede bir toplu iğne vardı. Ve bu toplu iğne de onun eline batmıştı. Düşes kapıya doğru giderken Forma: 6