n Dün maçı Apollon kazandı Sadi Karsan: “Galatasarayın dünkü mağlübiyetinin başlıca sebebini, Galatasaray oyun- ; cularının ferdi kabiliyetinin kemaleî : gelmemiş olmasında aramalıdır,,dlyor İ İ Sakat bir kadro Ü e Cafer. “Şahsi oyun tarzına düşen Galatasa- ! ı raylılar,Apollonun mütesanit ve cem j oyun karsısında haklı bir mağlubiyete ugradılar.. diyor. ile sahava çıkan Galatasarav. fena ve cansız oynamasından 3-0 yenildi Birinci devre 4 dakika fazla oynandı' Galatasaraylılar 48 inci dakikada ikinci golu yedıler... Yazması benden Zorla yenıldi Galatasaray Dünkü maçı düşündükçe içim sız- hıyor. Yazık oldu, zorla yenildi Galatasa- ray diye düşünüyorum, Tamamen yanlış yapılmış bir ta- kım, bütün hüsnüniyetine rağmen u- zun senelerin verdiği idmansızlık — ve tecrübesizlik yüzünden pek tabii ola- rak görgü kabiliyeti azalmış, müte- reddit bir hakem.. BSonra da, takımın en iyisinden ııı'. H | .yundan sonra 3—0 yenildi. fenasına kadar kötü oynayan oyun- cular var... a e * Galatasaray bu kadar beceriksiz bir oyun nasıl oynadı, bunu hâlâ anlı- yamadım. Yalnız bildiğim bir şey var- sa, o da dünkü acı mağlubiyeti şu baş- lıca sebeplerin hazırladığıdır: — Yunanlılar ne kadar akıllı, canlı takım halinde ve kazanmak uz- mlyle oynadılarsa, biz de o kadar be- | Z, şuşlsın ve toparlanamadan o.nııılık * — Rakiplerimiz, hiç durdurma- dan her vaziyette topa vururlarken, biz, hâlâ topları düzeltmeğe bakarak düzinelerle avantajları heha ettik. * — Havadan oynamak atletik ka- biliyeti fazla olan Apollonun hesabına iyi, bizim hesabımıza fena olduğu hal- de, karşı tarafın oyununu kabul ede- rek topu yere indirmeği bir türlü dü- şünemedik. * — Birinci devre mütemadiyen marke edilmiş bulunan sağ açığa yür- Jerce pas verip, sol açığı üdela unut- tuk. * — Güneş—0Olimpiyakos maçında, arkadaşlarını karşı Peralı Bambino- nun bilhassa ve nasıl iyi oynamadığı- nt bildiğimiz ve bu bize bir ders ol- ması Tâzımgeldiği halde, takımın öz genç oyuncularını bırakıp, sol içe kar- şı tarafın mkdaşlarından birisini koy- duk, ve ellerimizi kollarımızı bağlıya- rak, bu oyuncunun en az dört muhak- kak gol fırsatını kasten heba edişini seyrettik, Eesasen hüsnüniyetle oynasn bile, Yunanlılarca oyunu çok iyi bilinen Etiyen'in rakiplerimiz tarafından ko- lTayca tutulabileceğini olsun, evvelden hesap edemedik.. *— Ve nihayet dürüstlüğünden hiç şüphe olmamakla beraber, sene- Terce hakem durmamış bir hakeme, bu maçı teslim ederek, kaçtane güzel avan- tajımızın mahvedilmesine, geç çalınan düdüklerle çocukların sinirlenmesini ilk — deyre —farkında — olmaudan— 4 dakika uzatılarak 48 inci! dakikada, maneviyatı bozan, ve mağlubiyet asıl hazırlayan 2 nci göolün inilmesine se- yirci kaldık... Ve işte bunun içindir ki, tabil bir şernit altında olsa, bizi daha az müte- essir edecek bu ağır mağlubiyetin, kendi kendimize hazırladığımız böyle gayri tabil şerait altında — başımıza geldiğini düşündükçe, içimizin sızla- ması ve üzüntüsü artacaktır.. * * * Bunlardan sonra, muhakkak olan bir şey varsa, o da dün Yunan takı-! munın hakikt kıymetini gösterdiği ve çok güzel takım halinde bir - butbol | Dün Taksim alanında dört, beş bin kişinin önünde Apollon—Ga- latasaray maçı yapıldı. Ve Galata: saray iki gün evvel Beşiktaşın ü» tün bir oyunla 3—1 yendiği Yunz- nistan şampiyonuna fena bir © Galatasaray şu şekilde dizilmiy ti: Avni, Tevfik, Lütfi, Ibrahim, Ekrem, Kadri, Danyal, Capcıu, Gündüz Münevver Necdet. Görülüyor ki takımda eski mü- dafi Tevfik, Pera klübünden Ca- poni ve santrhaf Ekrem yer almış lardı. Bu şekilde Galatasaraylılar ilk hatalarmı takrmı dizerken yap- | mışlar, ve şimdiye kadar hiç bir mühim maçta oynamıyan Ekrem gibi bir oyuncuyu — takımın en ehemmiyetli mevkii olan santr- hafa almışlardı. oluyordu. Böylece Galatasaray ka- lesine arka arkaya yapılan hü- cumlardan bir tanesinde Avninin |— vakitsiz kaleden çıkmasından is- tifade eden sağ açıkları kafa ile kaleye ilk golü soktu. Bu gol oyunun tam 15 inci da- kikasımnda olmuştu. Galatasaraylılar bu golden son- ra canlandılar ve Yunan kalesine doğru şiddetli akınlar yapmağa başladılar. Fakat bu akınlardan bir şey çıkmıyordu. Bunun bir se- bebi de akınların mütemadiyen sağdan, Necdet Münevver kombi- nezonundan yapılmak istenmesin- deki ısrardı. Top sola kat'iyen gitmediğin- den üç haf ve iki bek sağda Nec- detle Münevveri mükemmel suret- Apollon oyuncuları Bu vaziyette topa vuruyor Ve akınlarımızı kesiyorlardı.. te tutuyor. Ve hiç birine adım ı(-l tırmıyordu. Galatasaray haf hattının da lıı' | var, ha yok derecede berbat oy- Maç Yunanlıların çok seri ve | teknik oyunuyla başladı. Misafir- | lerin sahaya iyice alıştıkları belli | naması bu gayretleri başa çıkaran sebeplerden biriydi. 35 inci dakikaya doğru Apol- lon takımı tekrar kendisini topla- mağa, ve sarı kırmızıların çenbe- Sadi Ka sın diyor ğl Neden yenildik ? Bence, Galatasarayın dünkü — akır mağlubiyetinin başlıca sebebini Gala- tasaray oyuncularından bir Zısmmın ferdi kabiliyetlerinin henüz kemuale gelmemiş olmasında aramalıdır. Bir oyuncu, oyunun esasımı teşkil eden, topa muntazam vurmuk, topu iyi sürmek, pas vermesini bitmek, yer tutmak, yer değiştirmek, kafa ile oy- mıyacak zamanı kestirmek ilâh gibi hareketleri henüz daha lâyıkıyle ya- pabilecek dereceye gelememişse; — bu| Sadi Karsan (Devamı 14 üncüde) oynıyarak, neticeyi kazanmasıdır. Hk maçla bir türlü açılamıyan A- pollon, dün bilhassa ilk golü atıp da galibiyeti aldıktan sonra, buraya ge- len Yunan — takımlarının, çoğundan daha yüksek bir varlık ve oyun gös- termeğe muvafak oldu.. . » » Eskiden, Galatasaray formasını gi- yen bir oyuncu, en bozuk ve antren- man zamanlarında bile, sırtına geçir- diği çok gerefli sarı kırmızıya yakışır bir varlık göstermek için, canını — ve- rircesine çalışırdı. Sarı kırmızının kendi yüzünden mahçup olmaması için, maçlardan ev- vel günlerce perhize girer, meydana en İyi bir şekilde çıkmak için hazırla- nır ve takımın en kötü oyuncusu bile, rakiplerinin karşısında birer aslan kesilirdi. Bir mağlubiyet bir Galatasaraylıya ölüm kederinden acr gelirdi.. Bu, Galatasarayın, Galatasaraylılığın en büyük ve sarsılmaz bir ananesi, muvaffakiyetlerinin en esaslı — sırrı idi. Halbuki dün, mütemadiyen, antren- manda oldukları halde, topa vuracak halleri olmıyan, daha birinci devrenin sonunda yoruluveren takımın — gözbe- beği oyuncuları gördükçe.. Ben ve maçı yanımda seyreden, Galatasaraylılığı yukarda — yazdığım sekilde anlamış, sarı kırmızı l'ımııyı" çok uzun seneler sırtında senelerce serefle taşımış arkadaşlarım.. Bu işe, maçın neticesinden ziyade müteessir olduk... İzzet Muhiddin APAK rinden kurtulmağa başladı. Nec- det ve Münevver bu yirmi daki- kalık mütemadi çabalama netice- sinde topu stop edemiyecek dere- cede yorgun düşmüşlerdi. | Bundan istifade eden Yunanlı- lar sağ ve sol açıkları vasıtasiyle tehlikeli akınlar yapmağa başla- dılar. Avni iyi oynıyamıyor. Yavaş ve mütereddit.. Lütfi nisbeten za- rarsız.. Tevfik akınları kesiyor amma, ayağına geçirdiği lopu ge- ne Yunanlılara atıyor. Haflara ge- lince, dediğimiz gibi, hiç bir iş gö- remetdlen ortada dolaşıyorlar. Bu esnada vakit tamamlandı. Fakat hakem farkında olmadan oyuna devam etti, Fakat fazla o- larak oynanan bu biikaç dakika Galatasaraya pek pahalıya mal oldu. Tam 47 nci dakikada Apollon kaleden 25 pas ötede bir serbesi vuruş kazandı. Ve top Avninin a: vuçlarmı yalayarak kaleye girdi. . * 2—0 mağlup vaziyette oyuna başlıyan Galatasaray takımında gene değişiklik yapmış, Ekremin’ yerine Hayrullahı, ve Tevfiğin ye- | rine de Osmanı koymuştu. | Fakat bütün bu değişiklikler de | büyük bir fayda vermedi. Oyunun, yüzde seksenini üstün oynıyan Ga- | latasaraylılar bir tek gol bile çıka- ramadılar. Buna karşılık 25 ıncı. dakikada bir kornerden Apollon üç'neli sayısını da yaptı. | Galatasaraylılar bundan sonra | tekrar hücuma geçtiler. İkinci| devrede Danyalın da oynadığını farketmiş olacaklar ki ara sıra o- | na da pas vermeğe koyuldular. Ve * Galatasaray hücumlarının en teh- likelilerini soldan, Danyal Cafer diyor ki; Maglubiyetin sebepleri!.. Bir gün evvelki oyunlarında Be şiktaş takımımızın kuvveti karşı” | sımda bucalayan — ve mağlüb olal! Apollon takımı Galatasarayın fe * na teşkil ettiğitakımı — karşısındt tamamen serbest, açtk ve kombi * ne bir oyun çıkarması pek o kadaf | şaşılacak bir mesele değildir. Fütbolda yer tutmayan, biribiri" le anlaşma kabiliyeti olmıyar ta” 'kımların — karşısında cem'i oyut! oynıyan taraf daima daha istifa * deli çıkar. SŞüphesiz ki Apollon takımımı!! bugünkü oyunları Beşiktaşa kar$! oynanan oyundan tamamen bam * Daşka Ii. Y < raaları, açık © yunları, temiz kafa vuruşları, â>er hâkimiyeti, aralarında irtibat te * sis ve neticede ille galib — gelmeli azMi... Galatasarayda ise, yalnız — bef iyi oynayayım, ben gol yapayımı takım ne olursa olsun zihniyeti: üstelik iyi teşkil edilmiyen anast * rın bir araya gelmesi de göze çar” pıyordu.. Bir gün evvel Beşiktaş takımt” nın aksayan santrahf mevkii ki bütün takımı oyunu sonuna kâ” da yorduysa, Galatasarayın da 07 tada ne yapmak istediğini bilmi * yon bir santrhafı, — faal, ateşin V? klüp aşkiyle oyunun sonuna kad&” canla, başla mücadeleyi şiar edin” miş bir zümrenin manevi kudreti ” ni sıfıra indirmekle takımın test ” nütsüzlüğüne âmil olmuştur. Buna inzimamen çohınbj belki futbol oynamış — ve yı meziyeti karşısındaki oyu! üzerine atlayıp sıçramağı, teki ve çelme atmağı iyi futbol oyna * mak sanan bir sağ müdafie takıi” da yer vermek, Galatasaraya, ht tâ belki de üçten de fazla gl" mağlâp olmayı ihzar etmekti. A, Cafef (Devamı 14 üncüde) yasıti siyle yapılan hücumlar teşkile ladı. Bu sırada Caponi çı rak yerine Suavi girdi. Fakat Yunanlılar sıkı bir. V dafaaya çekildiklerinden Gll", saraylılara bir tek gol bile ati madılar. Ve maç 3—0 Apo! açti galebesiyle bitti. Apollon takımı bağtan seri, enerjik ve toplu bir oyt! & nıyarak bu güzel galebeyi ti. M Galatasaraya — gelince lı' Danyal, Münevver ve kısmen .p 5. £ fiden başka kimse muvafi madı. M.